10 Eylül 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

10 Eylül 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MILLIYET PAZAKIESI İY EILUL iv Güzel yazı Bir haftalık dahili ve harici vakayii takip ediniz en şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında müsabakarrnız | | | bir yazı yazıp bize gönderiniz. En güzel yazılmış makalenin sahibine: S lüra İkinci gelen makalenin sahibine: 2.5 lira Hakkı telif verilecektir. Bu musabakaya yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri iştirak edebilirler. Yazıların gazete yaztsiyla azami 75 ve asgari 30 satır olması, kâğıdın bir tarafına yazılmış bulunması lâzımdır. Bu yazılar cuma günü akşamına kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir. Geçen müsabakayı kazananlar © Güzel müsabakamızda bir inciliği Celâl Beyin natku serlevhalı Yazı ile Bursa lisesi 934 mezunları ndan Ali Kenan Bey, ikinciliği Ame Hikada işçi grevi serlevhalı yazı il e Galatasaraydan Cevdet Bey kazan huşlardır. Kendilerinin hüviyet va rakalarını hâmilen idarehanemize Müracaat ederek mükâfatlarını alm alarını rica ederiz. CELÂL BEYİN NUTKU yurdu Avrupadaki na “45. inci altın zinciri takmış ol- Açılan yeni şube kadar Vekil Beyin Sada söyledikleri nutuk tn değerli i- di, Vekil bey kısa, veciz sözlerle şube- Nin açılışmdaki mânâyı çok güzel an- Mttılar. Bazı Bulgar gazetelrinin “Trikya,, hülyasile sayıklayan neşriya “na hükümetimizin vereceği cevabı, iri umumiye sabırsızlıkla bekliyor- İS. Bu şüphesizki yerinde ve herkese iyet versi bir cevap olacaktı. Celâl beyin © açılma merasiminde iği veciz nutuk her Türkün ken- di kendine verdiği cevabın tam bir i- İadesi oldu. Bize on yıl içinde Türk Temayesi, Türk iktsat düzeninin ve Türk Veren emeğinin en güzel örneklerini İş bankasının değerli reisi diyor- du ki: “Vatanın hududunu teşkil eden limede emniyetli — mali imi âçılmasma şahit oluyorum. un Dânâsı, vatanın her ç yerinde olduğu i, o Edirnemizde de siyasi emniyet m ra mahfuz olmasıdır. 8öz Cumhuriyet hükümetimizin tüttüğü ii rinin Niyet verici bir ifadesidir. AMERİKA'DA “1 İlm olduğu gibi f, “ RE Ti Url i z © ğ oturduğu andanberi boş dur. imdiye kadar tutulan yollar - larak yeni teşebbüslere, hare - atılmıştır. Hemen ilâve eimck şir İsi Amerika cumhurreisi giriş- ilerde kismen olsun muvaffakı - #östermiş, bütün teşebbüsleri ya- sakat İealmıştar. İşçi srnıfınm iki milyon kadar kabarıklık ile bir 37,860,000 den 40,180,000 © 1 EM rağmen © refah azalmış, “evi,ş masrafı yüzde on kadar artmış, a a ee Geler) varlı; tlir Kuk kk rami sindi am İl memeli mi hiz yeknesaklığı ihlâl edecek hâ- vee an İİ yelecek hi YüyüyPanmış, milyonlarca © amelenin Sytrkyasta grev yapmalarına yol Kalasiyeti daha yakından tahlile ça - & Herkes bilir ki eekidenberi A. | imiz on yıldır, hiç aksamadan, bütün müşküllere rağmen dış ve iç emniyeti ayni ehemmiyetle gözönünde tutuyor. Hiç bir alikkış beklemeden, Balkanlar- da ve yakın U şarkta, bekçisi olmak için tam bir hüsnü niyetle çalı. şiyoruz. Yurdumuzu dört elle yükseltmeğe uğraşırken komşularımıza (en temiz ve en mert bir dost eli uzatmaktan çe- kinmedik. Bize söz atanlara cevabı- mız daima ileriye attığımız bir yükse- İiş adımı oldu. İşte İş bankasının Edir. ne şubesi ve orada Celâl beyir söyle- di zler bunun güzel bir örneğidir. Türk iktısat düzeninin hayırlı ve güzel bir taşı demek olan İş bankasının yeni şubesi, ayni zamanda Batı sınırmızda- ki emniyet ve istikrarın o yurt dışma bakan en güzel bir âbidesidir. “Edirne Türkün ruhu demektir. E- dirne cumhuriyet rejiminin. altında mesut ve müreffeh olacaktır. Bu her Türkün sesi ve sözüdür. Yurdumuz için çalışıyoruz, onun hür havas yal- nız bizimdir. Buna bi “Kimsenin bir karış toprağında gö- zümüz yok. Bir karış toprağımıza el uzatanlara dn yedi milyon Türk bir yes gibi çarpacaktır. Diyoruz. arsa lisesi 934 mezunlarından Ali Ke- ei İŞÇİ: GREVİ merika devleti (dollar) anın sağlam - lığı, kuvvetli istikrara © sahip olması sanayide mali, iktisadi dolayısile siya- di şeref ve itibarı ziyadesile temin et- mişti, Urmumi buhran her tarafta ol - peşinde (devaluation) yani parayi kasten kıy- #etten düşürme tabiyesini (Roose - velt) in elinde kullanmak istedi. (De valuntion) tatbik © olununca (dollar) i kıymetini ve istikrarını kaybet - işçi | ücretleri de kendiliğinden zayıflamış oluyor, diğer taraftan mal - ların fiatı tabiatil fırlamış © oluyordu. Dış ticaretinde belki iyi tesirleri o- labilecek bu hal, dahilde gerek zirai, gerek amai amelesi pek çok olan bu Yetini indirecek, umumi gidişatin me - izmasmı, sarsacak, işsizlik artacak kesilmiyecekti. Bütün bunlar hakikat olunca M. Roose- veltin (Brains Trust) © nazariyesi de aksülâmelle neticelenmiş olacaktı. , | Gözlerimizin önümde cereyan eden inkâr ve reddi kabil olamıyan Birleşik ikadaki hâdiseler yukarıda söy - lediklerimizin aksini iddiaya imkân bı- rakınıyor. Sayısı milyonları aşan işsizler, » gün geçmeden denilecek kadar uzak den bir zamanda bol parasile ün al memleketi müthiş bir kasırga şiddetile allak bullak etmiştir. Bilhassa Fransızlar hükümetlerini altın (frame) esası üzerine bir (dö yaluation) lehine cereyan hazırladığı bu sıralarda Amerika hâdiselerini çok yakından takip ediyorlar. Büyük bir ekseriyet bu usulün şiddetle leyhin - dedir. Gazeteler sekiz on sene evvel Poincarâ kahinesine yoniden maliye na zırlığıma getirilen M. Caillsux'nun bin kurtardığı halini mu- Geldiğini ısrarla müşkülüt ile oynaklıktan Fransız frangı müstakar hafoza etmesi lüzum kaydetmektedirler, cali türler” (ikerzizle) menfi tesirler iste) cereyan dıracağını uzun uzadıya teşrik ve tale ll ederek Doumergue kabinesinin böy. le gözle görünen hataya dü; i tavsiye etmektedirler. Şunu da söyle - mek icap eder ki Avrupa telökkilerine kulak asmak itiyadında olmuyan Bir » leşik Amerika hükümeti tuttuğu yolun isabetli olduğuna kuvvetle kanidir. Galatasaray ; Muzaffer Cevdet Slav memleketle- rinin birleştirilmesi € 1 inci sahifede) 1923 Sen bel ekine Sealed edilen umumi bir meseleye temas etmesi itiba rile ehemmiyeti büyüktür. o Mekalenin filinde eski Panslavisme fikirlerini bir manzara altında ve asrı ik İi€ ederek yeniden ihya etmek mevzuu - bahistir. Evvelce Rusya | bu cereyan altında Bulgaristan da dahil olmak üzere, bütün Slav milletlerini himaye etmek istiyordu. Ve 1878 de Rus orduları panslavisme na- yeni te mektedirler. Ve gene ayni mubarririn ver diği malümata göre geçen ağustos ayı zarfında, Polonyalı, Çekoslovakyalı, Yu- goslavyalı, ve Bulgarlar gibi Slav ırkın- dan olan milletlerin birleştirilmesi, ve a- ralarındaki münasebatın takviyesi için, Belgratta bir kongre toplanmıştır. Fakat, Balkanların en kuvvetli gazetecilerinden biri olan M. Batsaria'nın görüşüne naza- tekabil menfaatleri bugün tamamen biri- birine zıttır. Ve bu milletler arasında çı- kan kavgalar bir aile kavgası olmaktan çok uzaktır. Muharrir mekalesine şu suretle devam etmektedir: ” “Slavlar Balkan Yarımadasında, Sirp- lar, Hırvatlar, Bulgarlar ve tarafından temsil edilmektedir. Hırvatlar ve Karadağlılar ayni dille konuşmakta - dırlar, Bu itibarla bunları bir tek millet olarak telâkki etmek mümkündür. Fakat bununla beraber bunlar da bu fikri red- detmektedirler. Mazide Sırplarla Hırvat- lar arasmdaki münasebat, husumetkâra- ne idi. Hattâ bugün bile tamamile düzel. Bulyarları, oo biç bir zaman birleşmiş göremeyiz. Bilâkis bun- lar biribirlerile mütemadiyen harbetmiş kimselerdir... Bunun için muharrir Panslavisme fikrinin tamamile bir hayâl olduğu netice sine varmaktadır. Bu mütlaleaları ehemmiyetle kaydeden Messager d'Athönes gazetesi şunları ilâ. ve ediyor: Unutmamak lâzımdır ki Çarların takip ettikleri Panslavisme, — Ortodoks olan Slavlara aitti. Onun için Çeklerle ve Hır- yatlarla fazla alâkadar olmuyordu. Po « lonyalılara gelince, onları kelimenin tam mânasile esaret altında bulundurmakta idi. Polonyalılar, Çekorlovaklar, Hi lar, Slovönes'ler, Dalmaçyalılar gi seriyet itiharile Katoliktirler. Ve din me. selesindeki bu ayrılık ,diğer Slav memle. ketleri ile olan münasebetleri üzerine te- sir icra etmiştir. Fakat Belgrat, hâlâ ba- zı kimseler, Slav ırkına mensup olanla» rın birleştirilmesini imkân dahilinde gös renler vardır, Bu ayni kimseler, Bulam üzerinde de buku » ku hükümranisini tesis edebilecek ve bü. tün Balkanlara bâkim olacak büyük bir Yugoslavya devleti fikrini neşir ve temim tedirler. Haliç bu halile mi Kalacak? (Başı 1 inci sahifede) işini kimse üzerine a Belediye, Halicin temizlenmesi işinin kendisine ait olmadığını söylemekte - Hâmit Bey ne diyor? Belediye roi» muavini Hâmit Bey dün bu hususta bir muharrimize şun- ları söylemitşir: — Halice akan Kâğrthane deresi nin ağzı çok dolmuştu. Burada top - lanan süprüntü ve saire etrafa koku Beşrediyordu. Bu kokuyu izale için de renin ağız kısmın temi, ine başlanmıştır. Bunun içinde İzmitten bahriyeden bir tarak dubası getirttik. Duba çalışıyor. Tarağm burada çalış. tığı müddet içinde yapacağı masrafı belediye verecektir. Bu masrafın hesa bı yapılacak zannediyorum, 3 - 4 bin lira bir masraf gidecektir. , Bütün Helicin temizletilmesi mü- him bir iştir, Bunun için çok parsya ihtiyaç vardır, Derenin ağzı temizle - ince, buradaki koku kalkacak, su lar daha kolaylıkla ve süratle deniz. ökülecek, süprüntü iri yecektir. Bütün Halici tamizletmek i- iş kudreti yoktur. Esa - sen Halicin temizletilmesi işinin kime ait olduğu da belli değildir. Hukuken bu iş kime il ilmi; . Maa- mafih, Halicin temizlenmesi, buradan istifade edenlere düşer. Haliçten de, Haliç şirketi istifade ediyro. Şir Halicin dolmasından dolayı lâzım ge len makamata müracaat bize bir müracaat vâki olmadı.,, Vatandaş Türkçe Konuş! (Başı 1 inci sahifede) Bir itiyat sevkile şu menfur İspanyol lisanını kullanıyoruz da temiz ve elmli Türk ilsanını neden ihmal edi- yoruz? , Türkçe konuşmak hakkındaki sa- #mimi ikazımız bir ihtardan çakmış, yüksek bir gayenin açık bir ifadesi ol muştur. Türk vatandaşının türkçe ko nuşması zaruretini bildikten ve ka - bul ettikten sonra hepimiz vazife ba- ona geçmeliyiz. iliyorsunuz ki, birleşmekte, bera- ber çalışmakta ve iç ni kta lisanın çok büyük vardır. Çün - hü, genç, kuvvetli bir ü rahat, mesut topraklarında hür yaşı yoruz, Türkçeyi de o kadar severek, e kadar benimseyerek konuşmalıyız i bir Türkten farkımız ol- Hale ol a i İzmirin Kurtuluş günü (Başı 1 inci sahifede) “— Mehmetçik delik deşik göğsüy- m eğilen # ieimee'elen lendi Haşiliez göğsünün al kanile yere kapandı.,, bu cümlesi herkesin tta. Bir manga üç defa havaya ateş et tikten sonra İstiklâl marşı çalındı ve âbideye çelenkler konuldu. Bir taraf tan da İzmir gerisinde toplanan ve İz mire girişi tasvir eden üç alay mızrak kı süvari mahtelif İzmire girdiler ve hükümet önünde yerleşti ler. Tam önde gelen süvarilerin ku - mandanı kışlaya ve ondan sonrada hükümete bayrak çekti. Bu sırada Is tiklâl marşı çalıyor. Halk feryatlar gi bi yaşa nidalarile bağırıyordu. Bayrak merasiminden sonra Mual- Tim mektebi müdürü Refet Bey bir nu tuk söyledi ve bunu misafireten bu - rada bulunan Üniversiteli Rüknet - &in Fethi Beyin nutku takip etti ve İz- mirlilerin bayramını İstanbul yüksek okurları namma tebrik etti. Bundan sonra kılaatın geçit resmi başladı. Ars lan yapılı, tunç yüzlü Mehmetçikle - rin geçit resmile öğleden evvelki me- rasim hitam buldu. ikinci kısım İkinci kısım zaerasime saat 14 bu- çukta C. H, fırkasında yapılan tebri- kâtla başlanmıştır. Bu tebrikât Halk fırkasından sonra belediye, hükümet ve kumandanlıkta yapılmıştır. Bundan sonra Karşıyakada Gazi Hazretleri - nin muhterem valdelerinin kabri zi - yaret edilmiş, müteaddit çelenkler ko nulmuştur. Bu çel len esnaf ve iş çi teşekküllerinin koyduğu çelenkler de şu satırlar yazılı idi: “Ey Türk geçme saygını sun bu vatana, bu ana doğurdu Gaziyi vata- Bina, Saat 16 da İzmirin ordumuz tarı fından tamamen işyal edildiğini müj- delemek üzere Karşıyaka sahilleri den atılmış olan top ateşi tekri edilmiştir. Saat 16,30 da Kadifekale- sinden atılan üçüncü topla Basmaha- ne karşısındaki meydanda hazırla - nan zafer alayı yürüyüşüne başlaya - rak, Basmahane, Tilkilik, Hatuniye, Başdurak, Kemeraltı, hükümet birin - takiben Cumhuriyet mey » fal bayrağı ve heyet, cumhuriyet halle fırkası vilâyet idare heyeti ve reisi, İzmirdeki bilümum Halk fırkası na- ini, Cumhuriyet teşekkülle- sa ri ve bunu müteakıp İzmir natımı, ticaretini, iktisadi sahadaki fa aliyeti içtimai teşekküllerini izcilerini idman cemiyetlerinden sıhhi teşekkül lere kadar çalışma heyetini, kudretini, kabiliyetini gösteren levhaların teş - kil ettiği bu mlay her geçtiği yerde sü larla karşılanmış ve vapur- i çalmak suretiyle 26 » ardı Gazi heykeli önünde Alayın Basmahaneden hareketi ©8- nasmda Cumhuriyet meydanında Ga- zi heykeli önünde on binlerce yurtta- şın huzurunda gençlerimizden Orhan Rahmi Bey dokuz Eylül ismindeki man zumesini alkışlar arasında okumuş - tur. Zafer alayı ile cumburiyet meyda- mına gelen fırka heyeti idare reisi Av- ni Doğan Bey de bu günü tesiden ve çok alkışlanan bir mutuk eöylemiş ve böylelikle Üzimci kısım merasim de ni- hayet bulmuştur . Gece fener alayları tertip edildi - ği gibi muhtelif semetlerde de halkın eğlenmesi için tertibat alınmıştır . Halbuki büyük günü tesit ederken onu yaratan Ulu Gazisine sonsuz ta - gimlerini arz ve izhar etmekte, her ta- raftan yaşasın Gazi sadaları işitilmek « tedir, Her yer neşe ve sürur içinde - Ankara Halkevi azaları IZMİR, 9 (A-A.) — 9 eylül İzmi - rin kurtuluş bayramına iştirak etmek üzere Dr. Ragıp Beyin riyasetindeki Ankara halkevi azaları dün şehrimize gelmiş ve istasyonda vali Kâzm Paşa ile belediye reisi Bahçet Salih ve halk- evi reisi Cevdet Akömer Beylerle he- yeti idare azası ve erkek lisesi müdü- rü Hilmi Beylerle diğer zevat tarafın- dan pek samimi bir surette karşılanmış- lardır , miştir. Ayni trenle Adana ve Konya heyetleri de şehrimize gelmişlerdir. İzmire gidenler UŞAK, 9 (A. A.) — 8 eylül İzmirin kurtuluş bayramını ve panayırı görmek için bugün tertip edilen hususi bir trenle 780 si Afyondan olmak üzere 1350 kişi İzmire gitmiştir. Beşiktaş icra dairesinden: Mahcuz ” olup paraya çevrilmesi kararlaştırılan bir adet boz merkep, iki adet keçi ve i- ki yavruların tellâliyle ve ihale pul ve- simnleri müşterisine ait olwak © üzere 11-9-934 tarihine tesadüf eden salı gü- nü saat 10 dan 12 ye kadar Kurtuluş esnaf kahveleri önünde satılacağından talip olanların o gün ve o saatte ha- zır bulunacak olan memuruna müra « eratları ilân olunur. (2437) PM Beyoğlu dördüncü sulh hukuk mahke- mesinden; Beyoğlunda Sakızağacı caddesinde 31 lerinden Ohanes Tomayan efendiye sit eşyayı metruke 11 - 9 - 934 salı günü sa” at 15 te açık artırma suretiyle satılacak- &r. Talip olanların gösterilen gün ve sa- atta mezkür Ermeni kilisesi avlusunda bulunmaları lüzumu ilân olunur, (2451) (Başı 1 inci sahifede) yük ehemmiyet verilmektedir. Bu seym- hatlerde ihracat mallarımızın daha esas- Bey Trakya seyahatinde peynir- cilik işinin tekemmülünü tetkik etmişti. Ayrıca yaş meyvelerimizin ki ve gerek hariç piyasalara ve ihracr da esaslı şekilde tetkik olunmaktadır. Peynircilik hakkında fenni tetkikatta bulunmak üzere Iktısat Vekâleti tahlilâ- tı ticariye lâboratuvarı Yüksek Iktısat ve Ticare? Mektebi müderrisle - rinden kimyager Halil Bey bugünlerde Trakya'ya gidecektir. Iktısat Vekili Ce- El Bey, dün Halil Beye bu hususla icap eden direktifleri vermiştir. Memleketin her tarafında olduğu gibi satış kooperatiflerinin Trakyada teşkili de tetkik mevzuu içindedir. Vekil Beyin Trakyadaki seyahatleri esnasında alâkadarlar şimendifer nakil tarifelerinin yüksek olmasından dolayı mallarını piyasaya sevkedemediklerini ve bilâkis Devlet Demiryolları tarifele- rinin ucuzluğu dolayısile ticari rekabette geri kaldıklarını söylemişlerdir. Bu cihetler de tetkik edilmekte olup memleket iktışadiyatı üzerinde mühim ve esaslı tedbirler alınmaktadır. Yüksek İktisat Mektebinin ıslahı Iktısat Vekili Celâl Bey, dün öğleden sonra da Yüksek Iktısat ve Ticaret Mek- tebini ziyaret etmiştir. Iktısat Vekâleti, iktısadi sahada giriş- tiği esaslı reform hareketlerinde mesleki tedrisata büyük bir mevki ayırmış bulun- maktadır. Cumhuriyet Türkiyesinde ticaret, ban- kacılık ve sanayiin elde ettiği inkişaf dola yısile bu millileşen faaliyet sahalarında çalışacak gençleri yetiştirecek olan tedris müesseselerile Celâl Bey çok yakından a- olmu; likadar olmuştur. Vekâlet, bu müeseseleri | ticari, ilmi, mali ve iktrsadi hayatımızın arzu ve ihti- yaçlarını karşılayıcı ve tamamlayıcı bir ilim ve ihtisas yeri olarak tensik etmeğe karar vermiş bulunmaktadır. Bu itibarla bu sene Yüksek Iktrsat ve Ticaret Mek- tebinin teşkilât ve tedrisatında bazı tadi. lt yapılmıştır. Iktısat Vekili Celâl Bey, bu hususa İktisat Vekâleti Ticaret Umum Müdürü Ismail Hakkı ve Yüksek Iktısat ve Tica- ret Mektebi Müdürü Nihat Beyleri me- Mmür etmiştir. Bu heyet tadilât: yapmış ve dün Vekil Beye izahatını vermiştir. Alılığımız malümata göre yeni esaslar Iktısat Vekâlelince tasvip olunmuştur. Bu ders senesi başından itibaren tatbik olunacaktır, Islahatın esasları nelerdir? Yeni tadilât ve ıslahat hakkında dün bir muharririmiz yaptığı tetkikat metice- sinde şu malümatı elde etmiştir; Uç kısmı ihtiva eden Yüksek Iktısat ve Ticaret Mektebi eamiasından bekledi- ğimiz belli başlı gaye o memleketimizin günden güne inkişaf eden ticari, mali ve sınai hayatının muhtelif şubelerinde müs- takillen çalışacak veya sanayi müessese lerimi. bankal ii üi kabiliyetlerine göre şef ve mü: sine yükselebilecek surette (o mücehhez ve mektepte elde edilen nazari malümatı &meli hayatta derhal tatbik ederek tam bir şekilde kıymetlendirerek şahsi irade ve teşebbüs kudretlerine dayanıp hayat- larını kazanacak ve bu suretle memleke- te kendi saha ve meslekleri o dahilinde nâfi olabilecek şekilde yetişmiş ve lânkal bir yabancı dile esaslı bir surette vâkıf unsurlar hazırlamaktır. o Bundan sonra yukarıda hususi ehemmiyetini tebarüz ettirilen mesleki tahsil müesseselerinin müderris ve musilim ihtiyaçlarını karşı- lamak ve yüksek kabiliyette ilim adam- ları yetiştirmek gayesi gelmektedir. Bu düşüncelerle mektebin (Küçük Ti- caret) İsmini taşıyan — birinci kısmı ile bundan iki sene evvel (Ticaret Lisesi) haline konan ikinci kısmmda yapılacak tadilât ve ıslahata hususi bir ehemmiyet atfedilmiştir. Şimdiki Küçük Ticaret kıs- mının tahsil devresi iki seneden ibarettir. Filhal ilk tahsilin üstünde ve fakat orta tahsilin aşağısında bir tahsil temin eden rı gibi umumi ve mesleki malümat bakı- mından da haddi kifayede mücehhez ad- dedilememektedirler. Şimdiki şeklinde sınıf daha ilâve müddeti dört seneye iblâğ edilmiş ve or- ta ticaret mektebi haline konulmuştur. Bu kısmın müfredat programlarının tan- ziminde hâkim olan noküai nazar lise tah- siline devama mahal kalmadan hayata a- Ulabilmelerinin temini ve buna göre icap eden mesleki malümat ve her orta mek- tep tahsilini bitirmiş olan gençlerde bu- lanması zaruri olan umumi kültür ve ya- bancı diller bilgilerile teçhiz edilmiş ol malarıdır, Bunlar arzu ettikleri takdirde liseye de devam edebileceklerdir. Ticaret Lisesi kısmı Ticaret Lisesi kısmının müfredat prog- ramları ve şimdiye kadar bu kısımdan a- liman randrmanın kemmiyet ve keyfiyeti üzerinde yapılan tetkikat bu kısımın ol - dukça mazbut! bir mesleki tabsil temin etmekle beraber mezunlarına bir lise me. zununda aranması icap eden umumi kül- türü ve yabancı dil bilgisini veremediği ve müdavimlerinin muhtelif tedris mü - esseselerinden gelmeleri dolayısile mü « tecanis unsurlar yetiştiremediği netice - sine varılmıştır. Bu itibarla bu kısmın üç senelik tahsil devresini muhafaza etmek- 6 ay için 15 liradır. Rl mum» Mağaza ve ticarethane memurların: amana Sant 7 ve 9 dan sonra serbestelniz. Bu, frsatten bilisrifede ASRİ BİR LİSAN ÖĞRENMEĞE ÇALIŞINIZ BERLİTZ MEKTEBİ Sizin Için her era Arkera : Konya cad/esi - İstanbu! : İstiklâl esdilesi 373 “Celâl Bey Ankaraya gitti le beraber meslek mekteplerinden mezuu olamıyanları birinci sınıfa almadan evvel ihzari bir sınıftan geçirilmesi ve bu su - retle Ticaret Lisesi (o sınıflarında gerek mesleki malümat ve gerek | yabancı dil bilgisi bakımından mütecanis seviyede Surılmıştar.. Umumi kültür bakımından takviye ©- dilen programlar ile Ticaret Lisesi me - zunları badema her hangi bir İise mezu- nu inde umumi malümatla müceh- bez olabilecekleri gibi mesleki hayatta muvaffak olmak için icap eden evsaf ve şeraiti de haiz bulunacaklardır. Ecnebi dillere ehemmiyet verilecek €n çok temas ve münasebeti olmak dola” yısile yabancı dil bilgisinin mevcudiyeti- ne en ziyade lüzüm hissettiren bir saha» dır. Türk tüccarınm bir kısmının harici ve beynelmilel Wcaret ile olan temasların. da maruz bulundukları müşkülât arasın. da lisan bilgisizliğinin belli başlı bir mev. ki işgal ettiği bir hakikattir. Bu tibarla Orta ve Lise kısımlarında lisan ders #a- atleri azami hadde çıkarılmıştır. Lise s8 mıflarında da bazı dersler tedricen ya - bancı dille tedris edilecektir. Memleketi» mizin bususiyetlerine göre bu dilin fran- sızca olması tabii görü li hasında çalışacakların muhtelif garp sanlarına vâkıf olmalarını menfaatlı lisesinden çıkan bir gencin iki garp Bını noksan bilmektense bir lisanı esaslı bir surette bilmesinde & daha büyük bir fayda mütalea ederek mektepte mecburi olarak yalnız fransızca okutulmasına ve ingilizce ve almancanın ihtiyari sekilde tedrisine karar verilmiştir. Geçen senelerde de elde edilen tecrü beler talebe kesafetinden ziyade talebe - Din keyfiyeten yüksekliğinin temini esa sının mektebin faaliyetinde daha geniş bir mevki alması icap edeceğini — göstermiş bulunmaktadır. Bu ilibarla gerek tahsil esnasında imtihanların o mazbut esaslar dairesinde cereyanınm temini ve mekte be devamm sıkı bir kontrol altında bu - lundurulması o ve gerek talebede daha mektebe kabul olunurken muayyen şerait aranması gibi kayıtlar vaz'ı suretile tale- bede bulunması icap eden ehliyet ve li. yakatin mevcudiyeti büyük bir ttzlikle gözetilecektir. Yüksek kısımda gelecek sene tadilât yapılacak Mektebin Yüksek kısmında da esaslı tadilât yapılması icap etemktedir.. Bu ta dilât önümüzdeki sene zarfında daha © « saslı tetkikat icra eftikten sonra tatbik mevkiine konulacaktır. Kanserin mikrobu Bulundu mu? (Başı 1 inci sahifede) muhitlerde — yaşamalıtadır. Ve insan - da bu mikrobun neşvünema bulması için 7,6 bir kaleviyet lâzımdır. Bu - nun için kanı biraz hâmizi yaparak, kansere karşı bir ilâç bulmak müm - kündür. Hiç şüphe yok ki bu haber bütün tıp mahafilinde ve bilhassa kanser « den ıztırap çekmekte olanlar arasın: da büyük bir heyecan uyandırmıştır, Filhakika tp âlemi bu mühim mesele ile yaran asırdan beri meşgul olmak- ta kanserin mikrobunu bulduklarını iddin eden birçok kimseler meydana çıkmaktadır. 1887 de Almanyada Schemlen isminde bir doktor, kanser mikrobunu tecrit ettiğini ve tecrit o- lunan mikropları hayvanlara zerkede- rek bunların da kansere tutulduğunu söylemişti, Bundan sonra Doyen, ve Dr. Roy kanserin mikrobunu buldük- larını iddia etmişlerdi. Son keşif Londrada Bernard ve Guy'a aittir, Bunlar objektifin büyü « mesini iki misli yapan Ultra - Violeii; bir mikroskop sayesinde kanser mik- robunun fotoğrafını aldıkalrını söyle- mişlerdi. Şimdi Alman doktorunun bulduğu mikrop ta acaba bu nevi bir mikrop mudur? Yani hakikatle alâkası var mıdır? Fransada kanser üzerinde Physico Chimie mesaisile büyük bir şöhret ya pan doktor Kopazevski bu hususta ka maatini söylemek için çok mütsreddit tir. Kendisini ziyaret eden bir Fran sız gazeteciye demitşir kit “— Kandaki kaleviyet'in 7,6 ya kadar yükseldiği hiç bir zaman vâki değildir. Bu mikdar daima aşağıdır. Diğer taraftan kanser olanlarda ka- nın kaleviyete doğru bir temayülü ol- duğu tesbit edilmemiştir. Hattâ bazı doktorlar ve müellifler bilâkis kanm hali tabiiden daha ziyade hâmıziye - te kaçtığını iddia etmişlerdir. . Kanserin Mikrobik olduğu na » zariyesi bugün artık terkolunmuştur. Bu hususta birçok tecrübeler yapıl - mıştır. Bilhassn Amerikan tecrübeleri - ni zikredebiliriz. 40,000 fare üzerinde tecrübeler yapılmış ve kanserin sari olduğu hiç bir zaman tesbit edileme- miştir. Kanser bir şahıstan diğer bir şahsa le başka bir şeydir. Ben Alman dok » torunun kanser mikrobunu bulduğu - nu zannetmiyorum.,, 2 kurs açılıyor. yatta tesbilât yapılır. j liken meli dimi amil izm şönil İsaniide

Bu sayıdan diğer sayfalar: