11 Mart 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

11 Mart 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

>. MİLLİYET PAZAR İl MART 1934 LA a Mevsim yemekleri İki çeşit omlet Şimdi yumurtaların en bol ve u- Zamanındayız. Yemeklerimizin nevvüünde, tadında, çeşnisinde, pabzarasında, gıdai kuvvetinde ro- ti büyüktür. Fakat çokalrrmız bun an istifade etmesini bilmiyoruz. ağdaki tariflere tini yapınız. Her halde hoşunu- 2A gidecektir. İYedi sekiz kişi için ömlet| 5 yumurta, 40 gram tereyağı, bir Miktar ıspanak, maydanoz, iki üç Yaprak kuzukulağı, bir baş sarım- bei 45 gram ekmek içi, küçük bir deh süt, tuz ve biber. ül — Bir tavanın içine ekmekiçi 8 sütü karıştırınız, tuzunu, biberi- Bi ilâve ediniz ve ateşe sü. Mekiçi ile sütü ezerek karıştırmak | Mzimdar, 2 — Sebze parçaları ile sarımsa- İt kabaca doğrayınız. 3 — Ayrı bir küçük ( tavada 20 tram tereyağı ile bu sebzeleri iki “€ dakika ateşte kavurunz. . 4— Ondan sonra bunları ekmek Ni ile karıştırdığınız tavaya ilâve ediniz. bar gibi çalkalayınız. Ekmek içi e ireyi de ilâve ederek karıştırı- Büyük tavayı tekrar yağlayınız Ve bu haliteyi içine dök i tediğiniz şekilde altlı ân sonra sıcak sıcak sofraya geti- tiniz, Başka çeşit , Bu da başka çeşit ve dört beş kişi İçin... 5 yumurta, iki kahyekaşığı domates salçası, bir çorba kaşığı un, 40 gram tereyağı, bir büyük ka- deh süt, tuz, biber. . 1 — Yumurtaları kaynar suda şiriniz, kabuklarını soyunuz ve her birini ortalarından uzunluğuna ikiye bölünüz. 2 — Sarılarını tamamen beyaz- larından çıkararak bir kenara ko- Yun im , UZ, 3 — Boyazları karmları yukarı- Ya olmak üzere bir tabağa sıralayı -| | hiz, 4 — Domates salçasını su ile ka- Tistirıp miyanelendirerek ısıtınız ve Yazları karınlarını doldurunuz. 5 — Diğer taraftan tereyağını tavaya koyup ateşe sürünüz ve ya- Yaş yavaş erimeğe başlayınca unu #erpiştirerek ilâve ediniz ve karış- tirinız, Un hafifçe kızardıktan son Ta, sütü sıcak olmak şartile yavaş Yavaş ilâve ediniz. Tuzunu biberi- Ni koyunuz. 6 — Yumurtaların sarılarını da bir bir tabağa dağıtınız. 7 — Tavadaki sıcak muhteviya- ti tabağa güzelce boşaltımız. (Başi n keli ilk heyecan geçince umumi mer ih bu kocaman yanlışı anlayarak yanlı De 1 inci sahifede) refikimizin “sporda mdir,, biçi ire ir çümle isinden zi iş makale - aziyen Yezılardan birinde; Cafer Ali, Mehmet Reşat, Hayri Beylerin m eyl lara» tecsiyelerine merkezi umümi ta - iklimden ittifakla, karar, verilmiş ve karar katiyet kesbetmiştir.., Mesine rağmen ittifakla verilen ve ka we en kararın kısmen düzel » ildiği haberini dünkü sayımızda oku- cularımıza bildirmiştik- k ndiğimize göre um. mer - '9z toplantısında federasyon reisle - Küden biri “ verilen veya verilmek üze- olan kararların hiç bir yerde Gık - madan Cümhuriyet gazetesi ıı dikkate şayan görmüs”. yum merkezden biri de bunu np alındığını gösteren bir cevap ver - ni 7 Şu halde o telefon havadisleri- çeyiikte edilmiş bir makaleye benzeten, “ktülür, yalnız biz değilmişiz. | ze Umumi merkezin ilk yanlışmı dü ieltmesi ne kadar sevinmeğe değerse, 2 düzeltmenin yarım yapılmış ol An hâlâ işin sakat tarafı olarak dur, maktadır. vile tuyo?le ya... Ceza yalnız i mi, iti Yazan kâtibe inhisar ettirilecek ik Bu ne demektir efendim?... Bu Tüznamenin yazılmasına bir idare karar vermiştir. O idare heyeti, lübü temsil etmektedir. Eğer bu 'et kapıları kapalı mıdır?... Hayırı. Çünkü iraznamede me tah» kir eden; ye de edep ve terbiyeye aY- dücşn taraf yoktur. Sadece ara- diği hak vardır. Hak iddia edene “in yok denebilir, fakat ceza ve - Beyaz motifli, kırmızı emprimema | Top. Moda üstatları durmadan çalı. şıyorlar. Kışın hüzünlü kalp lerimize baharın meğeki ii : yorlar. Dömi sezon modellerin gü- zelliklerine diyecek yok. Hatla rında, renklerinde, teferrü zevklerimizin yenileştiğini görüyo ruz. Yeni modellerin bariz bir hu susiyeti göze çarpıyor. O da hafif rüzgârlarda dalga dalga havala - nacak plilerin bolluğu.. Ancak ye ni modeller plilere de boğulmuş değildir. Her biri anlayışla, zevk- le, sanatle yerlerine konmuşlardır. Göğüsler o kadar açık değildir. Beyaz Yanlezi ipek blüz, etek gri ipek. Hattâ daha ziyade kapalıya doğ - ru meyyaldir. Kollarm düz oluşu, fakat dirsek üzerinde genişlikler bırakılması yeni modanın ikinci hu susiyetidir. e Üçüncü hususiyet te ropun alt kısımlarının üst kısım - larla kontrast yapacak renklerden seçilmiş olmasıdır. Kaplardan vaz geçilmiş değildir. Her uzunlukta kaplar göze çarpıyor. Tayyörler de, spor roplarda kap eksik değil. Bazı kadınlarımızın boya meselesinde aşırı gittikleri görülmiyen şeylerden değildir. Fakat muhakkak olan bir şey vasra, o da kadı mızın tabiilikten ayrılmak istemeyişleridir.. Temiz ve taze bir yanaklarda ve dudaklarda o kadar sert kırmızıya, gözlerde ve maviye hiç te ihtiyaç yoktur. kuvvetli siyaha o kadar Kirpiklere gelince, üst kirpikleri köklendirmek, gözün ifadesini ve manasını güzelleştirmek için iyidir. Fa hafif esmer sürme daha muvafıktır. ibi kara sürmenin ne şiiri, ne de zevki var, in kullanılacak düzgün kreminin tenin rengile hemahenk dır, Gündüz mavi sürme yerii olmasına dikkat etmelidir. kat alt kirpiklere dokunmamalı- Ehseriya kadın daha çok güzel görünmek hevesile, boyaya - azami gayretini verir. Halbuki elde etmek istediği neticenin aksi hâsıl olduğu- nun farkında değildir. Demek ki bu da bir hüner. Ankarada bir istifa mı? Beyazıt mebusu ve umumi merkez ikinci reisi Halit Bey rilmez. E Bu soldan geri edişte cezanın kâti- be hasredilişi, meselenin de tevsik e - dilmek üzere İstanbul mıntakasma ha vale olunuşu bu tashihi tamamlamak için barakılmış açık kapıdır. İtiraznameyi yazan kâtip ne de - mek?.. Bir mektubu, kalemi ortasın - dan ve ucundan tutarak üç kişi birden yazmaz ya.... Elbette bir kişi yaza - cak.. Zaten kâtip, yazıcı demektir... Bunun İstanbul mıntakasınca tevsik ecek ne tarafı vardır?... Bütün bu aykırılıklar neden ileri geliyor Bunun sebebi goçen gün yaz dığımız gibi nizamnamenin hiçe sayıl masmdan ve ortada bir umumi mer - kez içtima yokken umumi merkez - p mecmuası ği , mülâkat yapan bir ımubarrire umumi merkez reisi Aziz ley: “Fenerbahçe » Galatasaray maçında suçlu olan sporcuların cezaları kes - bi katiyet Kadınlardan Yol vergisi CBaşi 1 inci sahifede) den az bir istihlâk resmi alarak açığın ufak bir kısmını kapatabileceğiz. Binne tice hizmet azalmaktadır. Vali ve belediye reisi bey, belediye bütçesinin halini bu suretle anlatmak. vergisinin kadmlara teşmiline kanuni imkân gös tedir. , Muhittin Bey bu hususta demiştir kiz - “— Mükellefiyet, Büyük Millet Mec. lisi kararile vazolünür. Umumi mec - İislerin ve alelitlik mahalli teşekkül - olmadan mü et vaz'ı iyetleri yoktur. Bu itibarla Bolu umumi meclisi bu meselede bir tir. hükümet nezdinde böyle bir teşebbüs yapılması için olabilir., Belediyemizce de bu yolda bir te - sebbüs icrası düşünülmemiştir. umumi merkezce teyit ve tasvip edilmiş ve bundan sonra riya- s:? divanmın bu kararları verebilme- Pediğine göre, riyaset divanının bu kararları verebilmek (salâhiyeti he - nüz ve yeni tanınmıştır. bside merkezi umumi ili zawnamenin üstüne çıkmak salâhiye t nereden ve nasıl verildi? Yoksa © sırada umumi merkez, haberimiz ol- madan, içtima halinde miydi? Tabidir ki meselenin bu tarafları gün geçtikçe aydmlatanacaktır. ararın İs olsun düzeltilme « si İstanbulda, 3sa Fenerbahçeli - ler nezdinde büyük bir m. karşılanmıştı iş sporcular Beyin istifa ettiği bir inde söylenmekte ise de bu satırları yazmakta olduğumuz zama - na kadar Ankaradn böyle bir haber al madığımız için, bunun 80n vaziyetin duzurduğu bir rivayet o mahiyetinden ileri geçemiyeceğini zannediyoruz, GALİP Bilmek lâzim Evde gazoz Bir litre temiz (suya iki gram asit sitrik tozu dökünüz. İyice eri- sin. Bundan sonra 50 gram toz şe- ker ilâve ediniz. Onu eritiniz. Ni- hayet iki gram bikarbonat karıştı- rınız, Bu mahlât sıkı kapalı bulun- duğu müddetçe daima gazlı dura- caktır. Gayet zararsız ve susuzlu- ğu mükemmelen gideren bir limo- nala, Petrol bombası Petrol lâmbalarının ışığını art- tırmak için litre başına iki, üç gram kadar kâfür veyahut naftalin ilâve etmelidir. Bu suretle ışık da ha beyaz yanar. Şayet lâmba devrilir ve ortalı- ğı tutuşturmağa başlarsa, su kul - lanmak iyi bir şey değildir. Top - rak veya kül daha iyidir. Fantezi eldivenler Aİ — —» Eldivenlerde çok büyük tenev- vü var. O kadar ki fantezi ve ori- jinalite aldı yürüdü. Meselâ alelâde tül bir eldiven bu noktadan hakiki bir ehemmiyet alıveriyor ve nazarı dikkati celbediyor. Yalnız bu eldi- vermek lâzımdır. Eğer böyle oriji- nal bir eldiven kullanacaksanız bro derinin de yardımı ile bir çift eldi- vende rüçhanınızı temin edebi niz, Meselâ yukarıki eldivenler gi- bi. . Renkler Giyinişimizdeki rehkler hak - kında hepimizin kendimize göre fikir ve kanaatlerimiz vardır. Bu günkü kadınlarımızı harpten ev - velki kadınlardan - daha doğrusu artık “Bugün genç denemiyecek olan “hanımlardan ayıran fark budur. Bugün roplarımızda intihap ettiğimiz renkler, eski kadmları - mızın akıllarını oynatacak kadar bariz ve kuvvetlidir. Muhakkak olan şu var ki koyu renklere karşı hevesimiz gittikçe a zalıyor. Renkli model kolleksiyon larmı insana bir çiçek albümü karıştırıyor hissini veriyor. Eğer kumaş ca ise üzerine, onu açacak bazı ilâveler yapıyo - TUZU m a Telefon Hastahanesi 1 inci sahifede) ren müracaatlarma lüzum görülmek - |; tedir, Bunun müşkülâtma nazaran a - bonelere birer varaka gönderilmesi ve abonelerin bunları doldurarak v: lerine haklarını hastahane tesisi belediyeye hibe ettiklerini yazarak i- ade etmeleri icap etmektedir. Beledi- yede, bu ve buna benzer şekiller üze- rinde tetkikata devam edilmektedir. Hakkı Nezihi Beyin teklifi Diğer taraftan da bazı zevat bu hastahane için daimi varidat memba- ları aramakt ve bulmaktadırlar, Bu hu susta müderris Hakkr Nezihi Bey de ortaya yeni bir fikir atmaktadır. Hak- kı Nezihi Bey dün kendisile konuşan bir muharririmize fikrini şu suretle i- zah etmiştir: “.« Fazla telefon ücretlerile bir ve rem hastahanesi yapmak en muvafık fikirdir. Fakat bu hastahane yapıldık- tan sonra ne olacak? Ücretle hasta kabul edilecekse yapılan masrafa ya- zık olür denilebilir. Verem tedavisi i- çin zenginden evvel fakirin düşünül - lâ lastahaneyi, bugünkü dar bütçesi içinde, belediyeye yükle- mek hatâdır. Verem Mücadele cemi - yeti de böyle bir müesseseyi çevire - cek tahsisatı her bilmem bu - i tamamlamak yapılan bu has- gene telefondan çı- içim karmak | beher mükâleme için on para fazla para verebilir. Bu her mükâleme için verilecek on paralar her aboneye se - nede azami iki yüz kuruşluk bir yük tahmil eder. Fakal bütün, abonelerin Mücadele cemiye- ralık bir gelir te- hastahanesinin ANKARA, 10. (Telefonla) — Hüki- Balo elbiseleri IKarı koca salonda) — Kuzum Ferit, şu kapıyı kapat | arkam donuyor. — Üşüyor musun? — Evet.. — Canım, odada on dokuz dere- ce hararet var. Üzerinde yün elbi- | — Olabilir. — Daha otuzuna da girmedin.. | —— Aman Ferit, çok söylüyorsun. Biliyorsun ki ben kuranderlerden ne kadar korkarım. — Pekâlâ canım, işte kapıyı ka- pattık. Bunun için de kavga ede- cek değiliz ya... Fakat ben sıcak- tan boğuluyorum. | se, triko, sonra da üşüyorsun. — Sen de ama aksi adams ha. (Kapı açılır Hizmetçi girerek, | terzi kızın geldiğini haber verir. Muallâ Hanım balo elbisesi yap- tırmaktadır. Gözleri sevincinden | parlar. Kendi odasında prova s6 | pılır. Maallâ Hanım memnun. Ko- casım çağırır | — Nasıl bu balo elbisetini beğen din mi? İ — (Kocası şöyle yukarıdan aşa- erek) Eh, işte bayağı bir balo Dön ğı elbisesi. . Bari üşümeyesin. bakalım aska tarafına: . (Hanım yavaşça mihveri etrafın. da döner. Ferit bir sayha koparır) — Bu da ne? — Ne var? BiN tarafı mı düşük? — Ayol, arka tarafa kumaş koy- masını unutmuşlar. — Arkaya kumaş koymasını mı unutmuşlar? O da ne demek? — Canım, ensenden beline kadar sırtın açık. . . — Elbette öyle olacak. o Moda böyle... Dekolte eskiden ön tataf- tandı. Şimdi arkadan.. — İyi ama, böyle donarsm . ? — Hiç te donmam.. — Canım, demin kapı açık du- ruyor diye kıyamet koparıyordun! — Tabii, insan oturduğu yerde, kitap okurken başka şey. . — Hayret! Evde o kadar kalın.| elbise altında üşü, baloda bu kadar açık elbise içinde üşüme.. Şaşılacak sey! : — Ah, siz erkekler, vallahi bir şey anlamıyorsunuz. — iş Dekor ve süs Empir üslübü taklidinde süs masası, Bizde de tahta, oya ve saire gibt da zinet eşyasile uğraşan birçok sa - natkârlar var. Bunlar neden bir a- raya gelip te salonlarımızı, oda - larımızı süsliyecek dekor eşyalar- dan mürekkep bir sergi teşhir et - mezler. Bazan mobilye dükkânla « rının köşesine bucağına sıkışmış, o kadar çok yer tutmadıkları için âdeta ihmal edilmiş, fakat nasılsa gözümüze ilişince hoşumuza gi - den bir çek şeyler görürüz. Salonu muzda veya odamızda otururken, bir tarafın eksikliğini sezeriz. Ora ya yeni bir şey koymak isteriz. Fa kat ne koyacağımızı kestiremeyiz! Mobilye “aağazalarının içinde da - ğmık kalan bu güzel şeyleri toplu bir halde bir sergide görsek, kim- bilir neler alırız. wiyeti Milliye bugünkü nüshasında Te- lefon Şirketinin abonelerine geri vereceği paraya temas ederek İleri sürülen müta- lezlardan verem sanatoryomu teklifi üze- rinde durmakta ve demektedir kiz “Geçen sene Heybeliada ve, Erenköy sanatoryomlarını görmüştük. İstanbulda iyi olacak hastaların kimbilir yüzde kaçı bu sanatoryomlarda yatak > balabiliyor. Her gün sansi kapıları sarı benizli hastalarn öksürük ve inilti sesle- sile dolup boşalıyor. Bu paranın Verem Mücadele Cemiye- ereceği fayda başka hiç birile kıyas edilemez. Bu para İstanbulda her yüzlerce göğsün ölsürüğünü dindirerek genç mezarların sayısını yüzlerce azaltar bilir, Son moda emprime rop Küşlar ve gözler Nedense son zamanlarda kadın. ları gözlerinden ziyade, kaşları meşgul ediyor. Çünkü gözün ren- gini, hacmini; bakışını bo: imkân yok , Kirpiklere de pek kunmak olmaz. (Olsa olsa onları biraz daha kararlıp mukavvesleş- tirmek mümkün... Fakat kaşlar öy- le mi ya? Şimdi bir çoklarımızda kaslar incele incele kayboldu. Ye- rine şöyle bir boya - çizgisi kaldı. Muhakkak bu taklit Marlöne Diet- rich'lerden ve Greta Garbo'lardan geliyor, Yüzün tabii ifadesini de- ğiştirmek, bir kadının bütün haya- tı için vereceği en mühim kararlar. dan biridir. Nedret kıymet ifade ettiğine göre, hattâ bu aralık tabii kalın kaşlar arıyacak dereceye gel dik. Allahm yarattığı şu kaşın gözün üzerine kendi halinde duruşunda nesi var? Öyle güzel kaşlar var ki, elimizle ve insafsızca kazıyıp alıyo ruz. Bu kaş bahsini geçelim. Çünkü kimse kimsenin zevkine karışamaz, Fakat gözlerimizin de asıl olan sıh- bati vardır ki, bize lâzım olan o- dur. Gözler için aşağıdaki ihtimam larr göstermek faydasız değildir: 1 — Sabah akşam kaşları fırçala- mak iyidir. Bu suretle kaşların hat- tına bir düzgünlük gelir. 2 — Kirpikleri kuvvetlendirmek için arada bir başka bir küçük fır- ça vasıtasile Huile de ricin'le kir- pikleri aşağıdan yukarı tıla etmeli- dir. Daima aşağıdan yukarıya tıla- etmek kirpiklerin mukavvesiyetini rai 3 — Uzun müddet kitap okuduk tan, yahut çok çalıştıktan sonra göz lerinizde yorgunluk hissederseniz, o borike banyosu yapınız. Ri 4 — Her akşam krem sürerek gözlerinizin etrafında burnun tepe- sinden baslı Sie na gelmek surcitle masaj YAPINIZ. Yeni çamaşırlar Dış tuvaletler vücüda ne kadar intibak ettikçe, iç çamaşırlarımız da o kadar asgari bir hale iniyor. O derecede ki bazı hanımlarımızın sadece gen kullanıyorlar. Gen di- yip geçmemeli. Modern çamaşırla- rın en pratiği ve en sanatlısı,. Ev- velce kadmlarımız korse kullanır- lardı. Korse tekemmül etti, kemer şekline girdi.. Şimdi de gen oldu. Kadın vücudu için hakikaten bun- dan iyi bir kılıf olamaz. Patiska ve ya krep döşinden genlerin aşağı kısımları bazan dantelâ, bazan ku- maşın kendisi ile nihayet buluyor. O kadar ki kombinezona da ihti- yaç kalmıyor. Dış elbisemizin daha iyi durması için bu tek çamaşır kis fayet ediyor. si

Bu sayıdan diğer sayfalar: