15 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

15 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

y.ve Kadın rür, Kalp ve adaleler için mukav vi bir menkudur. Ayrıca şişmanla - mak rejiminde çayın yeri vardır.. Gerçi çok kimseler çayın mazar- ratlarından da bahsederler, İnsan hengi şeye ifrata gider de mazar- tâtımı görmez? Herkes biliyor ki tein bir zehirdir. Flattâ kafeinden kuvvetli bir zehirdir. İptilâ halin- de alman çay, evvelâ beyne tesir *der. Hattâ hâfızayı zayıflatır, dikkati keser. Uzak Şarkta çaydan sinirleri hale gelmiş öyle İnsanlar ki, bunlar hususi Şayhanelerde daimi bir baygınlık içinde gibidirler, Zaman mefhu- munu kaybetmişlerdir. Geceyi gün düzden, ıztırabı zevkten ayırt ede mezler. Fakat buna da çay içmek denir mi?. Biz burada gayet ha- fif mikdarda almmış çaydan bah- sediyoruz, İçimizde koyu ve #ık çay içenlere de tesidüf etmi- Yor değiliz. Bu suretle içilen çay hazmi teshil edecek yerde bozar Ve insanı sinirli yapar. İki üç fin- San çayın zararı yoktur. Fakat s6- kiz on fincan çay sinirlerin hudu- dunu geçer. | Havuç Havuç yemeklerimizde kullan- dığımız en iyi muavinlerden biri- dir. Eğer her zaman masamızda, | görmeyorsak bile, ihmalimizden- dir, Yoksa yemeklerimizin çeşni- sini ve manzarasını değiştirir. Bir defa besleyicidir. Fosfatları, ka- levi emlihası, yüzde on miktarm- da şekeri ve kendisine kokusunu | veren hususi bir yağı vardır. Ses kısılmalarında ve öksürükte ezip Suyunu kullananlar vardır. &, ©İ yünlüden mevsimlik man- O. sırttaki hap istenildiği za- man alınıp bırakılabilir | ihtiyarlar gi | nun da ihtiyarların ne büyük iz. Ayni şerait | Çayda briç oynamak için orijinal bir örtü: Örtü mavi, yeşili veya penbe tuvaldendir, üzerindeki iskambil kâğıt- ları da beyaz tuvalden brode olarak örtüye dikilmiştir. Yünden örülmüş bir yastık yüzü modeli Güller İnsan vücudünün normal hara- ret derecesi 37,5 dir. Cümlei asa- biye harikulâde bir nâzım sıfatile bu hararet derecesini muhafazayı iyi muhafaza edilmemiş bir vücut soğuğu maruz kalınca, hararet de- recesi azalır. Bu tenezzül onda bir derecede olsa bile, insan vücudü mikropların kaynaşması için en müsait bir muhit haline girer. Ale lâde zamanlarda ağzımızda, bur- numuzda, ciğerlerimizde zararsız bir halde uyuklayan mikroplar rauhiti müsait bulunca hemen u- öyle bir faaliyete geçer- anjine mi yakalanmayız, gripe mi tutulmayız, bronşit mi, hattâ vereme bile yol mu açmayız. Bir küçük ihmalin ne büyük za- rarları olur, - Onun için anneler mânasız bir moda mefhumuna ka- pılarak soğuk havada hafif tuva- let giymemeli ve bittabi çocukları- nı da hafif geyindirmemelidirler. Bir çok anneler vardır ki, ço- cukları.ı soğuğa alıştırmak iste- dikleri iddiasıyla, bililtizam yav- ruları hafif giyindirirler. Gerçi vücudun soğuğa karşı mukaveme- tini artırmak iyi bir şeydir. Fakat bu metotla, bilgi ile olur. Yoksa soğuk havada çocuğu hafif giyin- dirmek verem yatağını açmak de- mektir. Annelerinin bilgisizlikle- ri yüzünden kurban gitmiş çocuk- lar sayısızdır. Bir sıhhet sistemi de hiç bir zaman tabiat kanunlarınm hari- cine çıkamaz. Sonra büyüğün soğuğa muka- vemeti ayni tarzda küçüğün de mukavemet edebileceğini ifade etmez. Çocuk büyüğe nazaran, s0- guğa r daha hassastır, daha sabuk üşür, Vücutlarının muka. vemeti tıpkı kışı soğuktan kaçan ir. Bu kış soğuğu- manı olduğunu bi dahilinde çocuk like teşkil etmesin? Burada Pasteur'ün üşüttüğü de neye teh- tavuk bir misal teşkil eder. Ta- | vuk şarbon hastalığı ce mukavimdir. cek şarbon virüslerini tavuğa aşt- lasanız gene bir sey olmaz. Fakat Pasteur soğuk suda yıkadıktan sonra virüsü aşılamış, tavuk gitti, gider. Bu misal de gösteriyor ki, ü- | Aynalar Evvelce ayria pahalı bir meta" olduğu için fildişi veya altm yal dızlı bronz çerçiveler içinde nadi- rattan bir okıymette kullanılırdı. Halbuki ayna ucuza mal edilince; şimdi bir çok lokantalarda, otel- lerde, sinemalarda, hattâ hususi evlerde bütün duvarları ayna ile kaplı görüyoruz. Bu aynalar bir odayı adeta genişletiyorlar ve içe riye bir şenlik veriyorlar. Fakat aynalar fazla olursa, o- danın mahremiyeti Kaçar. Fazla ayna kullanmamak ve yerini iyi intihap ötmek şartıyla Oaynada oda ve salonlarımızın başlıca de- korlarından birini teşkil eder. Me- selâ ayna bir yemek odasından ziyade budvara, bir yazıhaneden ziyade salona yakışır. İstirahat ve kafa işine yarayan odalarda aynanın o kadar yeri yoktur. Fakat tuvaletlerinin en küçük kıvrımlarına, saçlarmın duruşma itina eden kadınlar için ayna bir zaruret halindedir. Kadının oldu- ğu yerde ayna olmasın, işte obu mümkün değildir. Yalnız yukarı- da yazdığımız gibi şuraya bura- ya konulacak aynalar, evi süsle dikleri kadar, vazifelerini kolay- lık verici bir tarzda yapabilmele. ri için, yerlerinin isabetli bir tarz- da intihabına ihtiyaç vardır. Me. selâ tuvalet masasında üç kanatlı bir ayna lüzumlu bir lükstür. Tu. valet aynaları için de böyle... Çok defa bizler tuvaletlerimizin sakat taraflarını görmeyiz. Meselâ ön taraftan iyi görünen bir kıvrım yandan o kadar iyi değildir. Hal. buki üç kanatlı aynadan tuvaleti- mizin bütün kusurlarını görebili- riz, Lahana Çok kimselerin zamları hilâfı- na İahana hazmı güç bir sebze değildir. Ancak tazesini intihap etmek ve iyi pişirmek lâzımdır. | Mürekkebatında arsenik bulundu- ğü için kansızlara ve veremlilere tavsiye edilir. Arseniği ilâç ola- rak değil, fakat lahana yemek su- retile böyle en tabil yoldan almak İ daha muvafık değil mi? ——— ——— — — şüyen bir vücudun mikroba karşı mukavemeti son derece azalıyor. Çocuk ve daha büyük yaştakiler ü nce hastalanırlar. Onun için hava soğuyunca çocuğu iyi giyindirmek lâzımdır. i i mevsim- le beraber değişiyor. Büyük terzi- ler ve modi: r daha şimdiden e ve yaz modelleri getirtiyor- ar, Moda hiç bir zaman yeknesak- lığa tahammül edemeyeceğine ğö- re, önümüzdeki mevsim — için d: bazı yenilikler ohazırlayacağına şüphe yoktu. Havalar düzelsin ve ısınmağı başlasın, yer yer kadın başlarındı bu'şapkalar peyda olacaktır. Be- reye veda! Başka Memleketlerde * Köra'lı bir kadın evlendiği nin birinci günü, hattâ kocası ile bile bir tek kelime konuşmamak mecburiyetindedir. * Tibet yaylâlarında kadın o kadar azalmış ki, bir kadın bir kaç erkeğin meşru zevcesi olabi- liyormuş, * Kanarya adalarında bir deli- kanlı evlenmeden evvel nişanlısı- nın evine girmeğe mezun değil Kadifeden çiçekler dir. Kızla pencereden konuşabi- lir, fakat eve girmek yasak. * Genç Çinli kız evlendiği za- man akrabasından olan ihtiyar kadılar şahitlik ederler. * Filistinde Musevi düğününde kadın, kocaşının solunda bulu- nur. Diğer bütün memleketlerde ise vaziyet berakistir. * Somatrada her dul kadın ko- casınm öldüğü gün evine bay- rak asmak mecbuiryetindedir. Bu bayrak - yıpranıp yırtılmadıkça, kadın tekrar evlenemez. * Radosta evlenen bir adam evinin kapısma baldan bir haç çizer, Bu da gelinin bal gibi tat- hı bir buyu olduğunu gösterirmiş. * İzdivaç bir hüner, bir fen ha- line girmiştir. * Kadın, musiki aleti gibidir. Çalmasını bilenler istifade eder- ler, | Şişmanlığa Karşı.. Zaif ve zarif olmak... Bugün- kü kadınlarımızın her şeyden ev- vel istedikleri iki şey... Bir çokla- rrmız var ki, z8; için yi- yip içmekten kesiliyorlar ve vü- ği kesmesi pek o kadar tehlikesiz deri . Hattâ vücudu yormak, şıklarda kadm zayıflat- yle dursun, bilâkis şişman- mak şi latıyor. Ne yapmalı? Yapılacak şey, iyice tedkik edilmiş şahsi bir re- jim takip etmektir. Kadın umumi- yetle otuz beşine doğru veya da- ba evvel sişmanlar. Rejimi tayin etmek için hiç şüphesiz evvelâ doktoru görmek icap eder. Hattâ sıhhatı temamen yerinde olsa bi- le, rejim tarzını doktorla beraber tesbit etmek lâzımdır. Yemek yemesini bilmek vücu- du anform bulundurmak için en birinci şarttir. Her vücut biribirine benzem. Apatik kadmlar vardır. Sinirli: vardır, kanlısı, kansızı vardır. nun içindir ki herkes bünyelerinin teşekküllerine en muvafık gelecek bir rejim tanzim etmek mecburi- yetindedirler. Onun için doktoru görmeden uluorta kendimizi aç | bırakmıyalım. Faydasını değil, belki zararını görürüz. Fakat umumi olarak şişmanlar yan kadın üç esaslı noktaya dik- kat etmelidir. 1 — Ekmek ve faz. la hamur işi yememek. 2 — Ye mek esnasında fazla su içmemek, 3 — Fazla tuz ve şeker kullanma- mak. Bunların ber ikisi de şişman latır. Tuz belki şekerden fazla. Yağsız ıskara et ve salçasız yağsız balık bol bol kullanılabilir. Bunlarda şişmanlatmak korkusu yoktur. Keza yeşil sebzeler. İspa- nak, kuzu kulağı, havuç, şalgam, taze bezelya, salata vesaire. Muzdan başka meyvalar da şa- yanı tavsiyedir. Yeter ki meyva- lar taze olsun. Fakat komposto, reçel, kuru meyva şekeri çok oldu ğu için şişmanlatır. Salata içinde sirke olduğu için daha makbuldür. Eğer ekşi mide- nize dokunmazsa bol bol salata yeyiniz. Hamur işleri, makarna vesaire şişman kadının yiyeceği şeylerden değildir. Maamafih az miktarda patates almabilir. Ekmek zayıflamak isteyen ka. dınm sofrasından hemen hemen kaldırılmalıdır. Fakat bu, çok acı bir mahrumiyet olacağına, çok kimseler ekmeksiz yemek yiyemi- yeceklerine göre, hususi ekmek yaptırmak, yahut çök az ekmek kullanmaktan başka çare yoktur. İçilecek şeylere gelince, bir de- fa ispiftolu içkiler katiyen mem- mudur. Sonra yemek arasmda su içmek itiyadını da kaldırmalıdır. Yalnız sudan insan mahrum ka- lamıya« a göre, öğle ve akşam yemekleri arasında, meselâ saat dörtte, beşte, akşam onda (yat- mazdan evvel) hafif çay, kamo- mil, ıhlamur gibi sıcak şeyler, 80- ğuk meşruplara müracahtır. Yeşil Hilâl merkez heyeti toplandi Yeşil Hilâl merkez beyeti evelâ Dr. İbrahim zatı, bilâhara Dr, Mazhar Os- van Beyin riyaseti altında toplanarak şa kararınrl vermiştir? 1 — Içki aleyhtarlığı için parasız olarak yapılan 1500 Türk münevverinin hazar bulunduğu 6 Mart ta Tepsbaşında veri- len müsamereye müzaherette — bulunan Istanbul Valisi Muhittin Bey ile Darül- ine te 30 Martta Tokatliyanda bir çay top- lantısı yapılması. 3 — Ayda bir muntazaman çıkan Sağlık bilgilerinden bahseden İçki düş- manı gazetesinin memleketin her tara- fona —— İngiliz sefiri me- zunen gitti İngiliz sefiri Sir Georges Clark dün akşam mezunen Paris'e gitmiştir, sefir iki gün Pariste kaldıktan sonra Londra ya gidecek, bir ay sonra İstanbul'a dö- necektir, Evde dirlik Düzenlik Bir Amerikan gazetesi karı koca arasında iyi geçinmek için meler lâzım geldiğini okuyucula- rından sormuş. Gelen binlerce ce- vap tasnif edildikten sonra şu ne tice çıkmış: 1 — Erkeğin en ehemmiyet verdiği şey midesidir. Kocalarıni zın zevkine göre yemek hazırlayı- na şunu veya bunu al” demeyiniz. Bir defa aylığını alam, ondan son ra, 3 —Kocanızın konuşurken hak- Ik gördüğü şeyler haklıdır. Tefer- ruatta itirazınız olsa da esasta be- raber olacaksınız. 4 — Elbise dolabınızm dörtte birini Kocanıza veriniz. 5 — Şikâyet yok. Geç mi gel di, o kendisini affettirmeğe, hat- tâ geç gelmeği itiyat etmiş olsa bile, bu itiyadını düzeltmeğe mec- bur kalır. 6 — Fazla kıskançlık yok. An- cak kocanızın gururunu okşaya- de ve kocanızın zevki dahilinde... Çünkü siz ancak onun hoşuna git- meğe mecbursunuz, “başkalarının değil... 8 — İşte bu kadar... Acaba evlerimizde bu şartların kaç tanesine uyabiliyoruz. Belki bu şartları okuyan bir çok hanımlar soracaklar: “Erke- ğe de hiç vazife yok mu?” Orası ayrı... Biz ancak anketin neticesini yazdık. MI. Şor Pariste Papas kızdan da oldu, paralardan da.. Yunan artisti Papasla Atinaya kaçan ve Atinaya giden babasına dönen Matmazel Şor'un macerası artık kapanmaya yüz tutmuştur. M. Şor, Atina'ya gderek Büyük Britanya oteline inmiş, Papas'la temas etmiş ve şayet kızmdan ayrılmıya razi olmazsa onu mira» sından mahrum edeceğini söyle- miştir. Papas, beş parasız bir kız- la yaşamiya katlanmayı göze ala- miyarak, kıza babasının yanına giderek, onu kandırmasının fena olmiyacağını söylemiştir. Bunun neticesi olacak Matmazel Şor, ©- telde babasının yanma gitmiş, Papas'la evlenmelerine riza gös- termesini rica etmiş, muvafakat etmezse açlık grevi yapacağını söylemiştir. M. Şor, bu izdiyaca katiyen razı olamiyacağını söyle- miş, genç kız neticede babasınm yanında kalmıştır. Hattâ Papas, kızı görmek üzere otele gitmiş, fakat kız yanma gitmemiştir. Kızm yanma avdeti üzerine M. Şor, Papas aleyhinde takibat icrası için Atina Müddeiumumili- ğine verdiği istidayı geriye almış- tır. M. Şor ve kızı, dünde İstan bul'a gelmemişlerdir. Ticaret şe- riki, kendisinden yeni hiç malü- almadığını söylemiştir. M. un kızile birlikte Atina'dan Taris'e gittiği ve İstanbul'a üç ay için avdet edemiyeceğini söyledi- ği Atina'dan bildirilmektedir. Erzurumluların tazim telgraflarına cevaplar Erzurumun Kurtuluş bayramında İstanbuldaki Erzurumlular Halkevinde toplanarak kutl bayramlarını dı, O günkü merasimde yüksek makam. lara çekilen tazimat telgraflarına şu ce vaplar gelmiştir: İstanbul Halk evinde Erzurum Gençlerine Erzurum kurtuluşunun yıl dönümünü ben de sizinle beraber kutlular saygılı halka hakkımda gösterdikleri sevgiden dolayı teşekkür ederim. GAZI M. KEMAL İstanbul Halkevinde Erzurum Gençlerine Erzurum kurtuluş yıl dönümünü kut lular hakkımdaki duygularınıza teşek kür ederim. , Başvekil: İSMET İstanbul H. evinde Erzurum gençlerine Şimdi sevinç ve heyecan içinde bay- Erzurum PBeledive reisi DURAK İİİ SİLİMİ 11 LİLLE

Bu sayıdan diğer sayfalar: