19 Kasım 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

19 Kasım 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

)Bir rahibe olacaktı, İ sinema artisti oldu Birbirine uymayan iki kutup rasında istidat ne rol oynayor şöyle anlatır: Meg Lemonnler — Londrada doğmakla be- ber Fransızım. Çünkü ailem | larımı oynadım. İ Paramount için ilk filmi çe- virmezden evvel, © ne objektif, ne mikro önüne geçmiş deği dim, Kendimi hiç te sinemaya müsteit addetmiyordum, O za- manlar Niste kısa bir tatil ge giriyordum, Beni Parise davet eden telgrafı hiç unutmam. Pa- rise geldiğim zaman küçük bir tecrübe filmi çevirdim ve bana ilk filmdeki Lulu rolünü verdi- ler. İyi bir komediyen, Meg monnnier yüzünün ifa- İelerini pek iyi değişti- rebiliyor İİ senedenberi Loodraya yer miş b bulunuyordu. Biz ailece .. kalabalığız ki... Düşünü- MZ boş erkek, üç kız kardeş, Beni Londradan (o bir saat iwafede Reading kolejine ley Kalarak yerleştirmişlerdi. Mek in sahnesinde talebe kızlarla r temsiller en pi İ çen. de küçük küçük roller &- dum, Dans numaralara | e da bayılıyordum. Ah, ! | bu vaziyet, beni dindar olmaktan ve ahireti San menetmezdi. On iki yaşında kendimde di- air istidat görüyor ve bir ma- Mitra rahibe olarak girmeğe ordum. Muhitin ve a- NE tesiri olacak, çünkü ai- ia, İradı arasında bir çok pa- Ve rahibe vardır. haber yaşında koleji bıra- hak, Londrada konservatuar Ne larına devama © başladım. © zamanlar ilk defa ahne yak basmıştım, Vâl va Mütevazı bir başlan" Rolüm bazan bir komedide satır söylemekten ibaret iş yordu. Sonra büyük revüle- İarı arasına girdim. İ Miyim iyi dansedemediğimi Ne Yorlardı. Bütün gayretleri | ay #ğmen, rol denebilecek bir mıyordum. er sene oluyor. Yarakbi; | ; ne çabuk — geçti | dei ki. Parise geldim. Bir | Meg Lemonnler sinemaya nasıl girdiğini | İ Kony vilâyetlerinden Ankaraya ve biri arkasına bütün repertuvar" | İ şanın altına koyar, mini Memleketin bir köşesinde büyük bir dağımızın hikâyesi “Eğer dönmezsem, hakkını kını helâl et,,dedi, gitti 1930 yılmın kışında, Adana, İçal- memleketin her çekildi — Bu gece Toroslarda büyük sar santılar oldu. Ağaçlar yıkıldı, dere ler taştı, vilâyetlerimiz ? “vül tünümden sülrulamaz” tarafına telgraflar i Halk ovalara çıktı. B v| tiyar Torosların son hayirli olsun, Dediler. O zaman ben unyanın Karaman kazası köylerinden birinde mektep hocası Köyümüz To- rösların eteğinde idi. Gürültüyü ben de duydum, İhtiyar köylülerin anla şılmaz dualar okuyarak çoluk, ço- cuk ovalara kaçtıklarını ben de gör düm. Hava kış her taraf kar içinde idi, Büyük ve iç dağlarda ne olup ne bittimi İkimse anlıyamıyordu. o Gece Yi büyük merak içinde geçirdim. Yer | yüzünün cenneti olan güzel Torosla rin yıkılması içime keder verdi. Köyümün mektebi eskiden ahır ilg. Onun için © mektepte benim ile beraber birçok hayvanlar otururdu Fakat hepsi de eve alışık ve evin gi rip çıkacak yerlerini — benim kadar | bildikleri için mektepte kimseyi ra- hatsız etmezlerdi. Hele bunlardan birini yavaş yavaş sevmeğe bile baş- ladım Bu her gece yemekten sonra kitap okurken yanıma gelir, bir tek mrm- İn aydınlanan masamın üzerine çe kar, bana köy kızlarının çamaşır yı karken söyledikleri sarkıları, ihtiyar kadınların süt sağarken © yaptıkları dedikoduları anlatırdı. Sonra yoru lur, İnce kuyruğunu yastık gibi ba- gözle ini kapar ve saatlerce süren rahat bir uykuya dalardı. Ben ona köyde olmıyan bir şeyim İsmimi verdim, o- na “telgraf” derdim. Bu gece «telgraf» da yanıma gel medi. Eğer gelseydi diyordum: — Ne yapar yapar bana dağın bu günkü hikâyesini anlatır! Gece yarını geçmiş saat ikiye yak laşıyordu. Uyküusuzluktan, meraktan bitkin bir halde idim. Bu sırada oda mın kapını vuruldu,ve “gir” dememi beklemeden içeriye atelgrafn | girdi Fakat bu geliş onun her gelişi gibi değildi. Yorgundu. Terlemiş ve ilk defa geydiği siyah elbiseler onu sık. maştı. Uzun zaman terlerini sildi ve yavaş yavaş konuşmağa başladı. — On beş saatlik yoldan senin i- Ginette Ganbert çin geliyorum, Sana büyük haberi vereceğim. Tahta karyolamın kenarına ilişti: Ya böyle işte! dedi ve gülerek anlattız — Biz dünyanm ufak büyük bü- | tün hayvanları dünyada ilk defa ola rak Toroslarda toplandık. Beni bu toplantıya teşrifatçı yaptılar. Müza- firleri, Adanadan, Ulukışladan, Kara mandan, İçelden karşılıyor ve hep- sini koraşlara (1) yakın “Ziyarette. pe” (2) deki içtima yerimize götü- yordum, Bir günde sana (saydığım | b yerlerde belki | kırkar defa gidip İ geldim. Murahhasların hepsi giyin- | mmişlerdi Fil göğsüne Hindistanda | büyük bir mebraceden — aldığı al- #97“ | tn nişamnı takmıştı. Aslan cambaz. | hanedeki elbisesini giymişti. Kaplan İ sölün en büyük hâkimi olduğu için İ paslar ölem alimlar tugay iel yle Jai, En geç kalan üğursuz kirpi idi. O İ mu Ulukışlada yakaladım. Bir elinde | “Hayvanlar hakkı” kitabı ve ceple- rinde bir sürü notlar ve kitaplar var dı, — İçtimas ben reis olacağım! Diyordu. Ona: —— Sus zevzeklik etme de yürü. < AZAP Küçükler için Resimde gördüğünüz bu sey- | yah Afrika ormanları içiride yo- İunu kaybetti. Öğle yemeği zama Imiş. Aşçısı sabırsızlıkla efen disini bekliyor. Siz de bu seyyaha yolunu bulmak için yardım ede- mez misiniz? aaraeaeeesesesserereeerremeareseesarerasesasaresesesesarreerrmaşeeeerereeeei Eeee l | | Dedim, Toplantı saat dörtte oldu. — İçtiman fil yeis oli Diyorlardı. Filin önüne Şapkamı çıkardım. gittim. reişimizsiniz efendim. tığını, uzun nutkunda — "hayvanlık | bakin nutuklarını da söylemiyecgirm. Bun- lar hem uzun sürer, hem de seni pek alâkadar etmez. Toplantıda en son ve en beğeni- len sözü “Kurt” Bey söyledi. «Bi- zim insan esirliğinden kurtulmamız. için insan memleketlerine insan işle rinden anlar, aklı başında, dirayeti yerinde murahhaslar göndermekli; miz lâzımdır, Bunun için derhal tihap yapılmasını teklif ediyorum.” Dedi. Teklif o kadar (o beğenildi, Kurt Beyin sözleri ( dinliyenlerin © kadar hoşuna gitti ki binlerce ha; van saatlerce: — Yaşasm Kurt Bey, Sen bizim | şimdiden kurtarıcımız oldun Diye bağırdılar ve insan oğulları nim bir kaleye hücimu gibi o Kurt Beyin üzerine atıldılar, onu yüzün den, gözünden öptüler, bu yürüyüş- ten, ve bu gürültüden dağlar küçük prmarların kaynağı çöktü, su- yu kayboldu. Çam ağaçlarının dal- ları kırıldı. Ve insan oğulları dağın — cünbüşünü yerin sarsıntısı sandı- a Beyin teklifi üzerine dünya memleketlerine gidecek heyete, ka- fası kel, kalığı diplomata benzer di. ye yıllanmış bir Akbabayı reis yap- | im ame üzerime düştüler, sen- den başkası beceremez,şehirlerin yol ları karışık, binaların kapıları çap- raşıktır. Sen gene teşrifatçı ol! de. diler. Çaresiz kabul etim. Fi beye- kak müşavirliği, leylek de hatiplik yapacak. Heyet bu suretle ayrıldıktan | sonra Fil Bey söz aldı, dediki; | Arkadaşlar siz insan oğulla | rı memleketlerini pek tanımaz: nız. Onların memleketlerinde işle rin nasıl görüldüğünü, en haklı d. valarm ne güç kazanıldığını pek bilmezsiniz. Ben uzun zaman sa- ray memuriyetlerinde çalıştım. Nakliye hizmetleri gördüm. Bu ibelerimle ü Fil Beyin bu teklifi ka- | bul edildi. Herkes yanında bera | ber getirdiği parayı ortaya koy- | senin cüzdanından aldığım çuk lirayı verdim. Heyetin tam 100 bin lira parası ol du. Sözünü bitirdikten sonra “Tel — Eh, dedi, artık gidiyoruz. Telgraftan ayrılacağım için çok kederlendim. O gece sabaha kadar uyku uyuyamadım. Bir raftan Telgrafı göremiyeceğimi düşünüyor, diğer taraftan da, hay- vanlarm ağrzbirliği ile ayağa kal kışlarının sonu neye varacak diye Onun için 1930 kışında Toros dağ ların neden sarsıldığını kimse bil- rinde iki küçük köydür. çlik ötekine büyük koraş derler. A- halisi, koyunculukla geçinirler, ©- kinleri azdır. Ancak kendilerine ye- ter. İZİ Ziyarettepe - Torosların yük- sek tepelerinden biridir. Cahil köy-| Tüler bu tepenin meden bu kadar bü- yük olduğuna akıl erdirememişler. Tepenin üstündeki düzlüğe bakarak burada mutlaka bir evliya yatar de- mişler, Tepeye bu ismi koymuşlar. Bir insan bütün ömründe ne yer? Bir insan 70 senelik ömrü için-| de kendi gırlığından tam 1400| defa fazla yer ve içer. Eğer bu ze| | nilen ve içilen şeyler ayrı gonlara kons bir tren yüküe. İur. Yalnız burada akla bir sual | geliyor. Bir Avrupalıın yediğine | | — Buyurunuz siz büyüğümüz ve | (© |, Dedim. Sana filin içtimaz masıl aç- | | dı, ufak dereler yollarını değiştirti, || | tarif ederlerken: du. Ben de belki lâzım olur diye | bu | KADIN Kış Tuvaletleri Bu sene ince yün- lülerin daha moda vera anlaşılıyor | vitir . Kış tupaletlerinden Hangi kadın vardır ki, iyi ge- yinmekten boşlanmaz?. Evet, iyi geyinmek lâzrm.. Fakat yeknesak lık her zaman ve her yerde can sıkıcı bir şey olduğuna göre, tu- valette de değişiklikler lâzım.. Va kıa baz terkekler, kadın rubasını “Erkekle kadın arasında uçurum açan madde” di yorlar. Acaba erkekler bu bahis” te bir şey anlamayorlar da ondan mı? Halbuki kadınlar eğer temiz #il mi? Artık kış ada makıllı gir- miş bulunuyor. Güneşli günlere veda! Terziler bu sene sıcak, rı hat ve geniş mantolar tavsiye edi yorlar. Bu mantolarda bilhassa garintürler büyük rol oynayacak lardır. Astrakan ön saftaki yeri- ni muhafaza ediyor. Fakat kastor, lütr ve vizon da ihmal edilmeyor. Kumaşlara gelince, bu sene de yünlüler kadın tuvaletinde geniş yer tutuyor. Hattâ öğle, öğle son rası değil, akşam £ tuvaletlerinde bile.. Bu sene mualin gibi ince yün lülerden suvare elbiseleri görece- ğiz. Bu da aşağı yukarı yepyeni bir şey demektir. Kadifeyi de u- nutmak haksızlık olur. Yünlüle- rin hu sene en büyük rakibi kadi- fe olacak. Bu kiş modasmda © muzlarn büyük rolü var. Omuz- Kış tuvalellerinden lar mutlaka süslenecektir. Bin bir teferrüat içinde omuza yakışacak neler bulunmaz? Hülâsa kışm e- şiğinde, kadını yeni ropları ile bambaşka görmeğe hazırlanıyo- z mame ve içtiğine göre yapılan bu hesap acaba bizim için ne kadar doğru- dur? Yumurtayı kendimiz yetiştir diğimiz hattâ başka memleketle- re bile sattığımız halde içimizden kaç kişi yetmiş senede 5,000 yu- murta, 4,000 kilo et, 4,000 kilo şeker yer ve 6,000 litre süt 15 bin litre bira, 12,000 litre kahve içer? İransadi Hububat Meclis M. Herriot'ya itimat beyan etti PARIS, 18. A.A, Hükümet transatlantilr “wmi kumpanyı NER islâhi için meclise bir proje tevdi el teki radikal sosyalist grup- İ ları zirmat haklandaki o münakaşa larm kapatılması için müşterek bir takrir vermek hakkında uzlaşmışlar İ | temeleri idi/lilâf devam etmekte k Sosyalistler hükümetin istinat et yapılan yalistler hükümete itimat reyi vere eeklerdir. İtilâf mucibince hükümet nefine olarak kitle halinde bir ma mevra yapılacak ve hükümet hemen hububat piyasasına müdahale ederek hubabat Fiatınım tesbitini temine mu- vaffak olacaktır Esasen radikal sosyalistlerin ka- bul ettikleri müşterek itimat reyin- de öğütme ve ekmek yapma fiatları. nın da tereffüü O mevzuu bahistir. Müşterek takrir M. Herriot tarafın. dan kabul edilmiştir. Takrirde bum- dan başka buğday | fiatma göre ek mek fiatnın tesbiti ve milli bir he. bubat ofisinin teşkili vardır. İtimar reyi PARİS, 18.A A. — Ziraat siyase “ de meclis. 190 reye karşı. 370 reyle muhalefet takririni reddetmiş ve M. François Albert ile M, Leon Blum, tarafımdan kaleme alınan itimat be- yarara 212 reye karşı 377 rey kabul etmiştir Bir meb'us hakkında | takibat PARIS, 18.A.A. — Mebusan mec isi veisi bir meb'us hakkında takibat icrası müsaadesinin istenildiğini mec lise bildirmiştir. Meclis mehfellerinde rivayet edil- diğine göre bu meb'us Tardisu kabi pesinde nezaret müsteşarı idi. Kem- disi Bile bankası meselesinde zimet hin olmakla maznundur. Üç ayan daha PARİS, 18.A.A. — Ayan reisi, 3 ayan azası hakkında teşrii mesuniye tin refi talebini almış olduğunu bil dirmiştir. Bu talepler usulü veçhile teşekkül edecek olan hususi komis. yonlara sevkolunacaktır. Tahsilât azaldı PARİS, 16 A.A. — Meb'usan meclisi maliye encümeni tarafın» dan dinlenilen maliye ve bütçe nazırlarının teşrinievveldeki vergi tahsilâtnda tahminden fazla bir İ moksanlık görüldüünü / bildirmiş lerdir. Gelecek 12 ay sonunda yani 1933 kânunuevvelinde akdi icap edecek istikraz 20 ile 29 mil yar arasmda bir rakamı bulabile- cektir. Bu mikdar devletin, vilâ- yetlerin, nahiyelerin ve müstemle kelerin ihtiyacını kapatabilecek- tir.. Dünyayı devreden Alman tayyarecisi BERLİN 18 A.A. — Berlinde. ki Japon maslahatgüzarı tayyare ile devriâlem seyahati yapmış o- lan Fon Granau şerefine bir çay ziyafeti vermiştir. Bu ziyafet cs- nasında maslahatgüzar tayyareci nin meziyetlerinden bahsetmiştir. eme Fransada bir idam kararı LYON 18 A.A. — İtalyan bok- sör di Mavro'nun katlinde dahli olmakla maznun İtalyan Papukçi tevkif edilmiştir... Bâle eee Gİ bir hâdise BALE, IS.A.A Bâle büyük meclisinde rosyalistler Cenevre kur banları için celserfin tatili hakkında ki tekliflerinin kabul edilmemesi ü- zerine medi salonundan gkmışlar Bir komünist o hükümete şiddetle rağmen beta kuyvetile e nar ça çıkarılmaştar. Bir delinin Yaptıkları KOESLİN, (Pomeranya). 18 AA. — beri kendisin de cinnet eserleri görülen Yendres ki namındaki sabık © polis memuru hare bulunmuş ve timarhaneye gön derilmistir. lr bütçe açığı VAŞİNGTON ıs A.A, — — Ras men iş'ar edildiğine göre bir Tem muzda başlayan mali senenin ilk dört buçuk ayında bütçe açığı 79 milyon doları bulmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: