24 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

24 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Bafra Demiryolistiyor İ BAFRA, (Milliyet) — Samsun Sa il demiryolunun Termeye kadar tem didi müzakere olunduğu şu sırada ta Yetlerimize iktiaaden takaddüm et- Miş zengin ve oldukça mamur bir ka- sabadır. Mülhakatı ve sahası geniş, toprağı münbittir. Bafra kazası nefsi © niliğe meyyal, tahsili gör; sever, © Asrın icabatını Cümhuriyetin muhas- #enatını takdir eder, zeki ve çalışkan örmiyen babalar bi- Mmekten çekinmezler. Ortamektep Bafrada da yalnız iki ilk mektep © Vardır. Ortamektepleri olmadığından © müteessirdirler. Maamafih ahiren Ma ârif Vekâletinin nazarı dikkatini cel- > bederek bu sene bir orta mektep açıl- Masını tahti temine almışlardır. El- Yevm mektebin nevakısının ikmaliyle uğraşmaktadırlar. Bu hususta Vali leyin ve Kaymakam Beyin büyük bimmetleri geçmiştir. Bafranın tütünü Bafrann Pazarı ve İskelesi Sam- #undur. Bafra Samsuna 51 milometre ve «n yakın sahil iskelesi olan Kumcağı- Za 27 kilometre mesafededir. Bafra, tütünü ile iştihar etmiş bir Memlekettir, Senevi 3 - 4 milyon kilo dünyanın en nefis ve kokulu tütünü burada yetişir. Bu tütünlerin kısmı küllisine Amerika ve Avrupa müşteri 'dir. Harmanlafını bu tütünlerle wlah #derler. Bu yüzden her sene bir çok €cnebi tüccarlar buraya gelip milyon larca kilo tütün mübayaa ederler. Bu «#ayede memleketimiz milyonlarca lira ZANIr, Mahsul Bafra arazisi çok mahsuldar ve &yni zamanda ratıp olduğundan her nevi meyve ve sebze, hububat az bir #ây ile mebzul bir surette yetişir. Hat tâ sebzelerine bir katre su verilme- den alınir. Kavün, karpuzu, bilhassa elmaların nefaseti zikre şayandır. Siyah havyar Kızılırmak nehri şehrin kenarın: dan geçtiğinden denize kurbiyeti ha- #ebiyle mühim miktarda gayet leziz ki da çıkar. Bu havyarm İstanbul çeker. Baf, nım senevi 40 - 50 bin metre kereste imal ve ihraç eden bir fal © kası vardır. Burada yüzlerce de ame- le gece gündüz çalışır. Bu fabrika ge © çen sene Kumcağız mevi metre uzunluğunda bir inşa etmiştir. İhracatını bu vasıta ile © temin etmiştir. Her ne kadar mezkür hat ihtiyaca gayri salih isede civar iskelelere demiryolu olmadığından şimdilik bununla idarei maslahat et- mektedir. Bafranın otraf ve civarı Ç zengin ormanlarla muhat olduğun- dan pek çok kereste çıktığı gibi, o- dun ve kömürü de pek boldur. Bafra © da kışın en şiddetli zamanlarında bir i manda arabası odun 60 - 70 kuruşa Satılar. ? i bu kadar lütuf ve bu bereketli ve © zengin Bafranın yollarına gelince: © 8-7 sene evvel açılan 51 kilomet- © #elik bir şose ile Samsuna raptedilen franın işlek yolları hiç tamir gör- © Mediğinden murur zaman ile bozul- 5 Muş elyevm geçilmez bir hale gelmiş- © Wir. Her ne kadar bu sene bü yolun ta Mirine başlandı ise de amelenin azlı- a ğmdan ameliyat batantle ilerlemekte ve 4 - 5 ay zarfında ancak 300 metre lik bir parça tamir edilmiş olduğuna tamiri dişle kaç senede ikmal edilebi şimdiden kestirilemez. Binanenaleyh Eerek yerli ve gerekse ecnebi tücar, tehirli ve köylü bu harap yoldan oto, Mobil ve kamyonlarla pek çok zah- Metlere katlanarak gidip gelmekte Ve nakliyatlarını kamyonlarla okka. | da bir buçuk - iki kuruş ücret verer- fek bin müşkülâtla yapmaktadırlar, |, Pu kadar ağır nakliye ücretine tü mahsulünden başka hiç bir mah- R Yetiştirme, irli de bahçesinde iletiye dan fazla meyve, sebze ve saire yetiş >. Çünkü fazlası yerinde ve yat dükkânlarda çürümeğe mahküm > “Sahil demiryolları da, Jünyaım hiç bir tarafında bu ka © yar bakımsız bir yola tesadüf edilem; Türkiyenin de hiç bir mü yolu bu kadar ihmale uğ. amıştır diyebilir, E bu kadar zengin ie. ve civarı yonlar tü li yetişen, tarlaj, > o alarmda, bahçelerin *r nevi hububat #ây ile mebzul bir surette yep “Bu zengin mıntakanın bir çok ihraç maddeleri kolayca sevkedilebilecek altun topraklı bir memleketin yolları böyle mi olmalıdır. Zavallı Bafra. En metin asfat yollar yakışırken adi bir şoseden bile mahrum kalan şu be- reketli Bafraya ne yazık. zarı dikkate alınarak him bir kasaba hiç dı meye tren lâzımdır. Fakat Bafraya elzemdir. Hattâ bu yolun Alaçama kadar temdidi lâzım gelir. Bunun vak ti çoktan gelmiştir. Bafra ve Alaçama temdit edilecek bir tren hattımın bu şubesi çok kârlı bir şube olacaktır. Çünkü daima bir çok yolcu ve her mevsimde külliyetli miktar yük bulacaktır. Hububat, seb ze, meyve, ve mahrukat gibi eşyanın nakli kamyonlarla böyle bozuk bir yolda kabil değildir. Bu yol tamir e- dilse bile bu gibi eşya ağır nakliye üc retlerine tahammül edemezler. Ayni zamanda bu yol çok işlek bir yol olduğundan tamiratı mütemadiye ister. Bu da büyük masarife mütevak kıftır. Tren hattı ise bir defa yapılır. Ve hâsılatı kâmilen memleket dahilin de kalır. Otomobil, kamyonlar ii nakliyat bu vesaite ve alât ve ede tna ve lâstik ve lâstik ve benzin 8 fiyatı suretiyle harice gider. Trenin en büyük masarifi mahrukat olduğu- na göre bu ihtiyacını da civar orman lardan bedava tedarik edecektir. Tre nin Bafra ve Alaçama kadar temdi- dinden Bafra ve Alaçam havalisi pek büyük istifade temin edeceği gibi Samsun için de çok iktısadi ve ente- resandır. Samsun mahrukatını, meyve ve sebzesini daha çok ucuza tedarik ©- decök. * Halk kendi vilyeti dahilinde daima kolayca seyahat edecek. Mem leket ahalisinin gezmesi ve yekdiğe- riyle temasta bulunması ve tanışma- sından hâsıl olacak bir çok iyi netice- ler hâsıl olur. Bu sa; at gidip ge lecekler. Malarını muayyen zamanlar da dal ve temiz bir şekilde nakledeceklerinden daha fazla rağ- bet gösterecekler. Binmetice ihracatı. mız günden güne artacak ve halkı mız refaha nail olacaktır. Hulâsa Samsun sahil demiryolunun Bafra ve Alaçama temdidinden “hâsıl - olaak imaddi ve manevi istifadeler hesaparz lr, Karacakey yolu Şimdiye kadar acaba ne- den ihmal ediliyor BURSA, (Milliyet) — Geçen hafta Karacabeye | gitmiştim. 75 kilometreden ibaret olan Bursa — Karacabey yolunu medeni vesajtin en uygunu sayılan otomobille ka- tedebilmek için âzami iki saat ki. fayet eder, Halbuki ayni vasıta, biz leri ancak iki misli O fazla bir za- manda Karacabeye ulaştırabildi. Buna sebep te bu yolun inanılmıya- cak derece bozuk olmasıdır. O de- rece ki: Çekirgeden inen yoldan itibaren Uluabat mıntakasına ka- dar olan 50 kilometrelik mesafe- yi tehlikesiz aşabilene ne mutlu.. Bursa, Balıkesir, Bandırma hattâ İzmire kadar uzayan bilhassa ikti. sadi bir kıymet ve ehemmiyeti olan bu yolun şimdiye kadar bu derece ihmal edilmesi hayretle karşılana- cak bir meseledir.. Ben geçen se- ne de az daha bozuk olan bu yolun tamiri için — halkin ve memleke- tin selâmeti noktasından — gene Milliyet sütunlarında alâkadar ma- kamatın nazarıdikkatini celp et. mek istemiştim. Bugün de ayni ri- cayı bir kere daha tekrarlamakla halkimizin bu hususta hükümete olan ricalarına tercüman olabilece- ğini zannediyorum. Bundan ka mahalli belediyelerin bu Li lara sefer yapan otobüslerle ciddi surette alâkadar olmaları lâzımgel- sre Buradan haftanın her gü. nünde Karacabey ve M.Kemal, kazalarına giden otobüs ve ağ yonların belediyeler talimatnamesi hilâfında yük ve yolcu aldıkları görülmektedir. Hattâ © bunlardan 5 gine ten fazla i da havaleli yük aldığına bizzat şahit oldum. Şoförlerin bu insaf- sızca hareketlerine itiraz eden yol cuların şoförden aldığı cevap şu oldu. “Ne yapalım efendim. Böy- le yapmazsak kazanamayız. Biz- lerin bu vaziyetimizi kazalar be. lediyesi pek iyi bildiği için ses çı. karmıyor. Bursa Belediyesine ver- diğimiz cezaları ise başka suretle ödeyemeyiz ki!..., Fazla para ka zanamadıkları için halkın hayatı. nı hiçe sayan bu kabil soförlerin | yolcu bir hay. İzmit Halkevi Neler yapacak İzmitte de ev mensupları durmadan çalışıyorlar İzmit Halkevi Reisi Yüce Bey İZMİT, (Milliyet) — Yüce Beyi, lerlemiş bir saatinde Halke- odasında yığın, yığın kâğıt, gazete kümelerine gömülmüş, cigara- ını savura savura çalı" muhakkak ki, gene fay- işler yapıyordu. — Hayir olsun, Hocam, dedim. Bu ne faaliyet... Şakaklarınm beyazlıkları ihtiyar. lığının izli yi © gösteren ve fakat hi genç görünen sevimli reisimiz: — O, Gazeteci, dedi. Gene mi « Gel bakalım. Halkevinde halk ası içilir.. Sana kahvede söyler- . Kahveciyi nerede bula- ralarımızı yakarken o tatlı tatlı gelmişlen, geçmişten bahsetme- ğe, Malta hatıralarından bir hayli an latmağa başladı. Halkevimizin varlı ğını büyük bir dirayetle gösteren Yü- ce Beyi hazır yakalamişken onunla “Ev” e dair konuşmak kaçırılır fırsat değildi: — Hocam, dedim; İzmit Halkevi- nin yaptığı, yapacağı işlerden biraz anlatır musınız?.. Bir müddet durur gibi oldu. Sonra sigara; yeniliyerek: — “Biliyorsun ki, dedi. Her şube- miz oldukça varlıklı çalışmalar yap- mıştır. Köycülük şubemiz bu, çalışan ların daima başımda gelmişti Köy, köy gezerek Bayrak asma merasimle ri, köylülerle anlaşmalar, kaynaşma- lar yaptık, Onların dertleri, dilekleri, arzularıyla yakından ve candan alâ“ kadar olmağa çalıştık. Muhtarlar i- çin açtığımız kurs tahminlerimizden fazla rağbet gördü. Milli, içtimai, sıh hi işlerle kendilerine, i ler veril. Yollar gösterildi. Bu kursta söyle- nen sözler toplandı. Yakmda kitap halinde çıkararak kendilerine dağı- tacağız... Köycülük şabemizin Türk vatanında büyük bir çığır açan bu ha reketleri bununla da kalmış değildir. 24 köyde halka Okuma odası ik. Buradan kitap, gazete, kendilerini a. lâkadar edecek risaleler gönderiyo- Köyde okuyup, yazması olan bi. ber hafta bunları okuyarak d idişatından onları haberdar etmektedir. Büyük köylerimize ta- mimler gönderdik. Hastası olanlar doktorlarımız tarafından bedava mu- ayene edilecek, ilâçlar verilecek, de- dik.. Çok geçmeden bunun güzel ne- ticelerini gördük. Şimdi hasta olan- lar hacıya, hocaya değil, doktora ko- şuyor, muska yerine reçeteli ilâçlar. an arıyorlar,” İe kocaman sarık İk olan Yüce Beye sordum: w. Hiç hastalar için muska yazdınız. mıydı Hocam... Hele hele genç kız ve erkeklere şirinlik muska- si. Yüce Bey güldü: 7 “Yazmadım amma, dedi. Bu yüzden başıma tuhaf tuhaf haller gel di. Onları sana başka vakit anlatı. rım... Ha, nerede kalmıştık. İzmit köylüsü her hangi bir müşkül derdini bir ana babaya açar gibi de açıyor. Bu sıcak çatıyı hiç yadırga mıyor.. Bizde elden'gelen iyilikleri, ye nlar yapmağa çalışıyoruz... Cüm uriyet bayramı için köylülerimi; de parlak tezahüral ME yar cağız... Esasen bil CUMHURİYET in mânâ ve mefhumu- nu, bir defa daha ve bütün şümuliyle kendilerine izaha çalışacağı Temsil şubemiz Cümhuriyet bay- ramı için hazırlıklarına devam etmek tedir. Muhterem Mebusumuz Reşit Saffet Bey kütüphanemizi kat kat zenginleştiren 800 kıymeti yüksek ki tap hediye etmek suretiyle değerli a- lâkasını göstermiş bulunuyor. İzmit, #poru gün geçtikçe ilerlemekte canlı varlıklar göstermektedir. İzmit Hal- kevinin bir muhtelit takımı vardır. Ça Uışmalarma başlıyan bu takımdan çok ümitlerimiz de vardır. Kapalı saha i- çih maddi yardımlarda da bulunduk. Müze ve Sergi şubesi yeni teşekkül et ——.—mMm——ç—— gayrinizami olan bu şekil hareket- lerine bile bile göz yumanlardan alâkadar makamların herhalde he- sap sormaları lâzım değil midir? DERVİS Siirtte Gazi heykeli Heykelin civarı şimdi bir mamure halini aldı SİİRT, (Milliyet) — Bu mektubu sevimli Milliyetimize, mütekellim bir tarih olan Büyük Gazinin hey- keli huzurunda yazıyorum. Buta- rihi heykelin biri Siirt kasabasının en yüksek tepesindedir. e Heykel bütün ovayı görür, açık ve geniş bir ufku seyreder. Bu heykel o te- peye rekzedildiği zaman o civarda tek bir bina vardı. Oda fırkanm karargâhı, Şimdi bu mevki ve ya- kın sahası bir mamure halini almış- tır. Hassaten kaydaşayan bir bina | yapılmış ki; cidden (Omühip ve güzeldir. Halk Fırkası binası. Şim- i halkevi olmuştur. Bu o binanm geniş bir konferans salonu vardır. Bina memlekette numune olacak kadar güzel muntazamdır. Bu bi- na Fırka reisi Hacı Hamza Beyin gayret ve alâkasile meydana gel- miştir, Binanın civarında ikinci fır-) kanm yaptığı güzel bir park var- dır. Güneşin batıya çekileceği va- kit park dolar. Aile ile. oturulur. Saf ve temiz havası içinde her ak- şam askeri bando terennüm eder. Gurubu letafeti bu mevkiden çok güzel görünüyor. Güneş ufuklara veda ettikten sonra elektrikler gü- neşe vekâlet eder. Nur ve ziya etra- fa yayılır. Herkes mütebessim, ne- şeli eğlenir. Burada içtimai haya- tan ilik beşiği bu mevki Spor Siirdin spor hayatı da | şayanı arzdır. Burada spor teşkilâtı var- dır. Gençler çok haveskârane hare- ket ediyorlar. Geçenlerde Siir ta- kımı Mardin o takımile bir maç yaptı. Yeni olmasına rağmen me- tanetkâr hareket ettiği halde mağ- löp olmuştur. Maamafih ikinci bir İm mağlüp olmamağa çalışıyor- ar, Ziraat Siirtte toprak istihsale çok müsa- itür, köyler ümumiyetle zürradır. Ziraat hayvanla yapılır. e Makine hönüz'bürâya girmemiştir. Burayı ibya eden büyük mikyasta techi- zatlı'bir' un fabrikası » vardır. Bu fabrika hem zürraa mühim bir yar- dımcı olmuş, hem memleketin ek- mek ihtiyacımı temiz ve sıhhi şekil- de temin etmiştir. Bu kıymetli mü. esseseyi daha ziyade himaye etmek daha fazla canlandırmak memleket için bir vazifedir. Sıhhat Herkes bilir ki sıhhi ahval; mev- cut hastalıklar, sari emraz belde- nin suyu, havası, iklimi ve belde- de mevcut doktor ve eczacıların adedile ölçülür. Burann iklimi, ler vardır. Yakında bu ihtiyaç ta- mamen def'edilecektir. Sari emrazın mevcudiyetini İ- şitmedim. Ancak beldi bir hastalık olarak trahum denilen göz hastalı- ğı vardır. Bu hastalıkla mücadele başlamıştır. Burada bir eczahane dört doktor bir memleket hastaha- nesi vardır, Bu hastahaneyi ziyaret ettim. Temizlik ve intizam itibarile büyük merkezlerdeki hastahane- lerden farksız buldum. Mahalli i- darenin Avrupaya göz mütehassı- sı yetiştirmek için kıymetli bir genç olan doktor Naci Beyi göndermiş ve mumaileyh tahsilini ikmal ede- rek dönmüş ve fazifesine başlamış- tar. mekle barebr, bir çok yenilikl, taya çıkmıştır. Cümhuriy. da münhasıran Kocaeli Halkevi reisimiz burada durdu. — Söylediklerim kâfi değil mi, de- — Hepsi iyi, güzel Hocam, dedim. Yalnız şu, güzel sanatlar şubesi ne iş yaptı ve yapacak?. Şehrimiz Halkevi büyük bir kül- tür ve inkılâp çatısr yapmağa çalışan kıymetli reis duraladı: — Güzel Sanatlar şubesi, dedi, fil hakika şimdiye bir iş, varlık gösteremedi, fakat yakın bir tarihte gösleretceğine inanmak lâzım... Cevdet YAKUP Afyonda idman mıntakası kuruldu Afyon valisi Durmuş Bey veidman mıntakası kongre azaları AFYON, (Milliyet) — Halke- vinin alâka ve himayesile Afyon gençliğinde spora olan merak ve heyecan gün gençtikçe ilerlemek- tedir. Her gün muayyen saatlerde de- vam etmekte olan eksersizlerden spor sahası her cuma spor yapan ve voleybol oynryan ve seyreden ve sıra bekliyen meraklı gençlerle do- ludur, Gençliğin, spora karşı olan ba- ğini ve aşkını yakınen & gören ve candan alâka ile takip eden Afyon nun çok kıymetli valisi Durmuş B. başta olduğu halde Halkevinin çok Akçay üzerine çalışkan reisi Galip (Beyin eseri himmet ve teşviklerile bu kere. Af- yonda da bir idman mintakası ku- rulmuş ve kongresini yapmıştır. Mıtakaya; o merkezden Afyon spor, Kocatepe kulüplerile Dinarın Altınova, Akşehir idman kulüple- ri bağlanmıştır. Mıntaka reisliğine, Halkevi rei- si Galip (o azalıklarına Afyonspor reisi Hüseyin, Kocatepe reisi Sami, Halkevi spor şubesi reisi Uğuz ve Hasan Beyler, Futbol heyeti re- isliğine diş doktoru Emin, azalık- larma Kadir o Dündar ve Nazım, Beyler gizli rey ve | ittifakla seçil. mişlerdir. köprü yapıldı * “Akçay üzerine yapılan beton köprü. BOZDUĞAN, (Milliyet) — Boz duğanda o cümhuriyet devrinde 20000 Tiralık bir hükümet konağı “Bu bina maateessüf dört sene ev- vel yanmıştır,, 6000 liralık bir be- lediye 15000 liralık bir hal, 10000 liralık bir park, o 2000liralık bir Türkocağı tamamlanmıştır. 1500 liralık bir posta telgraf binası, 3000! liralık bir eczahane, 2000 liralık bir orman dairesi, 3000 liralık bir minare, yaptırılmış ve 24,000 lira- ya da Akçay üzerine muhteşem bir köprü kurulmuştur. Bunlardan baş- ka belediye (300liraya şehrin plân ve su projesini yaptırmıştır. Bu plân ve proje dahilinde istim- lâke başlanmıştır. Nazilli ile gidiş ' gelişi temin eden şose Bozduğan- Sinopla ziraat sergis SINOP, 23 (A.A.) — Halkevi köy- cülük ve içtimai yardım şubeleri aza- sından bir heyet bugün Karasu nahiye sine giderek pazar münasebetile töp- lanan binlerce halk huzurunda ziraat- çiliği hayvanatın ıslahı hakkında muh- telif konferanslar o vermişlerdir. Nahi- yede ve yol üzerindeki köylerde ew dolaşılarak - sıtmalılara kinin da; maş ve hastalar muayene edilerek ilâç- ları verilmiştir. e Parça parça edilen çocuk AKHISAR, — Akhisar civarında, bir bağ kenarında çarşaf içine sarılmış bir ceset görüldüğünü haber vermiş tim. Keyfiyet adliyeye intikal etmiş ve ceset kaldırılarak otopsi yapılmak üzere belediye hastanesine getirilmiştir. Çar- şak açıldığı zaman, cesedin muhtelif yerlerinden bıçakla, delik deşik olmuş, kaşının, kulaklarının, ve başının göv- 'desinden ayrılacak şekilde kesilmiş ol- İmüştür, Maktül on yedi yaşmdadır. İsmi Or- handır. Orhan küçük yaşta ana ve babadan mahrum (kalmış, Akhisarda Süleyman ağa isminde bir adamın ev- latlığı olmuştur. Orhan babalığından 30 lira almış, İzmirde bir mektebe kaydedileceğini öylemiştir. Fakat yaramaz çocuk Fey- zi isminde birisile Manisa, Kasaba ve Salikliye gitmiş, ondan sonra gene dan itibaren Akçaya kadar yeni- den yapılmış Akçay (köprüsü ile Menderes arasmdaki kısınnın €- saslı bir surette tamirine ve beton arme köprülerinin inşasına başlan- mıştır. Geçen sene yanan ilk mek: tep yerine 20000 lira sarfile yapı- lacak mektep binası da daimi encü: men tarafından ihalesi yapılmak üzeredir. Bu rakkamlar Cümhuri- yet devrine umumi ve hususi büt- çelerle mahalli belediye bütçesin den düşman işgali görmiyen Boz- duğanın imar ve ihyası için Bozdu- ğana sarfedilen paraya gösteriyor, .Cümhuriyet idaresi yalnız yanan ve yıkılan şehir ve lara de- gil yurdun her bucağını feyizli ısi- gile nurlandırıyor. Ziyanada bir kamyon uçuruma yuvarlandı Trabzon, 22. — Dün Trabzon » Ers zurum yolunda bir otomobil kazası ol- muştur. Trabzondan, ekser yolcusu as ker olarak, Erzuruma kalkan bir kam- yonet Zigana dağlarından geçerken bu- radaki meşhur virajda 150 metre yük- seklikten uçuruma yuvarlanmıştır. Bir ölü, iki ağır, üç hafif yaralı vardır. Sağlam olanlar diğerlerine yardıma koştukları gibi bir müddet sonra ge gen otomobiller hâdiseyi şehre bildir. mişler ve derhal tertibat alsamıştır. Yaralılar otomobillerle şehre nakle- Kazanın sebebi henüz malüm değil- dir. Adliye tarafından tahkikata hes lanmıştır. Sinop Halkevi köycüleri SINOP, 23 (A.A.) — Vilâyet dahi linde yetişen mahsulât ile hayvanat ve sınai mamulâta münhasır olmak üzere Akhisara avdet etmiştir. i Cinayetin nasıl işlendiği ve ne se- be ettiği belli değildir. Mak- tülün üzerinde bir ipekli mendil bulum muştur :

Bu sayıdan diğer sayfalar: