26 Şubat 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

26 Şubat 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliyet Asrın umdesi “MİLLİYE T ” Gir. 26 ŞUBAT 1933 İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. Telgraf adresi: lat. Milliyet Telefon Numaraları: Başmuharrir ve Müdür: 24318 Yazı işleri Müdürlüğü 24319 İdare ve Matbaa 24310 ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için — Hariş için LK LK. 3 aylığı 4— <> rs e ei veye 4— — Gelen evrak geri verilmez. — Müd- deti göçen nüshalar 10 İczruştur. Ga- zete ve matbaaya ait işler için mü. diriyete müracant edilir. Gazetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez a RL. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy Askeri Rasat Merkezin den verilen malümata göre, bügün hava bulutlu ve sekin olarak devam 3decektir 25-2-933 tarihinde hava tazyiki 760 milimetre, srcallık en çok 13, en ax 5 . Takvime geçen Kepazelik Anladık! Bunun ismi maskara- lıktır amma, maskaralığın da bir © hududu vardır. Bu kadar maska- ra gördük. Hangisi bu karnaval maskaraları kadar kepazedir? Hem bu ne kepazeliktir ki; tak vime kadar girmiş, onu da kepaze | © etmiştir. Birkaç gecedir Beyoğlu- “nun geçilebilen büyük sokakları ve caddeleri kaygusu, terbiyesi ; kıt alaca bulaca bir takım maska- © ralarla doludur. Bunlar eğleniyor- © Jarmış. Ben karnaval maskaralığı © nin tarihini bilmiyorum amma bir © Türk âdeti ve Türk eğlencesi ol- © madığını pekâlâ bilirim. Türkler © rin bu maskaralığa karışıp karış- | (5 madığımızı pek bilmiyorum. Çün- ii kü sokakta gördüklerimizin ağzı ş ger dili yok!.. Lâkin bir kere ge- | ce yarısını buldular aştılarmı, iş il berbat bir hale Ger Nâralar, © feryatlar ve türlü türlü gazel ve | O sarkılarin halk uykudan uyandı. çi rilıyor. Kimse: Çünkü: — Maskaralar ne yapalım? Kar naval.. diyorlar. Sanki kı I ve maskara beni uykumdan uyan» dırmak hakkını halz imiş gibi Nasrettiri Hoca bir gün eşeğine ; — Yahu! Nedir bu gürültü? de. | İiyer. binmek için şöyle bir hızlanıp at | İTamış, lâkin binememiş ve; i — Ah ihtiyarlık ah!.. diye t “süt ve bumu ihtiyarlığa hamletmiy 1 Sonra şöyle etrafıma bakmış, kira- İmadığını görünce kendi ken- jdine: ini de bilir « MAKE Cemal Bey onu görünce: | - >— Hemen bir araba tut! — de- Kaşla göz arasında Sandalciye- i bir arabaya bindirdiler. İki ka- | hun iki tarafına oturdu. Kolağası siyesini tekrarladı: - Ellerini ceplerinden çıkar- masına müsaâde etmeyiniz, yanar mız han... Ve arabacıya emretti: İÜ — Arkadaş, Vardar karakolu © İna çek! ÜR ilıyarak komiseri © yanına aldı “Grand Otelin önünden dörtnala çen iki araba, havagazı lâmba- İlarının ölü ziyaları arasında, ha- İiziran güneşi görmüş “karafatma” gibi kanatlanarak uzaklaştı- | “Hafif bir yağmur çiseliyordu. İTramvay caddesinde duran bir a- » caddenin öbür tarafına geç- bir sokağa saptı, U bir köşeyi ta | | İ Kendisi de başka bir arabaya | bir an arabaların arkasından | Kazanç vergisi lâyihası Martta B. M. Meclisinde müza- kere edilecek olan YeniKazanç ha nunu İâyihasının Bütçe encüme- ninde kabul edilen son şeklini neş re devam ediyoruz: /Ticari olmıyan meslek-; | ler ve teşebbüsler Müşterek © Faliyetlerde her şerik unıfına göre ayrı ayrı maktu vergi ile mükelleftir. Muayenehane ve yazıhanesi ol- maksızm irayı san'at eden doktorl ve avukatlar ve dava vekillerine sit vergi on dördüncü o maddede yazılı komisyon tarafından diploma- İı seyyar mükellefler gibi tayin olur nacak gündelik gayrisafi kazançları üzerinden hesap © olunur. Bu kabil mükelleflerden, bu kanına merbut cetveller mucibince başkaca maktu vergi alınmaz. Devlet, vilâyet husu- si idareleri, | belediyeler, muhtar müesseseler, milli bankalar, yenin en az maf: devlete sit mües- seseler, menafii umumiyeye hadim iyetler ve imtiyazlı şirketlerle hukuki ve fonni istişareler, vekâlet serma- akıtları ve bu mahiyetteki muamelât. | sebest meslekler crbabınm is- tihkaklarına sit vergi hizmet erbabı na ait hükümler » dairesinde ve 68 inci madde mucibince kendilerine te diyat sırasmda hesabı tevkif olunur. Beynelmilel şöhreti haiz artist- dim. diye söylenmiş. Kunduralarımızın terakkisi Dikkat ettim ve pek haklı ola- | rak bir müşahede yaptım, Bizim kunduralarımız, bizden | evvel terakki etmişler. Bu terakki | İ bizim sıhhatimizi ihlâl ediyor ve anlaşılıyor ki; terakkiye baştan başlamak, ayaktan başlamadan ev lâdır. Çünkü: Vaktile bu memle- İ kette halk botin kundura veya ga- loş, yahut sadece yemeni giyerdi. Ve sokaktan eve girerken de kun duraları veya papuçlı temiz ayakla girerlerdi. memleketimize Avrupa kundura- ları geldi. Hepimiz ayağımıza bi- rer çift taktık. Sonra bizim kavaf- lar da aynini yaptılar. im ayak lar terakki etti. kaklar, Avrupa sokaklarına ben- zeyecek yerde eskisi gibi kaldılar. Ne oldu?,. Avrupa kâr kundu ra ile bizim sokaklarda yürüdük ve o kunduralarla eve girdik, salo na, yemek odasına, yatak odasma girdik... Böylece sokaktaki pisliR- leri en harim yerlerimize kadar soktuk. Eğer kunduraları gönde- rirken Avrupalılar bize biraz da sokak gönderselerdi ikisini birlik- te kabul ederdik, olurdu. Şimdi ö: le değil. Sokaklar eski halde, kun- duralar Avrupalı gibi... Bu yüz- den evlerimize bir hayli mikrop sokmaktayız.. Bence va kundura- lara göre sokak yapalım kaklara göre kundura gi Ya s0 FELEK Himayei etfal balosunda | FotoEtem | Birçok güzel resimler çekti. Bunları Ankara Caddesinde Ca İ ğaloğlu yokuşundaki atelyasında | i bulursunuz. DONYA Aşk, Kin, Poliika ve Kan. MüplifLi Nizamettin Nazif döndü, üç beş adım yürüdü, Ko- lombonun holüne daldı. yi Geceyarısından bir saat sonra bütün ışıkları sönen otelin kapısın da bir araba durmuştu. Otelin kâ- tibi evvelâ kendi elile | iki bavul sokmuş, sonra doktor Gesler'in ve şişman Yuvan'ın binmelerine yar- dım etmişti. Bu araba, bir iki sokak dolaşa- pos” un yanımdan Yahudi mahal- dalarak tekerleklerinin sesini işit- tirmez oldu. Ayni saatte İ yalılarda Baron “Hirş” in hastaha nesine pek uzak olmıyan büyü. cek bir evin önünde gem kasıyoı du. Yakası kalkık kasketli bir İ kil ve cer vasıtası işletenler, | kân ve mağaza işgal etmeksizin kal | de kalan seyyar mükelefler ve seki- Sonradan Amma bizim s0- | rak Molozboyuna çıktı ve “Olim- | lelerinin dar ve karanlık yollarına | ir başka arabada, dam arabacınm parasını verir ver | MİLLİYET PAZAR 26 lerin ve aan'atkârların ve temsil he- yetlerimin, Türkiye dahilinde mu- vakkat bir zaman için verecekleri müsamere, temsil ve oyunlar için duhuliye bileti istimalleri mecburi- dir. Bu mtikelleflerin kazanç vergile ri, bilet bedelleri üserinden hesap mar. Seyyar olanlar Madde: 13 — Ticari olmıyan mes lekler o ve teşebüsler erbabından seyyar bir balde icrayı muamele ve- ya mükellefiyeti seyyarlar gibi ta- yin edilecek mükelleflerden! A) Denizlerde, nehir ve göllerde (Vapur ve istiap hacmi üç yüz t©- nilâlodan ziyade gemiler hariç ol- mak üzere) ve karada mal sahibi veya müstecir sfatile her nevi na halinde icrayı fanliyet simsar- kabarmalar, - (mukim olanlar ticarethânelerinin gayri safi iradına göre muamele görür) mad- rabazlar on dördüncü madde muci- bince takdir ve tayin olunacak gün deilk gayri safi kazançlar üzerinden vergiye tabidirler. Şu kadar ki, İs- tanbul balıkhanesinde icrayı , fasli- yet eden kabzımallarm vergisi ba- ıkhanece bunlara yapılan tediyat üzerinden hesap ve tarholunur. C) Üçüncü maddeye dahil olan teşebbüsat erbabı ile idarehane ve yazıhane sahibi olmaksızın istikra- zatçılıkla tigal eyleyenler ve dük- dırım üzerinde «veya köşelerde tu oba ve sair vesaitle gaz, benzi gibi müştaal mayiat satanlar 14 ün- cü madde mnucibince tayin oluna- cak gündelik gayri safi kazançları üzerinden vergiye tabidirler. k D) Yukarıdaki fıkraların haricin- birinci fıkrası hari- cinde kalan tu kiremit, mozayık ve karosiman imalâthane ve har- manları 14 üncü madde mucibince tayin olunacak mikdarda vergiye ta- bi tutulurlar. Madde: 74 — On üçüncü mad- denin A fıkrasında yazılı mükellef- mensu vessiti naki n ve bu vesaitte ii gündelik gayri sa tayininde mikyas tutulmak üzere mahallin en büyük imal memurlarının o veya tevkil edeceği atın riyaseti altında, mahallin en büyük liman memurile mesleki te- şekküller varsa bu teşeküller tara- fmdan, olmadığı takdirde, ticaret odalarında, ticaret © odaar olmayan yerlerde belediyelerce kendi azala- rr arasmdan veya hariçten intihap t ve ihtimasr olan iki zinci maddenin men « ve derecelerine veya | re her sene kö gayri safi ka: zanç cetvelleri tanzim olumur. On üçüncü maddenin A fıkrasın- da yazılı kara nakliyat vastıalrile nehir ve göllerdeki nakil vesaiti ve bu vesmitte müstahdem ecirlerin ve ve 12 inci maddenin B ve € fıkrala- tmda yazılı mükeleflerin günlük gayri safi kazançları ve D fıkrasn- da yazılı maktu vergiye tabi tutula- cak mükelleflerin vergi mikdarları, kezalik her sene kinunusani iptida- "nda mahallin on büyük mal memu- runün veya tevkil edeceği zatın ri. mevcut İse mes ndan ve bu te- ınmadığı takdirde her ikisi et odasr tarafmdan mün- tehap ve ehliyet ve sası olan üç zattan müteşekkil komisyon marife- #le takdir olunur. Ticaret odası biz- hunmayan yerlerde ilki aza beledi- ihap edilir. Komisyonla, yaseti altında birisi, leki teşekküller tarı ekkcülte yelerce İ günlük gayri safi kazancı de, deniz veya kara ve: lerine, senelik faaliyet sahalara göz Deniz verai A) Bir liman dahilinde —m günlerine ve | nakliyesinden; (En çok mez yere inmiş ve siyah pelerinli bir kadın kendisini takip etmişti. Kasketli adam, k htar. | asketli adam, kapıyı anahtar. | Se kadar haklı “olduğu tezahür et la çarak kadını eve soktu ve İ cak kapının ark sürmeyi sür | dükten sonra havagazı lâmbasını yaktı. O zaman ikisi birden rahat bir | nefes alarak gülüştüler. Bu adam Vardar güneşi Apos- tol ve kadın Caf& Chantant rakka. | sesi Lolâ idi. Vardar karakolundan.... Kanunlar, kollarıma ve bilekle- | rine koparacak gibi yapışmışlar. | dı. Karakolun önüne kadar kımıl dıyamadan gelen Sandalciyef, ko- miserin odasma girdikten sonra da kımıldıyamamıştı. Yüzü, hid. detten ve heyecandan sapsarı ke- silmişti. Burnundan kesik kesik soluyor, gözlerini endişe ile etrafn | da gezdiriyordu. Kapana kısıldığını anlamıştı. Fakat ne olur ne olmaz, “belki e. lime bir fırsat geçer de kaçarım, yok mu ya?. Lâkin kanunlar nde de İ öyle boş avlanacak göz yoktu. Lo | cada nasıl yakalamışlarsa, Sandal | ciyeF'in bileklerini hâlâ ayni kuv. | vetle sıkıyorlardı. İ Cemal Beyle komiser odaya gir dikleri zaman, binbir ihtiyatla ve | İK tarafından gönderilmiştir: Pazar 26 şu İ met Reşit Beyefendi tarafından “Cemi- | yeti Akvam fanliyetP! hakkında konfo İ ve güzide san'atkârlermezdan © Güzin | yavaş yavaş komitecinin ellerini | | ceplerinden çıkardılar. Bir dakika | 1933 aliyette olan saha), B) Bir limanın muhtelif iskelele- ri arasnda, C) Muhtelif limanlar arasında, Kara vesaiti nakliyesinin: İ A) Bir şehir veya kasabanın en | şok faaliyeti olan saha | B) Bir şehir veya ki az faaliyeti olan sahası ve Banliyöle- | ri, C) Vilâyet hududu dahilinde, D) Muhtelif vilâyetler hudutları » rasında, İ Faaliyette bulundukları nazarı i- bara almarak, her nevi üç derece üzerinden gayri safi günlük kazanç | takdir edenler. Deniz ve karn vesaiti nakliyesin- de istihdam edilenler için: İ Diplemak ve diplomasız olanla- rına ve şubeli İhtisaslarma © göre üç derece itibarile ve 13 üncü madde- nin B fıkrasında yazık olanlar için meslek ve nevi iştigallerine ve her nevi mesleki iştigal için üç derece iti- barile günlük gayri safi kazanç tak. dir olumur. 12 inci madede yazılı muayene- hane ve yazıhane sahibi olmaksızın sanat ve meslek icra eden doktorlar, İ avukatlar ve dava vekilleri için ke za iştiçalleri san'at ve mesleklerine göre üçer derece üze- rinden gündelik © gayri safi kazanç | takdir olunur. 13 üncü maddenin C fıkrasında va zılı ikrazatçıların gündelik gayri sa- fi kazançları, bunların umumi mmua- meleleri nazarı dikkate ve tetkike alınarak her mükellef için ayrı ay- nevine ve İ ayrı tayin edilir 13 üncü maddenin D fıkrasma da- | bil mükeleflerin vergileri, derece ta- yin edilmeksizin nev'i iştigale maktuan tesbit olunur. Komisyonlar tarafmdan yukarıda yazılı esaslar dairesinde takdir ve tesbit edilecek gayri safi günlük ka- | zançlara ve maktu mikdara ait cet- vellerin her sene şubat ay: gayesine kadar vilâyetlerde varidat müdür. göre | lerine, kazalarda mahallinin en bü. İ yük mal memuruna tevdii lazımdır. Yukarıki fıkrada yazılı komisyon larm teşkili ve faaliyete geçmesi vi. | âyetlerde varidat müdürleri, ka- zalarda mahallinin en büyük mal me muru tarafndan tahriren talep edi. | lir. On beş gün içinde komisyon- lar teşekkül etmez veya © faaliyete Böçmezse vazifesini noksan yapmış olursa deniz işlerinde liman reisle- ti ve kara işlerile sair işlerde beledi ye rcislerile varidat memurları la rafından gündelik gayri safi kazanç lar tayin ve ona göre tarhiyat icra o- | Tünur, (Devamı var) Davetler Konferans ve konser Türk kadin birliği umumi kâtipliği bat saat 17 de Hallkövinde Profesör Ah | rans verilecek, bunu müteakiben genç İzzet ve Sabahat Hüsnü Hanımlar ve Nureddin Şazi Bey tarafından alafranga konser verilecektir. Herkes gelebilir. ISTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi temsilleri İstanbul Sehir Tiyatrosu Bugün sevare saat 21,30 da l LI İl e Sin Halk geceni RENKLİ FENER Mart ayi zarfında Pazartesi günleri de temsil vardır. Nakleden Ertuğrul | Muhsin Bey sonra Cemal Beyin tavsiyelerinde | miş bulunuyordu. Sandalciyef'in pantalon ceplerinde,herbiri kosko ca bir binayı uçutrmağa kâfi gele- cek kuvvette iki bomba vardı. Ko- İ miser bunları kendi ellerile çıkar. mış ve çıkarır çıkarmaz komiteci- nin yanından koşarak uzaklaşmış- gi. Ve iyi ki uzaklaşmıştı; çünkü bombalar ceplerinden çıkarken Sandalciyef fevkalbeşer bir kuv- vet sarfederek kanunları geriye it- miş ve komisere'doğru bir tekme savurmuştu. Cemal Bey neşeli bir kahkaha fırlatarak; Beyhude zahmet ediyorsun... ! -— dedi — Cehenneme gitmek için bu kadar aceleye ne lüzum var? “Sandalciyef” in bu söz galiba hoşuna gitmiş olacaktı. O da şak- İ rak bir kahkaha fırlattı: — Haklısın kumandan bey. . — diye mırıldandı — Cehenneme gitmek için aceleye hiç lüzumu- muz yok.. Bir adamın üzerinde sigara kutusu da bulunabilir, bom ba da.. Bundan ne çıkar? Komiser bombalardan birinin kapsülünü çıkarmıştı, ikinci bom- banın kapsülünü O çıkarırken bir kahkaha da o attı: İ Localara hizmet eden garson, va- Ağlatırcasına güldüren ARMAND BERNARD pek gülüüğlü CANIN İSTERSE.. komedisinde GLORYA'da parlak -muvafiakıyetler kazanıyor Greta Garbo'nun yağlı boya resmini kazan: 3590 numerodur. Üç gündenberi her yerde: Dilber Macar artisti FRANZISKA GAAL tarafından temsil ve ilk görünüşte seyircileri teshir ettiği PAPRİKA ( Ateşin gençlik ) filminden bahsedilmektedir. Siz de ARTİSTİK sinemasına gidiniz, görünüz ve alkışlayınız. ANDU-mın Hindistan'da cereyan eden ve Hintlerin &lemi kuvvetlerile alâkadar çok heyecanlı ve Dün akşam MA JİK'te büyük bir hayrette bıraka meraklı bir eser. muvaffakiyetiç .crasına başlanan: ve Komedi Fransez artistlerinden JEAN WEBER ve JOSSELİNE GAEL tarafından temsil edilen: Z E VEK..G ECESİ Neşe ve zevk arayanların filmidir. İlâveten: R. K. O. dünya havadis İyi bir tavsiye: MELEK Sinemasına /gidiniz ve FERNAND GRAVEV ve KATE DE NAGY sevimli ve şirin temsilleri GÜNDÜZ BENİM... GECE SENİN nin Bugün her halde “GHMREMEMENDEEEER Sinemasına gidiniz ve ko- mikler kıralı HAROLD LLOYD'ın Sonderece güldürücü ve eğlendirici LU SİNEMACI Fransızca sözlü ve şarkılı UFA | Franazca sözlü Paramount fil- komedisini görünüz. Çok ho- | mini görünüz ve katılırcanna şunuza gidecektir. OPERA sinemasına gidiniz ve mevsimin en miühiç ve fevkalâde eseri Deniz Kahramanları Fratsıxca sözlü ve şarkılı fi mini görünüz. Baş rollerde: GRAZİA DEL RİO ve TOMY BOURDELLE İlâveteni Mickey Mouse ZAYI -Teşvikiye Askerlik şubesinden al mış olduğum terhis tezkeremle nü- fus elizdanımı kaybettim. Yenilerini çıkaracağımdan hükümleri olmadığı ilân olunur. Harik Hayat Sigortalarınızı Galatada kahkahalarla güldnüz. Fedai Donanma)| ALKAZAR sinemasında Emsalsiz muvaffakıyetlerle devam eden BİR MİLLET UYANIYOR milli şaheserimizin son yünle- ridir. Herkes gibi siz de istical ile gidip alkışlayınız ve Türk san'atkârlarımızın sinemacılık- taki muvaffakıyetlerini nazarı takdirle seyrediniz. Kaza ve Otomobil Ünyon Hanında Kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpauyasna bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız Telefon: Beyoğlu 4886, — Ne olur? Nihayet üç sene ha | pis yatarsın. Fakat öbür mesele- den yakanı nasl kurtaracaksın?. | — Öbür mesele de hangisi? Sandalciyef vurdumduymazlık tan geliyordu. Cemal Bey yanma yaklaşarak göz kırptı: > — Senin locanda iri yapılı biri | vardı. Nereye gitti 0? | Bu sual komiseri yerinden 21p- latt: — Ne dediniz Kolağam Bey? İriyapılı bir adam mı? O Yaasa.. Şimdi adamakıllı yakalndm Tatar ağası. . Ve komitecinin burnuna doğru yumruğunu uzatarak; — Ulan! — diye haykırdı — kadan az evvel iriyapılı bir ada. mn kendisini sokağa gönderdiği. ni bana söyledi. Demek bu adam senin İocanda oturuyordu. Söyle bakayım nereye gitti bu adam?. Dışarıda ses sada (kesilmişti. Yalnız manevrs yapan lokomotif. lerin düdükleri işitiliyordu. Cemal | Bey saatine baktı; | — Oo... vakit epey geçmiş. — | diye mırıldandı — Komiser Bey bana müsaade edersiniz.. değil mi?, — Hayhay beyefendi, — Artık bundan ötesi sizin i- çin kolaylaşmıştır, zannederim, 3 — Elbette beyim. , — Gitmezden evvel size tekrar edeyim ki, bunun locasında oturan İ adam ayağa kaltkıktan hemen iki dakika sonra tabanca sesleri du- yulmuştur. Ben gözlerimi Lolâ' | #m locasından ayırmadığım için iyi gördüğüme eminim. Esa: tünde bulunan bombalar mağa kâfidir. — Pek tabi efendim. . Cemal Bey fesi zelterek ka pıya doğru yürüdü; arkasına bak- madan , gitti. O zaman Sandalciyef müteessir m tavırla başmı sallıyarak söylen iz — Desene ki Kolağası Bey s6- nin yüzünden ele geçmemiz mu- kaddermi Ve ani kararlar vermiş bir a- dam tavrile; — Komiser Bey! — dedi — si- xe bütün bildiklerimi © söyliyece- ğim. Müsaade ediniz de oturayım. — Hayhay. Yalnız bir dakika sabret te şu hediyelerini iyi bir ye ser, bombaları sür'- atle çekmesine soktu. Sonra ta- | bancasını kılıfından çıkararak ka» nunlara; — Kollarmı bırakınız! — emri ni verdi, (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: