7 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

7 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunanistan'dı İntihap Mücadelesi Liderler bütün ku vetlerile çarpışıyo ATİNA, 5. — Bütün fırka bide | Dil büker. | Öz dilimize dair Türk sözlerinin kökü Türk soyu gibi daima Birinci Sahifeden Geçen Yazılar Lise muallimlerinin şikâyeti yerinde değildir (Başı 1 inci sahifede) ini”. öğrenmek: Başvekil dün Fabrikatörleri | Kabul etti I Mason liğinin ilme ve irfana karşı bü- | yük bir kiymet verdiğini gör | Beynelmilel | Kongresi dimdik duran Eksiksiz kırk yıl var... Şu gü- zel ülkede, yalnız Türkün unutul duğu, Türkten başka her yaşaya- nın ün ve yer bulduğu kötü ve kara yıllar! Abalı kebeli Türk elleriyle diktikleri gök züne yükselmiş ulu Çmar ve Kara ağaç ” larla süslü Edirnenin o Tavuk or- manında dolaşıyordum. ataların Tunca kıyısmda yeşil dalları- mı suya sarkıtmış kocaman bir adan fırlayara ya oturmuş, yanık yanık kü söylüyordu. Yanına sokuldum. Yeğni yeğni esen yelden k; Tunca'nın sularma © yayı seste acı bir duygunun gönül tu- inleyişi vardı. | yurdunun yeşil — çayır- larını, verimli tarlalarını, orman hi yaylalarını Çerkezlere veren Yıldız. baykuşunun yurt / kıran bu yamanlığına karşı Çavdar Tür künün kükremiş yüreğinden ta- şan bu türkü, baykuşun yüzüne , Büküren oOTürkün ne içli bir öç alışını anlatıyordu: “Obalar yıkıldı, sürüler dağı dı, “Ak saçlı nineler ocaksız “Çerkezler yurdumuzu kül e “Anaları, gelinleri yaslara İl Beni çok içlendiren bu türkü- yü bir daha unutmadım. Onun- ia konuştum, özlü yazılardan, bana yaylalarmdan söz açtı ve biraz da kara gözleri yaşardı. Bu yiğit Çavdar türkü benim şu yaşayışta, altmış yıldan o beri bir gün unutmadığım Türk kül tür ve dil sevgisini bana ilk aşı- layandır ve bugünden (sonradır ki “dilimiz — Türkçe — sevgisi- mi gönlümde yaşatmaya başla- dım. Bu 1891 yılı idi. Türk dili, Türk tarihi benim için araştırma, eleme, | çalışma, “devşirme yeri olmuştu. ilk tokadı bir tarih O hocasın- dan yedim Traknş o Türklerile Kara Oğuz lar bizim Edirnenin Zahf, Aslan lı, Hasova, Şaraplar... Askit Türk lerinin su tanrı evi olan “Yene,, de bunlarm Büyük Akımdan beri Türk yurdu olduğunu ve Trak- yada yaşadıklarını anlatmıştım. karıda . © çıkmasına dayanamadım. artık kar. | “w koymayı kafama © sökmüş tam: — Nasıl olur? Bunların atları © bile bize “anlatıyor ki: Bu yiğit adamlar bizim soyumuzun çocuk Oren ğe, Sabi çerde: ağa, Mete| Daha iyisi dilleridir. — Belki email Sü yabanc gelin le. ler var. Ancak bu sözler | sah 2 Türkçedir, başka dillerle bir bağ- lantısı yok Bunun üzerine be İn en dar & kadar kınadı “ui ze gün beni oraya gönder | miye ne babamın, ne. büyükleri- “min gücü yetti . 5 soyu gibi dimdik, yerinden kı- i eray ayakta duran bir var er. &. değişmemesine ba aa dilciler, bitişikli dilimizin bu baş tutuşunu bir ek- siklik gibi sayıyorlar. Kökün e öilip bükülmemesini Türk sözle . ötekiler gibi ilerleyip açıl- masına engel olduğunu öne sü- “Ba leştır. yani di Kölcüm değişmemesi Türk dili- pi en yüksek koruyucusu olmuş tar. N Binlerce Yıllık | tutsaklıkta öz lığmı koruyan da ii olmuş- . Dilimizin öteki Bugüne kadar A yakar kullandığımız sayı yüz yirmi - ld geçen bitişiklerle at, ayırt at, bir varlıktır.. durmadan, dinlenmeden © yalnız vermiş, üleştirmiş, başka soylar yarattığı gibi başka (dilleri de kendi sözlerile zengin etmiştir. Önüne kattığı soylarla kayna sarak Afrika'da Arab'a, Avrupa da Frenge, Asyada © İrana kent kurmayı öğretirken sonsüz #ayısız sözler & vermiştir. Bu dillerden sayılan ne çek sö ler vardır ki bunun kökü Türkçe- dir, Samrada toplanan Türk çocuk ları Araplaşan ve | İranlılaşan Bağdatlılarla bir türlü kaynaşa- madığı görünür. Bu iki yabancı soy, Türkün yüksek © bahadırlı- jı, kahramanlığı önünde büçül- | müş, Anenk onun yenilmiyen gü- cüyle kılıcını kendi o kazançları adına kullanmıştır ve Türkü linde, duygusunda vurmayı unutmamışlardır. Binlerce yıl bı iki yabancı soy dili Türkç nesi varsa hepsine sarılarak onu yumrulaştırmak için savaşmıştır. Kentlerde bu işi çok iyi başaran bu yabancı saldırışmdan tiksinen Türk köyler de toplanmış, Kent lerden kaçan dil köylerde yaşa- mıştır. İşte binlerce yıl varlığını koruyabilmesi de (kökün Türk soyu gibi değişiksiz kalması yü- zündendir Yitirdiğimiz sözlerin bir çe- ğunu ayrı dillerden aldığımı: sanıyoruz. Biraz eşecek olur İ- sek , biz onlardan değil tersine onların bizden aldıkları, kılığını, söylenişini değiştirdikleri anlaş. har. Son büyük Türk kurtuluş ve değişikliğine dek © bize verilen her türlü düşünce ve duygularda Türk dilinin Arap ve Acem söz- leriyle zenginleşmiş olması inancı vardır. Bu kötü ve yanlış inan- mayı attığımız gün dilimizin kur tulduğu , öz beyliğini kurduğu gündi İşte o gün de gelmiştir. Türklüğü yapmacık, artakalan kuruluşları bir atılışta yakıştıkları karanlık lara fırlatan, Türk soyunu aydın | inlerce yıldan ütülen, tersine kurtardığı gibi dilini de kurtarmayı ele al- önlemiştir . İşte “Büyük kurtuluş bayra- mı,, bugündür. Artık dilimizin billur kayna- ğından akan tatlı sözlerini bu- lacağız; artık şimdi binlerce yıl dır beklediğimiz Altın (destanı mızı yazacak ve söyleyecek genç çocuğumuz ortaya çıkacaktır. Artık şimdi dilimiz henüz yaka sını kurtaramadığı yabancı söz- lerin yürütmiyen, (anlatmayan, genişletmiyen, olduğu yerde dur. duran buyuruğundan kurtulacak bir. Artık şimdi dilimiz köylerimi- zin ocak başlarında o çömelmiş ak saçlı ninelerimizin Temz ya şayan sözlerini cak.. Katsl sz Türk sözleri binlerce Yalar dillerine de | saran her kötü ve mekteplerde noksan varsa ta- mik ile ikmali çarelerini takip etmek gayelerile seyahat ettim. Az muallim, çok randman Bilhassa bu defaki seyaha- tmde bir gayem de mevcut mu İ alimler mikdarını arttırmadan daha fazla çocuk okutabilmek | meselesidir. Bu hususla evvel- | ce vekâletten tamimler yapıl- mıştır. Valilerle temas ederek bunu tatbik imkân ve derecele | ri hakkında istiyordum. Ayni zamanda ilk mekteplerin ve ilk mektep mu- allimlerin idare vaziyetlerini görmek te seyahatimin başlıca | gayelerinden birisidir. İşte bu maksatlarla Kayseri, Niğde, Ce belibereket, Gaziantep, Mersin, İçel ve Afyonkarahisarı vilâyet lerini dolaştım. Bunların her birinde muallim arkadaşlarını- la temas ettim, Mesleki ve ter- biyevi vazifeleri üzerinde sami- mi hasbuhaller yaptım, 30 Ağustos günü İyi bir tesadüf olarak Gazi Antepte bulunuşum 30 Ağus- tos büyük zafer bayrarmmız gü Düne rastgeldi. Oranın münev- mızla bayramı kutluladık, Ora- dan ayni günde Kilis'e giderek oradaki vatandaşları da tebrik ettik, Gazi Antepte büyük mü- cadelemizin en güzel menkıbe lerini dinleyerek çok mütehas- sis oldum. Bu vak'alar orada w- nutulmaz hâtıralar halinde her kesin ağzımda söylenmektedir. Türkün yüksek hasleti Türkün kalbinde yanmakta şinin Büyük Gazinin ilhamlari- le sönmez küllenmez bir suret- te daima alevini muhafaza et- mekte olduğuna dair kanaatim bir kat daha kuvvetlenmiştir. Size bu hususta bir misal söyle yeyim. O zaman Gazi Antepte işgal kıt'ası kumandanı bir gün mektebi ziyaret etmiş. Tercü- man vasıtasile memnuniyeti; bildirerek mektep talim heyeti ne bahşiş olarak para vermeğe ğer Memeni mandanın memnuniyet göster. diğine teşekkürden sonra yük sek Türk milletinin kendilerini beslemeğe daima hazır ve muk tedir. olduğunu o söyleyerek bu bahşişi kabul etmemişlerdir. Avdet eden kumandan ertesi gün bir otomobille dört büyük sepet şeker paketi göndermiş, tir. Bunları mektep çocuklarma hediye etmiştir. Bu defa da ço- cuklar almamışlar. Hattâ içle- rinden bir çocuk: — Efendi. dün cephelerde çihin | siz bizim babalarımızı kestiniz. engin alanlığında gürleyip yayı- lan sesini bütün © yaşayanların kulağına eriştirecekti Türk çocukları dil ileri ! Buyuruğunu büyük kurtarıcı. mız vermiştir . Artık, şimdi Türke gün doğ- a. Edirne Meb'usu Mehmet ŞEREF ez Ankara! Hava hattı yakında açılabilecek mi? Dünkü Cümhüriyet © gazetesi Ankara - İstanbal bava hattınm çok yakında açılacağını bu hatta üç tayyare tahsis edildiğini yazı yordu. Dün bu hususta ei ö- rüştüğümüz Tayyare tanbul şabesi ealdürü Fehmi Bey bize dedi ki: '— İstanbul ile Ankara arasm- daki hava hattımın açılması öteden beri bir tasavvur © vardır. merkezi umumisi tetkikatla meş- guldür. Fakat hattın yakında açı- lacağını zannetmiyorum. Çünkü bi e bu hususta henüz hiç bir resmi tebligat yapılmamıştır.” Bugün bize şeker veriyorsunuz. Bu şeker bize ağu'dur (zehir. dir) demiştir. Bu hâtıralardan biri de şu- dur; işgal kumandanı Antep halkına teslim olmalarmı emretmiş ve buna alâmet olarak şehrin orta sında Türk tarihinin timsali ha linde yükselen Kalenin bürçle- rinden birine büyük bir beyaz bayrak çekilmesini istemiş. Ga- leyana gelen Antep halkı kale- ye çıkmışlar, İuracı Me-| mik isminde biri büyük bir| Türk bayrağını o bürce dikmiş. | Kumandan şehri bombardıman etmiş, bir çok tahribat yapmı fakat milli Türk bayrağı bür- cün üzerinden indirilememiş. Bu vak'anın kahramanı kunduracı Memiği işi başında ziyaret ve tebrik etmek duygu sunu yenemedim. Yerini arat- tum. Maatteessüf geçen sene ve fat ettiğini haber aldım. Bu vak'alar eskiden olduğu gibi bu | gün dahi bütün medeni âlemde sulh ve müsalemet ve yüksek medeniyet fikirlerini kendine rehber edinmiş olan büyük ve asil Türk milletinin icabında milletini ve memleketini koru- mak ve muhafaza (etmek için sönmez bir ateşle kalbi yanar bir kuvvet ve kuvvet kaynağı olduğunu gösterir misallerdir. Her yerde Türk münevver genç bir fikir edinmek | verleri ve kıymetli vatandaşları | olan millet ve yurt sevgisi ate- | i Mücadele devrinde | olan | dük. 40 bih' nüfuslu Antepte Darülfünun ve lise mezunları | hatti bütün Türkiyede mevcu- İ du belki 10,11i tecavüz etmiyen hanım hâkimlerimizide gör düm, Bu görüşlerim Ulu Gazi- mizin aziz milletine daima hi- tap ettiği kültür ve yüksek fazilet için yetişmekte olan Türk gençliğini göster- mektedir.» İstanbuldaki değişiklikler yüksek Bundan sonra Vekil Bey ba- | #1 Istanbul gazetelerindeki ye- ni ders senesi kadrolarındaki tebeddülât hakkındaki neşriyat tan bahsederek şunları tesbit etmiştir; | 1 — Bu ders senesi zarurete irzıbat komisyonu kararma ve şahsi talebe müstenit olmaksı zn hiç bir muallimin yeri değiş tirilmemiştir, Fazla nakil yapıl dığı söylenen İstanbuldan bile yalnız sekiz muallim diğer vilâ yetlere nakledilmiştir. Bunların dördü ıbat komisyonu kara- rile, ikisi idari zarurete binaen. kil ve biri de zevcinin bulundu- ru yere ve talebi üzerine tayin olunmuştur, tesbit ettiği şerait altında zam görmeğe müstehak her mualli- me yapılmıştır. Ancak 1617 | tesbit ettiği kadroda kıdem $r- İ rasile hariç kalan ve zamma is- İtibkak esbeden 278 muallim | | Resmi Gazete ile de ilân edil diği gibi mafevk derecelerde dir. 3— Bu sene yeniden orta ted | risat kadrolarına iltihak eden Avrupada -hükümet hesabına tahsillerini ikmel etmiş yeni muallimleri şerleştirmek için İ ücretle bazı muallimler uhdesin Esasen bu ücretli dersler müktesep hak teşkil etmez. İhtiyaca göre verilir ve alınır. 4 — Galatasaray lisesi ü rü Fethi Bey istifa etmiş değil. ir, in. İsmek Pş. Lozandaki Gibi işbaşında (Başı 1 inci sahifede) tin hayati meseleleri mevzuu bahsolduğu Zaman tedbirlerin, fedakârlıkların ağırlığı düşü- nülmez. Milli mücadele senele- rinde yeni Türkiye, bunu her milletten daha ziyade kendi ha yatında tatbik etti. Asıl mari- fet, fedakârlıkların, tedbirlerin hududunu zaruretle re göre ölçebilmektir. Unutma- İ muvaffak olmanın muhtelif â | milleri vardır. Bu âmillerin ba- şında cesaret: ve emniyet ge- lir. Derler ki: İ Birtağirim bir iş adamının İ para kaybetmesi mühim bir şey İ değildir. itibarını kaybetmesi (oldukça mühim bir şeydir; fa- kat emniyet ve cesaretini kay- betmesi, her şeydir! Niçin saklamalı? Biz. muhit- İte bu muvaffakıyet âmilinin, emniyet ve cesaretin rıldığını görüyoruz, Maneviyatm bozul- duğunu seziyoruz. Hükümet erkânile, fırka şeflerile, bilhas- sa devletin ve hükümetin en bü yük şeflerile mütemadi temas- larımızın verdiği iman ve ilham ile vatandaşlara temin edebi riz ki, ortada emmiyetimizi, ce- İ saretimizi kıracak kadar mut- lak bir sebep yoktur. Memleke tin siyasi ve iktısadi gidişini gayri tabii bir cereyana gi mek hiç kimsenin aklından geç miyor. Lüzumsuz yere sabırsız lanmak beyhudedir. İsmet Pa- şa; Lausanne ve garp cephesin deki dikkat ve zekâsile iş başın dadır. Bulutlanan havanın dü- zelmesi ve iddinlarımızm tahak kuk etmesi için uzun müddet beklemeyeceğiz. biri sınıfının lâğvma mebni na- | Z— Kıdem zamları, kanunun | numaralı kanımun ve bütçenin | münhal oldukça terfi edecekler | | de bulunan İlâve dersler alınmış | fevkalâde | malı ki. hayatın her sahasmda | | Dün toplandı (Başı 1 inci sahifede) rinden M. Groussier, mustemlilcât valilerinden M. Estöte, Belçika üstadı azamı M. Karpantiye, M. Vanderlied, Yunan masonluğu na- mma M. Mişel » Mavro, ve Jorj Yorgalaki, Yugoslarya namı na M. Melice sir namı m Mil çel Kor Üare e ya dır. Celse açılınca evvelâ intihap | İ yapıldı, ve kongre riyasetine Mus tafa Hakkı B. intihap — olundu. Mustafa Hakkı B. bir nutuk irat | etmiş ve nutkum fransızcaya mü- tercem sureti umum kâtip tara- fından okunmuştur. Üstadı azam Mustafa Hakkı B. nutkunda bey- | İ melmilel mason ittihadı konvanla- rmın tarihçesinden, faydalarmdan bahsstiikten sonra Türkiyeye nak li kelâm ederek Büyük Gazinin memlekette yaratmış olduğu bü- yük inkılâptan, kanunu medeni- den, yeni harflerden, kadın vazi- yeti hukukiyesindeki inkişaf ve İ tekâmülden ve harem kelimesinin İ artık ta karışmış bir efsane ol- duğundan bahsetmiştir. Bu nutku müteakip beynelmi- İ lel mason ittihadı idare heyeti rei- si ve Belçika üstadı azamı M. Kar pantiye konvan tarafından Gazi Hz. ne bir tazim telgrafı çekilme- İ sini teklif etmiş, bu teklif murah- haslar ve samiler tarafmdan bü- yük bir sevinç ve alkışla kabul e- | dilmiştir. Bundan sonra taşradan gelen tebrik telgrafları okunmuştur. Mü teakiben beynelmilel ittihadın ma- İi raporları okunarak tasdik edil. | s3iş ve birimci celseye nihayet ve- rilmiştir. İkinci celse İkinci celse öğleden sonra sa- at 15 de açılmış riyaset makamı Türk üstadı azam muavini Raşi Ruznameye geçilerek © muhtelif ili mason teşekkülleri arasında- ki mukavelelerin ve tahkim usul- i abul edil İkinci celse de saat 17 de niha- yet bulmuştur. Fransız murahhas- larından M. Graussier vaki ols: beyanatmda kongrede o muhteli memleketler mahfellerinin da! teşkilâtma ait meselelerin müza- kere edileceğini söylemiş ve Türk masonları arasında hâsıl olan ih- m müzakere edilip edilemiye- ceği hakkındaki sunle şu cevabr vermiştir: — Biz şimdiye kadar böyle bir meseleye muttali olmadık. Esasen kongre bir memleket rsasonları a- rasmdaki dahi ihtilâflara asla mü- dahale edemez. Fakat herhangi bir loca bize bu hususta bir mü- İ racastta bulunduğu takdirde, biz, | meseleye mudahale mahiyetinde olmamak, şartile dostane bir hal mason teşkilâti arasında mevcut ihtilâfların halli ile meşgul olur. Fakat, bu şekilde de, alâkadarları evvelce aralarda anlaşmağa da- vet eder, ve bir hal sureti buluna madığı takdirde meseleye muda- hale ederiz. M. Groussier bundan sonra Al- man masonları tarafından vaki 6- İncak bazı mühim ifşaatım tetkik - dili, edilmiyeceği sunline cevap vermek istememiş, yalnız: “Belki kongre'ye böyle bir mesele tevdi edilmiştir” cevabını vermiştir. Dün akşam Tekatliyanda mu- rahhaslar şerefine bir ziyafet ve- rilmişti Gazi Hz. ne arzı fazimat Kongrece Gazi Hz. ne çekilen telgrafın sureti şudur: Reisitümhur Ulu Gazi Hz. ne er iletler arasındaki Mason Bir- yedinci konvanının İstanbulda toplanması münasebetile hür ve lâyik Türkiyemizin bü: ısının sağlık ve saadetinin deva- mı ve yurdumuzun refah ile yük- selmesi, maddi ve manevi terakki- rülen muvaffakiye- kan karar verilmiş olduğu maruz dur ulu Gazimiz. Konvan reisi Mustafa Hakkı üstadı azamı ve beynel reisi M. Gazi Hz. ne fransızca bir telgraf gekili Telgrafın türkçe sure- ti şudur: Gazi Mustafa Kemal Paşa Hz. Dolmabahçe Sarayı: İstanbulda toplanmış olan bey- nelmilel Mason Birliği Reiricüm. Belçika milel Mason ittihadı icra heyeti Karpantiye tarafndan da | (Başı 1 inci sahifede) de on vermek suretile fazla re- sim veren fabrikaların bir de İmevaddı iptidaiye buhranma maruz kalmalarının memleket- * | te oldukça bir varlık teşkil eden memleket sanayii için şayanı | dikkat bir keyfiyet olduğunu ve bizzat kendilerinin açtığı sana- İyi yolunun ayni kuvvet ve aza | metle yürüyebilmesi için bugün | | kü şekilde ittihaz edilen karar- İ ların mühtacı tadil olduğunu ayrı ayrı Başvekile izalı ve taf- sil etmişlerdir. | İsmet Paşa Hazretleri ken- | dilerine verilen bu izahattan | memnun olduklarını, bu mese. İlenin Ankarada | icap ettiğini halledilmesi ve fabrikatörler. den mürekkep bir heyetin An- | karaya gelmesi lâzüm olduğunu İve fabrikatörlerimizin vatani mesailerinde eskisi gibi gene ça | hışabileceklerini beyan buyur- muş ve heyet. Başvekil nezdin | de birbuçuk saat kaldıktan mü birlik merkezinde bir içtima yapılacak ve vaziyet sanayi er- | babına izah edilecektir. Bu içti ma münasebetile birlik âtideki tebliği neşretmektedir; Birliğin tebliği İstanbul Milli Sanayi Birli ğinden: Fevkalâde mühim ve müsta- cel mesailin müzakeresi için se- kiz eylül perşembe günü sabah saat dokuz buçukta bilümum birlik azasının birliğe teşrifini rica ederiz. Vaktin ademi mü- saadesine binaen mektup gön- derilememiştir. Balkan güreş Şampiyonası (Başı 1 inci sahifede) beynelmilel şehir olacaktır. İlk Balkan şampiyonası memle ketimiz toprakları dahilinde tenis çiler tarafmdan yapıldı, £ bunu güreşçilerin yapacakları bir diğe- ri takip edecektir. Türk Güreş bireprmamorimaf Bal kan devletlerinin hepsine mektup yazarak onları bir ri şampiyonası için şehrimize davet ettiğini evvelce gene bu sütunları” mızda yazmıştık. Şimdi bu müra- caata cevaplar gelmeye başlamış- tir. Bae Balkan şampiyonasma Yu- goslavya, Romanya, Yunanistan Türki: Beynelmilel Güreş nazaran bir şampiyona ili si için asgari üç devletin iştirak et- mesi şarttır. Binaenaleyh © dört devlet şeraiti kabul ettiğine naza- ran Balkan güreş © şampiyonası resmi bir surette yapilabilecek de- #mektir . Yugoslavlar geleceklerine res- men bildirmişlerdir. Diğer devlet- lerin de bugün yarm cevap verme- leri muhtemeldir. Gelecek devletlerin güreşçile- rini aşağı yukarı biliyoruz. Bunla- ra nazaran bizim en zayıf bulun- duğumuz kategori 56 kile dir. Ondan başka sınıflarda muvaf- fak olmamız çok kuvvetlidir. Bu vadide daha mütemmim malümat alır almaz karilerimize vereceğiz. İştirak edecek Yunan güreşçile- rinin resmini koyuyoruz. Meksika kabinesi MEKSİKO, 6. A.A. — Reis M abi z hur Gazi Mustafa Kemal Hz, ni hürmetle selâmlar ve Türkiyenin manevi ve fikri terakki ve inkişa- | lera heyeti reisi Karpantiye İamet Ps. Hz. ne çekilen telgraf da şudur: Başvekil İsmet Pp. Hz. ne: Milletler arasındaki Mason Bir liği yedinci konvanınm İstanbulda toplanması münasebetile hür ve lâyik Türkiyemizin ve zatı devlet lerinin refah ve saadetleri temen- niyatınn arzına müttefikan karar verilmiş olduğu maalihtiram arzo- | lanur efendim. Reis Mustafa Hakkı sonra ayrılmıştır. Perşembe gü | Kongre tarafından Başvekil İ tün Biderler söyledikleri biribirlerinin icraat | gürütmektedirler Muhalif Firka liderleri | Başve M. Venizelosu israf yapmakin | ii | ham etmektedirler. Buna muka İM. Venizelos kendisini şâd. dafa etmekte, mes'uliyeti hm İ velki kabinelerin fena siyasetleri yüklemektedir. Dahili vaziyet hakkında M. Ven zelosa göre en esaslı o mesele reji meselesidir. M. Venizelos nutkund İ © Eğer rejime karşı fena bir 1 savur besleniyorsa ne ben, me de du bunu kabul etmiyecektir!” ded M. Venizelosun bu mutkuna İş ve Ziraatçi fırkasının jideri M, P İ panastasiyu, kendi ve siyasetler smm lideri M. Kafandaris Pirede at ettiği nutkunda cevap verdiler M. Papanastasiya, M. Venizel su diktatörlükle itham ediyor; | b diktatörlük temayülâtınm memlele ti facialara sürükleyebileceğini söy | Büyar, | Cihan mali Ve iktisadi Konferansı İ CENEVRE, G.A.A —M Mu | Donald, Lausânne konferans: reis Donald, Lausanne konferansı reisi wfatile milletler cemiyetinden cil mali ve iktisadi konferans mütahas sısları ihzari komisyonunun Cen rede toplanmasına mezuniyet veril. gesini ve Milletletler Ci | ahiri zarfında akdedebileceğini iblâğ, eylemiş olduğunu cihan mali ve ik tsadi konferana: içtiman davet eden devletlere tebliğ eylemiştir. Mısırda mahkü- miyetler KAHİRE, 6. A. A. — Setkı Paşa pe iaiamlerda olduğu veçhile, bom- ba trenin geçmesinden biraz evvel infilâk etmiş, yolun hasara uğrama- ef Tütün encümeni çalışıyor Tütün İnhisar kanununda ta- dilât icrasına memur © encümen, mesaisine devam elmektedir. En- cümene, bazı Vilâyetlerce yeni- den bazı aza intihap (edilmiştir. Encümence, Ostro-Türk, Herman Spirer şirketleri direktörlerile di- ğer bazı tütün tacirlerinin kanu- nun ticarete müteallik maddeleri üzerindeki mütaleaları istima «- dilmiştir. Bundan sonra encümen sür'atle mesaisini ikmale çalışa- caktır. Tütün kongresi heyeti u- mumiyesi de ağlebi ihtimal cumar ü toplanacaktır. . Pe eee Ee Kitap, gazete ve LEY ERER e: İL KE Ye LE YP ee cemua 've kitap Adil ey erir eee | Her türlü Fotoğ re EY e f zi Nr ELİ Kütahya çinileri DOKTOR TAİN ŞÜKRU hastalıklar mütehassısı)

Bu sayıdan diğer sayfalar: