24 Nisan 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

24 Nisan 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FELEK A Esnaf bankası ve kadınlar! Şu Esnaf Bankası işi bana ka - dınlar hakkında yeni bir müşahe- de yapmak fırsatını verdi. Bu mü- şahedemde gördüm ki; kadınlar meli rezaletlere pek karışmıyor « lar. Amma karıştırılmıyorlar mı? Yoksa kendileri! mi girmiyorlar?. Orasım bilmem, Çünkü bizim Es - naf Bankası fiyaskosunda bir tek kadın ismi geçmediği gibi dolan- dırıcıların piri meşhur ve menfur Staı"sky meselesinde de merhu - mun karısından başka kadın ismi- ne teradüf edilmiyor. Diyeceksiniz ki; Fransada Ma - dam Harman ismindeki karının milyonlarca yaptığı dolandırıcığa ne diyelim? i Ben dolandırıcılığın imtiyazı er keklere verildi demedim. Tabii ka dından da dolandırıcı çıkar. Fa - hat ender çıkar. Bir de onlar ikin- ci, üçüncü plânda olmaya belki te- nezzül etmiyorlar... Bu müşahede mi: bir hanıma söy ledim. Bana gölerek şa cevabı ver di... > Nelüzumu var? En büyük do landırıcının kalbini alır ve onun!a iktifa eder. Kadınlar kanaatkâr - dır. Evet! Kalp alınırken de muke- bilinde senet verilmez. Onun için bütün bu işlerde bir tek kadın im zasına tesadüf edilmiyor. Hintli Nevvabın serveti Zenginin parası fıkaranın çene- sini yorar derler. Çok doğrudur. Bir aralık Amerikalı İnsull'ün p&- rasını hesap eden bedava muhasip- ler, şimdi de şehrimizde bulunan Hampur nevabının servetini hesap ile meşguldür, Gazetelerin verdiği havadise nazaran Hintli misafirin senede 360 milyon lira varidat: varmış, Yani bizim devlet varida - tnın iki mislinden fazla. Bu rivayete hiç bir $€ meden size Yeniçe meşhur dayak hikâyesini anlata Yem; y ilâve et- | ğasının | | Bilmem hangi cürümden dolay | irini Yeniçeri ağasının huzuruna sıkarmışlar ve suçunu söylemişler. | ğa hemen: — Vurun kıçına bin sopa! Demiş. Dayağı yiyecek olan a - dam hayrette kalmış ve derhal A- | iyeye tahsisi münasip görülmüş - #ayı etekledikten sonra: - Ağam! Emrin can baş üzeri- | Küdar adliyesine verilmesi için ve- ne, Lâl/'n sana bir tek sözüm var. | Müsaade eder misin? Diye sormu$ | nulmuştur. Adliye vekâletinden he ve Ağanın müsaadesi üzerine: — Ağam! Ya sen hiç dayak ye- memişsin, yahat sayı bilmiyorsun. demiş, Çocuk bayramında Malâm ya! Bu hafta çocuk haftanıdır. Bu hafta ie öte- en beri kları dairelere, mat- lara velhasıl büyüklerin çalış - tıkları yerlere götürüp çalıştırır ve alıştırırlar. Bu sene de banka o- yunu oynamak üzere birçok çocuk lar Esnaf Bankasına gitmişlerdir. Bankanın kapıcısı bu işi hazmede- meyip hiddetlenmiş ve lar grup halinde çıkarken onların işi - teceği yüksek sesle: — Artık koskoca banka da ço - cuk oyuncağı oldu.. demiş ve bu söze küçüklerden : — Kapıcıbaşi, o bizd cuk oyuncağı olmuş. Biz bu oyun - cağı bozulmuş bulduk. Cevabını “ermişti; FELEK (ia Bankasndan alman cetveldir) 21 Nisan 934 yAkınm Fiyati .. Hstileram dahili 833 Sir. Mâyize Reji > Telefon Terkos Çimento İni dey, Şark dey, y Balya 2670 4 Şerk m ÇEK FIYATLARI Prağ Berlin Pl zi P: Bükrest Viyana İ Metkeva Amsterdam Sofya 110050 Kurun 20 | evire ŞEHİR HABERLERİ | Üsküdar Adliye binası Yangın tehlikesine karşı başka bir bina isteniyor İstanbul adliyesi yandıktan son ra Adliye dairelerinin biribirinden | uzak ve muhtelif yerlerde bulun - ması halkın, bilhassa avukatların zorluk çekmesini mucip olmakta - dır. Muvakkaten İstanbul adliye - sine tahsis edilen postahane bina- sının üçüncü ve dördüncü katla - rında 30 dan fazla boş oda vardır. Müddeiumumiliğe ve istintak da - ireleri ile bir arada bulunmaları zaruri olan ceza mahkemelerinin bir an evvel buraya nakli zaruri görülmektedir. Baro inzibat mec - lisi evvelki gün toplanmış ve tek « rar bu meseleyi tetkik etmiştir. Uzun müddet devam eden müza - kere neticesinde tekrar vekâlet nez dinde teşebbüsatta bulunulması takarrür etmiş ve vekâlete müra - caat edilmiştir. Baro bu müracaatında yeni Ad- liye sarayı yapılıncaya kadar mev | cut mahkemelerin mümkün oldu - ğu nisbette postahane binasında | toplanmasını ve gerek halkın, ge - | rek avukatların çekmekte olduk - ları müşkülâta nihayet verilmesi - ni talep etmektedir. Baronun bu müracaatına henüz bir cevap ve - rilmemiştir. İstanbul Adliyesi gibi Üsküdar Adliyesi de yanmak tehlikesine ma | ruzdur. Üsküdar adliyesi tama - men ahşaptır ve bina süratle tami- re ihtiyaç göstermektedi Tamir işi biraz pahalıya mal olacak, ona rağmen de bir kaza vukuunda bu vaziyeti Üsküdar adliyesi erkânı da görmüşler ve böyle bir yangın tehlikesinden kurtulmak için adli- yenin oradan çıkarılması ve bir baska binaya yerleştirilmesi içim tetkikat yapmışlardır. Bu tetkikat neticesinde hem Üsküdara, hem de banliyö ile Kadıköy ve havali. ! sine nazaran en merüezi yerde o « lan eski Tıbbiye mektebi karşı - sındaki nietrük kârgir binanın Ad- tür. Bunun üzerine bu binanm Üs- kâlet nezdinde teşebbüsatta bulu - nüz bu müracaata da cevap gel - memiştir. Kadın uğruna Gene feci bir cinayet oldu Katil Reşat sevgilisi Nazmiye ile beraber Evvelki gece Beyoğlunda Saksı sokağında bir cinayet olmuş, Re- r berber kalfası Bed ros isimli bir şoförü öldürmüştür. Reşat Harbiye mektebi karşısında Yervant Efendinin dükkânında kal falık etmektedir. Beyoğlunda kar- naval sokağında Madam Eleninin evinde oturmakta olan Nazmiye is minde bir kadını da sevmektedir. Ancak Nazmiye Bedros ismindeki şoföre de kendisine metresi olmak için söz vermiş, Bedros ta bu söze güvenerek bir müddet hastahans- de yatan Nazmiyeyi beslemiştir. Nazmiye hastahaneden çıkınca Bed rosa metres olmamış, Reşata dü - $üp kalkmıştır. Evvelki gece Naz- VE Yanında Reşatla Fatma isim- i e arkadaşı olduğu halde Saksı sokağından geçerken Bedrosa rast | gelmişlerdir. Bedros Nazmiyeyi a- | hp götürmek istemiş, bu yüzden kavga çıkmış, bunun üzerine Bed. ros ta bıçağını zekip Reşadın üze. rine yürümüştür. Fakat Reşat da - ha atik davranmış ve kendi bıça ğile Bedrosu evvelâ kasığından yaralayıp yere yıktıktan sonra muh telif yerlerinden | biçaklamıştır. Bedros hastahaneye kaldırılmış ise | de ölmüş. katil Reşat yakalanmış- tır. MİLLİYET SALI 24 NISAN' 1034 İİ lk | a bei | “ Ni bi Konservatuvar yaylı Konservatuvar muallimlerile talebesinden müteşekkil Konser ediş * kri sazlar orkestrası Heyeti namı altındaki yayi: sazlar orkestrası birinci konserini geçen ay içinde vermiş ve fev- kalide rağbet ve takdir kazanmıştı. İkinci konserini gene Sa: saat 18,30 da verecel nın yirmi altıner perşembe | gü Reşit Bey olup solist Konservatuvar muall Birçok kıymetli Eserler bulundu İzmirdeki tarihi eserler hafriyatı devam ediyor Kembriç Üniversitesi mimari fakültesi mü Profesör Fife (Fayf), de, İzmire geldiğini yaz « mıştık. Mütemmim olarak aldığı - mız malümata profesör, İz - mir müze müdürü Salâhattin Bey le birlikte Efez harabelerindeki tetkikatını tamik etmiştir. Profe - sör bilhassa Artemisyon (Diyan) mabedile meşgul olmuştur. Ma - | lümdur ki Elenistik Diyana mabe - i, Lidya kralı Krezüs tarafından ilk yaptırılmış olan tarihten evvel ki Arkaik Artemis (Sibel) mabe - di üzerine inşa edilmişti. Klâsik Grek ve Elenistik İyonya tarzı mi- marisni tetkik eden profesör Fayt asıl en eski Efez mabedinin temel lerile onun üzerine kurulmuş olan ikinci mabedin eserlerine ait resim leri ve krokileri inceden inceye kaydetmiştir. Müşarünileyhin mak sadı bu tetkiklerini kitap halinde neşretmektir. Kıymetli Eserler bulundu Gerek Arkadyana caddesinde ve sinemasında nisa Şef dorkestr Cemal lerinden Âli Sezai Beydir. Beşinci Balkan oyunları Zağrebe gidilecek; federas- iyon muvafakatını bildirdi Dört seneden beri Atinada bü- tün Balkanlıların iştirakile yapıl - makta olan Balkan oyunlarırın bu sene Yugoslavya'nın (Zagrep) şeh rinde yapılacağını bir kaç gün ev- vel haber vermiştik. Aldığımız mü temmim malümata göre oyuol tarihi tespit edilmiştir. Besinci Balkan oyunları ağustosun 26 ncı günü açılacak ve eylülün bir ve i-| kinci günü devam etmek üzere mu- tat veçhile üç gün sürecektir. Yugoslavya federasyonu oyunla rın (Zağrep) te yapılması hakkın- daki kararın tastikini Atletizm Fe- derasyonumuzdan iltimas etmiş.fe- derasyonumuz da bu hususa muva- fakat ettiğini bildirmiştir. Atinada tertip edildi oranın iklimi itibarile daima teşrini evvel başlarında yapılan oyunların bu sene daha erken yapılması (Zağ rep) in Atina'ya nazaran daha se-| rin ve yağmurlu ikliminden gelmiştir, Atina'ya bir gecelik vapur seya- hatile ve rahatça giden atletleri - miz içih bü tebeddül seyahat nok- tasından biraz güç gelecektir.Çün- kü (Zağrep) e en uzak clan Türki yeden gidecek atletler 48 saattren seyahati yapacaklardır. Muhsin B. Ankaradan geldi Bir müddetten beri Ankarada bu Tunmakta ve tütün kongresine İşti- rak etmiş olan Ticaret (Müdürü Muhsin Bey dün şehrimize avdet etmiştir. ileri gerek tiyatroda ve Agorada enkaz arasında kalmış Greko Romen ve Romen Efezde nadir bulunan Ele- nistik gayet kıymettar parçalar bu lunmuş ve bunlar müze için tefrik olunmuştur. Bu eserler yakında mü ze müdürü Salâhattin By tarafın - dan müzeye nakledilecektir. Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Çocuklarımızı yetiştirmek mese - lesinin ehemmiyetle mevzını bah « solduğu bugünlerde bu işin başka bir cephesini, evlenme cihetini tet- kik etmek herhalde faideden hk. değildir. Evvelâ memleketteki ev - lenme işlerinin ne merkezde oldu- ğuna kısa ve umumi bir nazar ata- lam, Çünkü çocuk siyasetinin esası, temeli, izdivaç hareketleridir. İnsan, niçin ve nasıl evlenir?., Evlenmenin his ve ahlâki cephe - sinden başka iktisadi. ömilleri de mevcuttur, Bunlardan maada ba hâdiselerde ırk, milliyet, beden, sıhhat, meslek, kültür, iklim, siyasi şratlar, sulh ve harp gibi muhte » lif âmillerin tesirlerini de unutma” malıyız. Refah, aile idaresini kolay laştırdığı için evlenmeğe cesaret ve ren bir sebeptir. Bununla beraber birçok icabat evlenme fikir ve tasavvurlarını za yıflatır. Hölâsa olarak diyebiliriz ki ev « lenme vakalarının maddi ömillerle sıkı bir alâkası vardır. Memleketimizde maattecssüf ev- lenenlerin mikdarı arzu edildiği ka- dar değildir. Bu herhalde birçok kimselerin ailelerini geçindirecek refahın doğurduğu #eraite o malik o olmamalarından ileri gelmektedir. Bununla bera » ber şurası şayanı şükrandır ki, Tür kiyode evlenmemek aleyhinde bir cereyan yoktur. Evlenme, bilâkis, büyük şehirlerin bazı mahdut sınıf ahalisi istisna edilirse her yerde ta- raftar bulmaktadır. İstatistiklere bakalım: Türkiyede 1927 senesinde 53.148 çift evlenmiştir. Ba mikdarı © zar manki tahriri nüfusta çıkan umumi yeküna nisbet edersek bütün Tür- hiyede evenenlerin ancak binde 3,9 olduğunu görürüz. Halbuki meselâ ayni sene zar - funda Budapeştede Macar evlenme hareketleri hakkında tetkihat ya - İ pılmış ve zengin ahaliden bin kişi ye 11,7, fakir ahaliden gene 1000 kişiye 9,4 evlenme isabet etmiştir. Bu küçücük yazımızda misalleri daha fazlalaştırmağa imkân yok- tur, Yalnız kısaca şunu söyliyelim ki memleketin umumi nüfus siyase- tine hizmet edebilmek için evlenen İleri teşçi edecek ve #vlenme vaka - larının artmasına yardım edecek te dabiri süratle almak mecburiyetin- deyiz, - Biz böyle düşünüyoruz, Siz acaba ne dersiniz? Non | Cemiyet kuruldu : Cemiyet muhtelif zaman- | caktır. Tabii ve fiziki ilimlerle a- Üniversitede İlmi bir larda kon- feranslar tertip edecek İstanbulda birçok üniversite pro- fesörlerin iştirakile bir “Türk Fi- ziki ve Tabii ili ler Cemiyeti” teş kil olunmuştur. Cemivetin gaye si,. ilmi taharriye tı teşvik ve net celerini neşretme tir. Cemiyetin be şında Maarif Ve kili Hikmet Beyi riyasetinde bi “Fahr komitesi ” | vardır. Komite Ü- Neşet Ömer B. niversite Rektörü Neşet Ömer Bey, Tıp Fakültesi Dekanı Tevfik Salim Paşa, Fen Fakül. f tesi Dekanı Ali Yar Beylerden mü teşekkildir. Cemiyetin idare | heyeti muvakka- | ten Pro. Hans Winterstein, Prof. Erwin Freundlich, Prof, İbrahim Hak kı, Prof. Mazhar m Osman, Prof, Hâ- T. Salim Ps. mit Nafiz, Prof. Andre Naville, Prof. Hans Rei- henbach Beylerden teşekkül et- miştir. Cemiyet fiziki ve tabii ilimlerin İTırpan İnkâr Bir hâdise, bir vaka varmıdır | unutulmasın.En hararetli meselel rin gazete sayfalarındaki ömrü ni hayet bir haftadır. Hödiseler sısk ve irsi hastalıklar ve malül çocul lar gibidir.. Asabi bir hamle ile d. ğar, bir feryat, iki vaveylâ, bira çırpıntı nihayet susar. Esnaf Bankası hödisesi de bu i tidadı gösteriyor. Fakat bence b. hâdise dört yüz bin liranın kül & lup gitmesinden ibaret o değildü Bu meselenin ilmi ve ve idari tarı larından daha kuvvetli bir de ahli hi cephesi vardır. Görüyoruz ki bu dava ile uzal veyahut yakın alâkadar olanlar â det bir nefi ve inkâr yarışına çık mışlar gibi dört koldan mes'uliye ti üzerlerinden atmak istiyorlar Kime sorulsa: — Ben o zaman söyledimdi. “ Ben İstanbulda bile değil dim! i < Diyorlar. Büyük harp Türkiyenin makad- İl deratını elim bir âkıbete sürükledi ği zaman en hararetli harp taraf tarları bile: — Biz vaktile söyledikti! — Harbe girmeseydik bu işler olmıyacaktı. Ah dinletemedik! Diye hayıflandılar, ağladılar. Sanki koca İttihat ve Terakki kabi nesinin o kahraman görünüşlü ko- damanlarını esrarengiz o bir kuv- vet tehdit etmi; — İlle havbe gireceksiniz! Diye fitillemişti. Ne oldu? Mes- almü bulundu, biri çıkıp taz — Eh, ne yapalım. Yanlış düsün müşüz, Vebali boynumuza! Mı, dedi. ! Ne münasebet, olanlar oldur. Memleket elim bir varta atlattı. Di sahalarında muntazaman konfe- ranslar verecektir. Konferansların biricinsi 30 nisanda saat 18,30 da Üniversite büyük konferans salo- nunda verilecektir. yeceğim pa ki, hâdiselerde mes'ul bulmak güç oluyor. Ret ve inkâr i liklerimize işlediği gibi takip ve tecziyede ihmal de ruhumuza işle miştir. Günler geçecek, bu mesele de ka pa Geolegi ve Coğrafi bünyesinde Türkiye ” mevzuu üzerine 28 ma- yısta Prof. Reichenbach “ Zaman ve mekân” mevzuu üzerine birer konferans vereceklerdir. Bu konferansların verileceği iç- timalar umumidir Bilâhare yapı- lacak içtimalar yalnız cemiyete kaydolunacak azaya mahsus ola- lâkası olan herkes cemiyete aza o- panacaktır. İşte en büyük derdimiz budur, Hâdiselerin vukuundan de gil tekerrüründen | korkmalıyız. Buna fwsat vermemeli Bunun için de biraz radikal iş görmeliyiz. Bilhassa para işleri | gibi bugün dünyanın her tarafında çirkin, dal: U budaklı vakalara sebep olan de valarda titiz ve hattâ merhametsiz olmamız lâzımdır. ıd Bu hâdiseyi bir belediye işi gi: | bi değil, bir memleket davası gibi lsbilir. 25 nisan ve 23 mayıstaki konferanslar almanca, 9 mayıstaki konferans fransızca verilecek ve hepsi türkçeye tercüme olunacak- tar, Tica ret odaları Kongresi Kongre bugün açılıyor İstanbul iktisadi mıntakası Tica- ret Odaları kongresi bugün öğle - den sonra Ticaret Odasında topla- | nacaktır, Kongreye iştirak edecek murahhasların hepsi © şelirimize gelmişlerdir. Kongreyi o Ticaret Müdürü Huhsin Bey | açacaktır. Kongrede bugün ruzn. na), nan iki raporu ve diğer talebleri kik etmek üzere üç komisyon seçi- lecektir. Türk dostu i Ecnebiler için Aldığımız malümata göre Tu- - ring ve Otomobil kulöbü, Türki- yeye dostluk göstermiş olan ecne- bilerin madalyonlarından mürek - kep bir galeri vücuda getirilmesine karar vermiştir, Bu meyanda ( büyük Leh şairi Adam Miskieviç'in madalyonu var dır. Bu madalyonu yüksek bir Leh | sanatkârı yapmıştır. Bundan başka meşhur Fransız şairi Lamartin'in bir büstü de Sul- tanahmet meydanında yeni vücuda gelirilen parkın ortasına rekzedile- cektir. Lamartin'in büstü Fransız heykeltraşlarından Maksim Real ve Sardo tarafından yapılmakta - er, | Eroin bulundu Muhafaza umum kumandanlığı memurlarile polisin yaptığı arama | neticesinde dün o Tavukpazarında Kasap hanı altında Kemulettin E- fendi ve Şadiye Hianımlarm dük - kânlarında eroin bulunmuştur. Ke-| in Efendi ve Şadiye Hanım görmeli ve o dikkatle takip etme- yiz. zi Burhan CÂHİT Uyuşturucu maddeler Uyuşturucu maddeler inhisarı y. kında Türkiyede uyuşturucu mad- delere dair bir kitap neşredecek - tir. Kitapta bizde afyon, o haşhaş zeriyatı, geçirdiği istihaleler, in sarden evvel ve sonraki vaziyet ve) uyuşturucu maddeler ine ametin verildiği hülösa edilecektir. OTOMOBİL MOTOSİKLET — BİSİKLET Yarışlarımız 25 MAYIS Cuma sabahı yapılacaktır. ısas mahkemesine verilmişler »

Bu sayıdan diğer sayfalar: