14 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

14 Ocak 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihi Tefrika: 29 Sabatay Zevi NakledeniR. N. iz, ey İsrail oğulları dinleyiniz, öğreniniz, biliniz ki.. Beklenen Mesih İzmirde dünyaya gelmiştir. Bunun adı Sabatay Zevi'dir. Natan Gazatı daha ileri gi- #crek Abraham kâhin tarafın- an bulunan meşhur tarihi “ve ika,, dan bahsederek (buna benzer başka bir vesika da ken Hisinin gördüğünü ve bu vesi- aya göre, “Mesih,, in Müsevi 5386 tarihinde doğmuş olacağı ik söylüyordu. Natan gazani'nin söylediği tarih ise Sabatay n doğduğu tarihten başka bir şey değildi!.. Natan Gazatının şahsiyeti hasıl meşhur olduğu görül Bu adam şimdiye (kadar hep 'Kabal,, ın esrasına dalmış, ri azet ile meşgul, Oo kehanetle meşhur bir (adamdı. Şimdiye adar olan vaziyeti bundan iba t olan Natan Gazatı bundan onra başka bir şahsiyet olm Yor mıydı?.. O, bu son gördü- ü rüya ile kendisine omalüm lan etlerden, esrarengiz slerden sonra, artık Sabatay nin aldığı rolde muvaffak olmasını temin için filen ken- disini de sahneye atan bir a- dam olmuş oluyordu. Natan azatı, Abraham Cahini'nin e suretle ele geçirdiği malüm lan tarihi “vesika,, sının doğ olduğunu söylemekle de rtık “Sabatay Zevi,, macerası in bütün mes'uliyet ve akibet erine iştirak eden bir adam va iyetine giriyordu. Natan Gazatı artık işe baş- mış demekti. Her şeyden ev el etrafa bir takım tamimler olladı. Bu tamimler (O hususi ir taktım eşhasa değil, İsrail pöulları kardeşlere hitaben gön riyordu. Bu tamimler san. i sehirbaz elile © yazılmış ve imbilir kaç binlerce nüsha bir n yazılarak yahudilik âlemi- neşredilmişti. Birkaç hafta #arfında bu nüshalar her tarafa OZelecektir. ayılarak Selânik, ( İstanbul, enedik, Leghorn, Amsterdam amburg, Frankfort, Paris, -ondra gibi Avrupanın en mü- lim merkezlerine yayılmış o- uyordu. Natan Gazatının yol- dığı bu suretle bütün yahu- âlemine yolladığı beyanna- he şöyle yazılmıştı: il oğulları, din yiniz, öğrenini; biliniz ki klenen “Mesih,, İzmirde dün aya gelmiştir. Bunun adı Sa- tay Zevidir, Mesih kendi sal anatını pek yakın bir zaman- rİmda bütün dünyaya gö #recek, kabul ettirecektir. Pa şahın tacını başından alarak ndi başma giyecektir. Padişahlar onun arkasından Çünkü O Sabatay n ve şeref, kuvvet (o demek- ir. Dokuz ay geçtikten son- » “Mesih,, İsrail oğullarınm Bözü önünde kaybolacak, o 7a- hiç kimse onun o nereye tiğini, sağ olup olmadığını “Siz, oy İs ,Simse anlayamıyacaktır. Fakat “Sabatyon,, nehrini geçmeğe nuvaffak olacaktır, Tile halümdur ki Sabatayon nehrini mek istiyen hiç kime yok; r ki bu nehrin öteki sahiline. leçtikten sonra sağ dönebil. Fani insanlardan hiç biri mdiye kadar bu nehri geçme muvaffak olamamıştır. Fa t Sabatay nehri aşacak, öte- ti sahilde e bulunan Hezreti üsanın kızını alacak, ondan ora Hazreti Musa ile diğer vail oğulları © olduğu halde İara binmiş bulundukları hal Kudüse avdet edeceklerdir. esih bir ejdere binecek, eline Yan bir yılan alarak .. ir kamçı gibi o kullansı Bitleri sürecektir, Yolda “Ye'- <, ve “Me'cuç,, tarafından vüze uğrayacaklardır. Bun srail oğullarınm düşmanla “tr ve kuvvetli bir ordu ile De edeceklerdir. Mesih Sra galebe edecektir, fa- t Öğün kullandığı silâh im- kinle yapılmış silâhlardan — kayır, hayır söyliyerek kendilerini yere se recek, perişan ed. ir. “Nesih, Kudüse girdiği 7a man ona gökten altından yapıl mış pek kıymetli mücevherat la süslü bir mabet i İşte bu gökten inen (mabedin parlaklığı bütün şehri tenvir &- decektir. Mesih o zaman yi hudiliğin en büyük reisi ol kurban kesecektir O gün öli İler dirilerek mezarlarından kal İ kacaktır. İşte size bunları ha- ber veriyorum.,, Natan Gazatınımn bu beyan- namesinden anlaşıldığına göre, kendisi asırlardan beri yahudi- lik âleminde sürüklenip gelen “Mesih,, fikri ile yaşadığı za- manın telâkkisini birleştirmiş oluyordu. Yahudi ruhu elem ve ıztıraba alışmıştır. Yahudi- lik kendisini elem ve ıztıraptan kurtaracak adamı beklemekle beraber, bu kurtuluş gününün geç kalabileceğini de kabul e debilirdi. Kurtuluş günü © gelecekti, fakat o günden evvel ( yahudi- lik daha büyük bir elem ve fe- lâkete uğrayacak, ondan son ra kurtulacaktı?.. Daha uzun ve etraflı bir be yanname de Mısırdaki Sarrafba $ Rafnil Çelebiye gönderi yordu. Bunda kullanılan tabii ler de yukarıdaki beyanname. dekilerin hemen hemen aynı dır. Dünyanın kurtuluşundan bahsedildikten sonra Sabatay Zevinin Sabatyun nehrinin öte İ tarafında nasıl evleneceği tas İvir ediyordu. Hazreti Musa İ tekrar dünyevi hayata gelmek İ üzere dirilerek kızı Rebakayı İ Sabâtay Zeviye, yani “Mesih,, e verecekti. Bu kız on dört ya- Isındadır ki “Mesih,, in zevcesi olarak intihap ve takdir edil- miştir. Sabatay, Rebekayı al- İ dıktan sonra Sara da Rebekâ- bın cariyesi olacaktır!.. Sara artık eski serseri yahu di kızı değildi. Sabatay'ın karı sı olduktan sonra ona verilen ünyan Kraliçe ünvanı olmuş- tu. İşte şimdi Krali demek olan Sara o zaman bir cariye- İ den başka bir şey olmıyacak- tal, (Devamı var) Selânikte ilân toplayanlar İstanbul matbuat o cemiyeti kâtibi umumiliğinden : Mehmet Nurettin ve Cev- det B. ler namında 2 kişinin Se lânik'e giderek bir salname neş redeceklerini beyan ile ilânat toplamak vesilesile ve kendileri nin Türk matbuatmca müzahe- ret ve himaye gördüklerini id-, dis suretile tahsilâtta bulunduk ları oradan gönderilen bazı şi- kâyet âmiz malümattan anlaşıl muştar, ; İstanbul matbuat cemiyeti bu namda “iki kişinin ef'al ve harekâtından şimdiye kadar ma lümattar olmadı rinin isim ve hüviyetleri de ce- miyetimizin malâmu ( değildir. bir suretle bu ki ler olacak şikâyet- lere cemiyetimizin hiç bir suret le muhatap olamıyacağı muhak bir türlü yanlışlıklara © mahal vermemek üzere keyfiyet ilân ve bu hususta makamatı aide- sinin nazârı dikkati celbedildi- gi beyan olunur. bligat Askeri önü Askerlik şubesi riyase- peni i eğer beyi pe a in defter tanzimine başlana mülğa Sultan Ahmet, Sü. ğmniye ve Alsaray sekerlik şabe lerinde mukayyet şehit, yetimlerile walülinin tesbit muamelelerimin iç- ey indeki vesaiki resmi- yelerile birlikte şubeye müracistla, kaytlarını ik ve aksi icra ett ftere m inecektir. gibi kendile | * kak olmakla beraber her hangi | MİLLİYET PERŞEMBE Dedikodusunun daha uzun zamanlar devam edeceğine &- min olduğum son (seyahatin maçlara taallük eden fenni ve ruhi aksamı iyi kötü yazıldı ve söylendi. Ben onların nasıl ve ne gibi vesaitle çalıştıklarını anlatmaya © ve onların klüplerile bizim £ klüplerimizi mukayeseye gayret edeceğim. Niticelerden teessür duymak ne kadar tabii ise onlardan isti ilen bilmek te okadar faideli ir, Klüpler: Ben, biri Atinada ve biri Pirede olmak üzere iki klübü ziyaret edebildim. Bizim klüplerimizle mukayese ettim, terazinin onlara kalan kefesi a ğir bastı, I — Panatinaikos: Atinada yirmi bin kişi alan sahası ve ka pıları bu sahada açılan modern bir klüp binası var. Bina ve stad yüz bin liraya mal olmuş ve bu paranın yirmi beş bin lirasını klüp azasından bir zengin ver- miş. Binada, bir spor klübü için lâzım olan her şey var. Binanm üstü, kapalı tribünler. Sahaya yerin altından beton bir merdi- venle çıkılıyor, Oyuncularla hal km teması yok, Balık sırtı şek linde olan bu sahanın etrafı de mir parmaklıklarla ve kalın tel lerle, kale arkalarında karşılık- k, ayakta durulacak mail top- rak anfilerle ve binanın tam kar şısma tesadüf eden kısmı üstü açık tribünlerle çerçevelenmiş. Kalabalık, dört (o tarafa açı- lan kapılardn suhuletle çıkıyor ve azami yirmi dakikada dağılı yor, Arazi hükümet tarafından bedava verilmiştir. Klübün bir antrenörü var, 2 — Olimpiyakos: (o Pirede yeni ve güzel bir bina, Bu klüp de Panatinaikos'tan farksızdır. | Yalnız sahası şehir civarında, | klüp binasından uzakçadır. Zen gin bir müzesi var, Başka klüp lerden aldıkları bayraklar çerçe veler içinde binanın her tarafı- nı süslüyor. Içtima salonu ve hey'eti ida re odası mükemmel. Pire halkı bu klübün tabii azası, Bir antre nörü var, 3 — Enosis: Atinada. Gör. mek ve gezmek kabil olamadı. İkmali pek yakm olan sahası, mevcut sahaların en büyüğü o- lecakmış. Azasmı kâmilen İ: tanbuldan giden rumlar teşkil ediyor. Atletizm ve futbol için iki antrenörü var. Saha arazisi rilmitşir. Gelelim bize; Fenerbahçe klü bü: Ben, çok bitaraf bir mantık la, memleketin bu klüple iftihar edebileceğini düşünürdüm, Bi- nası, bahçesi ve dahilindeki te- İ sisat ile iyi bir manzara arze- den bu klübün bugünkü hali bu luncaya kadar neler çektiğini yakinen bilirim. Bizde futbolün beşiği olan (Ünyon Klüp) ü bir harabe halinde iken ancak iki sene evvel ciro suretile alabilen bu klübün, harap o divarları ve tribünleri yaptırmak için beş al tt bin liraya ihtiyacı vardı. Bu parayı bulmak için başımı vur ma aş kalmadı, bulamadı ve hâlâ da bulamıyor. Buna mu kabil kirası dört yüz liraya ib- lâğ edilmiştir. Antrenörü yok- tur. Galatasaray klübü: Yüksek kira ile Beyoğlunub iç sokakla rından birinde oturuyor. Ehem miyetini günden güne kaybe- den Taksim stadyomunun ya- rım hissesine maliktir, Para sı- kintısi çekmektedir, Antrenörü oktur. Bu iki klüpten hiç birisi, ve- sait ve para itibarile, (o gördü- ğüm Yunan klüplerile kabili kı yas değildir. Orada spordan ver gi alınmaz. Bizde yüzde yirmi beşi bulur. Onların stadları var. Bizde yok. Onların antrenörle- ri var, Bizde yok . Seyirci: Ben bu noktada mu kayese yapmıyacağım. Zira o- rada yirmi bin kişi alan stadlar var, azami ücret yüz Yirmi beş ve asgarlücret te otuz yeddi bu çuk kuruştur. Halbuki bizim e- limizde stad yoktur, ki fiatlar düşsün de azami seyirci mikda rını tayin da dizler | hükümet tarafından bedava ve | edebilelim. Slavya ma 14 KANUNUSANİ halkın sporu © sevmediği iddin edilebilir? Kabahat hall - ta değil, bu işleri idare edenler dedir, Bizde spor, yapan ve sey reden için bir azap, orada bilâ- kis zevktir, Netice: — Yunanlılarla üçü İstanbulda ve biri Atinada ol-| mak üzere, ikişer oyundan dört defa temâs ettik, Dördünde be- rabere kaldık, üçünde galip gel dik ve birinde mağlüp olduk. Klüplerimizin bugünkü elim ve devam ettikçe, sa- da belimizi büktükçe ve nihayet i enedir o futbol oynayan bulda değil, bir kaç mutavassıt büyüklükte stad olmadıkça yukarıda zikrettiğim neticelerin çok yakın bir za- manda aleyhimize döneceğine emin olalım. Küçük Yunanis- tanda beş, altı senede elde edi- len bu neticeler, bu hamleler ve bu şayanı gıpta © gayretler cid- den şayanı | takdirdir. Bizde spor için ne ekilmiştir ki ne çilsin... Elimizde stad diyemi yeceğimiz; o mezbele ile rabeden başka bir şey yok üö F. B. Klübü kâtibi umu! Hayri CELÂL Hamiş: Yeni Günün spor müuharriri Be- yefendiye: Spor sütununda (ne mantık, ne mantık) serlavhasiyle hakkımda ib- zal buyurduğunu. iltifatları oku- dum. Atina'dan avdetimizde bizi kar şılamak lütfunda bulunan (MİLLİ. YET) muharririyle, gazetede inti- şar etmesi için değil, arkadaşça ko- muştuk. Kendileri bunu yazmışlar ve neşretmişler. Sizim barmak işaretleri arasında Deşr ve bana hücum vesilesi addetti ğiniz satırları aradım, bulamadım. O yazıda ne Maraton kelimesi ve ne de (Asfalt yollar) tabiri vardır. Bun ları nereden çıkardınız? Sonra cuma sabahı Pireye varan ve pazar günü saat üçte maç yapan bir takımı yor- gunluğu nasıl iddin edilebilir? Maça takaddüm eden cumartesi günü Ma- ratona gitmek teklifi de; surf takım kapiteninin ve takımı eşi eden oyuncuların yürümek ihtiyacında ol malarmı söylemeleri Üzerine kabul edilmiştir, Milliyettte çikan yazıda, dikkat buyurulursa, mağlübiyetimiz hususunda hâkim olan fikir, hep ço- .cukların asabiyeti ve hakemin taraf. kirliği ve bilgisizliği etrafında top- lanmıştır. (Mes'ul kimlerdir) yazısında ki (bu adamlar) tabiriyle kastedilişimi tabir beni, | cevap vermekten müstağni kılabi di, Bu satırlarla size mes'ul yetten kaçmadığımı ve korkmadı mı söylemek istiyorum, beği H.C Zeki'nin Yunan Maçları -için Raporu İ | İ Fenerbahçe — Galatasaray muh-| teliti ile Yunanistan'da Olimpyakos, | inaikos, Enosis mühteliti ara akdedilen mukavelename muce 31 kâ a sında e bince iki maç yapılmı re nunuevvel 931 perşembe gü bul'dan hareket ettik. Pire'de lip rüesası ve bir kısım halk tarafından istikbal edildik. otomobilleri, edilmiş olan bi sanat | a tesi ve mesafe de bulunan su bendleri ge silecek ve öğle yemeği bu yolun or- tasında bulunan bir otelde yi necek ve üçte avdet edilecekti. Sporcularımız güzel bir hava al. miş ve ziyaf'stte tarafeyn dostane nu tuklar söylüyerek. çök samimi bir yakit geçirilmiştir... 2 — Pazar günü birnici maçımızı yapacağımızdan tamamen istirahat ile vakit geçirilmiş ve otelden çakıl. mraştır. Maç yirmi bini mütecaviz bir seyirci huzurunda oynandı. Bi- zim oyuncuların fazla heyecana ka- pılması yüzünden beklenilen oyunu gösteremedik ve malüm olduğu üze re 1 - 4 netice ile mağlup olduk. Bu maçta şayanı kayt hiç bir hâdise ol. mamış ve halk zaman Zaman lehimi- 76 tazahurat ta yapmıştır. 3 — Pazartesi günü on birde be- lediye de resmi kabul Yapıldı. Belediye tatil edilmiş bütün bele diye Türk Yunan bayraklarile süs- lenmişdi. Helde bir askeri müzika milli marşımızı terennüm ediyor.Ke bir halk tabekasının alkışları ara nmedim, dersem yalan söyle | çok fena idare eti size | kirlik yapmıştır. İkinci maçın sonla. 1932 linde resmi ziyafete davetlidik. rimiz ve belediye reisi davetlidi Bu ziyafet te birer bardak şampanya içil di ve mutuklar tanti edildi, ia Ve on birde otelimize avdet edil. — Limonata ve pastalar. ileram edildi. Belediye reisi namına bir zat Türk dostluğunun takviye ve temadi hakkındalci samimi nulkuna Hayri | Celal Bey tarafından ayni mevru da İ bilinde cevap ve gösterilen misafir perverlikleri teşekkürle — yadedil miştir. Bu merasim binlereç halk ta rafından yapılar büyük bir tazahur le hitam buldu. 4 — Seli günü sabah saat 10,5 oynayacağımız sahadaki antermane gittik yarım saat eyzersis yaptıktan sonra otele avdet ettik. Ertesi günü maç saatin kadar otelde istirahat ile vakit geçiril 5 — Çarşanba günü ayni hakem ve yine yirmi bini mütecaviz seyir- ci huzürunda oyuna başladık. İlk maçta oynadığımız ve hiç bir itirazı mucip olmıyan ayni topla sa- baya çıkmirtık. Yunan oyuncuları kendi toplarını hakeme göstererek bunul oynanma ! sını talep ettiler. Hakem her iki topu muayeneden sonra bizim topu tercih etmiş ve busuretle oyuna başlanmış- tı, Bizim oyuncular ilk mağlubiye- tin acını çıkarmak ve Türkiyeye iyi bir metice ile avdet ile gü zel oynamaya başladı ve bunun ta- bii neticesi olarak Yunanlıların muh. ok tazyık ediyor ve müşkül v vaziyetler; sokuyorduk yirmi beş otuz dakika devam eden bu güzel oyuna Yunan oyuncuları halka karşı bir takın evza ve otvarlarile fena B Halkta bittabi kendi oyuncularının arzularını yaptırmak için bağrışıyor- ırdı. Hakem evvelden bilmuayene zim topu kabul etmiş olduğundan bir şey yapamıyor ve oyuna devam ediyorduk. Kale civarda dolaşmak. ta olan anterenörleri olduğunu bil bara anladığım bir zat topun peşinde koşmakta ve topu patlatmak için teşebbüste | bulunduğunu gördüm İ lâkin teşebüsünde muvaffak olama- dı. Hakemi ikaz ettim. Aradan beş altı dakika daha (geçtikten sonra a; t avuta giden topu alarak del diğini gördüm. Top kaleden havale edildi, Ve baha geldi topu istop ya. par yapmaz topun seç çıkardığını gördüm yakınımda bulunan hakeme topun patlamış olduğunu söyledim. Bu vaziyet karşısında bizim oyuncu- lar çok sinirlendi ve bir kısmı saha- yı terketmek istedilerse de mâni o- İunarak üç dört dakika devamieden bu hâdiseden sonra başka bir topla oyuna devam ettik, HAKEM: Birinci maçta oyunları gibi fazla taraf rına doğru oyum çok sert ve favullu oynanmıştır. HALK: Birinci maçta çok iyi ve sülcünetle seyretmiş ve lehimize teza huratta balunmuştur, İkinci maçta oyunun çok heye- canlı bir şekil o alması bittabi halle üzerinde de tesirini göstermiş ve kendi oyuncularını teşvik hususunda azami tozahuratta bulunmuşlardır. Bu maçta oyuncular arasında favül- ler neticesi münakaşalar olmuşsa da bir hâdise şeklini almamıştır. İkinci maçta ahli tarafından oyuncularımza taş atıldığını görme- dim yalnız kale arkasındaki seyirci. lerden o müdafi | oyuncularımızdan birine bir portakal kabuğu atıldığı. ma işittim. ». Federasyon da Esaslı bir şey Bilmiyor!.. Geçen gün Vehab'ın © İngil ter'ye gideceğini ve bu işe antre nötFred Pegnem'in ön ayak olduğu nu yazmış ve federasyonun nazarı dikkatini celbetmiştik. Bu mesele et ialında Hamdi Emin Beyle konuş. tuk, bize şunları söyledi.“ — Bu hâvadisi ben de gazeteler. de gördüm, Dün antrenör. oil gel Bir sigara çıkan cinayet Dün Adliyede maznunları kala- sbalık bir dava rüyet edildi Dün . Ağırceza . mahkemesinde| maznunları karış'k bir dava rüyet © dilmiştir Davanın mevzuu şudur: Bulgurluda oturan Selimsiz ma. Kiye tahsil şubesi mâmurlarından İs- mail efendi ile oğlu İhsan geçen a- ğustosta bir gün karpuz . tarlasına giderlerken, yolda İsmail efendi bir sigara yakmak istemiş, yanında kib- rit olmadığı için sigarasını oğlu İh- sana vermiş, o da sigarayı yakmak ocnk sahibi Nezir efen- sını yakmak istemiştir. — Kimin o sigara? diye sorunca, İhsan; — Babamın! cevabını vermiş, bu- Bun üzerine Nezir çok galiz bir kü- für-savurmuştur. İhsan geri dönmüş ve gördüğü muameleyi babasına an- latınca, babasr da gidip Nezirle kav. ga etmiştir, Kavgaya oonkta çalışan amele İbrahim, Sabri, Mehmet, Ha- san, Tahsin, Hasan, Koço, (İhsan, Murat, Hasan, Recep müdahale et. mişlerdir. Bu kavga pek kanlı ol. muş, arneleden Arap Ahmet ölmüş kargaçılardan 6 kişi yaralanmıştır. Maznunlardan baba oğul o Arap ildürmekle, diğerlerini ya- , İsimlerini (saydığımız | mazmunlar da baba oğlu yaralamak- tan ve katle tahrikten maznundur- lar, hakkanda men'i muhakeme — kararı vermiştir. Fakat kararda ismi geçen, maznunlar çok olduğu ve isimleri hep biribirine benzediği için tered- düdü mucip olmuş, evrak tetkik edi erek, men'i muhakemelerine karar verilen mazmunlar tefrik edilmek su- retile dışarı çıkarılmıştır. Maznunlardan baba oğlun vekâ- İetini eski adliye müsteşarı Kenan Ömer ve Besim Şerif Beyler, Nezir, asan, sucu Mehmedin vekâ- Hüsamettin Bey deruhte Maznunların isticvabı ve şahitlerin istimar smasında müda fan vekilleri Besim Şerif Beyle, Hü. samettin Bey arasında ufak (tefek münakaşalar olmuş, hattâ bir aralık ü if bir şekil ala- sabiyeti mes- lerdir. Bu kadar hararetli bir cereyan alan muhakeme nihayet bazı cihet- lerin doktorlardan istizahı, gelmiyen bir maznunun zorla ve şahit celbi için başka güne bırakıl. muştar. Halı hırsızlığı dava- sında bir hâdise Hah sirkatinden maznun Haydar, Ibrahim, Veli, Kurban, Yorgi, Mih- ranın muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Mubakemenin geçen celsesinde muhakeme hitam bulduğu halde da- van rüyetine yeniden e başlanması- mı isteyen ve bu talebinde: — Nolur be Reiz bey, sermayeden zarar m edersin? diye garip bir li- m————ğ—————————ğ—ğ—m————————şğ————- Et işinde İki netice Komisyon iki sureti hal teklif ediyor Et komisyonu vazifesini ik- mal etmiş ve bu husustaki maz batasını hazırlamıştır. Komis- yon azasından Ali Riza Bey (Yeşilköy) dün bu hususta bir muharririmize şu beyanatta bu lunmuştur; > Et komisyonu uzun tetki- di. Vaziyeti ;mesele şayi olduğu gibi ise federas yon yapacağı vaziyeti tabiatile müd. riktir. Ancak bunu tahkik etmek bir az zor bir mesele. Çünkü antrenör İzmir'de bu meseleyi (A.A) vasıtasi le tekzip etmiştir. Maamafih ben İz. mir mintakasına bir mektup yazdım sevap beklemekteyim. Bakalım ne olacak? Sonra Vebap bu kadar bü- yük bir yıldız değildir. bile giremedi nasıl olurda İngiltere Arsönal kulübü gibi dünyanın birin €i sınıf bir klübünde rol alır. Benim aklım bu harekete pek yatmıyor. E- ğer hakikaten Vehap İngiltere'ye gi der de bir kulüpte oynarsa mesele kendiliğinden meydana çi E Fakat biz yine tahkikatımıza devam diyoruz, ge e kini klübü kattan sonra şu iki esasa varmış tir, Birincisi mezbahada muhte lif namlarla alınan resimlerin hayvan başına değil, badema ki lo üzerinden alınması sistemi- nin bir an evvel tatbiki, diğeri de bu sistemle birlikte ete aza- mi fiyat tayinidir. Komisyonumuz bu iki esasın kabulünü teklif eden raporunu tanzi metmiştir. memnuiyeti evvelce tamimen tebliğ edilmişti. Ittifaka dahil klüplerden | başka Kurtuluş, Beyoğlu Spor ve Alman Spor (Tetonya) klüplerinin müsaa- deli klüplerden olduğu ve | İtalyan klübüne verilmiş olan bir aylık mu- biterek mezkür küpler meye, Mahkemelerde | 'Müstantik maznunlardan bazıları | yüzünden sanla ısrar eden Mihran, muhakeme- nin bu celsesinde de: — Dava yeniden büşldam, şahit.“ ler dinlerisin, zabıta sui istimal edi- yor. Ben bunlürı ispat © edeceğim, dedi, Şahitler dinlenmiş, Maznunlarla İ müvacehe edilmişlerdi. Maamafik, höyeti hâkime Mihranın ipe sapa gelmiyen ve çok garip nen iddialarını dinledi, ist leri tesbit etti, söylediklerinin hepsi- ni zapta geçirtti. Sonra kısa bir mü- zakereyi müteakip ayni | şahitlerin yeniden celbedilmiyeceğine — karar verildi. Bu karar üzerine Mihran kızdı: — Öyleyse zabıtanın sui istima- lini kabul ediyorsunuz. Size bir şey söylemiyeceğim; ne yaparsanız yapı. nız! diye haykırmış ve bu hakarcta- miz cümleleri savurduktan sonra ye- rine oturmuştur. derhal maznunun heye ti hâkimeye karşı vuku bulan bu ha. karetinin zabıt varakası ile tesbi karar vermiş, samiler meyanını sahitler çağrılmış ve bir zabit vara kası tutularak, zabıt varakasmın da takıbat yapılmak üzere müddei umu- mmiliğe tevdiine karar verilmiştir. Mu hakeme verilmek üzere başlın güne bırakılmığtır. Hem katil, hem küstah yankesici Bir yankesicilik vak'ası esnasında kendisini tutmak istiyen Rüştü Beyi öldürmekle maznun yankesici Deli Ligor muhakemesi esnasında Ağır. ceza mahkemesi reisi Hasan (Lütfi Beye karşı hakaretamiz sözler söyle | mişti Deli Ligorun bu cürümden dola- muhakemesine (dün ikinci ceza | mahkemesinde başlanmıştır. Muha kemede Deli Ligor: —Ben deliyim ne söylediğimi bil- wen, dedi. Muhakeme şahitlerin cel- bi için başka güne bırakıldı, Şehirde şekavet yapanlar Aksarayda esnafı haraca kesen ve bıçakin tehdit ederek bedava €ş- ya alan Pehlivan Alöettin, Çamur vket ve âşik Alinin muhakermeleri ün Ağırceza mahkemesinde intaç edilmiştir. Pehlivan Alâettin 12 sene üç ay ağır hapse, Çamur Şevketle Aşık A- li de dörder sene birer ay hapse mah küm olmuşlardır. Şevket Beyin mahkümiyeti Zevcesi İelâl Hanımı öldürmekle mazmun Güzel San'atlar Akademisi müdür müavini Şevket Bey 18 sene ağır hapse mahküm olmuş, fakat €s- babı muhaffefe takdir. edildiğinden dolayı cezası 12 seneye indirilmiş. tir, » Ressam Şevket Bey ayrıca zevce- sinin 2000 lira tazminat vermiye de mahküm olmuştur. Turing klüpteki İçtima İdare heyeti muhtelif meseleleri görüştü Türkiye Turing ve — Otomobil Klübü idare heyeti geçen günkü iç- timamda vefat eden cemiyet azasın. 'dan ve Belediye mezarlıklar müdürü merhum Kemal Ömer Beyin ailesine beyanı taziyete ve merhumun resmi nin klübe şimdiye kadar büyük Beynelmilel Turizm Kongresine tev- di edilmek üzere muhtelif meselelere dair raporlar tanzimine karar ver- miştir. Şubat ayı zarfında Cemiyeti Ak- yamın muzahareti ve Turing klüple” rinin teşebbüsü ile Paris'te beynel- milel bir gümrük konferansı toplana caktır. Turing klübü i i konferansa Rüsumat mi mumiyesi muamelat müdürü Cemil Beyin gönderilmesi için o hükümet nezdinde teşehbüste bulunacaktır. Turing Klübü bu sene Ankara, Istanbul, İzmir, ve Konya için şehir manzaralarını gösteren afişler tabına karar vermiştir. Bundan maada İtal yanca, Arapça ve Rumça olmak üze- re yeni İstanbul rehberleri meşredi- lecektir. Bu Ze “1 kasi tai « kont

Bu sayıdan diğer sayfalar: