24 Ocak 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

24 Ocak 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EE Yildızları Lily Damita Sinema yıldızlarının “Cinsi | cazibe” .diye terceme edilen Sex-appeal'leri hakkında hay- | li şeyler yazıldı. Artistlerin maneviyetlerin- | len ziyade maddiyetlerine * Solda Marie Bell'in “Ta ZEN Sinemada, son zamanlarda; aktörlerin muhtelif memleket- | ler sekenesinden seçilen “ekzo- tik,, filmler çoğaldı, Amerika ormanlarında ve çöllerinde ve- yahut o Bahrimuhiti OKebirde kaybolmuş küçük adalarda çev rilen filmlerin adedi gittikçe ar tıyor. Bu filmler aynı zamanda bir dolaştırmış oluyor. Sinema bu suretle Afrikada keşşaflık, avcı lik ve mahalli âdat ve an'anele- rin müverrihliğini yapmak gibi de bir şey oldu. Meselâ sinemaya gidenlere zencilerin hayatını ilk gösteren filmlerden birisi Halleliyah'tır. Mississipi kenarlarınlaki zenci- lerin hayatmı gösteren bu Ame rikan filmi, zenci ruhunun bir aynasi gibidir. Bu filmde iki aktör maceraya hâkim oluyor. Biri Daniel Haynes, öteki şey- tan gibi kıvrak zenci güzeli Ni- "a Mae Mac Kinney'dir. Halleliyah hazin bir hikâye ve cenubi Amerika hükümetleri içinde geçen hayatın bir tahlilin den ibarettir. Az sonra bu filmi Alfred Cha £ Vmel'in “Bir irkin uyanışı, ta- İ | yoktur. Sadece gençliğin İ geliğinden istifade - ediyor ve kadaşınız da “Nefis değ; “eaaemameyarrame Gi n seyirci taallük eden bu tercih tarzı son | zamanlarda bir haylı aleyhtar kazanmaktadır. Mesei artistin hiç bu kadarı da kâtidir.” Bu hüküm diğer bir çok si- nema ârtistlerine de teşmil e- dilebilir. | Bir sinemaya nişanlınız, ka- | rınız veya dostunuzla gi niz zaman, meselâ perdede o) nayan artist için: “Nefis ka- dım” hükmünü veriniz. Bir ar- en fesf” diye daha kuvvetle sizi pek âlâ teyit edebilir. Fakat yanınızdaki kadın o fikirde de- #ildir. O halde size meselâ şöy le bir cevap verebii ende sizi zevki ince o bir adam zxan- nederdim.” Siz bir taralı beğenirsi, Başkası beğenmez. Görüşlerin bu kadar başkalığı karşısında, | bir sinema artisti hakkinda daha isabetli hi çin, demek ki “yalnız, Sex-ap- peal'i bir cepheden, yani maddi | cephesinden almak doğru de Bildir. Bir az değil, hatta daha | Hazlasıyla artistin maneviyeti- ni hesaba katmalıdır. Artistin elbette yalnız vücudu ve azası | işlemeyor, zekâsı da işleyor. ki cereyan, onların yalnız mad- di cihetlerini değil, zevklerini, bilgilerini, istidatlarını da he- saba katmaktır. Zira bir insan zahiti görünüşünde aldığı ter biyenin de çok tesiri vârdir. Bu noktai nazardan mutalaa N lih” filminde bir vaziyeti, sağda Alice Robert'in başka bir vaziyeti. aaasekeemamanesenamemaeei asra FILMLERİ vardır. Mevzu o Cameroun'da cereyan ediyor. Bu memlekette 'halkı kemiren bir uyku hastalı- ğı var, Filmde beyazlarm bu hastalıkla nasıl mücadele ettik lerini anlayabiliyoruz. Alfred 'Chaumel karısı ve meşhur bir küşifin kızı olân Mm. Genevie- ve Chaumel - Gentil ile birlikte zenciler diyarına giderek bu fil mi çevirdiler. Bu filmde tanın- miş yoktur. Fakat üzerindeki || tesiri bkaşa türlü ölçülüyor Bu tesirin sadece vücut güzelliği ve hareketinden ziyade kafadan geldiği iddia ediliy Lilian Harvey için İğ im vermek i- || Artistler hakkındaki şimdi- | Wi Trader Horn'dan bir sahne or i İ “Erkek kiyafetinde kadın” Alman askeri Hakimiyetine Dair bir film BERLİN, 23 A.A, — Gazeteler Almanya'daki bütün sinemalarda Al| manya'nın askerlik sahasında kuvve | tini göstermek maksadile bir film ire edileceğini yazmakta- dırlar . Bu filmde ceneral Groener'in de bu yolda beyanatı bulunacaktır. ie — Edwina Booth edildiği zaman artistler satla- mr ve mevkilerini değiştiri- | yorlar, Çünkü bebeğe benze- yen güzel bir artist, bu güzel Tiğine içinden bir şey ilâve et- z v mezse, kıymeti hiçtir. Esirgeme dernegi piyangosu Esirgeme Derneği Riyasetinden Cemiyetimiz menfaatine tertip etti ğimiz piyango biletlerinin satıl. t ve muvaffakıyetle al dığı rolü başardı. Bu Filmi çevi: ren yegâne beyaz artist Edwi- na Booth iki ay Amerika çölle- rinde, zenciler arasında yaşadı. Hollyvood'a avdetinde di. | yor kiz | İ J — Ormanların huşıltısını ve zencilerin musikisiti çok sev- dim. Bütün geceler onlarla be- raber bağdaş kurarak, ortalığı i aydınlatan ateş karşısında o- turdum. Ateş yanınca “ağa s0 caip seslerini duydum. Buralar da nâ mütenahi yılanların dal. | larda ve yerlerde kıvrılarak sak tim, Gecelerin uzaklardan ga- rüzgârları var. Zencilerin haya tı beni çok alâkadar etti. Böyle sabırlı insanlar görmedim. En korkunç tehlikelerin ortasmda, yalnız çöçe denilen ve mutlaka öldüren hümmâlı bir hastalık getiren sinekler bile, terki di- yar etmeğe kâfi bir sebeptir. de de mükemmel zenci atletler görüyoruz. Yalnız o mu? Hattı östüvanm en iyi ormanlarında yaşayan cüce insanlardan mü- rekkep kabileler de bu filmde- dir. Dudakları tepsi gibi iri ve geniş zenci kadınları da Var.' Bu kadınların kendilerini bu su kında çok güzel bir fikir edine- biliyoruz. Üç yeni film daha bu günler de Avrupada rağbet görüyor: “Trader Horn,, , “Afrika konu- şuyor”, “Afrikanın hakiki çeh- resi, tahrik etmemek için eskiden Bu resme bakanlar acaba yeni jön premye mi çıktı, derler. Hayır! Bu resim maruf sineme yıldızı Carmen Boni'dir ve yakında || la kaçan binlerce mahlâkatın'a| İninbeç öynadıklarmı seyret) fil rip sesler getiren ılık ve kokulu | giğleniyor » #ilminde bu rölü almıştır. Pek yakında bu isnirde ve çok cazip ini bir $i seyredeceğiz. “Trader Hora'un başmumessileri Conchita Montenegro İ | neye göre, mabetlerinde dua “İfe biliyorlardı. Fakat bunlar tirak ediyordu. Juda'dan kimse klinceye tekik ediliyor, onun Tarihi Tefrika: 38 Sabatayv Zevi Nakleden: R. N. | Ey hükümüsi arın hükümdarı sana yalvarıyoruz.. Onun ikbal yıldızını parlat! Bütün İsrail oğullarını ona merbut kıl! şeylerin musevi di bü: tün muhalif olduğu ileri sürü. lüyordu, Sabatay'ın düşmanla. rı bu suretle kendi vazifeleri- nin ona karşı mücadele etmek olduğunu iddia ediyorlardı. Fakat ne yapabilirlerdi?. Sabatay'ın faaliyetini akim bı- rakmak için ellerinde ne igibi bir Vasıta. vardı?. Her halde Sabatay bunlardan korkacak, kendi arzusile bunlara itaat ede cek değildi. Olsa olsa Sabatay aleyhinde gens bir lânet kara rı verilirdi. Ancak bunun hiç bir ehemmiyeti olmuyacaktı. Belki de bunun neticesi olarak yahudi cemaatinin nefret ve kini büsbütün Sabatay'n düş- manlarıma dönecekti. Maama- fih cesaretle bir karar vermek lâzım olduğunu düşünen. ha- hamlardan biri Sabatay'in i- dam edilmesini ileri sürüyordu. Fakat bu kadar kat'i bir karar vermeğe kimse cesaret edemi- yordu. Bunu dinliyenler kork muştu. Ne olursa olsun Saba- tay'ın lehinde söylenecek ba- zı şeyler yok değildi. Onun i- çin bu hafi içtimada bulunanlar dan biri, Sabatay'ın idamı lâ- zim olduğunu söyliyen hahama sordu: — Bu kadar şiddetli bir hü- küm vermeğe nasıl cesaret edi- | yorsunuz?, Sabatay Zevi beklediğimiz 'Mesih,, değildir. bir takım yahudileri g dan tevbe etmeğe ve riyazetle meşgul ol. Böylelikle kâinatm mükemme j liyeti de bozulmuş , haktan ay- rılmmıştır. Hakka ve onun en| büyük namma kimse erişemez. “Mesih,, in vazifesi (o Hâlik ile kâinat © arasındaki bu ayrılığı izale ederek ilk mükemmeliyet ve nizamı iade etmektir, Bu İ suretle Hakkın birliği ve onun isminin vahdeti tekrar yerine gelecektir. Onun için Cenabı hakkın en büyük ismini zikret- mek dünyada yeni bir devrin başladığına delâlet edecektir.,, Bunun üzerine cemaat heye cana gelmiş, herkes birer rer “Mesih,, in önüne gelerek kendisine tazimde bulunarak | muhtaçlara tevzi edilmek üze İre sadaka vermeğe başlamıştır. | o Yahudiler eskiden beri ria- yet ettikleri bir kaide ve an'a ederlerken, bulundukları mem- İleketin hükümdarı için hayırlı İtemenmilerde © bulunur! Halbuki şimdi “Mesih, i lerlerken padişaha dua etmeği unutmuşlardı!.. Çünkü artık kendi hakiki reisi ve hükümdar | larını bulduklarına kani olmuş | lardı!.. Sabatay Zevi için cemaat o gün şöyle dua ediyordu: “Ey hükümdarların hüküm- darı, sana yalvarıyoruz, senin | lâtuf ve rahmetini niyaz edi- İyoruz!.. Onu sen muhafaza et, na merbut kıl! olan Sabatay Zevi'ye kuvvet | etmemiş rn*1x7.. Böyle bira İ we kudret ihsan et! Amin! | dam yalancı bile olsa öyle bir. | Paralar toplandı. Fakat Sa | den pire idüzex mahküm edile. i batay bu paralara hiç ilişmedi 5 iehaki Çünkü zengin kardeşleri saye- Bu az kuvvetli bir itiraz de sinde buna ihtiyacı yoktu, Bu | ğildi. Onun için çtimada bulunanların çoğu bu noktai nazara iştirak ettiklerini gös- termeği zırlanırken, Saba- tay'ın ölümünü istiyen haham elini cebine soktu. Bir mektup çıkardı. Bu mektup İstanbul. dan İzmir hahamlarına geliyor du. Mektupta Sabatay aleyhin de şiddâtli bir lisan kullanıl- bu adamm O faaliye- nihayet toplanan paraların bir kısmını borcundan dolayı mahküm olan bir takım yahudileri kurtar. mak için kullandı. Her halde ibu suretle kurtardığı adamla- rın kendi davasına hizmeti o- lacağını düşünmemiş deği Mahkümiyetten kurtulanlar | minnet ve şükranla Sabata; iltihak etmekte gecikmemişler | 5 dir. Sabatay'ın bütün bu mu- vaffakıyetlerine © rağmen, hiç bir muhalifi kalmadığını iddin | gedilar mea) ieğime aran "püşküldür. Ona» karet| ka bir şey değildi. İstanbuldaki bir köşeye çekilerek onun he: | gıtiya, hahım Yomtor ben zimetini “bekliyenler az değildi. | Yezit dem sein Dü tüpte Bu sessiz düşmanların mevcu- | fakım “ bidkek lar” ş diyeti her halde Sabatay'ı dü- | Biz bu beğbeel şündürmüyordu denemez. | dele etmeliyiz Kendir bir ie ee i bir kü. Sabatay'ın air liğe |firden başka bir şey değildir. € | Onu kim öldürürse, pek büyük bir sevap eylemiş olacaktır. O- nu öldürecek bir el hâlik ve mahlük tarafından tebcil edile. cekti Bu içtima neticesinde Saba- tay aleyhinde nihayet idam ka- surette nihayet vermekten kas- den geldiği kadar Sabatay'a ha rekâtını akim (bırakmak için uğraşmağı kendilerine bir vazi Sabatay'ın aleyhinde çalıştık- ları meydana çıkınca, ona taraf tar olanların ne şiddetli husu- metlerile . karşılaşacaklarını bilmiyorlar ve bunun neticesin den korkmuyorlar değillerdi. Böyle olmakla beraber, Sa- batay aleyhinde gizlice , çalış- geri a ka Juda biliyorlardı. Sabâtay öleci İ Fakat onu kim öldürecekti?.. Bu gizli içtimada bulunanlar kendi arülaktilan Kirimi'tiğ “şi yayina eierdtE “edeceirdi. geri d Fakat müşküla€ ta buradan bej dn ee ii İlyordu. Her halde Sökatay'ın mi a Salı isi > re istiyenlerden hiç Ar en On ERİME İki Blürmek vazifeli itü jik halan de, bu İÇERİR NE A ar estirdi deği Sabatay'ı öldürmek ne kadar büyük bir sevap sayılırsa, sayıl sın bü sevabi elde etmek” için öyle büyük bir arzu besliyene tesadüf edilmiyordul.. Düşmanlarına b vaziy Sabetay için hiç te tehlikeli 6k Buyacağı anlaşılıyordu. Tâtbik linde ye e şüpheyi davet etmez diye dü- ordu. Bu içtimalarda tay'ın her hareketi inceden sahtekâr, yalancı bir adam oldu ğu söyleniyordu. Bunlar Saba- tay'ın adamları arasında teati edilen bir takım mektupların suretlerini de elde etmişlerdi. Natan Gazatı'nın beyanname- Sabatay ölüme mahküm edil sin!.. Bu hal Sabatay düşmanla Zenciler hakikaten fotojenik | kalma bir âdetmiş. İrkını ve na " l e ve artist insanlarmış, Trader | musunu kurtarmak için güzelli YENİ RUSYA leri, Mısırdaki Sarrafbaşı Rafa | rının âciz e i azeden Van feda eden kadınlar... önderdiği mektup | yordu. Onların Hora'n önlimeye Yada Vak) gizi Yazan: FALİH RIFKI batay'ın muvaffakiyet ve şere- Dyeh İsongo kabilesi içinde vi |. «afçikanın hakiki çehresi, e e RR malla eye ve haki. | filminde de muhtelif zenci dans iz? yele, dad du. sb

Bu sayıdan diğer sayfalar: