31 Temmuz 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

31 Temmuz 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni inşaat mevsiminin geç- mesi yüzünden şikâyetler artı- yor. Komisyon dün toplandı, buna çare bulacak.. FİATI 5 KURUŞTUR Darülfünun'dan Üniversite” site ye met ŞUKRU Bugün yalnız memleketin ilim ve irfan hayatında değil, cümhu- riyet ve inkılâbın tarihinde ehem- miyetli bir gündür: Darülfünun, hayatının sonuncu gününü yaşı yor. Bugün Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen bir kanu- nun verdiği salâhiyetle mücehhez olan Maarif Vekili darülfünunu lâğvedecek ve yarından itibaren ü- niversiteyi kuracaktır. İnkılâbımı- zın hiç bir millet inkılâbma benze- miyen hususiyetleri vardır.. Cüm- huriyetin ilim ocağını kurmak yo- lundaki bu teşebbüs te öyle husu- siyet arzeden bir hamledir. 19 uncu asırda milletlerin tekâ- mül tarihi tetkik edilince; en ziya- de dikkati celbeden noktalardan biri de milli hayatta darülfünunla- rın gittikçe daha ehemmiyetli ve daha şümüllü bir vazife ve rol oy- namıya başlamalarıdır. 18 inci as- rın sonlarma kadar din, edebiyat ve hukuk gibi ilimlerle mücehhez yüksek ve — zerigin sınıf halk tabakalarmı (ohayata (yetiştir. mek gayesini (istihtaf Oeden darülfünunlar, Napolyon muhare- belerinin im le gittikçe halklaşıyı ileşi- yi Ve 1830, 1848 kıyamların- ileri fikirlerin ocağı oluyorlar. eri mâda per ila geniş- lettirerek kalabalıklaşıyorlar. Yal nız din ve edebiyat ile meşgul olan darülfünun tedricen tıp, mühen- dislik, ticaret, gazetecilik gibi mev- zularla da iştigal ediyor. Ve tabit kadrosu da o nispette Genişledikçe de milli hayattaki rolü ehemmiyetleşiyor. Bizim bugün sonuncu gününü yaşıyan darülfünunumuz denilebi- İir ki Tanzimat devri fikir ve te- lâkkilerinin mahsulü idi. o Tanzi- mattan istipdada, istipdattan meş- rutiyete, meşrutiyetten harbe, mil- li mücadeleye, inkılâba, cümhuri- yete hayli, ama hayli büyük, mü- him ve uzan adımlardır. Biz bu siyasi, iktisadi, filvi tekâmül saf- halarını o geçirirken darülfünunu değil önde veya bizimle beraber hattâ arkada bile görmedik. Biz- den o kadar uzakta kaldı. o Eski darülfünunun ilim hayatımdaki ge- riliği daha az mütebariz değildir. Darülfünun ilmi hakikatin ufkunu larm . Eski darülfünun içinde fert itiba- rile çok değerli ilim adamları bu- lunduğu şüphesizdir. Fakat bun- lar darülfünuna lâyik bir muhit yaratmıya muvaffak olamadılar, Binaenaleyh darülfünun ne milli hayat içinde kendisine mahsus o- lan vazifeyi yapabildi. Ne de ilmi araştırma sahasında muvaffakıyet gösterdi. Bu vaziyette olan darülfünunün ıslahı meselesi mevzuu bahis olun- ca hemen iki şekil akla geldi: 1 — Tedrici ıslahat yapmak 2 — İnkılâp tedvir eder bir şe- kilde kat'i olarak meseleyi kökün- den halletmek. resine girilir. İlerlenemez. Hattâ belki de bazı vaziyetler ve şartlar altında gerilenirdi. Bu aralık Ma- arif Vekâletine Reşit Galip Bey gi- bi bir inkılâp çocuğunun geçmesi bu noktadaki tereddütleri tama- mile izale etti. Ve bu karardaki i- sabet zaman geçtikçe daha büyük vuzuh ile anlaşılacaktır. İngiliz Üniversitelerinin müdür- lerinden biri, Sir Charles Robert- son, diyor ki, “Üniversite, isteni- len bir nevi metar imal etmek için kurulmuş bir fabrikadır.,, Ev- velâ iyi bir fabrika kurmalı, yani teknik vesaiti kütüphaneleri kemmel olmalı. Sonra ustalar, giler intihap edilmeli. Sonuncu ©- larak ta iptidai madde iyi olmalı ve dikkat edilecek bir nokta daha şudur ki imal edilen © eşyanın © memleket piyasasmda revacı ol Sinai sene Me. 2609 emmi san Sahip ve Başmuharriri: Siirt Meb'usu MAHMUT PAZARTESİ Rados garbinde ve Yunan karasuları üzerinde Italyan bahriyellerinin çık beğ “üç oda” yı gösterir harita. Üç adacığın bizimle en küçük bir alâkası yoktur Italyan bahriyelilerinin çıktığı adalar Yunanistanın mı, İtalyanın mı? Adalar Rados garbindeki üç adadır. İtalyan sefirinin izahatı - M. Cyelade adalarına bir kaç Italyan sikinde sekel mahafilinde hâdise ilk önce heyecan- la karşılanmış, Başvekilden işgalin ANKARA, 30 (Milliyet) — malı, Eğer üniversitenin bu maddi ta- rifi bir ilim adamı tarafından ya- pılmayıp ta meselâ bir Amerikalı (Devamı 2 inci sahifede) Başvekil İsmet Paşa Hz. nin smet Pş. Hz. eylülde Sofya'ya gidiyorlar Bu ziyaretin Balkan sulhü ve komşu devletler rabıtaları üzerinde derin manaları vardır.. ba Balparimla payanrikkai bit makaleği İsmet Pş. M. Muşanof, M. Titülesko teminatı ve Yunan gazeteleri protesto edilmesi yahut ta İtalya ek çini üzerinde bir teşebbüs ve sorgu siyasiyeyi bortaraf etmiştir. Fakat, buna rağmen bir kısım Yu- (Devamı 6 ıncı sahifede) Liman tarifelerinde hem tezyit hem tenzil var.. Tarifelerde ücretler nasıl tesbit edildi? (Devamı 5 inci sahilede) ziyaret Bulgar başvekilinin zi- yaretini ayni zamanda iadeye maluftur. Ziyaret esnasında Türkiye - Bulgaristan münase- >. TEMMUZ 1935 Almanyanın muhtelif şehir- lerinde yeniden tevkifat ya- pıldı, 100 den fazla komü- nist yakalandı. Tel Kanala Müdür: 24318, Yarı müdürü 24319 İdare ve Matbaa: ZnO. LUAN mmm m A mm Türkiye-Fransa Ve sulh! | Paris Büyük Elçimizin mühim beyanatı PARIS 30 (AA) — Türkiye Bü , Matin gazetesinin YEN Temin belemerek Paris büyük elçimiz Suat B. (Deyamı 5 inci sahifede) İşin doğrusu İnhisarların varidatı azalmış değildir.. Mütehassısların raporları hakkında verilen haberler hep yanlıştır Jnhisarlar umum müdürü Hüsnü Bey Evvelki günkü refiklerimizden bi- d tetkikatta bulunduktan sonra ya pılacak ıslahat hakkında rapor ver- miş olan Amerikalı mütehassıs heyetinin. raporları muhteviyatma dair bazı meş (Devamı 5 inci sayıfada) Rusyadaki maçlar Dünkü maçı gene kaza- « namadık mı? Rusyada bulunan sporcularımızla ecnebi sefaretler erkânı hazır bulun. muşlardır. Maç çok heyecanlı olmuş, (Devamı 5 inci sayıfada) Cümhuriyet Bayramı pr Kutlulama Yüksek Ko- misyonunun tebliği ANKARA, 30 (A.A.) — Kutlular ma yüksek komisyonu vilâyetler kut lalama reisliklerine şu tebliği gönder miştir: 1 — Onuncu cümhuriyet bayramı nın kutlulama vazifesi için tesbit edi- len ana fikirler şunlardır: Bayram büyük hacimde yapılacak tır. Kutlulama, sesli, renkli, (Devamı 2 inci sahilede) Darülfünunun tarih o lan levhası kazınıyor... Darülfünun Bugün Tarihe Karışıyor! Yarın sabah Türk Üniversitesinin küşat resmi yapılacak, Maarif Vekili beklenen nutkunu söyleyecektir. Darülfünunun bütün müderrislerine kanunun hüküm” leri dahilinde açıkta kaldıkları tebliğ edildi — Yeni teşkilâtta kimler vazife alıyorlar? — Müsteşar Beyin beyanatı ve açıkta kalan müderrisler Yeni Üniversite kanununun yarın- dan itibaren tatbikına başlanmakta- dır, Eski İstanbul Darülfünunu, bü akşamdan itibaren tarihe e tır. Darülfünunun lâğvı dolayısile, vazifeleri filen nihayet bulan fakül- teler müderris ve muallimlerinin isim leri şunlardır. Fakat bu isimler yeni Üniversitede kendilerinin müderris olarak tavzif edilmiyecekleri demek değildir. Tıp Fakültesi M üderrisler: Neşet Ömer Bey (dahili seririyat), Süreyya Ali Bey (dahili seririyat), Kerim Sebati Bey (seririyatı harici” ye), Orhan Bey (seririyatı hariciye) Besim Ömer Paşa (Velâdiye), Ziya Nuri Paşa (üzniye ve hançereviye) Akil Muhtar Bey (fenni müdavat ve de e zi Suat B. marazi), Raşit Tahsin Paşa (seririyatı akliye), İsmail Derviş (fenni velâdiye ve ebeler fiziyolojisi) Tevfik Recep B. (rüşeym) Hadi Fa- (Devamı 2 inci sahifede) Ali Ekrem, Kadri Raşit, Besim Ömer, Ahmet Reşit, Ebülulâ Bey ve Paşalar | İstanbul taksileri 2700 den 720 ye indi! Şoförler Belediyeye müracaat ettiler cemiyeti dün belediyeye mesini istemiştir. Beledi; için müsaade edetetkir. Cemiyet tet- kikata başlamıştır. Dün cemiyet ida- resinden Necati Bey bize şu tafsilâtı irkiri — Cemiyet detterlerinde baş bin ka yıtlı şoför vardır. Bunların hepsi nu- maralıdır. Halbuki piyasada faliyet te bulunan şoförlerin mikdarı iki bin- dir. Üç bin şoför meslekten ayrılmış- lar, başka işlerle meşgul olmaktadır. lar. Meslekte olmıyan binlerce kişi- nin elinde birer vesike bulunması bi- zim işlerimizi karıştırır, her gün de yeniden meslekten ayrılan şoförler vardır. Buna sebep işsizliktir. Bir va- kitler İstanbulda taksi otomobilleri adedi iki bin beş yüze kadar çıkmıştı, (Devamı $ inci sahifede) Bir fabrikada grev mi? Çemberlitaşta 8 numaralı Alman tşbanamdan Yuhan Dimar çorap fab sile dün işlerini bırakmışlardır. Fabrika sahibi de bu amelenin fab rikaca işlerine nihayet verilmediğini, fabrika fazla Terkos suyu olmadığı i- gin ancak haftada üç dört gün çalıştır ğını söylemiştir. Zabıtaca

Bu sayıdan diğer sayfalar: