15 Mart 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

15 Mart 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET Milliyet 0 Asrın umdesi “MİLLİYET tir i “ 1ISMART 1932 İdarehane:- Ankara caddesi, e 100 No. © Telgraf adresi: İst, Müliyet i Telefon Numaraları: © Başmuharrir ve Müdür 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 - ABONE ÜCRETLERİ: » Türkiye için Hariç için 1 LK TE id aylığı 4— VE Bl rm i4— ia . w— 2 — Gelen evrak geri verilmez İMüddeti geçen nüshalar 10 ku. ruştur. Gazete ve matbaaya aft isler için müdüriyete müracaat “İsdilir. Gazetemiz ilânların mes'u “İliyetini kabul etmez, BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merke. len verilen malümata göre ha- ugün bulutlu devam sdecek- Yağış muhtemeldir, türgir yrazdan mütedil kuvvetle ese- 14132 tarihinde tazyiik mesis mi 769 milimetre en fazla sıcsk ik Sen az sıcaklık 2 santigrat | kaydedilmiştir. mimar. 2) KP) © Maskaralık © Maskaralık mevsimi dünya- un her tarafında ekseri şubat ma düşer. o Maskaralığa he- es eden insanların hangi sını- “fa ve dine mensup oldukları ayine hacet yok!. Belki eski- bu maskaralık, hıristiyan. mahsus idi, Şimdi bu kay- riayet eden yok! Nasıl Ya- diler Hazreti İsanm doğdu. ku tarih addedilen yılbaşını tes ediyorlarsa hıristiyanların ıklarına da öyle iştirak orlar. Bu 1 Hem şık maskaralar var.. ve fıkaralığa rağmen kostümlere rastgeliyoruz. maskaraların ekserisi de Kadınların neden mas- > karalığa bu kadar rağbet ettik” ii anlayamadım. İnsanlarda bilhassa gençlerde maskara- olan bu rağbet : bana gi ki; insan bazan her türlü mma vesikılma kaytlarından yrılmayı bir ihtiyaç olarak his or.Hamamda bütün elbise i çıkarıp attığı gibi maska olunca da her türlü âr ve ha- yâyi kaldırıyor. Güpe gündüz oğlunun ortasında göbek a- ıyor.. Bereket versin, yüzünde ki maskeye. Bu maskaralık e tödünden aldığım neticeler: 1 — Maskaralık, utanmamak ve hayasızlık ihtiyacının tatmi ne vesile veren şık bir itiyat. 2 — Maskara, (serbestisini ine medyundur.. Maskeli maskarayı kim etmez. Demek: Hayat bir maskesi olması bir şeydir., — Maskeli ve kostümlü lar, mevsimlik maska- DERE O a Milliyet'in Edebi Romanı: 39 © GÖZYAŞLARIL Daha bir iki gün.. Demekle savuşturdular. — Gardiyanlar bile benimle ke ruyorlar. Bari kitap o- ileyim. Bir iki insan yü Böreyim. Bana kitap gön- © Dedim. Ona itiraz etmedi- Hay hey. Kitap ayak. mizi, © Dediler. Bunada teşekkür , kitap olmaz ise ne oku- e Bir hafta sonra.. 0 İzerimdeki tazyik biraz ha. Müsait bir hava var!. sene maskara | ralardır. Daimi maskaralar, maske kullanırlar. Deriden.. | Fakat kostümleri ve mevsimler iri yoktur... | S —Eğer her utanan adam, | her utanmazlık eden adam mas ke ve kostüm giyseydi, dünya daima bir karnı manzarası arzederdi. Arslanlar Robert'le ben büyük müze- nin salonlarını dolaşıyorduk. r tablonun önünde bir gurup birikmiş: “Ne güzel e Jocande,, metelik verir g milyon veriyorlar, diye hayran bayran tabloyu seyrediyorlar. dı. Galiba bu kıymetli tabloyu | daha fazla seyretmek istiyor” duk ki müze kapandıktan son ra bile içeride kaldık. Gece yarısı sokağa çıkmış- tık. Robert pardesüsünü tında kiymetli tabloyu göti yordu. — Aman, çabuk, kaçalım ! diyordu. Bekçi nerede ise işin farkına varıp haber verirse, yir mi dört saat sonra, kendimizi kodeste buluruz. Dıvarda ne kadar küçük görünüyordu. Fakat koltuğun altına girince ammada büyü- dü. Leonard de Vinci'nin bu meşhur tablosunu kâh Robert, kâh ben koltuğumuzun altına alarak sabahlara kadar Paris sokaklarını dolaşamazdık. Niha TAT İyet Etoile meydanına gelmiş” " rağmen tik. Robert'i ikaz ettim. İhti- bir noktaya ilişmek zaruretinde | yatl; hareket etmiş olmak için kaldım... Birkaç zamandır, rad | tahioyu derhal © arkadaşımın yoda, Darülbedayi artistlerinin | Magenta bülvarındaki odasına e ise inliyordu. götürmek icap ediyordu. e em Concorde meydanına geldi- ozula bozula me: alini | ğimiz zaman Robert birden bi > Serer a mal Ma * re durdu. Bir adım daha git- e içinde dinlenmesi hos görül | mek istemiyordu. Bu sefer o geeyecek seğuk cineslardan Sar | beni iknan çalışıyordu. Bir tek toy ia dr ei çarei hal gösteriyordu. Tablo eersüf kiymet arzedemiyen 4 | yu benim Antenil'deki çatı al. #müzler, Taklit ile tubaflığı 60-İ ene ea DİY metmeyi biz de anlıyoruz. Fa-| “Elli defa bülvarları bir aşa im b ğa | len eyi, Gl e ülvarın © tepesim ir KİR kimdi Aik e depailme sabmes Re şa gine, talik! şamil ir eğitiyor na mı kaildirler?.. Telefon hakkında yaz yazan kariimize Yüksek kaldırımdan dönü. yordum. Bir dükkânm önünde, ne yapacağını bilmeyen ve mut tasıl olduğu yerde dönen bir u- fak ayı yavrusu ile yanındaki genç bir adam nazarı dikkatimi celbetti... Durdum ve anladım.. İçeride de ön kuruşa seyrettiri len arslanlar varmış.Arslan de- gilim.Ve olmak hevesim de yok | tur... Buna rağmen arslan ol- madığıma da şükrettim. Arslan olup Afrikanın kız oğlan kız | orman ve çayırlarında hükmet- i mek var, bir de İstanbulun Yük | sekkalıdırımında bir küçük ayı yavrusunun reklâmile 10 kuru- olunmak var. zi oluyor.... Derler ki; herkesin gönlünde bir arslan yatar... Ço ğumuzun görlünde yatan arsla "nım bu Yüksekkaldırımda on kuruşa görülen arslandan farkı | yoktur.. | Radyoda meddah Ben radyonun ve hususile bi İ zimi radyonun en hararetli tarlarındanım. Buna de durduk. “Hâlâ ne yapacağı. | İmiza karar verememiştik. Bir adar; gördük. Başındaki kaske tin kenavında “Milli güzel sen atlar cemiyeti, yazıyordu. Bu ÇE gra ala $25 |adam bize yaklaştı. Robert'e de | Sarı çizmeli Mehmet Ağa de|“İ'E aya salona resim ge. a e liyorum. Sırası gelince istifade | çılacak. Manmafih zararı yok. edeceğim. Hatırlatmanıza te- | Arkamdan gelin. şekkür ederim. Şaşırmıştık. Kendimizde i- hesabı için ne deseniz haklısı- |dık. nız... Lâkin her şeye rağmen Grand - Palais'nin koridor- o çayır çayır parasını alıyor... |larmda diğer birçok adamlar | Hürmetler. bekleşiyorlardı. Hepsinin de İ FELEK İ kollarının altında bir resim var dı. Acaba onlar da bu tablola rı kendileri mi boyamuşlardı. Davetler Orası malüm değil! Bizi çağıran adamın arka- sından bir yazıhaneye girdik. Bu adam derhal bir defter aç- tı: 16 mart ihtifali Istanbul Halkevi Reisliğindeni itanbulun işgali moş'umuna müs | Artistinismi? İmzayı iyi şehitlikte yapılacak ihtifale İszanbul | okuyamıyorum. Vin. Vinci de gk lm aş ant 2430 de dam Kümin resmidir bu, dır. Saat 13,40 da davetlilerin azimet ve avdeti için köprü Haliç iskelesin- cevap vermesi lâzımdı. Ben söy | den bir vapur tahsis olunmuştur. — | ledim: ı Tahkikat! İsticvap!. Haydi bunları sineye çe- kelim. Fakat, bundan ötesi gü nahın büyüğü olur!, Gardiyan bir mektup Etem İZZET getirdi. e Eş, dost, seven, tanı Mektuplarım verilecek. Gazete ! yanlar: okuyabileceğim. Gelen olursa — Geçmiş olsun!, konuşacağım. Tevkifhane için. | (o Diyorlar. Daha geçmedi. Fa de gezebileceğim! Ben bu şart | kat: lara göre kendi kendime hük. mediyorum Elbette geçecek. Geçmiyen; — Kurtulacağım!. kalbimi delik deşik eden, bey- Ya hakikat te benim dedi - | nimi zorlayan yalnız bir oder. — Mersi!, çin artık kendi Onun sevgisi!. sorulacak © öğreni- Onsuz olmak.. lecek bir şeyleri kalmadı!, Ona tutkunluk! — Ne isterse yapsın!, Getirilen mektupların için- Diyorlar. Fakat her halde | de onun da bir iki satırı var: benim içime doğan: (Kurtul. O — Çok üzüldüm. Dehkşetli mak. Ortada: müteessirim. Seni görmeğe ge — Fol yok, yumurta yok... |leceğim!. Dedikleri gibi hiç bir itham Diyor. Bu mektup beni çıl. Güneş doğmuştu. Bir yer-| gil mi? Tablonun ismi?. Ma. SALI vera Böyle anlayorlar — Fransızcadan — — Canım Madam J... nin resmidir dersiniz. Adamcağız tablonun üzeri” ne bir numara yapıştırdı: 5231 bize de ayni numaralı bir mar ka verdi ve sonra kapıyı gös- terdi: — Pazartesi günü geliniz. Tablonuzun sergiye kabul edi- l lip edilmediğini © gün öğrenir siniz. —çZ Yedi gün geçti. — Allahım ne yapı Tebloyu (| bıraksı il bırakmasak bir tü Fakat sekizinci mül edilmez bir sergiye gittik. — 5231 numaralı tablo mu? Zannederim mösyö Vinci'nin tablosu değil mi? Robert: — Evet, dedi, mösyö Vinci — Biraz oturunuz. Daha Madam J... nin tablosu hakkın da bir karar (o verilmedi. Jüri heyeti şimdi başka tabloları tet kik ediyorlar. Zannıma kalır- sa, tabloyu kabul etmiye cekler galiba.. Dehşetli korkuyorduk. Yü- zümüzün sarılığı bereket ver- il celbetmi- başımızda duran diğer ressamlar da bi den daha az müteheyyiç değil diler. Onlar: “Şu jüri bizim tab- loyu dikkatle tetkik etse,, di- ye düşünüyorlardı. Biz ise ak- sini düşünüyorduk. Her daki- ka bizi belki de felâketli | bir neticeye doğru yaklaştırıyor- du. Jürinin bulunduğu salonun | * kapısı açıktı. İçeriye (doğru şöyle bir göz (attım. İhtiyar bir adam diyordu ki: — Tablo konacak dıvarların mesahai safhiyesi 6,240 metre 23 santimetredir. Bir başkası cevap verdi: — Hayır, 6,523 metre, Ikisi birden karar verdiler: — Demek ki daha 281 met re 77 santimetre için tablo ka- bul etmek lâzım, . Bir garsonu çağırdılar: — Devam.. Gelen resi göndermeğe devam edin. Daha yirmi tablo kabul edil di. Bizimki de bu meyanda i- 3 — Telefon şirketinin para | tiraz edecek kuvvet o bulama. |di. yaklaşıyordu. Resmi bir gün evvel © gazetecileri ve İ tiler, Ertesi gün gazeteleri kapış- tık. Bir gazetenin san'at mü- nekkidi şöyle yazıyordu: “Vin- ci isminde bir zatın yaptığı Ma . nin tablosu önü beyhude kalmışım. Resimde san'at namına hiç bir kıymet görmedim. Müphem bir boya yığını.. Jürinin bu resmi nasıl / olup ta sergiye kabul ettiğine Bu suale ikimizden birinin | hayret ediyorum.” Diğer bir münekkit te şöyle "diyordu: “İmzaya baktım. Vin | dım, ezildim, büzüldüm.. Bir si nir kasırgası içinde kıvrandım i durdum! Hâlâ da böyleyim!. Ertesi gün: — Naran. Naran!, Naran., 5 Diye çırpındığım dakikalar. dı. Arzularımın bu kadar nu. fuz ve kudret hâkimiyeti gös - İterdiği bir anı daha bütün öm- rum! dim ve.. hep onu düşünüyor. dum. Gardiyan geldi: — Sizi bir hanım görmek istiyor... — Kim?. Nerede?. Nasıl kadın?. İsmi ne?. Mi ri Biliyor- dum. , Ondan başkası o - “lamazdı. Delive üm. Si imleri | sarki: İ san'at münekkitlerini devet et. ! İrâmün . içinde, hatırlıyamıyo. | Kendimden geçmiş bir haldey| bi ci diye bir şey.. Yaptığı'resim ne iyi, ne fena! Herhalde yeni. lerden.. Maamafih istidat sezi gazeteler ise, tablo- mızdan hiç bahsetmiyorlardı. Demek ki tabloyu bahsedilme- yecek kadar değersiz bulmuş” lardı. | —4— Serginin kapanacağı gün gel | di. Resim teşhir eden ressam. | lar hükümetin kendi tabloların- | dan satın almamış olmasına teessüf ediyorlardı. Bizim de yegâne endişemiz, tablomuzu herhangi bir adamcağıza müsa it şeraitle satmaktan ibaretti. Sonuncu gün tablo koltuğu- İmuzda sergiden çıkıyorduk. El | bisesi kareli bir adam bize yak: | laştı. İngilizce bir şive ile d ki: üyük müzedek geliyor. İnkâr etmeyin. Biz İngilizler, benzeriz. tanırım. Bu sergi açıldığı gün teblonu- ördüm ve tanıdım. Sabırsız in kapanacağı günü | bekliyordum. Alın, şu banknot | ları,. Milyon paradır bu! Sizi olsun. Fakat tablo da benim.. Bir arabaya bindik. Robert'le ben doğru büyük müzeye git Hayret! Gazeteler Leonard İ de Vinci'nin çalınan meşhur tab losundan bir kelime bile bı memişlerdi. Müzeye girdiğimiz | zaman, iki ay evvel çaldığımız| tablonun yerinde ayni kıt'ada başka bir tablo gördük. Çerçe- vesi biraz yeniye (o benziyordu. boyası da tazeydi. Adeta bayı- lacak gibi olmuştuk. Bu tablo. nun önünde bir çok insanlar toplanmışlar: “Ne güzel resim? La Joconde.. Bu tabloya mete- > verir gibi bir milyon veriyor | lar,” l Bugünkü program İstanbul — (1200 metee, $ kilo- vat) 18 gramofon, 19,5 Hafiz Bur- | han B, heyeti tarafından alaturka | konser, 20,5 gramofon ile operâ par | çaları, 21 ikinci kısım alaturka saz, 22 orkestra. İ Bükreş — (394 metre 16 kilovat) 20 orkestra, 20,30 konferan, 20,45 Belgrat — (429 metre 2,5 kilovat) 19,55 radyo musahabesi, 22,50 Mos- kova otelinden naklen akşam kon- seri, Roma — (441 metre, 75 kilovat) 2005 gramofon, 2045 Napoliden naklen hafif konser, 22 Butterfiy. İ Prağ — 488 (netce, 120 kilovat) | 19,40 Brünodan nakil, 20,45 Die Knospe operası. Viyana — (517 metre, 20 kilovat) 19,45 muhtelif lisanlarda gramofon şarkı, 22,10 gün haberleri, 2225 akşam konseri Peşte — (550 metre, 23 kilovat) 19,30 operadan naklen Janos Vitez operası. Varşova — (1411 metre, 158 kilo- vat) 15,35 gramofon, 1945 radyo güzetesi, 20,15 Macar şarkıları, 22,50 dans, Berlin — (1635 metre, 75 kilovat) 20 siyssiyat haberleri, 20,30 senfo- «5, 22,20 Hemburgtan nakil, | — Hani?. Dedim. — Müdür Beyin odasında | konuşacaksınız!, li Cevabını verdi. Ve... ilâve etti: — İstiyorsanız gidelim!. İstememek mi?, Bunun in. | İ kânı mı vardı?. ! — Haydi. İ Dedim. Ve. gardiyanın pe İ gine düştüm. vs Müdürün odasındaydı. |, Görür görmez haykırır gi iz — Naran.. Dedim. O da a; Çırpan bir sesle; Ruhi. Dedi. . sarıştık ve. öpüş- tük! | ... iÇ Müdür nazik bir adam. Bi - izim içli dışlılığımızı görünce iki mizi odada yalnız bıraktı. i — Çok üzüldüm! a kalktı. Elhamra sinemasında Ne olsaydı bu kadar mütees |. YARIN AKŞAM ANDRE DAHL'in eğlenceli eserinden alınmış Daha Ölmedin mi (OUAND TE TURS-TU?) filmi, herkesi eğlendirecektir. Binlerce dolar sarfile vücuda geti- tilen muazzam bir temaşaşcmsalsiz bir musiki,yüzlerce dilber rakrase ve BERT WHEELER (o ve ROBERT WOOLSEY namındaki çifte komikler yarın ukşam OPERA SİNEMASINDA ÇİNGENE HIRSI (Jalousie Tzigane) Büyük “senkli filminde görüneceklerdir. Pek yakın'a “KÜÇÜK DAKTİLO, filminin yıldızı MARY GLORY Düşes Olacaksın üm filminde Dr. Celâl Tevfik Zührevi ve idrar yolu hasta- Irkları mütehassısı ii i, Muradiye “caddesi Her gün saat 14-18, konferans Istanbul Halkevi Reisliğinden: Martın 17 inci perşembe günü sa- at 16 da doktor Abdullah Cevdet B. n (Güstav Lübon) ve eser- leri hakkında mühim, tahlili bir kon- ferans verilecektir. Herkes gelebilir. İHTİRA İLANI “ Teikolardan ve ilmikli mensue- | cattan düşen ilmikleri tutmak için dişli iğne” hakkındaki 27-3-1929 ta til ve henüz beratı alınmamış olan ihtirayi bu defa » mevkii fille kon- mak üzre ahere devrüfcrağ edilece- | inden kalip olanların Galatade Çi— İ nili Rıhtem o Hanında Robert Fer- iye müracaatlar ilân olunur. itünadı Milli TURK SİGORTA ŞİRKETİ .Harik ve hayat üzerine sigorta muamelesi icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi: Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Tel: Beyoğlu : 4887 (Devlet Demiryolları idaresi ilânları | Haydarpaşa ve Üsküdarla civarında mukim demiryollar men subininin tedavileri zımnında her gün gidecek doktorlar için bir sene müddetle ve aleni münakasa ile bir otomobil kiralana- caktır. Bu işe talip olacakların Haydarpaşa işletme mülettişliği ka- leminden tedarik edecekleri şartnameyi okuyarak 26 mart 932 cumartesi günü saat 15 te meğkür müfettişlikte icra edilecek münakasaya yüz lira teminat akçesini hamilen iştirakleri ilân, olunur. (947) Sinemasında V GRETA GARBO Solmuş Güller (Röüünüce) Tamamen sözlü filminde # Mektubumu yazdıktan son. | şeyler söylemiştim. Bunların va bir iki defa geldim; Birakmı | çoğu ifşa edilmiş - vaziyette. yorlardı. Bugün telefon ettim. | Ben de bunun için tevkif edil. Gelebilirsiniz... dediler! dim. Meselâ Almanlarla yaptı Zavallı Ruhicik!, ğımız muahede, Acaba ağzın. Dedi ve., ilâve etti: dan bunları kaçırmış olmaya. — Hepsi geçer.. Üzülme.. | sın?. dn Senden başka hiç bir ü- Hameridecili İrani Züntüm yek, karışık oldu: 5 Dedim. Sordum: di 5 — Ne yapıyorsun ER Ymm ederim!. Ben Beni düşünüy. değil çocuk muyum ?, mi?. Dedi. Ve. ii etti: Beni unutmıyacaksın değil | | — Eğer bir defa daha bana böyle bir şey söylersen ölün - <eye kadar yüzüne bakmam!. Ve., tabii derhal lâfı değiş. tirdi söylediğime sonuna ka !dar pişman, hemen yalvarmaya başladım: mi?. Ve., ona anlattım ki: Senin sevginden emin ol dukça hiç bir şey bana tesir et mez. Beni inandır. Seni sevi yorum, bana güven.. de canımi alsınlar. Korkmam (ve üzül. — Tövbe Narancığım!. mem, Ve. onun yanaklarına| (Birdaha © ağzımı bile aç- İmam! Hani şöyle bir ihtimal.. di. ye dilimin ucuna gelmişti!. Sen üzülme!.. böyle bir şey Ben senin için

Bu sayıdan diğer sayfalar: