18 Ekim 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

18 Ekim 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MİLLİYET ÇARŞAMBA 18 TEŞRİNİEVVEL 1933 RE Ni ANKARAYA DÖNÜŞ Gazi Hazretlerinin Ankaraya âvdetleri münasebetile Muhittin Baha Bey tarafından yazılan manzumedir: Sıhhi bahisler KANSER TEDAVİSİ Cerrahın bıçağından rontgen ve radyümden yılan zehirine... Ağrıları, sızıları yeyinleştirmek tanrılık bir iştir.” 2 (Bokrat Hekim) ,Kontgen, Radyüm Bu akşam MEL EK sinemasında Şen şarkıları — Zarif tuvaletleri — Çok eğlenceli mevzuu ile | İ BABY (ÇapkınKız) filmi bütün seyircilerini kahkahayla güldürecektir, Oynıyan; sevimli ve şuh artist , ANNY ONDRA Fransızca sözlü Paramount dünya haberleri gazetesi Hele geldin şa aziz Ankara canlandı yine Bastı Gazisini hasretle yanan sinesine Kaidığın yerde huzurunla gelir gözlere nur; Ruhların titreyişi, yükselişi hissolunur. Bırakıp gittiğin her belde biraz öksüzdür, Sensiz elbette vatan parçası eksik görünür Durağın, bir ezeli cennete benzer Gazi! SE (8754) LR sevrinin yüzündeki © kanserlerde | “sen ışıkları umumiyetle şaşılacak gösteriyor ve, urun dokunuşu yapılışına göre yüzde 80 ve 94 İfakıyet veriyor. Bu ışıklar bo- “kanserinde yüzde 50 kazanç ?. Gertlak kanserinde muvafi yüzde 32 dir. Bu kadar kazancı “rah, biçakla elde & ediyor. Tenin rinliklerine kadar giren bu ışıkları allanabilmek için ustalıklı ve alışmış eller ister. Meme kanserleri urun yapışık olup olmamasına, bezlere yayılıp yayılma» masına göre yüzde 20 den 70 e kad. uygun neticeler veriyor. Burada iş in Rontgen e ları cerrahın biçağı leri bu kadar erken işe gi İk ellerle yapılırsa o kadar ziyade olur. Kanserleri erkenden tanımak ve en iyi ve uygun tedavi vasıtasını kullan- mak selâmet kıyısına kavuşmak için en emniyetli çaredir. vaktile aman ve ezen vasıtaların içi dar şaşılacak tesir gösterene: Radyü- ma, Radyümün gama şuaları, Rontgenin girgin şualarının hemen hemen tıpkı- sidir. Kanserler vardır ki, hiç (olmazsa başinagıçta, radyümle tedavi olunma» malıdır, cerrahın biçağına yahut Ront- gen ışıklarına bırakılmalıdır. * Muvaffakıyetle Biten vakaları say- mıya girişelim: Devri kanserinde, du- dak urlarında yüzde 75 ten 80 kadar şifa; dil kanserinde tedavinin tesiri o kadar güzel değil, muvaffakıyet yüz“ dez2i, Döl yatağı kanserine gelince; cer- rahlarla radyümcüler aralarında bu- nu dedikodu yap! Ellerinde uy- gun istatistikler, her iki taraf diyorlar ki benim iyi ettiklerim daha çoktur. Bu dedikodu Paris Tıp akademisinin duvarlarını, (aştı, — akademinin içine Kadar girdi. Bugünkü görünüşe göre sözün doğrusu şu e inik 0 yerli şunları ile beraber olmayınca radyüm yalnız başina bu işi başaramıyor. Bu tedavi usüllerinden her birinin muvaf- fahıyetinde ayrı ayrı payı var, Buraya kadar bir çok kestirme söz söyledik, ortaya bir çok sayılar koy» duk. Şimdi bu yazıları okuyanlardan şunu rica edeceğim: Bunlara ehemmi- yet vermesinler. İstatistiklere a rilen neticelerin kıymeti olmal © gibi şartlar içinde elde edilmişlerdir? Bilinmeli ve topyekünler değor kazan- mak için daha bir çok şeyler de hesa- ba katılmalıdır. Ne de olsa bu sayıların bir manası var. Eski zamanlarda kanser, çarptık- larını yüzde yüz öldürürdü. * Bugün ; bir çok kere onu tepeleriz diye kuru- 2 ei lamayız ama ona karşı kullanacak si- iz var. Yalniz şu da var ki o silâhları geli- Harik Hayat Kaza şigüzel kullanmamalıyız. — Keyif bu ya, içim çekti rontgen yahut radyüm kullanırım. Biçak iste- mem, denemez. Bunu söylemeğe yalnız o hastanın değil, mütehassısın bile hakkı yoktur. Kanserin tabiatini, nev'ini bilmeli; ge- çenki yazıda söylediğim gibi, urun çık- tığı yeri, yalnız mıdır, yoksa kök, dal budak salmış mıdır? Üzerinde çıktığı, üreyip türediği yer ne haldedir? An- lamalıdır. Ondan sonra kestirme bir #ey söylenebilir, Ondan önce bir şey söylenemez. Hastaya bakan hekim u- çevrilebileceğini söyledikten hasta mütehassısa gösterilir. hangi usül ile tedaviden faydı ceğini o tayin eder. Ondan sonra has- tayı kurtarmak eller işe girişir. Bun- lar en müessir ve en yeni “eknikleri bilen cerrah, rontgenci ve radyümcü — ik ğ Artık Beli. ikisinin birlikte işe ka- rışması lâzımgelir. Bir bakışta anlaşılır ki-bu iş ca başarılacak kadar sade (de, Bunu sadeleştirmek için merkezlerinde hususi müesseseler açıl- mıştır. Oralarda kanser meydana çıka- rılır, tatbiki uygun gelen tedavi usu- lü tatbi kolunur. Yapılması lâzımge- len şeylerin yapılmış olmasından emin olmak için oralara uğramak yetişir. a uygun olan tedavi vasıta- Hem de en güzel şart- davi usülleri erinin meş'um bir talihsizliktir, bir folâket- tir. Cerrahlık, Rontgen ışığı, radyüm Ancak kesere, biçerek, yakarak, yıka- rak tedati ediyor. Kesip biçiyor, yakıp yıkıyor, İâkin günler aylar, yıllar geç- tikten sonra zehirli meyveler verecek. bir tohumun kalıp kalmadığından €- min olamazamız. karmak,, gibi bir şey değilse de biraz onu andırıyor. Kesip biçmek, yakıp kmak yalnız ura tesir etmekle kalsa Öyle olmuyor, urla beraber te- nin sağlam parçalarına da dokunuyor. Yahut o parçalara dokunacak © diye korkudan silâh bütün kuvvetile düş- man üzerine çevrilemiyor. Ne yapmalı? Bu engellerden kurtul. bir tedavi usulü Bir tedavi usulü ki doğru» dan doğruya hastalığın sebebini üzeri - ne tesir edecek ve hiç olmazsa sağlam tene dokunmıyarak urun örgülerini harap edecek ve tenin derin ve gizli bucaklarına saklanmış hasta unsurla- rı bulacak bir ilâçla tedavi usulü. . Bu uğurda nelere baş vurulmadı! Opoterapiye, kinisa Anla eri ve im de Kobra yılanının Zehirine. da gelecek ayla ir. Rusçuklu: o HAKKI ve Otomobil Sigortalarınızı min layen Hanımı in ÜNYON SİGORTASINA esir Türkiyede MA alaz icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasma bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : Beyoğlu 4.4888 6985 — Peki öpme, sonra . öpersin. Şimdi papas efendiler sana dua e- — decekler. Dinle! Bunu söylemekle (o beraber iki kadın beni aralarına © aldılar. Bu sefer zincirli kadın da beni salı- > vermiyordu. ik pa papas bir ki- ötekiler : — tap açtı, bir şeyler okudu, de okudular. Sonra iki elini mer- mer havuzdaki suya batırdı. Islak ellerini başıma koydu. Tiksindim. © Bütün kuvvetimle beni tutan eller- türkçe bilen kadın kolumu gevşet- ti. Bana yumuşak bir sesle: — Kızım, dedi. Artık serbest- sin. Adın ne idi senin? — Çiçek! — Hayır kızım senin adın Sira- nuştur. Unutma. Sonra kulaklarını çekerim. Bana artık serbestsin dedikten sonra nasıl olsa kaçabilirdim. O- nun için sesimi çıkarmadım. Kadın: — Öteki arkadaşların giyindi- ler, kuşandılar. Daha sabahtan İs- tanbula yollandılar. Bu akşam sen burada kalan arkadaşlarınla gide- ceksin. Haydi şimdi avluya çık ta arkadaşlarınla oyna! Kollarımın, bileklerimin sargısı- na rağmen artık acı duymıyordum. | O kadar neş'e sarar şahsın ile kalbimizi. Sende bilmem ki nı Yüce ruhunda bütün milletinin ruhu yaşar Gez, dolaş nurunu her kalbe ve her beldeye saç! Gez, dolaş milletinin ufkunu aç, bahtını aç? SAA AAA AAA Spor Türkiye Futbol Şampiyonluğu Grup birincilikleri için kur'a dün çekildi Türkiye futbol şampiyonluğu grup birincilikleri sırasında Ankarada yapıla- cak final müsabakalarında hangi grup- ların takımların biribirile * karşılaşa- cakları dün federasyon merkezinde kur'a ile tesbit edilmiştir. Kur'ayi İdman “Cemiyetleri İttifakı ; Bayezit mebusu Halit Bey Giresun mebusu Hakkı Ta- . H.F. İstanbul vilâyeti idare he yeti reisi Cevdet Kerim Beylerle mın- taka ve klüp murahhasları bulunmuş» lardır. Çekilen kur'a neticesinde karşılaşa Şe gruplar çu şekilde ivabet etmişler. vE — Bursa grupu birincisi, 2 — Ankara grupu birincisi, 3 — Adana grupu biri; 4. — Balıkesir grupu birincisi, $ — Trabzon grupu birincisi, Istanbul Bursa grupüna dahil oldu- ğu için İstanbul birincisi Fenerbahçe klübü yarm Bursaya hareket edecek ve ilk maçını cuma günü yapacaktır. Tenis birincilikleri « İstanbul mıntakası Tenis heyetin. den: Heyetimiz İstanbul Tenis birinci- liklerini o Atletizm federasyonunun te- nis komitesile birlikte yapacaktır. Birinciliklete 20-10-1933 cuma gü- nü saat (9) da Fenerlekep kortlarında başlanacaktır. Birinciliklere iştiraki için şağıda i- simleri yazılı tenisgilerayrıkmıştır. İşti. rak edeceklerin hisânslarım almak ve ka- yıtlarını yaptırmak üzere 18-10.1933 tarihine kadar Zeki Riza“Beyin mağa- zasına müracaat etmeleri” tebliğ olu” nar, Suat, Şirinyan, Sedat, Ahmet Ferit, Semih Süreyya, Rasih, Sait Salâhattin, Davit Jaffe, Ciras, Tevfik Hacar, Kris, Necmi, Orhan, Vedat Abut Beyler. Şişlide satılık ev Şişlide 6 oda, mutfak, banyo, kalorifer ve her türlü konforu haiz bir ev satılıktır. Müracaat: Milliyet N. B. 6981 ISTANBUL BELEDİYESİ | Darülbedayi Temsilleri Mw stan saat ZI de GÜL ve GÖN Ü Ba dan e berk güneşli rr evel gördüğüm kazlar o rada idi. Fakat hiç birini tanımı. yordum. Beni görünce sokuldular. Fa- kat onlar Ermenice konuşuyorlar. dı. Etrafıma toplandılar. Bir çok şey ler söyliyorlardr. Fakat hiç anla- mıyordum, Kollarımdaki sargıları gösteriyorlardı. Ben sokağa fırlayacak bir kapı lum. Kızların biri biraz Türçe biliyordu. Owe kapıyı ser. um. , — Çıkılmaz ki, kilitlidir! De- avluya at- ç ” Uzaklarda araba sesleri geli- TEK kadini Köjesinde ise avi ir duran tahta tulumbanın -basama- ğına oturdum. Ne yapacağımı dü- şünüyordum. Biraz sonra ig bilen kadın Por kapıdan çıkarı Öteki çocuklara Lİ bir- — Siranuş. dedi, Gel yemek yi- | bir canlı vatan varlığı var iz Yeni neşriyat İhtiyat zabiti Burhan Cahit Bey arkadaşımızın ev- velce gazetelerde çıkan bu romanı Ka- naat kitaphanesi tarafından kitap şeklin de basılmıştır. Harp devrinin genç nes- line nit çok meraklı ve hakiki bir ma- cerayı kendine mahsus üslüp ile anlatan Burhan Cahit Bey bu romanı ile harp €- debiyatımızn mühim bir boşluğunu del- “durmuştur. Burhan Cahit Beyin romanlarını me- rakla ve zevkle okuyanlar ve bilhassa gençler tabi tarafından büyük bir foda kârlıkla (50) kuruşa piyasaya çıkarılan bu 350 sahifelik büyük romanı her hal- kerem m eksik etmiyecek- lir. Holivut Avrupa mecmualarına muadil olani renkli çok güzel resimler ve bi ikale Hik iaovzaları Me füüinib kitlerini arak intişar etmiştir. Varlık Bu güzel ve kıymetli mecmuanm ye- dinci nüshası da intişar etti. Yaşar Na- bi Beyin Üniversite gençlerini bilhassa alâkadar edecek ve son (o günlerin bazı münakaşalarma yeni bir istikamet ve- recek mahiyette bir müsahebesi, Abdül hak Şinasi, Nurullah Ata, Cemil Sena Osman Halit ve Ziya Osman Beylerin muhtelif fikir ve sanat bahisplerine dair makaleleri ve Cevdet Kudretin yeni bir piyesinden güzel bir parça vardır. Bu nüshanm Necip Fazılla © başlayan şiir cephesi de pek kuvvetlidir ve bu derin şairden başka Ömer Bedreddin, Ahemt Hamdi, Vasfi Mahir, Ahmet Mühip, Feridun Fazıl, Cahit Sitki, Hıfzı Uğuz Beylerin ve Nezihe Şefik £ ve Fevziye Abdullah Hanımlarm birer manzumeleri le süslenmiştir. Nahit Sırrı Beyiri yakın da kitap şeklinde çıkacağı , bildirilen bir yalısında "isimli kası bu nüshada bitiyor, Bütü li yaşatan bu güzel eserin son kısmın dan başka mwecmunda biri Fikret Âdil kaz ip telif ve diğeri Ali Haydat Bey hocamız tarafından bulgarcadan tercüme olmak üzre iki hikâye daha vardır. , Bütün okuyucularımıza bareretle tav iye ederiz. 22 Teşrinievvel Pazar ve 24 Teşri- mievvel Sah akşamları sant 21,30 te Fransız Tiyatrosunda eşlir Perili Diyanl ALFRED KORTOT tarafından iki gala konseri verilecektir. Yerlerinizi evvelden aldırınız. Telefon: 40868. MÜESSIF BIR ZİYA Darüşşafaka Müdürlüğünden : Esbak mabeyinci Osman B, in kı- zı ve esbak Berlin sefiri Müşür Tevfik Paşa haremi Nudiye HF, uzun zamandanberi duçar olduğu hastalıktan kurtulamıyarak dün öğle vakti vefat etmiştir. Merhume » Darüşşafaka yetimlerine hakiki bir ana olmuş ve Darüşşafakaya pek mühim teberrulerde bulunmuş i- . Vefatı Darüşşafaka ailesi için derin bir matem olmuştur. Ce- nazesi perşembe günü saat on bir- de Şişlide Osman B. istasyonu ar- kasındaki konağından kaldırılarak Ayasofya camiinde namazı kılındık tan sonra metfeni mahsusuna tev- di olunacaktır. Bütün Darüşşafa- ka mezun ve muhiplerinin cena- zeye iştirâkları temenni olunur. (5704) Bugünkü proğram ISTANBUL : 22'den itibaren Anadolu Ajansı, Borsa bas berleri, Sant ayarı. ANKARA: 1230 - 13 30: Gramofon. 18: Orkestra 18/45 Dans musikisi. 20: Ajans haberleri, VARŞOVAL 18: Viyolonsel re! Gitar kons seri. 23,15: K sar, ZASı Siynm mwsi VİYANA,SISm. FLORANSA: 18.20: Tagaanl. 20,25: Ecnebi Jişanile habar. ler. 21,38: Tiyatro, — Dans musikisi, Dana musiklai, G m. 1840: Plak. MEG: Plak — Almanca egri yat, 20,25: Şarkılar. 23,10: Senfanik konser. 23 Çekçe ve fransızca haberler. 35: Arsavutça haberler. 22: “Altın grnfin kerr, » Radyo orkestranı, 19,15 Tagannl 19,381 Radyo orkestraman İmer o Plâk ile senle şeri. 2150: Askeri tebliğler Kadıköy askerlik şubesi reisliğinİ” 1 — Harb malüllerinin inhisar miyesinin tevziatına 21-10-33 si günü saat 9 da başlanacaktır. 2 — Harb malüllerinin maaş cü3 rosmi senetlerini, ikişer kıta fotoğ beşer ve ikişer kuruşluk pul alarak köy hükümet konağında - müti komisyona müracaat etmeleri, ... Harp malüllerinin 933 ikrs: dağıtılıyor . Emin Önü Askerlik şubesi reisliği den : 1 — 2110-93 tarihinden itibareı martesi, salı çarşamba günleri hafi üç gün harp malâllerinin 933 ramiyeleri dağıtılacaktır. 2 — Harp malülleri yedlerindeki * mi senet, maaş cüzdanı, Yapor ve teskereleriyle birlikte ikişer tane leri de yanlarında olarak şubeye ri. 3 — M. M. V. Celilesince tanzim © nan cetvelde harp malülleri meysf da isimleri dehil bulunmayanlara kt ye verilmiyecektir. İ 4 — Bu kabil kimselerin noksan &İ saikle müracaat etmemeleri met namıan ilân olunur. 1 Mulallere tütün ikramiyesi | Harp Malülieri Birliğinden: H* malüllerinin tütün ikramiyesin& defterler Milli Mü: m Vel ' den Kolordulara gönderilmiştir. ÜS cü Kolorduya gelen . defterler lik şubelerine tevdi edilmiştir. Ti at günleri şubelerle malmüdürlük!” arasında kararaştırıldıktan sonra Af rıca iâ nolunacaktır. gtlilliyefi Asr umdesi “MİLLİYET” ABONE ÜCRETLERİ # Türkiye için Hariç içim” LK LK sahalar. sistbasya sit işler için müdiriyete Mit yaçaat edilir. Gazetemiz ilâuların mas” lyetini kabul etmes, BUGÜNKÜ HAVA, Yeşilköy askeri rasat yerkeinden öy am ln zl nü Dün hara yk 788. eilimetee, caklal Zi, en e 5 derece Tagannl, 22203 izlen konmeri, 23. Umu- imi bir yerden konser nakli, İÜ YALNIZ EN BÜYÜK FİLMLERİ GÖSTERMEKLE İŞTIHAR EDEN İPEK sineması yarın matinlerden itibaren | Bu hafta yalnız PARİ Ste 87 sinemada birden gösterilen ÇELİK ADA muazzam şaheseri takdim edeceletir. 3 milyon liraya mal olan bu yüksek eser CHARLES BOYER JEAN MURAT (8752) İ Hırsla başımı çevirdim: — İstemem! Kızlar içeri girdiler, Kadın bu defa bana arasına tereyağı, pey- nir konmuş bir ekmekle bir paket çikulata getirdi. Gönlümü almak istiyerek: — Kızım, bunları Amerikalı hemşireler yolladı. Karnın aç kal- masın; Uzak yola çıkacaksın. Almadım. Canım bir şey iste- miyordu. Kadın, o kadar yalvarmasına rağmen getirdiklerini geri götür- dü., Akşama doğru; zincirli hemşi- ez beraber sakallı bir adam gel diler. Sakallı adam Türkçe konuşu ui. Beni içeri aldılar, Sakallı adam bir çantadan eczalar, pamüklar çıkardı. Sargılarımı çözdü. Canr- mı acıtmaktan çekinir gibi, yavaş yavaş ilâç sürdü. Temiz bir bez sardı. Kolumdaki yara derince idi. Sol elimin üzeri iki üç yerinden çizilmiş,yaralar kapanmıştı. Fakat sakalir doktor: Doktor papazlarla da Ermeni- ce konuştu. Zincirli hemşire bana bir küçük paket getirdi, verdi. Açtım. Bir çok şekilde biskuvi- ler. Kasabada iken © bisküviyi Ak- tar Nuri Efendinin dükkânmda cam kavanozlar içinde görür, her akşam mektepten çıkarken üç dört tane alırdım. Bisküviyi çok seviyordum. Karnım da acıkmış tr. Bir köşeye çekildim. Belki dört saattenberi başımdan geçen vaka- ları düşüne düşüne | biskuviyi ye- dim. Gün kararıyor. Kilise avlusuna karanlık çöktü, Papaslar içeride mumlar yak- Ne zaman gidecektik? a iye acaba ne oldu. Güzel Ayşeyi uzun boylu zabit nereye götürdü. Ermeinler babamı, anamı kes- tiler. Beni ne yapacaklar, nereye götürecekler. Bana niçin sen Er. menisin diyorlar, Kilisenin avlusunda, karanlığa gömülüp kalmak, unutulmak isti- yorum. İçeride yüksek sesle dua eden papaslar, birer birer dışarı çıkma- ğa başladılar. Türkçe bilen kadın da berı geldi. Bir çok adamlar, karanlıkta liseye girip çıkıyorlardı. Fakat reden (çıkıyorlardı, o göremi; dum. Kadın bana seslendi: — Sizanuş, kızım gel, Bu isme çok sinirleni Herkesin pek beğendiği | » beni gördü. Geldi.Elimi tuttu, kaldırdı: — Haydi kızım, yola ğız. Seni hazırlıyayım. Buradan biran evvel mak için her şeye razı idim. da beldi ke kaçabilecektim. İçeri girdik. Öteki kızlar da b zırlanmışlardı. Hepsinin da ayni renk, ayni biçimde vardı. niler içisi birer” pükiet'sıkıştirdıldr. Papaslar ve germ bizi larma alıp biraz evvel durd avludan geçirdiler. B Ee pıdan ikinci bir avluya çıkı (Bü

Bu sayıdan diğer sayfalar: