4 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

4 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliyet Asrın umdesi «MİLLİYET» tir 4 K.EVVEL 1932 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. Telgraf adresi: İst, Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24316 Yazı işleri Müdürl Idare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLER ruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracasi edilir. Gazetemiz ilânların me- #'uliyetini kabul etmez BUGUNKÜ HAVA Yeşilköy Askeri Rasat - Mar- kezinden aldığımız malâmata göre, bugün hava az balutlu ve şimal istikametlerinden ha- &if rüzgürli olarak devam ede- cektir, 3-12.932 tarihinde hava taz- yiki 767 milimetre, sıcaklık en fazla 14, en az 4 derece idi Amerika gibi Mi olduk? Eskiden iki horos, iki köpek döğüşür görseler hemen müda- hale eder ayırırlardı. Hele iki kişinin kalabalıkta döğüşmesi ne hiç imkân yoktu, dün Yeni- cami saatinin önünden geçer- ken bir kalabalık gördüm. İlk | önce ben bu kalabalığı ya bir | leke sabunu veya bir kopya mumu satan adamın hünerleri- ni seyreden işsizler zannettim. Sokuldum. Halkanm ortasında iki kundura boyacısmın yerler- de yuvarlanarak kavga ettikle- düm. İkisinin de göz- leri dönmüş ve ağzı burnu kan içinde idi. Halk büyük bir zevk ve lâkaydile seyrediyordu. Iç- lerinden birisi: — Yahu! Ayıptır be! Ayrr lin! diyecek oldu. Bir diğeri a- tıldı: — Karışma bel ler! Sana ne?.. Ben bu müşahedemi karim Döğüşsün- — Alâ! Demek Amerika gi- bi olduk. İki kişi biribirile kav- ga ederken kimse müdahale e- demez... Neticede birisi dayak yer, İş biter... Böyle olunca ar- tik kavga eden azalır.. Eskiden | i ben senden daha zayıf olduğum halde kalabalıkta sana bir to- kat atardım. Sen mukabele et- | meye meydan kalmadan halk | | bir adamdı İ ba kalırdı.. İşte şimdi bu hak: | etraftakilerin bunda seyre lâ | tarafından oynanmıştır, | binde eski ve yeni sistem ter AT —Fransızcadan— © | Öğleden sonra Marsilyaya varacak ekspres treni Liyon- dan kalktığı zaman. yirmi ka” dar yolcu, binmişti. iyon sanayi erbabından M. Malardin de birinci mevki bam | boş bir kompartıman bulduğu zaman sevindi. Kendisi elli yaş larında, yapılı, siyah sakallı Seyahatinin ilk yarım sağ- tini, yolda okumak için aldığı mecmuaların yapraklarını mekle geçirdi. tılr işi bitirdikten sonra; mec- | muaları daha sakin bir kafa ile okumak için, şöyle hafif bir şekerleme kestirmek istedi. Avignon ekspresin Ma: uğradığı son i ————— sızlık olmaz.. Bir bakıma doğru söz. «Lâ kin iki kişi de yerlerdeyuvar- lanır, kanla çamur yaparlarken yık bir zevk aramaları biraz çirkin olmaz mı?... Bir film Bu hafta ; (Majik) sineması sinema âleminde büyük bir şöh > kazanmış bir film gösteri- "da film şayanı dikkat bir & Fil mevzuunu bir kadın yazmış, sahneye bir ka- dın koymuş ve bir tek erkek ol. mamak üzere bütün kadınlar Film bir gece yatısı mekte- | biye usullerinin çarpışmasmı gösterir, Ben bu filmi bir kere Fran- İ sada bir de burada seyrettim. Almanca olarak çevrilmiş oldu ğu halde o bir seneye yakındır hâlâ Pariste gösterilen bu fil mi muallimlere ve burada film çevirenlere tavsiye ederim. Gör sünler.. o Birinciler iki terbi sisteminin mükayesesini, ikin ciler de uzun külfete hacet kal madan temiz bir film nasıl çev rilir onu göreceklerdir. Sirema bize hakiki hayat sahnelerini göstermeğe yarar > bir icattır. Orada üzüntü ve sıkıntı ile çev rilmiş eserler görmeye taham- mül edilemez. Bir filmin kuvve ti sizi: yaşadığımız hayattan kendi içine almasındadır. İşte bu söylediğim film böyledir. Oku; cularımızdan san Beye Şiir, tabiatin verdiği kabili- yete istinat ederse muvaffak o- hur. Ben lam Şürle de tigal etmem amma eğer şiir- kastiniz nazım ve nesir edebi parçalar yazmak ise evve lâ eskilerden başlayarak yenile re doğru okuya okuya gelmeyi müdahale eder, ayırırlardı. Se- nin yediğin tokat ta yanına ca- tavsiye ederim. i FELEK “illiyet, in romanı: 82 iR romanı: 32 KI tasyondur. Tren durduğu za man kimse inmedi. Fakat en göz attı ve nihayet M. Malar- İ din'in bulunduğu yeri beğenmiş | olacak ki, oraya girdi. Malardin kanapelerdeki da- ğımık mecmuaları hemen top” ladı, Yeni gelen adam da M. Ma- | lardin gibi siyah sakallı bir damdı. Oturcu. Boynundaki | siyah çizgili beyaz ipek atkıyı | kemali ihtimamla çıkardı, kat- kat edip derledi, toplar” ve va | nı başına koydu. M. Malardin göz ucu ile yeni yolcunun ha- rekâtını takip ediyordu. Fakat yeni yolcu: — Atkı boşunuza gitti gali- ba efendim, dedi. M. Malardin evet mi, hayır mı diye vereceği cevabr şaşır- du anlaşılmaz, bir şeyler murıl- dandı. Meçhul adam sözüne de- vam etti: — Atkı hakkındaki i mazur görünüz efenl bu atkıları şimdi biz imal ede" riz. Halis sun'i ipektendir. Bi- ze kaça mal olduğunu söyle- sem, hayret edersiniz: On iki frank, Doğrusu pahak o değil. Ben elli, altmış frank eder di- yebilirdim. — Fakat biz yirmiden sata- cağız. Yalnız bu ilk nümuneyi zatıâliniz gördüğünüz için, or iki franga takdim etmek işte- rim, M. Malardin kabul etmek lâ- zım gelip gelmediğine karar vermemekle beraber — Teşekkür ederim, dedi. Öteki de bünu kabul edilmiş telâkki ederek, Malardin'in dizi Hakikaten hoş bir atkı.. On iki franga kabil değil bulunmaz. O zaman Malardin cebinden on iki frank çıkardı ve karşısında- ki adama verdi. Meçhul arlım parayı cebine koyarken: — Bu on iki frangı cüzdanın ayrı bir cebine koydum. Sarfet meyeceğim. Çünkü uğur telâk- ki ediyorum, dedi. Sonra Malardin'den bu atkı” yı Marsilyada dalma taşıması- Bı, soran olursa Avignan'da Ni cüsse fabrikalarınm malı oldu- ğunu söylemesini rica etti, — Pekâlâ eferdim.. Biraz sonra meçhul adam kalktı ve koridora çıktı. Uzun müddet gelmez oldu. M. Malar din biraz da merak ederek o da koridora çıktı ve belli etmeye- rek yol arkadaşını aramağa baş ladı, Birinci mevki - kompertrr manlarda bulamayınca: — Belki ikinci mevkide bir tanıdığına: rastgelmiştir, diye pm ve kendi yerine dön- lü ren Marsilyaya ayklaşıyor, şe n birer birer geçiyordu. Nihayet Marsilya! Lokomo tif uzun düdükler çala çala ga- | ra girdi ve durdu. M. Malardin atkıyı böynüna | takmış, vagonun penceresinden İ bavullarını taşıyacak bir ham- mal arıyordu, Derhal bir ham- mal koştu, bavulları aldı ve M. Malardin de vagondan indi. Trendeki meçhul adam o vakte kadar hiç görünmemişti. M. Malardin “tam hamalla birlikte gardan çıkmağa hazır- İ lanırken, üç kişi kendisine doğ- İ ru geldiler. * İkisi - kollarından sıkı sıkı tuttular, Üçüncüsü bi- leklerine kelepçeyi geçirdi. Bir başkası da hamalın elinden ba: | vulları ve saireyi aldı, Zavallı adamı karakola götürdüler. M. Malardin başına geleni an | lamadığı için: polislere bu işte | bir yanlışlık olduğunu söyleme İğe çalışıyor. fakat beriki nesi; — Avignan'daki haydutun ta kandisi! dedi, — Hiç şüphe yok. Verdikle- Fi işaret doğru! Siyah sakal, si- yah çizgili beyaz atkı. Malardin polislere baktı, Kar makarışık olan kafasının için- de, belirsiz bir ışık hâsıl olmuş tu, O heyecan içinde atkıyı na- sıl satın aldiğini ve satan ada- mn ortadan nasil sırrokluğunu arlatmağa çalıştı. Fakat polis: — Yürü! diye itiyordu. onu korakolda anlatırsın. M. Malardin'i ifadesi alım mak ve Avignon'a malümat ve- rilmek üzere aşağıya attılar. Za vallı adam aşağıda korkunç bir gece geçirdi, Diğer taraftan o gün için Malardin'in Marsilya- ya geleceğini “bilen ehibba ve âşinaları şerefine büyük bir sof . | ra hazırlamışlardı. Beyhude ye re beklediler, Ancak ertesi gün Marsilya eşrafından bir çok ta- nıdıklarının şahadetleri üzeri" ne kendisini biraktrlar. Meğer Malakdin'e atkıyı sa- tan adam bir cinayetten dolayı takip ediliyormuş. Meseleyi kendisine anlattılar. Fakat at- kıyı geri vermediler. Komiser dedi ki: — Eğer atkı ölüye ait ise, ia- riz. Yalnız size-'bir şey ün cuza almışsınız; —— -- ———— TEŞEKKÜR Sevgili valdemizin münasebetile bizzat cenaze #nerasimi | aldı. ne iştirak etmiş vöya mektup va telg rafla beyanı taziyet lütfunda bulun. muş olan bilcümlü zevat mahtere. meye ayrı ayrı teşekküre teeisürü. müz mani olduğundan teşekkürat ve hissiyatı minnetlâranemizi iblâğa muhterem gazetenizi tavsit eyleriz efendim. y Haci Bekir Zade Ali Mubittin yim mi? Doğrusu stkıyı çok u: | SE” Firka “ | Kongreleri Boyoylnda bir se- Kasımpaşaya Orlamektep | | yapılıyor C.H. kaza kongreleri zinde toplanmasını müteakip Vilâ- yet kongresi toplanacaktır. — Vilâyet kongresi için 16 kânunuevvel pit edilmiştir. Kongre bu tarih | töşemediği tnkdirde ayın 22 te| İ hir edilecektir. Mahaza teahhur va- çit görülmemektedir. Kaza rapaları | ın çoğu gelmektedir. Beyoğlu ka- | fından okunan raporun süreti de İ Vilâyete gönderilmiştir. Bu raporda kaza dahilinde bir sene zarfında ya- pılan işler tadat olunmakta ve bir. çok muvaffakiyetli mesaiye işaret o | lunmaktadır. Bu tapordan. bazı kı ç | smları saklediyoiuz: hiç aldırış ethiyorlardı. Bir ta Berke, murabbar adi, Tamir edilen 5602 metre murabbar İ metre murabbar adi, Tesviye “tel mahaller , 385. şetre murabbar, V. ilm zen el mec 25 EEE | Tathir adilen möcra, 7595 metre,| yollar, parke, » 5128. |Bu | ğnzkesen, Cabi ve Meşrutiyet ballesi içine giden Bahtiyar efendi caddeleri ile Bahtiyar Ahmet | Bu sone 30 uncu mektep 1305, 3 üncü mektep 200, 17 inci mektep 1705 2 inci mektep 1742 lira sarfı i- le esaslı surette tamir ettirilmiş ve | plânla en güzel bir şekilde olmak ü- Zere ihale olunmuştur. Teşkilâtemizda doğrudan doğruya veya himayesine aldığı Gençler mah filleri, “cemiyetleri — vasıtasiyle — proğramımız dairesinde — maarifi Değre ve prensiplerimizi tarsine ça- lışmaktadır. Kazh merkez binasında Cümhuriyet Gençler Mahfeli ile Şiş- li nahiye binasında bulunan cemiyeti hassatan takdire şayandır. Kazâ merekzindeki gençlerin ver- dikleri. temsiller ile konser ve balo- lar bir sene zarfında 12000 kişi celb etmiş, gece dersleri henüz bir ay ol- duğu halde 150 talip kazanmış ve sporları 500 seyirci temin etmiştir. Kasımpaşada Orlameklep Kasımpaşa nabiyeşinin orta mek tep öne gayrı kabili münakaşa- dır. Ötedenberi bu iş arkasında yü- rünmektedir. Bu nahiyenin bu sene- kongresinde bu mevzu tazelendi. — teşme gençler bu mebhasde hararetli, heyecanlı nutuklar. söyle- gayretini tezyit etti ve yüksek Vilâyet idare heyetinin delâleti ile önümüzdeki se utulü ebediyi | me için 200 bin lira sarfı ile bir orta mektep inşası halkında - vadi kavi e kl kia deki spor külübünün faaliyeti de şa yanı takdirdir. Bu klâbe spor teşki- İtmdan 500 lira temin ir. İçtimai ve sıhhi yardım oi arkadaşa iş bulmaş,&'arknda di rüyet bir da- vasını bir avukat arkadaşa meccanen takip ettirmiş, 2 arkadaşın 2 çocuğu- | nede neler yapıldı? | temamen | bitmiştir. Raporların Vilâyet merke. | e-| son de Keki 8 Ber a) Yazan: Ekrem rakamlara, o Tarlabaşı, | Bo-| Almak! Efendi caddesine armut ve esaslı yol: bulunan | T, tatlı, hatıraları” olacak: İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Darülbedayi Temsilleri “mİ LI Reşit Hey ll (ÜÇ SAAT OPERETİ) Besteleyen Cemal Reşit Bay, Umuma 3 perde 27 tablo. 798 Harik (Hayat Sirgortalarmızı ARTİSTİ K'te öl RENE CLAİR'in meşhur eseri Hürriyete can feda Filmini görmüş olanlar, bütün halkı memnun eden bu wuhteşem filmin yüksek kıymetini tasdik edebilire İlâveten; En so FOX halihazır dünya havadisler Kaza | Bugünkü program 18 den 18,15 kadar Saz (Nihal Hanım) 1345 den 20 kadar Orkestra, 20 den 21,30 kadar Bodayii musi kiye heyeti 2130 den 22 kadar Teğanni (Ma- dam Riçi) 22 den 22,30 kadar Gramofon A jeans ve Borsa baberleri, sant ayarı ve — Otomobil Güâlatada Ünyon hanında kâin UNYON SİGORTASINA yaptırınız Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptır- mayınız. Telefon: Beyoğlu 4886, Yeni eserler Mimar .2112p3 GÂŞSAI EEE EP EMİ YY MN ÇA, veye isemüzouz doji 1ezn3 su roj gö iler setim | İs ve İşçi | Milliyet bu sütunda iş ve işçi ire aye,uee da Yoğ işçi istiyenler bir mekt ee Du 77 urunu e büromuza müracaat et. melidirler. Resimli Şark” ii 24 numaralı 1 inci Kânun müs ş isteyenler hası üç renkli bir kapak içinde! Dil Kurultayi ve Dil Meselesi — Ziya Gök Alp — Ahmet Rasim— Pilevne Müdafaası— Değil Napolyonun Türk Üstatları Turğudun Ölümü © ve saireyi muh- teri olarak intişar etmiştir. Havacılık ve Spor BA üncü sayısı (Harbi Umumi Hava Muharebelerinin fevkalâde dikkate şayan bir fotoğrafımı) gösteren bir kapak içinde çıkmış tır. İçinde Aka Gündüz, Abidin Daver, Şakir, Hazım, Orhan Hay- dar Beylerin birer yazısı ile Hava | sporlarına, futbola, dünya âlemi- ae ait bir çok meraklı sayıfalarla bir Berlin mektubu vardır. Özdilimize Doğru Mecmuası Muallim Hüseyin Kâzım e Sıhhi muavenet: Kazâ merkezinde mevcut dispanse de de muayene edilen hasta yekünu 10616 dır.” Raporda zikredildiğine göre Şişli | nahiyesinin şimdi işgal ettiği bina da Fırkaca satın alınmıştır. ite Hatalarımız — En Büyük | 541 — İngilizceye © mükem- melen vakıf bir Türk © genci bir | müessesede müsait şeraitle iş arı” yor. Fenni tercüme ve yazı işleri yapar. İnşaat ve topografya işle rinde tecrübesi ve vesaiki vardır. nsızca da | bilir, Geceleri olsun, Anadoluda ölsun galışabilir. Gazetemizin iş bürosu İma (A.H.) rümuzile müracaat, 542 — Tahsilim orta tecrübeli ve | idareye muktedir ceniyetli ve müs- tekim bir gençim eski ve yeni türk çe ve biraz fransızca muamele | ve mahasebe ve kitabet bilirim. Ticaret avukat otel kiraathane ve her nevi imülesseselerde iş arıyorum. 543 — Marangoz ve doğramacı- yım büyük fabrikalarda v. etler- Etem İzzet Beyin kitap | halinde çıkan 4 son romanı: Göz yaşları!. Bütün kitapçılarda varır | | kalpli, en insafsız: kadını olarak ÂDEM ve HAVVA sen bunu bir itiraf telâkki / ettin. Bu seni son görüşüm oldu ve Sü- heylânın son mel'aneti.. Bu va plânmda muvaffak olmuştu. B, fa tuzağını çok kurnazca RE Yaşar Nabi nu çeki benden. artık daima nefret e€ ceğini hissediyordum. Beni daha evelce de kıskanmış. sözlerim, 5 buna az rağmen sevmi, ede. defa aramızda kam ; | erkenden uşakla bir araba çağır- tarak köşkten çiltim. Evvelâ ni- yetim anneme gitmekti fakat © ergeç yapılan dedikoduları işitecek. ve yiz tuhaf bir nazarla geesi inandırmak âfidi. Müthiş da içini ç surette yorgundum. sana bahset kendimi çmü- küçük istasyonları hiç durma- ve hemşireleri Ve m yaptık söagin asi Çöplü Kömedel mma süzmmanme. | di olduğu gibi bıraktım istemiyorum, ve daha hiç kimse , uyanmadan, Ben eiyan sonra hakkımda ne şayialar çıkmış, güya — “- nebi ile İtalyaya kaçmışım... Bunu hiç bir şey bildirmemesini şiddet- İ le tenbih ettim. Fakat “bu iftirayı da LR uydurmuş. oldu. rem hiç şüphe etmeyorum. Senin de aşkımızın hatırasını bütün güzelliği ve ihtiaşmile mu- hafaza belime li ei Vücu- düm ve yüzüm hoşuna iğrendiğim fakat her ai daha temiz olan kalbimi sana ol- duğu gibi açtım. Beni “düşünür ken. biç kabahatim olmadan çek- tiğin — istırapları unutmaya ve beni. daima, senim iyiliğini iste- miş, kalbi daima senin için. “çarp- mış günahsız “bir kadın olarak tanıdığı" Deniz. bir melek kader masumdu. Nasıl olmuştu dabu kadar yanılmıştı. Bir insanım bu yanılmasına imkân var mıydı? Sonra hatıraları arasında zihnine takılan ve fena bir tesa düf eserile başka bir mana ver- miş olduğu hâdiseleri düşünür- ken bu kadar meş'um tesadüfle- rin. böyle biribiri ardına sıralan- masma tesadüfün bu korkunç iha. Betine hayret ediyordu. olduğum halde sana amd Ve | ! | tu.. İkimiz de bu tuzaktan weka- | vardı, kardeşinin kanı. Celâlin ler. yeter ki ben ve hatırlameğa çalış. a birl Şiipbie kazil dar çurpenek te gene kurtla. | Yalüribenim yününden öldüğü ii i : “Oldukça tehlikeli bir” hastalık. |“ e İİİ beni çi yağli 15 yacaktık. Hayir yalnız ikimiz de- nü zannederek bunu hiç bir tan sonra nekahat devresine gir- lirdi: Ya bütün bu yazdıkları da ül, arada bir de Celâl vardı. Za- | man -affedemiyetektin. . Süheylâ, | Sana bütün bunları yazmak vallı çocuk! evde bana artık bir hizmetçi ka- era Siler ti ve hakikati olduğu gibi anlat "Cahit, kalbini bir | plânla | Ne olmuştu, aranızda 'neler | dür bile ehemmiyet vermiyor, gör. | mualimlik eden çok sevdiğim “bir ve duyduğum arzu heyecanla takip ettiği satırlar bi- | vehhüm ettiği ateşi yeniden tu” | geçmişti. Bu benim için daima | memezlikten gelerek yanımdan | arkadaşım vardı, Kendi kendime o kadar kuvvetlendi ki” | “tince, ine hücüm eden bir | tuşturmak için bu şeytanca hile || bir muamma olarak kalacaktır. | geçiyordu. Paşanın bile vaziy&- “| “bir'* grey kadar onun ya- ! ayet kâğıdı kalemielime alıp | çok işa Ve erer kar. |sye mtiracaat ettiyse. Fakat ertesi gün Celâlin öldüğü” | çinde bir değişiklik vardı. Her-: |. itmeye karar verdim. Sİ bu mektubu yazmaya mecbur ol. | fasınn içinde bir ihtilâl başladı. nü haber alınca dünya başı vak Kelile £ beni Tameriei > BİLE a a vi | aş ct armin giri yıkıldı zannettim, Benim için ö. | blbaNi herşeyin müsebbibi 0-..| yorum ve ıstırabımı avulmak için ., yacaksın. Fakat tekrar ediyo- Mektubu O yeniden okumaya ii i İüm bu habreden daha ehvendi. | lan ve kabahatsiz olduğu. . |. kendimi'temamile: - işime vermiş “| rum, Cahit, bu mektup, senin için. | başladı. Satırlar gözlerinin önün. | hayyol bir kasabaydı ve hakikat Fakat ölemedim. Arkamdan her- | mubilen Süheylâ ise herkesten ile- | «bulunuoyrum. | ölmüş bir kadının sesidir. Ona iti- | de uçuyor. ona © zamana kadar | pölde o. ihtimal gine dedikleri kes günahlarını ölümile temizle | ri gidiyordu. Sana bu mektubu İstanbulda İ mat et... bilmediğini zannettiği bir dün- ibi. İtal m), Ve lek <br di diyecek, masumiyetime kimse | © Artık bu köşkte kalmak benim |'çek iyi tanıdığım bir arkadaş Neden bir daha seni görmek | yayı bambaşka bir adese arka | per gittiği mühendis onu terket inanmayaçaktı. fakat beni korku- tan bu değildi. Öldükten soni indi ini söyleyebilir. Bedi. © Beni “herkırtam 'ölümün soğuk çehresiydi. O zaman bu evde kalmanın be- nim için artık imkânsız olduğu" için kabil değildi. Yaklaşan fır- tnaları hisseden kırlangıçlar gibi bir m iri göç etmek lâzımde. sal hiç kimseye bir söylemeden o bavulümu eri dım, eşyam yalnız beraberimde köşke getirdiğim şeylerden ibaret- vasıtasile gönderiyorum. ; Bulun- duğum kasabayı öğrenmemen için bu çareye baş © vurdum. Anne mi İ de sıhhatimdem “onun vasıtasile | haberdar ediyorum, ağresimi öğrenmek için anneme de beyhude yere müracaat binaenaleyh- terek hayatımızın etme. İ istemediğimi bana sormal Bubi- | ricik. sırrı muhafaza etmeme mü- saade et. Fakat bil kiseni her şeyden Fazla sevdim. seviyorum ve ölünceye kadar da seveceğim, Müş bin bir ıstırap- ladolu sahneleri şimdi benim en sından gösteriyor, mazisine, son iki senelik mazisine ait hatırala” rm zihninde yeniden geçit yaptığını görüyordu. Fakat bu defa ; ayni hatıralar bambaşka şe killere bürünmüştü. Demek ki dünyanın ca fena mişti de şimdi İstanbulda bulunu- yor ve bir hileyle kendisine tek- rar yanaşmak isteyordu. Denize itimat caiz miydi? j Lâkin tekrar gözden geçirdiği (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: