4 Nisan 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

4 Nisan 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a“ EM, WAR XY A PER ei ; ithamname mücrimin sübutu ( ruca hapishaneye gönderilmesi lâ- İ vardı. Ve bir ithamname hiç bir Ütetkiki ecnebi memleketin hakkı MİLLİYET Ç Insull Amerikaya Dönmekten Niçin Korkuyor? (Başı Oi inci sahifede) re, İnsull, henüz Londra oteline olan yedi liralık borcunu ödeme miş ve otel sahibi bu parayi kim- den alacağını müflis bankerin a- vukatı Ahmet Esat beye sormuş, Ahmet Esat Bey de paranın gön- ği cevabmu vermiştir. Müflis banker, henüz avukatı: | na da para vermiş değildir. Insull, dün bir aralık tevkif - hanede kendisile görüşenlere, ma-| Ki vaziyetinin güçleştiğinden bahis açmış ve telgrafla Londradaki vekili vasıtasile para istediğini söy lemiştir. Müflis banker gene söz arasın- da, bir münasek; olacağımdan yorum., demiştir. İnsull neden korkuyor? smafih, M. İnsull, ekser 23 anlar, hissiyatım ve düşüne etle gizlemekte ve soru- rin pek azına cevap ver- yi mal İ M. İasull, bir aralık, avukatla” | rından birine demiştir ki: kaya dönmek - ten çekinmiyorum. Hattâ isterler- | e teslim etsinler, benim çe- öim nokta, orada karşılaşa- hasımlarımdır. Biz | atı kaybettikten sonra, ha- k Kuvvetlendiler. oksa, normal vaziyet hiç korkmam...,, Bankerin avukatı ne diyor? olsa, Dün bir muharririmiz M. in - sull hakkınd. kararı. la Billör hanımda. | le ziyaret ederek nüş ve sorduğu sus| sat Beyden şu ce- banker M. İnsull hangi noktela- z ediyorsunuz? eza mahkemesi zap 1 dün mahkemede tetkik ettim. dığıma göre M. In - Amerikadan verilen ianame . mahkemede Ve itham keyfiyeti de nece İnsull'e (anlatılmış. mumi, bunun üzerine cür- m âdi olduğuna ve İnsull'ün ken adesine nazaran Amerikan iiyetinde bulunduğuna karar verilmesini mahkemeden istemiş, mahkeme de bu kararı vermişti ,Bir kere İnsull'ün vaziyeti dei mücrimin esasına istinat eder. Mücrim olabilmek için cürmün sa bit olduğunu gösteren kat'i bir vesikaya ihtiyaç vardır. Böyle bir mahkümiyeti tazammun eden mah keme ilimmın asliye üçüncü ceza mahkemesince tetkik edildi - ğine dair zabrtnamede bir şey gör- medim, Kanaatimce iddianame, veya ire dir. Eğer kâfi olsay- ” kanunumuza göre müd deiumuminin iddianamesi üzerine suçlunun mahkemeye değil, doğ- zım gelirdi. İlhamnameye gelince, bugü kü adli teşkilâtrmızda heyeti it - hamiyeler yoktur. Fakat evvelce İzaman mahkümiyet ilâmı demek değildi. Kaldı ki, Türk ceza ka- hununun 9 uncu maddesi muci - e cürmün mahiyeti hakkında ir karar verilmek lâzim gelir, Adliye vekâleti celilesi tarafından ineşrettirilerek hâkimlere tevzi o - İunan ceza kanunu şerhinin bi İrinci cildinin 54 üncü sahifesinde Ben Şu izahatı görüyorum: “Kendisinden iade i bulunulan devlet ikici e Kirdar istenilen kimsenin suclu ğu hakkındaki delilleri tetkik et. ER malik midir? Bu hususa İngiltere, İri Müttefikmi Amerika Bae İri müsbet tarzda cevap veriyor - lar. Ekseriyet noktai nazarından İbaiz rüçhan fikre göre, vekillerin kazasma bir tecavüz mahiyetin « dedir. Kendisinden iade talebinde bu: lunulan devlet, delillerin haricen | intizamını müşahede ile iktifa İmetburiyetindedir. — Ceza kanunu şerhımın bu maddesi ile İnsull hâdisesi ara * $ında nasıl bir alâka buluyorsu * nuz? 17 Bir kere, Amerika birleşik hükümetleri kanunlarına göre, de-| tetkik etmek mecburiyeti p ” | itibarla, kanunlarımızın hüküm - | verilmiş bir mahkeme kararı mev- tirmiş olan Yunan bandıralı Maio- vardı. Bizim kanunumuzda bunu | meneden bir hüküm olmadığına göre Mister İnsull'ün O ithamını | müstelzem olan: suçluları, mahke- | memiz pek âlâ tetkik edebilirdi. Kaldı ki, gene ayni eserde şu cümleye de tesadüf ediyorum: | “Bizim fikrimize göre mahke- melerimizin, Diminutio Capitis, yani salâhiyetlerinin tenkisini sa- rahaten teyit eden bir kanün mev- cut olmamasına nazaran mahke- melerimiz, esas hakkında karar vermek hakkına maliktir, Ve bu- na mecburdur.,, Zabitnameyi tetkik ettiğim za- man, bu hakkın kullanıldığına, bu mecburiyetin yerine getirildi. gine dair hiç bir izahata tesadüf etmedim. Hattâ, suçlu mevkiine oturtulan İnsull'e bile bu husus. ta hiç bir sual sorulmamıştır. Bu lerine tevafuk etmiyen bu kararı t eğe mecbur kaldım, Temyiz lâyihası, kanuni müddeti zarfında mahkemeye vereceğimi söyledim. Henüz lâyihamr hazır- lamadım, — Ortada hüküm mahiyetinde cut olmadığına göre, tem mek için bir sebep olma: sürülüyor. Ne dersiniz? Kanunlarımıza göre , mah- kemenin ittihaz ettiği her hangi bir karar, kat'i ve nihai olmak şar tile kabili temyizdir. Vazı ka- nun, temyizi mümkün olmıyan hü- kümleri sarahaten usulü muha - keme de gösterir, Bunların haricinde kalan bü- tün kararlar, temyiz edilebilir. Her hangi bir karar için temyiz edile- | bilir mi diye sarahat aranmaz. Bu- | nu umumi kaideler, tesbit etmişti, Binaenaleyh , bu kararın temyiz e- dilemiyeceğine dair bir sarahat bulunmamasına nazaran meselede tereddüdü mucip bir nokta gö - remiyorum. — Bir de ayrıca tevkif kara- rına itiraz ettiğiniz söyleniyor. Doğ ru mudur? — Hayır. Henüz itiraz etme - | dim! — İnsull'ü limanımıza getiren Maiotis vapurunun vaziyeti ne o - lacak? — Vapur, henüz limandadır. Mister İnsull'ün eşyalarından bir kısmını vapurdan çıkarmak iste- diğini haber aldım. Bunun için icap eden muame- leyi, Imsull bizzat yapacaktır. Vapurun burada transit müddeti- ! tedir. Amerikalı banker vapuru 20 | İ beple vapur kaptanı, Insull'ün ken j tur. Kendisine verilen cevapta va- | cevabı verilmiş ve o sırada Ameri- ka hükümeti tarafından İnsull'ün | sullün hareketive müsaade edilme ! los ta Hariciye vekili Tevfik Rüş-! tis vapuru elân İmanda bek'emek Nisana kadar kiralamıştı. Bu se - disine hareketinde serbest olduğu- nu tebliğ etmedikçe, konturat müd delinin hitamma kadar İlmanımız da kalacaktır. Dünkü nüshamızda Yunan hü - kümetinin, vapurun limanda uzun müddet kalması ve kaptanın tran- sit olarak İ'mana geld ettiği balde, Insull'ün yakalanma- sına sebebiyet vermesi noktasın - dan bu mesele ile alâkadar oldu - gunu yazmıştık. Kaptan Musuris transit olarak geldiğini ve hare - ketine Türkiye hükümetinin mâni olduğunu idd'a tetmiş ire de bunu isbat edememitşir. Bu sebeple Yu nan mahafili kaptanı yolsuz ve u « sulsüz hareket etmekle ittiham et- mektedirler... Yunan Ceneral konsolosu M. Kapsalis vali Muhittin Beyi ziya - retinde vapurun ne suretle hareke | tine mümanaat edildiğini sormuş - purun işaret vermek suretile pra- tika istediği ve usulen kontrol mu- amelesi yapıldıktan sonra Türk ka nunlarının kazası dahiline girdiği tevkif ve iadesi talep edilince İn- diği cevabı verilmiştir. Yunanis - tanın Ankara sef'ri M. Sakellaropu tü Beyi ziyaret ederek bu hususta malümat istemiş ve verilen izahat Yunan hükümeti tarafından kâfi görülmüştür. B'naenaleyh mesele - nin Türkiye ile Yunanistan arasın da siyasi hiç bir safhası kalmamış- | tır. Esasen Yunan hükümetinin mesele ile alâkadar olması Insull | ün iadesi noktasından değil, vapu run hareket'ne mümanaat edilme- | si zannından ileri geliyordu. Hü - kümetçe verilen izahat kâfi görül. müş olduğundan meselenin siyasi safhası kapanmış demektir. Kaptan hükümeti dava ediyor Diğer taraftan usulüz hareket | evği ia edilen kaptan Musuris | kendisini mesuliyetten kurtarmak, , vapurun sebepsiz olarak ha - reketine mümanaat edildiğinden dolayı hükümet aleyhine dava ika me etm tşir. Kaptan Musuris dün kendisile görüşen bir muharririmize bu hu- susta hiç bir şey söylemek isteme- miştir. Kaptan Musuris telâşlı ve en d'şeli görülmekte ve arasıra Yu. ni geçirerek kalması ne gibi sebep lerden ileri geldiğini tamamile tetkik etmedin. — Vapur kaptanınm, geminin limanımızda kaldığı her gün için hükümetten 500 lira tazminat is- tediği doğru mudur? — Eğer vapur, kaptanının h. reket arzusunu izhar etmesine rağ- men her hangi bir idari tedbirle alıkonulmuş ise, kaptanm bu yol- da bir talepte bulunması müm- kündür. Bu talebin haklı olup ol- madığı meselesini , dava açıldı- ğı zaman mahkemelerimiz halle - der. — Heyeti vekile kararları hak- kında devlet şürasına müracaat im- kânı ve pdr? 7 Vardır. Fakat bu hâdisede, müracaat edi, 5 4 rar vermiş air ginemeğe henüz ka- ER iliki öce vekkilinizi tevkifhanede — Dün ve evvelki gün gördüm. Davayi temyiz ettiğimi kendisi. ne anlattım. Bugün görmeğe lü- zum görmüyorum. Avukatın sözlerinin kıymeti yok Halbuki diğer taraftan işin hu- kuki vaziyeti hiç te Ahmet Esat Beyin düşündüğü gibi değildir. Bir kere, İnsull hakkında as- liye üçüncü ceza mahkemesinin iği karar, hüküm mahiyetin. de değildir ki temyizi kabil olsun. Diğer taraftan hükümetimiz, bankeri Amerika birleşik hükümet | lerine teslim etmek üzere daha ziyade misafir vaziyetinde, İstan- bul tevkifhanesinde bulundurmak- tadır, İnsull hakkında, bizim kanun- larımıza göre kanuni takibat ya - pılmadığı için bu husustaki iti - razlar, hiç te varit değildir. İnsulle görüşülemiyor Nİ ağ aska İstanbuldaki ecnebi gazete mu- habiri, müddeiumumi DE ün şe üre sderek | tevkifhanede vlunan İnsull'le görüşmek için müsaade istemişlerdir. Kenan Bey; bunun mümkün olamıyacağını tir, Yunan hükümeti izahatımızı kâfi gördü Samuel İnsull' limanımıza ge- Şimdilik | söylemiş - | sindedir. | Amerika sefareti talimat bekliyor | bul edilmediğinden dün Romanof- | vapurile limanımıza gelmiştir, bu nan konsoloshanesine giderek kon soloshane erkânı ile görüşmekte « dir. Maiotis kaptanı Amerikalı ban kerin vapurda geçirdiği on on beş günlük seyahati hakkında iazhat vermek istemiyor. Yalnız bunları günü gününe vapurun defterine yazdığını söylüyor. Anlaşıldığına göre kaptan bunları İngiliz ve A - merika gazetelerine satarak kendi sine menfaat temin etmek heve - İnsull'ün Amerika birleşik hü - kümetine ne zaman iade ve teslim edileceği malüm değildir. Sefaret bu hususta Vaş'ngtondan verile - cek talimatı beklemektedir. Metresi de bir yere kabul edilmiyor İnsull'ün metresi olduğu söyle - nen Madam Kuyumcu oğlu iki üç gün evvel Atinadan gelen vapur - la limanımıza gelmiş ise de pasa - portu olmadığından karaya çıkma sına müsaade edilmemişti. Ma- dam Kuyumcu oğlu buradan Kös- tenceye gitmiş ise de orada da ka radan ayni vapurla Pireye gidecek tr. Ecnebi gazeteciler Bir mubabir “yanlışlıkla haberlerini rakip gazeteye verdi Amerikalı müflis banker İnsul| İstanbula geldiği günden beri ga- zeteciler de rahat yüzü görmemiş- lerdir. Sabahtan akşama kadar yek diğerini atlatmak, fazla haber ala bilmek için uğraşan gazetecilerin başlarından bazan garip vakalar geç mekte, arkadaşlar arasında eğlen- celi mevzulara yol açmaktadır. Bu meyanda ,bilhassa şehrimiz de toplanan ecnebi gazeteler mu - babirleri âdeta seferber hale geç - mişlerdir. Muhabirler her gün sa- bah erkenden Galatasaray karşısın daki pastahanede toplanmakta, gü nün programını - çizmektedirler. Dün de hep bir arada mesleğe, gü nün meselesi olan İnsull'e ait mev görüşülürken o pastahaneye muhabirlerin tanımadıkları bir zat girmiş, kahvesini esrarengiz bir tarzda içmiş ve tavırları gazeteci. Define arayıcılar AYDIN, (Milliyet) -— Geçen- erde jandarmamız tarafından ev- velce meyhane olan bir arsada 21 al tm bulunarak maliyeye teslim edil- diği ve karapınarda da bir para çı- karıldığı hakkında vilâyete ihba da bulunulduğunu . yazmıştım. Bu iki vak'a define meraklılarının biraz yatışan hırslarını yeniden ayaklan- dırmış ve son günlerde (gene y:r yer define aramağa başlanmıştır. Marangoz Nusrat Efendi hükümet -arında iki yer kazdırmış, bir şey bulamamış, yağ ve yumurta ti rı, Mustafa Efendi d> karacaahmet yanında bir yeri kazdır- miş, onun da eli boş çıkmıştır. Mus- tafa Efendi bayramdan sonra daha bir çok yerler kazdıracağını söyli- yor. Bu aramalar her ne kadar boş çıkıyorsa da netice itibarile bir çok Türk amele ve işçisine iş temin ettiğinden define muhbir ve arayı- cılarının çoğalması çok temenniye şayandır. ———————— lerin dikkatinde uzak kalmamış - tar. Kahvesini etrafına şüpbeli, şüp heli bakarak içen buzat birden bire yerinden kalkmış ve pastaha- neyi terketm'ştir. Tam bu sırada gazetecilerin sıkı temasta bulun - | dukları diğer bir zat içeriye gir - miş, masa başına yaklaşarak herke sin duyduğu bir sesle: — Karşınızda kahve içen adam kimdi, tanımadınız mı,, Maiotis vapurunun kaptanı demiştir . Kaptan İnsull'ün vapurdaki ya- şayış tarzma ait malümat toplamak in fedakârlıklara katlanan ve ön lerine çıkan fırsatı kaybeden ecne bi gazeteciler derhal pastahancden | fırlamışlar, bazıları Yunan konso- loshanesine, bir kısmı da rıktıma koşmuşlardır. Fena bir tesadüf Gene şehrimizdeki ecnebi gaze- te muhabirlerinden birinin başm » | dan gazetecilik noktasından acık- lı bir vaka geçmiştir. Londrada çı- kan büyük bir gazetenin muhabi - ri M. x birçok fedakârlıklarla top ladığı kıymetli malümatı gece yarı sı Londraya bildirmek için tele - fon başina geçmiştir. Telefon hat - ir payça bozuk olduğundan mu habir iilişkülâtla konuşmda baş - lamış ve hemen bir saat kadar te - lefon başında ter içinde kalarak ha berlerini verebilmiştir. Muhabir haberlerini verdikten sonra telefondan ayrılacağı sırada gazeteden kendisine teşekkür e - dilmiş, fakat kendi ismi yerine bu radaki diğer bir ecnebi muhabirin ismi kullanılmıştır. Bunun üzerine telâşa düşen çalışkan muhabir kar şısındaki gazetenin ismini sormuş tur, Verilen cevap üzerine havadis lerini telefon batâsı yüzünden ken di gazetesisnin rakibi bir gazete - ye verildiğini anlayan muhabir bü tün emeklerinin o boşuna gittiğini örünce telefon başında çızpınma- başlamış ve rakip gazeteden islerinden istifade etmeme - sini rica etmilşir. Arkadaşımıza geçmiş olsun . . . .... "Amerikada elâka VAŞİNGTON, 2 — Türk hükü- metinin İnsull meselesinde göster- diği hüsnü niyet hükümet mahafi- linde alâka ile karşılanmaktadır. Fakat İnrullü: tesellüm etmek için hükümetin ne yolda mukarrerat a- lacağı etrafında salâh'yettarlar be yanatta bul: dırlar. Filhakika şimdiye kadar Insull ü almak için Türk zabıtası nezdin de teşebbüste bulunacak Ameri - kan mümessillerini tayin için ma - kamat henüz bir tedbir almış de - ğildir. Şikago hâkiminin adli tak'- bata müracaattan ziyade İnsullün doğrudan doğruya tebi Türk hükümetine teklif ettiği söyleni - yor. İnsull Yunan bayrağını siper yapıyor ATINA, 2 — Burada çıkan Ati- nâika Nea gazetesine göre Yunan Hariciye nazırı M. Maksimos müf- lis Amerikalı bankerin hâlâ Yunan bayrağmı s'per alarak kullanmak istemesinden dolayı hiddetini be - yan etmiştir. Yunan hükümeti hiç bir teşebbüs - te bulurum. ATINA, 2 — Yunan hariciye nazırı M. Maksimos Insull ve Mai- otis vapuru meselesi hakkında gö“ zeteciler tarafından sorulan suale verdiği cevapta, Yunanistanın, İs- tanbul Yunan ceneral konsolosu * nun yaptığı teşebbüsle iktifa ede- rek yeni hiç bir teşebbüste bulun- mıyacağını söylemiştir. pa | l | | | l Tekirdağda güzel bir park Tekirdağ Belediyesinin vücüda getirdiği park: TEKİRDAĞ, (Milliyet) — vey miz belediyesi bu sene bütçesine vazettiği tahsisatla geçen sene baş- lanmış ve natamam kalmış olan şe- hir parkı ittisalindeki istimlâk edil- miş yerleri çocuk bahçesi haline frağ etmektedir. Tekirdağın en işlek ve en yük: sek bir yerinde olan bu çocuk bah- | çesi memleket için çok faydalı ve sıhhati umumiyeye çok yardımı o- lacak bir şekilde inkişafına ebem- miyet verilmekte ve nevakısını gün İ geçtikçe ikmaline çalışılmaktadır. Balıkesir mıntaka heyetinin çalıştırdığı gençler... BALIKESİR, (Milliyet) Mıntaka güreş heyeti son zaman- larda faaliyetini arttırmıştır. Ol dukça iyi tanzim edilmiş güreş sa- lonunda haftada üç akşam ön bir genç büyük bir hevesle çalışıyor. Bu gençler arasmda bilhassa ci- var köylerden devam eden ikisi fevkalâde kabiliyet gösteriyorlar. Bir çok namlı pehlivanlar yetişti- ren ir ve civarında bilhas- sa şimdiye kadar bu istidatlar ala turkada görünüyordu. | Alafranga muntazam güreş yap | mak fırsatı çıkınca bu heveskâr- | Aydın ziaai — Kredi kooperatifi Kongrede okunan rapora | göre bir senelik faaliyet | AYDIN, (Milliyet) — Aydm 200 nu- maralı zirai kri kooperatifi umumi he- yeti halkevi salonunda Mustafa Nedim Beyin Ta. fin tahsil edilmiş ser- nayesinin 34,180 ihti- | yat sermayesinin 2763 e ortaklarının mecburi j İ sasarruflarından da 3251 lira mevdoniları Kooperatif reisi Raporlarda; koopera- Neşet Boy | tüfe yu iktisadi buhran rağ- men borçlarını ödemek bususulhda çok hüsnü niyetle hareket ettikleri 90 Hira borcu olan ve borcunu veremediğinden hakkında haciz kararı alınan bir ortağın mallarının satlmadığını o ve bu ortağın bagün borcunun 10 liraya indiği zikrolu- nüyor ve eski senelerden mürüs 4159 Hira baka alşcaktan bu sene 1920 Tirası tahsil olunarax 2238 lira kaldığını bunun da ö- nümüzdeki sene içinde tamamen tahsil olunacağı yazılıyordu. idare heyeti ibra ol ö ki Al Neşet, Avukat Osman, Mütska it kaymakam Sait, Çiftçi Mustafa ve bah- zim Ahmet Bey ve Efendiler idare beyetine seçildiler. ğ Bu yazımda kısaca hülüsa ettiğim ida ti raporu, ziraat kredi kooperatif- olduğu anlaşılıyordu. | tfe yarılı örtaklarm | lerini uyandırdığını, z da mallarını satarak onların verim kabi- Jiyetlerini öldürmek değil bilâkis onu lar salona hücum etmeğe başla- mışlardır. Eğer çalışmalar böylece devam ederse milli güreş ekibimi- ze iyi uzuvlar hazırlanmış olacak- ter. Güreş heyeti reisi ve eski bir | sporcu olan Neşet Beyin gayreti çok şayanı takdirdir. Güreş fede- rasyonunun yapacağı bazı ufak yardımlarla bu çalışmalar artar ve feyizlenir. Alâkadar federasyo- nun ise bu alâkayı göstereceğine şüphe etmiyoruz. Çalışan gençle rin bir fotoğrafını gönderiyorum. Aydında cinayet AYDIN, (Milliyet) — Iki retile öldürülen bir adam yatağında ölü” | olarak bulunmuştur. a Harp malüllerinden Mehmet oğlu Meh- met içki ve kadına fazlaca münhemik ol- duğundan ailesile geçinemezmiş ve ayri” lırmış. Bunun üzerine Mehmet tütün san- diğ mahallesindeki bara üç ay sonra 60 hira daha alacağım, bana bir usta bul demiş,, Arkadaşının tavasso- daha almışlar, » Ertesi gün o civarda çingenelerden ha» cı Mustafa, kızını Mehinedin barakasına yollıyarak tütün aldırmak istemiş, kız gel miş, öğle olduğu halde henüz kallımıyan Mebmedi uyandırmak istemiş, fakat yor- ganı açınca in öldüğünü anlıya- rak gitmiş, anatma haber vermiştir. Bu- nun üzerine anası gelmiş, Mehmedin ha- kikaten öldüğünü anlamış, bir müddet barakayı aramış, taramış, sanra da vak'a Yı zabıtaya haber vermiştir. Cümhuriyet müddelumumi muavini Şükrü ve hükü- met doktoru Kemal berer ğe er larile vak'a yeri işler, Dr. | Bey Mehmedin boğularak öldürüldüğünü | söylemiştir. Ceset hastahaneye kaldırıl- muş, otopsi yapılmış. filhakika gırtlağın il çatladığı görülmüş ve boğularak öldüğü anlaşılmıştır... | Vak'anın bir gün evvel Mehrnetten beş lira daha alan © yapıcılar © günden beri meydandan kaybolmuşlardır. Adliye ve zabıta tahkikata devam etmektedirler. landırmak ve verin kabiliyetini arttırmak yolları arandığını tebörüz ettirmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: