26 Temmuz 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

26 Temmuz 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbul Radyosunda Son zamanlarda tekâmül ve tenev- vü hususunda İstanbul radyosunda epeyce bir fark olduğunu kabul etme mek doğru olmaz. Radyodaki ayni şarkıların tekrar edilmemeğe başlı dığı gibi bir redyoda lâzımgelen nok- sanların da tamamlandığı bu cümle- dendir. Meselâ şimdiye kadar plâkçıların inatçılıkları yüzünden isimleri radyo- da söylenmiyen gramofon plâklarının isimlerinden maada Avrupada oldu- Zu gibi marka ve numaraları da çalı- han plâkın hem başında ve hem 86- nunda söylenmekti Anketimizin de dikkate alındığına göre radyo şirketinin samimiyetinden süphe etmemek lâ r Yalnız cuma günleri neşriyatı daha başlıyamamıştır. Şimdiki halde bir sa atlik bir plâk neşriyatı ilâve edilmiş- tir, Cumaları uzunca bir gündüz meşri- tatbik edilip baştan o savma bir program olmamasını tavsiye ederiz. Programda her halde bir takım bulun durulmalı, yalnız plâk ile iktifa edil- memelidir. Avrupa merkezlerinin her günkü sabahtan akşama kadar (çaldıkları konserleri düşünürsek İstanbulda bir cuma günü bir kaç saatlik bir musiki neşriyatile az bir plâk neşriyatı el- zemdir. Yeni nesli radyoya alıştırmak için programa hiç değilse yarım saatlik bir çocuk neşriyatı ilâve etmek zaru- ridir. Daima yarını düşünmek icap eder. Onun için şimdiden radyoya alıştırıla- cak çocuklar büyüdükleri zaman Yo ile daha alâkadar olurla Memleketimizin nüfusuna nazaran 6000 küsur abone pek azdır. Radyo- muzun inkişafı için yeni neslin yardı. mına şimdiden muhtacız. Turgut MİTAT Enteresan bir neşriyat Yaz mevsiminde gidilecek say- fiyeler ile banyo ve gezinti mahalle- rini dinleyicilere Prag radyosunda müsahabe şeklinde bildiriyorlar. Bu | müsahabelere - “Memleketin öğren” (Seyyah rehberi) , (Kırlarda gezi- niz) , (Pazarımı nasl geçirebilirim) isimli konferanslar veriliyor. Bizim de güzel memleketimizde yüzlerce gidilecek yer olduğu halde bu gözel yerleri tanımayan binlerce kimseler vardır. İsmini işittiğimiz bir çok sular, ormanlar ve tenezzüh mahallerimize nasıl gidileceğini bidiryoruz. Buralarını yaz geçmeden radyomuz bize öğretse ne mükemmel bir şey 0- lur. Suyu bolİstanbulda Bir şişe su 5 kuruş (Başı 1 inci sahifede) memba sularını sinesinde toplayan bir şehirdir. İstanbulda satışa arzedi- len memba sularının başlıcaları şun- lardır: Taşdelen, Kocataş, Karaku- lak, Göztepe, Sırmakeş, Kanlıkavak, Keçe ve Hamidiye. Bunlardan sarfi- yatı en çok olan su Hamidiyedir. He- men bütün Beyoğlu ucuzluğu ve Yı kınlığı yüzünden Hamidiyeyi tercih etmektedir. Sarfiyatı çok olan sular- dan biri de Sırmakeş suyudur. Mem- bai Beykozda olan bu su gitgide Ha- midiyenin yerini tutmaktadır. Gözte- pe suyu daha ziyade Boğaziç , nadolu sahili köy o: tadır. Kanlıkavak ise Rumel luköy ve İstinyede araman bir sudur. Taşdelen ve Kocataş suları, mide ve barsaklarından muztarip olanların tercih ettikleri sulardır. Ta yunun küçük damacanası taş suyunun damacanası da 50 kuru- şa kadar satılmaktadır. Ancak bu fi- yat, suyun perakende fiyatıdır. Her iki su da dükkânlar yarıyarıya ek- | ine mal (olmaktadır. Bu sicık inlerde sarfiyat tn çoğaldığı için sucuların kazancı hakikaten gıbta edilecek bir hal almıştır. Bir damaca- na Taşdelen suyu dükkâncılara bi ri üstüne azami 30 kuruşa mal oldu- una göre damacana başına açıktan kazanç kırk kuruştur. Bunun 10 kuru sunu müteferrik masrafa ayırmak kendilerine kalan otuz kuruş ta gene fahiş bir kazançtır. Kapalı şişe ile sa- tılan sular, lokanta ve sucu dükkün- larında 60 para üzerinden bırakıl maktadır. Sucuların bu küçük şişele- ri kuruşa satmakta devam etmeleri hakikaten şaşılacak şeydir. Memba suları arasında ancak mahalli sarfi- yata kifayet eden bazı şifalı sular vardır: Çırçır, Kestane, Fındık, Tom- vukağası, Yakacık suları bu kabilden dir. Şayanı dikkat olan bir nokta da gayet az mikdarda akan bazı suların her yerde bol bol bulunabilmesidir. Bazı dükkânlarm memba sularına hiyle karıştırdıklarına hi tur. Ve bu hiylenin itti bütün tedbirlere rağmen önünü almak kabil olamamıştır. Memba sularının fıçılar içinde satılması bir aralık be- | lediyece menedilmiş ve fıçıların muay yen bir müddet zarfında ortadan kal- dırılması için suculara tebligat ya, mıştı. Aradan epeyce zaman geçtiği halde bazı sucular Hamidiye suyu- | bu konferanslara bir kaç gün sonra Alman - Avusturya Radyoları Geçen haftalarda Münih radyosun dan, Avusluryanın bugünkü vaziyeti hakkında bir seri konferanılarn ve- rileceği ilân edilmişti. Konfera Almanyada bulunan Avusturyalılar vereceklerdi. Avusturyada merakla — beklenilen başlanmış ve şimdiki Avusturya Hü- kümeti mahafilinde bir dolu yağmu- rü tesiri bırakmıştı. Konferanslarda ükümetinin o Amlanlarca ikki edilen siyasetini tenkit Cumartesi Viyana radyosu tarafından Salzburgdaki verilecek “Fidelio” ope- rasında rol alacak dört baş artist Sol- dan sağa: Elisabeth Rethbery, $. Clemens Holsmeister, Karl Etti, Ri- chard Mayr ve Avusturyanm kurtuluşu ancak Al- manlarla birleşmesi ile mümkün oldu- Zuna dairdi. i | beler yalnız Münihte verilme- | yip Nürnberg, Kajserlaütern ve daha bazı Alman istasyonlarından da mak- edilmiştir. Bir çok yerlerden bu kom- a çekilerek tekrar meş- ya saymış ve | Radyo Cemiyeti nezdinde Alman radyolarmı resmen | protesto etmek olmuştur. Cenevrede her zaman faaliyette olan beynelmilel cemiyet Avusturyalılar bu haklı protestosuna karsr cemiyette aza bulunan her iki devletin yekdiğeri a- leyhinde bulunmasını muvafık bulmu- | dığmı beyan etmiştir. Ayni protesto Alman propaganda nezaretine de gönderilmiş, fakat elân cevap alınmamıştır. Diger taraftan bugünkü takip edi- İktisat konferansı Gömülüyor (Başı 1 inci sahifede, Almanlara göre konferans neden böyle oldu? BERLİN, 25 A.A. — Volff ajanı dan: M. Posse, «Angriffa gazetesine il tasadi konferans neticeleri hakkında bir makale neşrediyor. Mİ, Posse makalesin- de, konferansın akibetine iki iktısat siya- seti cereyanı hâkim olduğunu söyliyor. rdan birisi, harpten sonraki inaden beynelmilel teşriki me- ettirmek cereyanı, ötekisi de dünya iktrsadi; i yesini inkişaf ettirmek üzere milli iktr sadı başlıca şort koşan cereyandır. Kon- ferans işte bu iki ceroyanın olduğu bir zamanda yapılmıştır. Mi. Posre sunları ilâve ediyor: wKonferansta Almanya siyaseti, ile ünden beri hu milli iktesat telâkkilerine tar. istifadeli olabilecek | bey- nelinile ktısat, ancak kuvvetli mi iktısatlara istinaden olabilir.» M. Posse, konferansm asıl neticesinin birçok memleketlerin bu fikrin doğrulu- gunu kabul ettiğini söyliyerek makale. sini yor, göre yap İspanya cumhuri- yeti tehlike atlattı (Başı 1 inci sahifede) #ustosta komünist fırkasının çıkaraca- is karışıklıklardan istifade etmek isti- yordu. Geçen seneki isyan davası MADRIT, 25 (A.A.) — 1932 kral: lık isyanı muhakemesi bitmiştir. risi ceneral Perez olan İki maznun yirmi ikişer sene sürgüne mahküm €- dilmiştir. Bunlar fail olarak mahküm edilmiştir. İlki mazmun da suç ortağı olarak on ikişer sene si mıslardır. Ceneral Cavalcanti, is, yardım etmekten suçlu olarak on sene sürgüne, bir başkası da sekiz seneye mahküm olmuşlardır. 3 maznun altı- şar sene, bir tanesi de 3 sene sürgü- ne mahküm olmuştur. ———— nu el'an eski ve pis fıçılarda naklet- raektedirler. Belediyenin memba su- yu işile bugünlerde daha ciddi suret- te moşgul olacağı anlaşılmaktadır. YET ÇARŞAMBA -26 Salzburg Müsamereleri Bütün dünya musiki tiryakile- sabırsızlıkla bekledikleri rinin Salzburg musiki müsamerelerinin | birincisi önümüzdeki cumartesi ak sama saat 20,20 de başlıyor. Bu mü samereler musiki san'atının en yükseğini ihtiva etmektedir. Bir kaç hafta evvel Salzburg müsame relerinden bahsetmiştik. Okuma yan karilerimize bu konserlerden bir daha bahsetmek isteriz. Salzburg musiki dahisi Mozart” ın hayatının çoğunu geçirdiği kü- çük bir Avusturya kasabasıdır. Burada her sene bir yüksek musi- ki eserleri serisi verilir ve bu mu- siki temsillerine Avusturyada bu- İunan en yüksek san'atkörlar ile musiki rejisörleri iştirak eder. Salzburga musiki — meraklıları Mozart - Şehri ismini vermişler- dir, Bu kere Salzburg'da 5 opera temsili, 4 orkestra konseri ve iki serenatlardan mürekkep (konser verilecektir. Bunların her biri Vi- yana ve diğer Avusturya radyola- rı tarafından nakledilecektir. Bi- rincisi bu cumartesi (verilecek Bethoven'in FİDELİO operasını meşhur bestekâr ve musiki rejisö- rü Richard Strauss idare edecek- tir. Diğerlerini Viyana progra | mında takip etmelerini karileri- mizden rica ederi am len siyaset aleyhindeki (o neşriyatın memleketten duyulmaması için tedbir ler alınmış ve umumi mahallerde Al man istasyonlarının dinlenilmesi me- nedilmiştir. Bu konferanaların her birine Avus- turyalılar cevap vermeğe eski sefirle- rinden ve şimdiki Matbuat Cemiy, Reisi Mr. Eduord Ludwig'i memur et- mişlerdir. Şimdi hoparlör ile Alman merkez- lerinin dinlenmesi memnudur. Bir za- manlar Çekoslovakyada da Rus mer- kezlerini haparlörde dinlemek mene- dilmişi Bu yasak için ayrı bir mevcudiyetine dir. Bu konferanslar da memleket rad- yolarmda söylenmesi memnu © ol hükümet aleyhindeki neşriyat nevi den addedilerek polisçe yasak edi bilir. Fakat şimdiki halde umumi yerler- den mahallerin kontrolü kabi elamamıştır. kanunun IMEMLEKET Bir kadına musallat olan âşık MALATYA, — Egri Bük köyü rında bir cinayet olmuş, Hanife bir kadın ağır surette yaralanmıştır. Hanife Sinanlı köyden Mustafa isimli bir adamın karısıdır. Fakat Osman ndir bir adamla sevişerek kaçmıştır. Bu kaçma hâdisesi üzerine tekibat ya- pılmış, Ösmanla Hanife mahkemeye ve rilmiş, muhakeme esnasında da Musta fa karısile barıştırılmıştır. Karı koca mah kemeden çıkıp evlerine dönerlerken*Eğri Bük köyü önünde karşılarına Hanifeyi kaçıran Osman çıkmış, tekrar kocasının dinden alıp Hanifeyi kaçırmak istemiş- tir, Bittabi Osmanla Hanifenin kocası ara sında kavga başlamış, silâhler çekilmiş. Gr. Bu münazaa esnasında Hanife ağır surette yaralanmıştır. Hanife kendisini kocasının vurduğunu iddia etmektedir. Kuduz bir köpek altı kişiyi ısırdı MALATYA, 25 — Üçbağla sinde bir köpek kudurmuş, 6 ki çok köpeği daladıktan #onra öldürülmü: tür, Isırılanlar tedavi altma alınmışlar- dır. Belediye ırmılan köpeklerin kuduzu neşredeceklerini düşünerek bütün köpek- leri öldürtmüstür. Diğer taraftan başka- ca köpek tarafından ısırılan olup | olma- dığınm da takkikine başlanmıştır. Bir adamı uykusunda ö'dürdüler BALA 25 — Bezirhane köyünde çok feci bir cinayet işlenmiş, bir adam yata- ğında uyurken öldürülmüstür. Öldürü- len adam Ahmet oğlu Caferdir. Öldüren de Seyit Ahmet isminde Haymanalı bi- risi Cinayet kadın yüzünden işlenmiştir: Seyit Ahmet evlidir. Buna rağmen Ayşe isminde bir kadınla tekrar evlenmek temiş, fakat Ayşe bu talebi redde, Ahmet oğlu Caferle evlenmiştir. Seyit Ahmet talebinin reddedilmesi ve sevdiği kadının Ahmet oğlu Caferle ev- lenmesinden muğber olmuş ve Caferi öl dürmek için fırsat gözlemiye başlamış- bır. Evvelki gün Cafer bahçede çalıştıktan sonra bir öğle uykusu kestirirken Seyit Ahmet görmüş, fırsatı ganimet bilmiş, hemen tabancasına sarılmış ve uyumak- ta olan Caferin üzerine boşaltmıştır. Ca- fer aldığı 3 yaranın tesirile derhal ölmüz, Seyit Ahmet kaçarken jandarmalar tara- fından yakalanmıştır. lüzum görülmemekte TEMMUZ - 1933 Radyoda zelzele Cenubi Amerikada geçenlerde bir zelzele olmuştu. Zelzelenin şiddetli tarsıntısından korkanlar evlerini ter- | ketmişerdir. Bu esnada radyo mer. | kozindeki san'atkârlar da stüdyola: dan çekilip canları kurtarmak ça- relerini düşünmüşlerdir. Stüdyoda yalnız kahraman Spiker kalmış ve san- tini eline alarak hareketi arz karşısında | | haber dağıtmağa başlamıştır. Lucerne'den Çekler memnun İ Lecerne'de tesbit edilen dalga pi nından az çok her millet müteessir ol muştur. o Anlaşıldığına göre bundan en az müteessir olan Çekoslovakya lardır. Çekoslovakyalılar yeni dalga İ taksimatnda şimdiki dalgalarını mu - hafaza ettikleri gibi yeni bir dalga daha almışlardır. Bu dalga ile mem- leketlerinin tam ortasında 30 kiovat kudretli bir istasyon imal ettirecek- lerdir, Kudus kısa dalga istasyonu Kudüste 50 metre dalga uzunlu ğunda bir kısa dalgalı istasyon tesis edilmiştir. Bu merkez Siyonist cemi- yeti propagandası yapmağa mahsus- tar, Çekoslovakya'da abone mikdarı | Çekoslovakya radyo şirketi nisan ayı içinde 5054 yeni dinleyici kaydetmiştir. Bütün dinleyicilerin kaydı mayıs orta. sında 510,343 çü bulmuştur. Yeni abo- nelerin 3723 çü Prag şehrinden 741 ri | Pardubitz'ten 258 zi Bratislava'dan 708 | adedi Brüno'dan, 102 si de Kaşova ve | Kerpotlardandır. İ Çekoslovakya'da yeni bir alet | Çekoslovakyada radyoculuk hayli tekâmül etmiştir. Günden güne beynel milel yenilikler tatbik ediliyor ve her taraftan işidilen bir çok İstasyonlar faaliyette bulunduruluyor. Büyük devletlerin radyo sergilerine mahsus büyük birer binaları oldu- Zu gibi Pragda da bir büyük sergi bi- Bası yapılmış ve radyoya taallük eden bütün yenilikler burada teşhir edil mektedir. İ Son günlerde sergiye bir Çek radyo | | mühendisinin imal etmiş olduğu bir yeni sistöm dinamik hoparlörden sada veren keman ve gitar — getirilmiştir. | Sowcektsimir'mühendisin bu aletleri yapmış olduğu törtibat ile çalıman ke- man ve gitarın sesi radyo amplikatö- ründen bir dihamik hoparlöre geçerek buradan gayet temiz ve yüksek bir sada ile çıkmaktadır. Gazinin nutku köylerde ÇANKIRI, 25. A. A. — Gazi Hazretlerinin nutuklarından 254 adedi Çankırı Halkevi tarafından köylere parasız dağıtılmıştır. “| —— Ankara ziraat kursu | | ÇANKIRI, 25, A. A. — Anka- rada açılacak ziraat kursuna vilâ- yetimizden iki müfettiş ile altı | muallim iştirak edecektir. | Ankara şampiyonu Konyada KONYA, 25. A.A. — Bir kaç gündenberi şehrimizde maçlar ya- pan Ankara şampiyonu gençler | birliği taktmı Konya İdman Yur. du ile m” ikinci maçta berabe ve son maç Konya genç i ile yapılmış ve bu maç 3-0 Ankaralıların galibiyetile ne- ticelenmiştir. Bir kız yanarak öldü AFYONKARAHİSAR — Karaman mahallesinde oturan o yedi yaşlarında Fahriye isminde bir kız, çocuklar tara- fından yakılan bir ateşin yanında oynar ken teği tutuşmuş ve kızcağız yanarak ölmüştür. sald za Denizlide temsiller DENİZLİ,25 (A.A.) Halkevi temsil şubesi dün akşam Çoban piye- sini Kalbalık bir halk huzurunda mu. | vaffakıyetle temsil etmiştir. Bu piyesi görmek için yakın köylerden 200 ka- dar köylü davet edilmişti Temsilden evvel Rifat Bey tarafından Lausanne | günü hakkında bir hitabe irat edil. miş ve büyüklerimize tebrik ve tazim telgrâfları çekilmiştir. rr e Muğla yolları MUĞLA, 25 (A.A.) — Halkın hasat ve tarla işlerile meşgul bulun- maları dolayısile vilâyet yollarında henüz esaslı faaliyete başlanılmamış olmakla beraber yolların bazı kısım- rında çalışmalar vardır. Gecek 'eniçe arasındaki dört kilometreni toprak düzeltmesi yapılmıştır. Fetihe. , Kargı arasmdaki kısımda da çalışma Anketimize Gelen Cevaplar 1 — İstanbul radyosu neşriyatma 19 da başlayıp 24 de nihayet vermelidir. 2 — Avrupa merkezlerinin programı" nı daima alafranga neşriyat teşkil etti- ğinden İstanbul Radyosu en ziyade ala- turkaya ehemmiyet vermelidir. 3 — Alaturka musiki, fasıl fasıl çalı malı. Şu kadar ki fasıllar muntahap par. çalardan mürekkep © olmalı, Bil klarnet, kemançe, tanbur ve saire ile ya» pılacak taksimleri ihtiva etmeli; Alafranga smusil di parçaları ve Maksim bar ve emsali gibi mahallerden yapılacak hafif musiki nak- Jiyatını muhtevi olmalıdır. 4 — Hanendeler: Safiye, Hikmet Rı- za, Belkis, Cennet Hanımlarla bilhassa Münir Nurettin, Hafız Burhan Beyle. Zazendeler: Tamburi Refik B. ve arka- daşları, kemani Reşat B. ve arkadaşları ve Bedayii musikiye heyeti, 5 — Programda musikiden başka Hazım Beyin «Karagözü» Halide Hanı- mın «Habibe Molla» st gibi komedi kı- sımlar da bulunmalıdır. 6 — Umumi mahallerden nakil yapel- ması şuphesiz çok iyi olur. Fransız Ti yatrosu, Darülbedayi, Maksim bar ve emsali gibi mahallerle daimi kablo tesis edilerek buralardan naklen neşryat ya- pılması ve naklen yapılacak alafranga musikinin çoğunun hafif musiki olması şayanı arzu ve temennidir. (Bu neşriyat programın 22 den 24 e kadar olan kısmı- nı tamamliyabilir.) 7 — Cuma günleri 12,30 dan 17,30 a kadar neşriyat yapılmalı ve program 12,30 dan 15 e kadar alaturka ve hafif musiki, 15 den sonra da var ise naklen yapılacak konser ve saireyi muhtevi ol- malıdır. 8 —3 ve 4 ncu cevaplarım. 9 — Radyoda takip edilen fransızca derslerden »z cok istifadeler olmaktadır. 10 — Spikerin - Bükreş radyosunun spikeri gibi olmak - kadın olması daha muvafıktır. Aksi halde Mes'ut Cemil Bey kâfidir. Bütün bunlardan evvel ıslahı mühim ve elzem olan İstanbul Radyosunun ek- »er zaman dinleyicileri fena halde sinir- lendiren yabancı telsiz gürültüle- rinin izalesi çareleridir. Saniyen; Haftalık programın Radyo bildirilmesidir. Zarifi 1. Mustafa vr. 1 — Yazın saat 18 - 24 e kadar, kış sant 17 - 22 e kadar. 2 — Hemen hemen hepsi 3 — Tatbik edilen proğram. 4 — Udi Salihattin Bey ve arkadağ- ları, Safiye Hanım ve arkadaşları, tan- buri Refik B. ve arkudaşları, Kemal Ni- yazi B. ve arkadasları (Hanendesi hariç) Hanımlar heyeti, Müşerref H., Vedia Rıza H., Mahmure H., Zeki Bey, İnci Hanım. 5 -— Türklük halkında propağanda konferansları. bizim için 6 — Alelümum alaturka çalan bahçe lerden va Azarilerden. « Sant 14 den itibaren alaturka, | 7 8 — Bilhassa alaturka takviye edil İ mek şartiyle. ,9 — İstifade edilemediği kanaatında yim. 10 — Spiker erkek olmalıdır. Fazıl Bedri . — Sat 17 den itibaren başlıyabi- » Öğeleri 1 - 2 ye'kadar da'çalabi» 2. — Yarımşar saat fâsla ile ala- turka ve alafrangann mecmuu bir buçuk saati geçmesin, 3. — a) Şen halk türküler. b) Operet Potpurileri, Verdi, Puccini, Mozart ve saire gibi Türk rahuna daha yakın olması ihtimali o- lanlaı 4. — Yesari Asım Bey, Münür Nu- reddin Bey. 5. — Konservatuvar o Korosunu; Türkiyenin muhtelif yerlerinin tarihi, içtimai, iktısadi, kulturel sahalardaki vaziyetleri (hal ve mazinin mukaye. sesi). Kısa ve pratik konferanslar, (muh telif hayat ve ilim şubelerine dair). Darülbedayi temsiller, 6. — Evet, Fransız tiyatrosunda, Alman (Teutonya) klüplerinde veri- len kıymetli konserleri dinlemek isti- yoruz. Kısmen dans ve © kısmen de hafif musiki olsun. 7. — Evet; fazla ve devamlı alatur ka musiki olmamak şartile, 12 den iti» baren, 8. — Temsil ve derslerden maada hiç birisi, 9. — Dersler istifadelidir. 10, — Spiker M. C., arasıra şarkı Inra iştirak etmemek şartile, kalabi- li Musiki ruhun mühim bir gıdasıdır. Bununla beraber her fazla alınan gi da gibi insana muzıdır, £ (kafa şişi- rir). Meselâ: Saatlerce ayni tarz mu sikiyi ayni şahsın saatlerce durmadan söylemesi insana radyodan da gına getirir. Bunun için yarım saatlik bir musikiden sonra başka bir şey arzedil melidir. Osmaniye istasyonunun müz'iç ha- reketlerine nihayet verilmelidir. Ru4ys Şirketine fahri bir program tertip heyeti seçilmelidir; bu heyet bütün hayat ve ilim şubeleri mümes- sillerinden terekküp etmelidir Radyo Şirketi bir iki O haftalık programı teferruatlı bir şekilde tertip ve elidir. İm Jaddet Refaha kavuyturur başlamıştır. Aydın yolundaki Kayırlı kısmında en arızalı kısımlar bitiril- miştir. Mermaris - Bozburun arasın. da çalışılmaktadır. e Yamanlar sanatoryomu IZMIR, 24 (A.A.) — Bu sene ya- manlardağı sanatoryomu çok rağbet bulmuştur. Hemen bütün evcik ve ça dırlar dolmuştur. Dünden itibaren o- raya bir radyo kurulmuştur. Bütün orada istirahat edenler sevinç içinde dir. İntizam ve idare çok iyidir. Zonguldakta Lozan günü ZONGULDAK, 25 (A.A.) — Bu gün Lausanne barışıklık gününün ©- nuncu yıldönümünü bütün Zongul- daklılar sevinç coşgunlukları içinde kutlulamışlardır. Fırka salonunda vali Hı Bey tarafından bugünün bü yüklü anlatan bir konferans ve- rilmiştir. Bu toplantıda bütün memle- ket münevverleri ve mektepler tale- besi hazır bulunmuştur. Memleket haş tan başa bayraklarla donatılmış, ge <e tenvirat yapılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: