27 Aralık 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

27 Aralık 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET SALI 27 KANUNUEVVEL Yunanistana İhracatımızın Çoğaltılması İçin Ne Yapılacak? Ekonomi Yumurta ihracatımız nasıl arttırılabilir? Tavuk cinsinin ıslahı için neler yapmak icabettiği düşünülüyor ihraç için bir müddettenberi | tetkikat yapmaktadır. Ofis raportörlerin den Ahmet Bey bu işle ehemmiyet le meşgul olmaktadır. ştirilmesi i- ık cinalerimizin 18- Bir senelik Ticaretimiz Gümrükler Vekâl müdürlüğü sene başında nin ithal ve ihraç vaziyetini tam olarak tesbit edebilmek için çalış- maktadır. Alınan tertibat sayesim- de Şe senenin ilk günü memleke in son bir senelik ithal ve ih- rağ vikiyeisli temamen tesbit e- Bileceği ümit edilmektedir. İste» tistik müdürlüğü bu senenin İsta- tistiklerile beraber geçen senele- rin mukayeseli ithal ve ihraç va- ziyetlerini de çıkaracaktır. Oda bütçesi Ticnret Odası bülçesi sene ba- şından başlar. Bunun için Oda büt sap yaj nr. Oda idare heyetinin içtimaı Ticaret Odası idare heyeti dün son içtimamı yapmıştır. Yeni sene girizen sonra ilk yapılacak mec- imamda yeni idare (heyeti seçilecektir. Bundan Odanm muhte- lif vergi komisyonlarmdaki azalık larmın müddeti de nihayet bul- muştur. Bu azalıkların O yeniden İntihabı da ayni gün yapılacaktır. Sarnıçlı vagonlarla nakliyat Beynelmilel Ticaret Odası bey- yani sarmıçlı & İşlerinin tan- zimi için tetkikat yapmaktadır. Bu işlerle meşgul olacak beynel- iilel bir büronun teşkili ve bütün dünya hatlarin konteyner işleri- Sanayiimizin İnkişafı için Sanayi erbabının fikirleri alınacak Ali iktasat meclisinin bu devre içtima rüzmamesinde mevcut bu- lunan Sanayiimizin inkişafı ve yeniden nasıl sanayi tecessüs ede- ceği hakkındaki o maddeye dair Ticaret Odasının da mütaleası 40- ralmuştur. Oda bu husustaki noktai naza rını tesbit etmekle (o beraber, bir defa da sanayi erbabının fikirle rini sormağı münasip görmüştür. Bunun için Perşembe günü sanayi ciler Ticaret Odasında bir içtima- a davet edilmişlerdir. Diğer taraftan Milli sanayi bir- liğinin bu husustaki uzum mütale- | anamesi dün Âli İktisat meclisi u- umi kâtipliğine gönderilmiştir. dünya hatlarda bir el- resi derpiş edilmektedir. | Bu hususta İstanbul Ticaret Oda- sının da mütaleasi sorulmuştur. Dün Ticaret Odasında bu topla pan mütehassıs bir komisyon top» lanarak bu işi tetkike başlamıştır. Komisyonda demir yollar ve na- kliyat şirketleri mümessilleri bu- Tunmaktadır. BORSA (İş Bankasından alınan cetveldir) 26 Kânunuevvel 1932 Akşam Fiatları İstikrazlar Tahvilât Me deki 95.— Sart & yolları. Gs0 $ Flekirik D. Mevahhlde 50,25 $ Tramvay Gümrükler 34 $ Tünel Seydi mahi © Ye f Rihtm Baydar 138 $ Asadola 1 1, askeriye © 3 İzmir Bel ll 1849 1048 AN sase Mümeasil 41,8 ESHAM İş Ba. Nema 10,— $ Bomonu » « Ramil tul $ Terkos » Müessis His, Çimento Ar. Aradola © 15 $ Üayondey. Reji 4,0 $ Şark dey. Şir. bavriye «15, $ Balya Tramvay 0SOĞ Sark m. ecza Umumielgorta 11,— $ Telefon ÇEK FİATLARI 1.03 708 47,02, $ Madrit M6 $ Beria 130,83 5 Varşova Peş Bu Belgrat Mosora NUKUT (Satış) Koruş Ei— Ta— 10,60 4 s8 *..— 199 240 205 1525 Para Londra 190,87 “00, azis4 120 08.7 Amisterdam li Talim, Ar. 1 pezete 1 Bark 1 selo 1 penga “hey “e dinar taoveş, 1 Alba 1 Mecidiye 1 Banknot t48— & isterim Udolar side Siret Sİ A 1. Belçika 1iz— 10 drahmi TA— 10 1. İsviçre 8,— 4 fortin, Mü kur Çek 124— | Kasımpaşada Dispanser Halk meccanen muayene ve tedavi edilecek Kasımpaşada C, H. F. sının te şebbüsile ve Fukaraperver cemiyeti- nin yardımile bir halk dispanseri a- çılmışlır, Dispanser 2 inci kânunun birinden itiberen faaliyete geçeceli- tir. Burada şimdilik © cilt, zührevi, dnhili, cerrahi, kadın, göz hastalık. ları meccanen muayene o ve tedavi edilecektir. Dispanser tabipliklerini Dr Feyzi Ahmet, Fazıl, Murat,Hik- met Beyler deruhte etmişlerdir. Mü- racaat edecek hastaların (reçeteleri gösterilecek eczanelerde dereceleri. no göre ya tenzilâtla yahut ta mec- canen yapılacaktır. Kasımpaşa mu- hitinde bu dirpansor - büyük bir ih- tiyacın karşılığı olacaktır. Vilâyette İhtikâr Komisyonu Dünkü içtimada bazı kararlar verildi Vilâyetteki ibtikâr: tetkik ko- misyonu dün Mektupçu Osman Be yin riyasetinde toplanmıştır. Dünkü toplanlıda evvelce Müd deiumumilikten iade edilen bazi kahve tacirleri hakkmdaki suale cevap verilmiştir. Müddeiumumilik, hakkında müsbet karar verilmiş olan adedi sayılı hakve tacirleri ile ayni surette satış yapan bazı tacirler hakkında da kanuni takı- bat yapılıp £ yapılamıyacağımı ve bunlar hakkında da bir karar ve- komisyonca müdüriyeti veya kanunun gi diğer makamlar torafından şikâyet vaki olmaymca ( tetkilmt yapmadığını ve binmenaleyh ade- di sayılı kahve tüccarlarından başkaları hakkında şikâyet olma- dığından bunların komisyonla a- lâkaları olamıyacağma karar ver- miş ve bu karar Müddelumumili- ğe bildirilmiştir. Komisyon bundan sonraki içti- malarında bazı petrol kumpanya- larına sit işleri tetkik ed Defterdar Ankara- ya gidiyor Defterdar Mustafa Bey bugün Ankara'ya gidecektir. Mustafa B. Ankara'da defterdarlığa nit işler hakkımda Maliye Vekâleti ile te- mas edecektir. Bu meyanda mülga Düyunu u- mumiye binasmın nereye verilece- ği meselesinin de halledilmesi muhtemeldir. Bu binayı Belediye istemekle beraber, Vilâyet ve Defterdarlık için de muvafık görülmektedir. Poliste Esrar bulundu Galatada bir evde araştırma yapıldı Gaulstada Çerçe sokağında oturan Mehmedaki ve metresi Brenoviç'in evinde yapılan aramada, karyola al- tında 100 dirhem yaprak tütün, 3 Tramvaydan inerken laresindelei 375 mumaralı otomobi- lin sadmesine uğrıyarık yaralanmış ve hastahaneye kaldırılmıştır. Tezgâh tutuştu Bayazıtta terzi Ahmet © efendinin dükkânında ütüden düşen kavılcım- lardan tezgâh turtuşmun dığı halde söndürülmü; Tutuşan baca Pangaltıda Şafak sokağmda Nuri Bey: apartmanının yedinci dairesin- de oturan Antuvan efendinin buca- si tutuşmuş, bir kısım o kaplamalar yandığı halde söndürülmüştür . Kalp sektesinden öldüğü anlaşıldı Aksarayda misafir bulunduğu gar son Ali efendinin evinde ölen ve da- yak yiyerek öldüğünden b e çekiş eğimler yapılan o gri değil, e aaa öldüğü anlaşılmış- Mahkemelerde Kadriye H. - Hikmet B. davasına bakılacak Temyiz heyeti umumiyesi da. vanın rüyeti için karar verdi Kadriye Hanım — Hikmet Bey davası yeniden canlanmıştır. Bu daya karilerimizin malümu- ikmet Bey müstantik iken Hanım hakkında. tahki da Kadriye Hanmı tahkir iddiasyle aleyhine bir dava açıl- sms. Bu davanm Ağırcezada rüyeti osnasında Kadriye (OHanım şahsi davasından feragat etmiş, bunun üzerine de mahkeme davanın #8- kutuna karar verinişti. Fakat temyiz mahkemesi bu kararı bozmuş, Ağırceza da da- vanm skatı kararında ısrar ede- rek bozma kararına uymamıştı. Bu ısrar kararı tekrar temyiz edilmiş, bu sefer temyiz heyeti u- mumiyesi keyfiyeti müzakere et- miştir. Heyeti umumiye, suç vazife es- pasında ve vazife dolayısıyla ika edilmiş olduğu için davacınm da- vadan tinm davanın sukutu Bu mucip olmuyacağına we temyi- zin bozma kararma uyulmâs icap ettiğine karar vermiştir. Kadriye Hanım — Hikmet Bey davasma martın 29 uncu (günü başlanacaktır. Esrar kahvesinde tutulanlar Ağırceza mahkemesinde Os man ve Hasan isminde iki mev- kufla Hulüsi ve Arap Şevket is- minde iki gayri mevkufan muha- Bu dört kişinin suçu esrar sat“ mak, sarar içirmek ve (esrar iç- mektir. Maznunlardan Osman kahveci Hasan © kahveci, © Arap o Şev- ket üzümcü, Hulâsi de arabacı- dır. Zeki isminde bir maznun da- ba varsa da mahkemeye gelme miştir. Her dört suçlu da cürümlerini inkâr etmişi Hasan: r — Bizi yakaladıkları kahve be- nim değil; Osmanındır. Beni yan — Ben esrar içildiği o zaman kahvede değildim. Haberim yok, demiştir. Arap Şevk, ot: — Ben üzüm m le li veye girmi ler, yı dılar, demiştir. Hulüsi de: — Ben de Arabacıyım, o civara kavun götürmüştüm, bir yorgun- Juk kabvesi içeyim dedim. İçmek nasip olmadı, geldiler, yakaladı. lar, demiştir. Maznunların inkârından sonra şahitler dinlenilmiş, ilk gelen şa- hit muhtar Nuri Efendi müstantik teki ifadesini tevil etmiş, fakat i- fade okununca: larını söylemiştir. Muhakeme gelmiyen şahitlerin celbi, kahvenin kime ait olduğunu Maliye şubesinden sorulması, sa- bıkalarınm tahkiki; Zekinin zorla getirtilmesi için 13 şubata kalmış- tar, İki seneye mah- küm oldu Bir akşam Bakırköyünde hasta olan kocasma yoğurt almağa gi- den Vartahi isminde bir kadına tecavüz etmek isteyen < Mehmet ismindeki adamm ( muhakemesi dün pr mahkemesinde in- taç edilmiştir. Mehmet ceza kanununun. Bl mc maddesi mucibince İlklerin büyüyü BU Din “pala cezasma mahküm olmuş, derhal tevkif edilmiştir. Çuval hırsızlığı Altında Ropen Efendinin İ çuvallarını çalmaktan maznunen muhakeme edilmekte olan Veli, Felek Yorgi ve Mehmedin muha- kemelerine dün ikinci ceza mah- kemesinde devam edilmiştir. Geçen muhakemede Helena is- minde bir kadının ketmi şehadet ettiği iddia olunmuş ve buna dair şahit dinlenilmesi tekarrür etmiş- İ ti. Dünkü muhakeme de şahitler dinlenmiş, Helenanın bu işi bildi ği halde şahitlik yapmadığını söy- lemişlerdir. Helena bu şahitlerin pa: tutulduğunu, yalancı şahit olduk larını iddia etmiştir. Neticede kimler Helena hakkmda takıbat yapılmak üzere müddeiumumiliğe tezkere yazılmasına karar vermiş» lerdir. Muhakeme başka güne kal mmaştar. Tahliye ve eşyası iade edildi vi Dişçi mekte» el binde e el ee İn galan Bulgar ö- İsiedadan Donat Kirli sie da bir kilo, 900 gram ispirto, gül şurubu v.s. bulunduğundan tevkif edilerek sekizinci ihtisas mahke- sevkedilmişti. Yapılan duruşma neticesinde bu talebe tahliye edildiği gibi, eşyası da kendisine inde edilmiş- tir. Üç mahkümun ce- zası affedildi İstiklâl mahkemesi tarafından seneye mahküm edilmiş olan yman Sırrı Beyle gene İstik- | mahkemesi tarafından 10 sone ye mahküm edilen ve hastalığı de- İayısıyla cezası tecil noplu İsmail Hakkı Efendi Mn telif neşriyat suçlarından öç bu- çuk seneye mahkum Yarm gaze- tesi mes'ul müdürü Süleyman Tev fik Beylerin cezaların bakıyyesi affedilmiştir. bulunan Süleyman Sırrı ve Süleyman Tevfik Beyler tahliye olunmuşlardır. Saadet H. Nerede? mı gitti? sında Çanakkalede hastane bayırın- da oturan Yusuf Pş, zevcesi 55 yaş- larında Sandet H. isminde bir kadı- ma 15 Könunucvvelden beri ortadan kaybolduğunu yazmıştır. Saadet Ha- num, her senenin sonbaharında E- duki evinden bir müddet için ayrı- plearma git islerle Pelur işlerini bitirdikten (sonra atğülela dönermiş. Sabri Ef. bir polis memuri- Wi eşya ve mücevherlerini daima üze- Bir cinayete kurban Son Posta gazetesi dünkü müsha- renköyünde, kazasker camii civarin- | günlerde Tarak Canekkleye gelir, emlâk ie ilede» 15 yaş küçük olan ya kendisi yaş küçük olan minde le evlenmiş. Saadet Hanımın kıymet rinde taşıdığına nazaran bir cinayete ifte F akir Talebe için Lokanta bu ay ba- şında açılacak Lise ve ortamektep talebesin- den gıdasız olanlara verilecek yemek için Halkevi içtimai mua- venet şubesi tarafndan açılacak lokanta yeni sene başında faaliyo te geçecektir, Burada hergün 150 - 200 talebeye yemek verilecektir. Eyüpteki ilkmektep edilen 36 cı ğı ikmal edilmiş- tir. Şimdi Eyip orta mektebinin bir kasmımı işgal eden 36 ıncr mek, tebin yeni binaya sene başında di mukarrer olduğu halde şim- una imkân görülmemektedir. cü mektebe su getirilememiş- Ür. Az bir masrafla temin edile- bileceği anlaşılan su tesisatı tah- sisat verilmediğinden yapılama- maktadır. Bu sebeple mektep ye- Bi binaya taşmamamaktadır. Mektebin halen bulunduğu bi- na müsait olmadığından £ yarım ile| yün tedrisat yapılmaktadır. Bu da | ak$am 4 İşen lira verir. Bu kışm talebonin mütebaki vaktini sokakta geçirmesi itibarile zarar- İı bir netice vermektedir. Beledigede Şehir Meclisi ame Şubat devresinde mühim şeyler görüşülecek Bir ay sonra İstanbul O umumi meclisi şubat devresi içtimalarma bütçesi, 33 ğe 1 hesabı kat'i raporu, Üsküdar tramvayları, Belediyeye devri, İstanbulun * bıtayı Belediye talimatnamesi var dir, Bu meselelerin mecliste müza- keresi esnasında hayli münakaşa- lar olacağı tahmin edilmektedir. İ Şubat içtima devresi bir ay ka- dar da temdit edilecek, — bu işler hal ve intaç olunacaktır. Kesimlik hayvanlar Yapılan hesaplarda şehrimizde bir buçuk aylık etok iesimlik hay pelerin amcalara çıkmaktadır. Et ve belik fiatleri hergün düş mektedir. Hayvan gelen yerlere birkaç ay derilmemesi bildirilmiştir. Esasen iki ay sonra kuzular da gelmeğe başlıyacaktır. Soba ve yağmur boruları Soba ve yağmur borularının 80- kaklara çıkartılarak gelip geçen- leri rahatsız ettiği hakkında son Belediyeye şikâyetler vâ ki olmaktadır. Belediye şubelere bir tamim ya parak bu gibi borular sokakla- ra çıkartılmasının menedilmesini bildirmiştir. Ağaç koruma cemi- yetinin teşekkürü ir Tad me beam ves ve muhafazasma dikkat ihtiyacı, yeni yapılmakta olan za- | 2 rpa ER EMREDEN VE ZAR Müşkül bir dava Fen öyle mucizeler yapıyor ki yalnız köhne din naşirleri ni değil zamanım her hareketi- Bi nizama sokan kanun vazıla- rını bile gülünç ediyor, Bir misal hatırıma geldi: Radyo son asır icatlarınm başında gelen bir ölettir. Kü- çük bir cihaz, in sıcak O dasında size meselâ Berlin'in senfonik konserini, Varşovanm cigan orkestrasını Parisin bar şarkılarını dinletiyor. Ve siz bunun için ne Berlin radyosuna birkaç mark, ne Pa- ris stüdyosuna beşon frank vermezsiniz, Fakat İstanbul radyosu sizi kendi kendine abone kaydetmiş tir. Arasıra elinde on liralık bir makbuzla sizi bir tahsildar a- rar, Radyo şirketi sermaye ile meydana çıkmış bir müessese- dir. Elbet masrafı vardır. Her akşam okuyan ve çalanlara be- rafı elbet abonelerinden alacağı para m yapacaktır. . Fakat ol: biri çıkıp radyorun iin na dese ki: — Efendi biraler, müdür be ye selâm sövle, Ben abone olu- rum amma bir şartla, evvelâ şu cıyak eryak bağıran gazeleile. re paydos ettirsin, sonva hafta» da bir kere olsun Safiye Hanı- mı dinletsin, Yoksa ben İstan- bulu dinlemem! Yahut bir başkası: — Aman müdür bey, ben sizin ne şarkımızı. ne #azelinizi, dinlediğim vok. Ben Viyanayı, Romayı. Peşteyi, Londrayı din Tivorum. Size ne parası verece- ğim. Misal olarak hâtrrrma gelen bu sünllere makul bir cevat ver mek müşküldür zannederim, Onun için diyorum ki fen mu- cizeleri bazan böyle hukuki müşküllere de yol açıyor. Paristen uçan tayyare İstan- bula gelirken İsvicre, Avus- turya, Macaristan, Yugoslavya, Bulgarya. Yunanistan bavala- rından gecer. Bu devletler ha- valarımızdan geçti diye nilot- tan para alırlar mı? “O fhislde havalarrlan gelen musikiye bi- let kesilir mi? Burhan CAHİT Bir İtizar — Dünkü yazımda (mdnlet, senin namma ne einayet- ler irtikâp olunur) diye bir cüme le vardı. Fransa inlerlâhmın en civ ciyli zamanında meşhur Madam (Rolan) ın kiyotine giderken söy lediği ba cümlede (adalet) değil (hürriyet) olacaktır. i B. C. m. Kadınlar Birliğinde konferanslar Kadınlar Birliği her hafta bir konferans verdirmeğe karar ver» miştir. Bu cuma günü Halkevinde Dr. Şükrü B. tarafmdan — kanser mevzülu bir konferans verilecek. tir. ve vee bazı genç san'atkârların konseri dinle. necektir. om mesinin devamı ilâve edilmekte. dir. Göztepe elektriği Dünden itibaren Göztepe elek» triği için kablo fersiyatma başlan mıştır. 15 güne kadar Göztepede sloktrikler yanacaktır. kü, tekrar ediyorum, sağlamlık mev- zu değil, müsbet bir kıymettir. Fakat bir romancı bana gelip te dese kir — Bir muharrir Avrupa dillerin. den hayal, fikir aşırıp duruyor; bir- takım romanları tercüme ediyor, “a- dapter” ediyor. Doğrusu bunlar be. nim yazdıklarımdan da güzel oluyor. Fakat bu böyle devam ederse benim yazdıklarımı okuyan bulunmıyacak, ben de para kazanamadığım için sus- mağu mecbur olacağım. Buna bir ça- re? Bakım ne cevap veririm: — Arizim, sizin para kazanıma. manıza acırım; keşke memlekette ber muharrir para kazanabilse. Ben de o zümredeni! en de istifade e- ge Fakat sizin, onun ve- para kazanmamızda deği (Gi) çorabı satan komisyontudan şi- küyet edenlerle bir tutmayın; çünkü sizin şikâyet ettiğiniz adam kazan- dığı para, © komisyoncünunki gibi harice gitmiyor. “Hem siz omun eserlerinin sizin kilerden iyi olduğunu itiraf ettikten sonra benden sizi koruyacak bir çare sormakla halkın bedii zevkinin yül- selmesine ehemmiyet — vermediğinizi söylemiş oluyorsunuz. Farzedelim ki bir çaresini bulup rakibinizin intihal etmesine mani olduk. Neticesi ne 0- lacak? Halk sizin yazılarınızı okuya- cak, onların güzel olduğuna inana- cak, asıl güzeli sizin eserlerinizdeki sanacak. İşte bakın, bugün memleke- #imizde Avrupa (o edebiyatlarından i #övle iyice denecek bir derece- de bilmiyenler falanı romancı. filâ- ni da şair sanıyorlar. Siz asl güzeli tamıyorsanız başkalarmdan alın, is- terseniz intihal edin. Gaye güzellik- tir; rakibinizin veya sizin para kazan manız değil, “Bilmiyor musunuz ki bir dilden başka bir dile intihal © kabil değil? Bilmiyor musunuz ki hayalleri, fikir leri mücerret olarak tasavvur kabil değildir?. Onlara güzellik, asalet ve- ren şey kalıptır, dildir; yani onları karie ihsas eden şeydir. Öyle'olma- sayadı her güzel eserin tercümesinin de güzel olması lâzrmgelirdi.. Sizin rakibiniz başka dillerden intihal etti. ğini vine güzel söyliyabildiyse | eser, öz malıdır. “Lemartine'in Le lac'mdaki: Ne pourrons - nous jamais sur Pocdan des âşes — Jeter oPancre un seul jomr?” mısraları bilrisiniz. Ne gü- | zeldir! Bakın Sadullah Paşa onları Bir dem olamaz mı ömrü nasaz Ummanı dehirde lengerendaz? “Rakibiniz böyle tercümeler ya- piyorsa korkmayın. Fakat siz öz ma- lanızı böyle ifade ediyorsanız © za- man korkun.” İşte ona böyle cevap verirdim. “Kıymetsiz (tefrika) romanları» nın tercümesine taraftar” olmadığını. #1 söylüyorsunuz. Ben ister tercüme, ister telif, bütün kıymetsiz romanla- rın basılmasma taraftar değilim. Fa- kat telif olursa zarar yok mu diyecek- siniz? Siz demeseniz de, “kuzguna yavrusu güzel gözükür” diye onu hoş bulanlar olur. Benim aradığım kuz- guna asıl güzelin ne olduğunu sezdi- rip onu güzel yavrular (o doğurmağa sevketmektir. Buna kabil değil de- ine dece bir istiaredir ve bir millet, baş- kalarından örnek alarak güzel eser- ler vücnde getirebilir. İbtihalin zararları olduğunu söylü- yormunuz amma onun ancak ticaribir tehlike olduğunu gösterebiliyorsumuz. Ben ancak estetik bakımmdan inti. hali tetkik edebilirim; tcaret bakı- mından tetkiki bana bir “hördüle” gi- bi gözüküyor. Hem ben fikri, güzel- Miği bir mal telâkki edemiyorum kil Bana intihalin faydalarını soruyorsu- muz: İşte xvu inci asrm Fransız ede. biyatı; intihalin o kadar meşru görül- düğü bir devir az gelmiştir, fakat dünyaya Racine, Moliöre, La Fontaine ayarında adamlar da az gelmiştir. Meseleyi Dekobra'dan intihal bah- Bilmem, dostum, bu sefer intihali iyi müdafaa edebildim mi? (Bence yazanm bir kıymeti yoktur; asıl ya- | zılana kıymet verilmelidir. Yazılan #ey güzelse daha ne isterim? Yedi- ğim üzümün bağım mı arıyacağım? Arza bile ba, oradan daha Üzüm masının bir kat daha uzun göstere ceği böyle uzun bir cevapla ce İe ettiğim için affinizi rica ederim. | Fakat sizinle münakaşa etmek zevki- ne doyamadım. — Baki hürmetler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: