2 Ekim 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

2 Ekim 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Belediye intihabı! İntihâp ve yeni tabirle aza seçi- mi her yerde en mühim hâdiseler- dendir. Muhtelif fırkaların muhte lif namzetleri arasındaki mücade- lenin şiddetine göre alınan netice de o nisbette hararetle tesit edilir. Bizde, bazı Avrupa memleketli rinde olduğu gibi bir yoktur. Tek fırka şekli ise bir mem leket için en sükünetli şekildir. On dan dolayı bizim belediye intiha- bında hattâ mebus seçiminde mü- cadele olmaz. Olsa olsa bu müca- dele nameztlerin ilk ve dahili seçi dişinde hafif bir hareket halinde belirir. Onun için biz, başka mem- leketlerde olduğu gibi: - Acaba hangi furha kazana - cak? diye tasalanmayız. Yalnız: — Acaba hangi namzet kazana- cak? diye ufak bir merak edebili- tiz. Lâkin bu merak hiç bir zaman namzet erin kendilerini merak et- tikleri kadar değildir. Ancak: Aza seçilmesem bile yedek olurum ya! Tesellisi ba geçici me- raka su katabilir. Bütün bu sükünet içindir ki; sahat rahat bayraklarımızı çeke neticeyi emniyetle bekliyebiliriz. Başka, hele Fransa, Yunanistan gibi türlü türlü fırkaların çekiş - melerine sahne olan memleketler- de belediye intihapları bazan ile - ridehi mebusan intihabının rengi- ni haber vermesi yüzünden mem » leket için kâh sevinç, kâh endişe ile karşılanır... Bizde şükür böyle seyler olmadığından bir milli hâ- dise u'un belediye seçimini rahat rahat kutlular, evlerimizi donatı - rız. Ya'nız geçen mecliste aza iken bu sene namzetler arasına girme- yenlerden bazıları belki ba sevinç alâmetlerinden kuşkulanır ve ken- di kendilerine : — Yahu! Bu kadar zaman hiz- met ettik te bak bir kere, şu İstan- builulara! Bizim işimiz bitti diye şehri donatıyor, handise sevinçten göbek atacak! diyen olabilir. Lâ - kin bu bir kuruntudan ibarettir. İs- tanbusular giden şehir meclisin - den hiç te şihâyetçi ve bizar değil- dier, Geleceğin de kimlerden mü- rekkep olacağı daha belli değildir. Onun için bu bayrakları ne giden. ler, ne de gelecekler kendilerine mal etmemelidirler. Bu şenlik inti hap şenliğidir. Halkın medeni hak kını kullanaibldiğine sevinmesi - dir. Nüfus cüzdanlarının kıymeti Her şey bir işe yarasın diye ya- pılmış yahut yaratılmıştır. değil mi? Azadan tutun da avadanlığa kadar hep böyledir. Bu arada nü- fus cüzdanları da bir adamın kim olduğunu göstermek için ihdas e - dilmiştir. Nereye gitseniz ve hüviyetinizi ancak bununla is - bat edersiniz. Hele şimdiki yeni ve resimli cüzdanlar artık bir adamı, hüviyetinde hiç şüphe edilemiye - cek kadar r. Geigele- lim öüeleğekler izim | postaha « nelerde makbul birer vesika değil» dir. Söylediğimi bilerek söylüyo - rum: Devletin, kendi tebaasının hüviyetini isbat için eline verdi resimli beylik vesikayı postahane tanımaz. Nasıl olur? demeyin! Anlatayım... Bir yerden bana para geliyor. Malüm ya! Para gelirken (İstan « bulda Ali oğlu Veliye) diye gel - mez, Bir adrese gelir. Meselâ ba- na: (Istanbulda Anhvva caddesin- de Milliyet matbaasında Felek) diye gelir... - Söz aramızda kimse- den metelik geldiği yokya! Lâfını ediyoruz - hemen postahane bu ad resime bir ihbarname gönderir. Ben de bu ihbarnameyi hâmilen parla giderim. Bana sorar - lar: — Siz kimsiniz?. — Efendim, ben şu adamım!. der, nüfus cüzdanımı gösteririm, Üstünde resmim yapışık ve içinde adım sanım yazılıdır. Lâkin posta hane bunu kâfi görmez ve: — Postahanede bir tanıdığınız yoksa bu kâğıda imzanızı atınız ve hüviyetinizi tasdik ettirin! der. Ben ısrar ederim: ; — Efendim! Etimde devletin verdiği şu vesika var. Ölümüz, di- rimiz bununla isbat edilirken siz neden kabul etmiyorsunuz?. Bu söze akan sular duru,lâkin postahanedeki memur durmaz: — Evet amma nüfus cüzdanınız da bu paranın geldiği adresiniz ya #ılı değil... Onun için veremeyiz... Ben gene wrar ederim: — Canım efendim! Nüfus cüz- “nina adresim yazılmaz. Hem ya Zalsa da orası Benim oturduğum iie çalıştığım yerdir. Hiç 'e şey olur mu?, Beyhude zahmet! vermezler. Yo MİLLİYET SALI ? TEŞSRİNİEVVEL 1934 Türk - Yunan Ticaret anlaşması Müddetin uzatıldığı alâ- ” — darlara bildirildi Müddeti biten Türk & Yunan tica- ret anlaşması Teşrinisaniye kadar w- zatılmış ve alâkaadrlara bildiril tr. Ticaret itilâfının yenilenmesi için yakında Ankarada mü: baş- lamlacaktır. Türk - Yunan ofisi, bu mü nasebetle hazırlayacağı raporu tesbit etmek üzere perşembe günü toplana caktır. Müşterek ofisin bu içtimamda, bazı tacirlerin ihracat meseleleri üze rinde yaptıkları müracaatlar da göz - den geçirilecektir. 4 Esnaf cemiyetleri murakabe bürosu Ticaret müdürlüğünün lâğvı dola- yusile, esnaf cemiyetleri mürakabe bü Tosunun odaya merbut olarak çalış - #ması İâzımgeldiği takarrür Ancak, vilâyet vasıtasile yapılacak muhaberelerde yazılan tezkerelerin bir sureti de vilâyete gönderilecektir. BELEDİYEDE Bostancı Tramvayları işliyor Halkın daha'ziyade tram- vayı tercih ettiği görüldü Kadiköy — Feneryolu — Suadiye > Bostancı tramvayları dün sabahtan iti- baren işlemeğe başlamıştır. Dün sabah 6,5 ta trene verotobü- se binmek üzere caddeye çıkanlar ilk iramvayın Bostancıya doğru gitmek - € olduğunu görmüşlerdir. Sabahleyin Kadıköyüne inmek iste- yenlerin hepsi kâmilen tramvayı tercih etmiştir . Üsküdar tramvay şirketi bu hatta dün 10 araba tahsis ettiği için bu mik- tar az gelmiştir. Fakat tramvaylar xwn- tazam servis yaptıkları için ihtiyaca kismen kâfi gelmiştir. Kadıköy - Bostancı hattına tahsis edilen tramvaylar Avrupadan yeni ge- len vagonlardır. Üsküdar, tramvay girketinin Bor tancı hattıma tahsis edeceği 10 vago, da bu hafta içinde İstanbula gelecel » ir. Gece teftişleri Seyrüsefer memurları, bundan son- sa, vesaiti nakliyeyi geceleri, ani ola - rak teftiş edeceklerdir. Geceleri yapı * lan tafişlerdei daha faydalı neticeler alınmaktadır. Dükkânları vaktinde kapatmıyanlar Dükkânların akşamları erken ka » alınmaksızın, kaza kaymakamları tara- fından beş lira ceza kesilmesi takarrür etmiştir. Unkapanı köprüsü Unkapanı köprü çen sene tahsisat bitti muştı. Köprünün tamirine tekrar baş lanmıştır. Harbiye - Aksaray Dünden itibaren Harbiye ile Aksa- ray arasında yeni bir tramvay servisi başlamıştır. (İş Bankasından alnan cetveldir) 1 T. Evvel 934 AKŞAM FİYATLARI İSTIKRAZLAR TAHVILAT > SIĞ Riktem 1775 Mümeagil 40,75 nef ns © b “ağ e am) ESHAM Iş Bankası Nama 10 $ Reji kupansuz Hamile © 10 $ Telelan” yağ Terkon 18 Çine 1025 yer 39 Şark e “5 Anadı inse 2745 $ Balya 158 Şir. Hayriye 1550 $ Şerkmema © 320 ÇEK FiY ATLARI Londra Se Prsğ 19,03,15 Paris Berlin 1765 Nüyerk 9015 | Mesken © 1 Miline 92758 İ Belgrat sise Cenevre 243,57 $ Varşova 420 Atina BBAR25 $ Budepezie Böl Brüksel 35804 $ Madrit 580,11 Amsterdam 11722 $ Bükreş 795125 Sofya 65,35 $ Viyana 4 rulursuntz ve onların istedikl, ni yapmaya mecbur olursunuz. Bu, sizin için de memur için de beyhu de bir iştir. Fakat bu, böyledir. Bir banka nüfus cüzdanile 10 bin İira verir, postahane bir metelik vermez, zira adres yazılı değildir. Şu nüfus cüzdanlarını yaparken neden bir kere postahane gişe me- murlarının fikirlerini almazlar bil mem hi: FELEK MAARIFTE Mekteplerde Dersler başladı Fazla tehacümden bazı yer lerde yarım tedrisat gesi lik mektep talebesi ilk gün mektepten gıkıyorlar Dünden itibaren ilk ve orta mek- teplerle Tiselerde derslere başlanmış. tır. Talebe kaydı için yapılan müra - <aatları henüz ardı arkası alınmamış olmakla beraber, sınıflarda tzlebe mev- cudu bir hayli yüklü vaziyettedir. Bil hassa ilk mekteplerin birinci sınıfla - rına fazla tehacüm vardır. Bu yüzden dün, birçok semtlerde yarım tedrisat i bâsri olmuştur. İlk tedrisat muallim kadroları peyderpey tebliğ edilmektedir. Şehrimizdeki mek teplerden mülhukata tayin edilen ilk mektep muallimlerinden bazıları dün Maarif müdürlüğüne müracaat ederek #tirazda bulunmuşlardır. Bu itirazlar tetkik edilmektedir. Talebe kaydı i - çin ilk mekteplere yapılan müracaat- lar devam ettiği cihetle, ilâve edil, Ee adedi henüz anlaşılmamış Lise ve örta mekteplerin geciken muallim kadroları dün kısmen tebliğ edilmiştir. İstanbul erkek lisesi mual- lim kadrosunda bazı eşikler ol. muştur, Fakat bu mektebin (idare kı teplerde dersler boş geçmiştir. Bu ders ler bugün doldurulacaktır. İstanbul maarif müdür muavinli Hayvan sergisinin INHISARLARDA. Afyon Alım satımı Morfin derecelerinin ta- yini yakında katileşecek mayan, cirleri dün uyuşturucu deler inhisarında bir toplantı yap- zilin. Uyuşturucu maddeler inhi- sarı idaresi umum müdürü Ali Sami Beyin riyazet ettiği bu içtimada, af - yon alım satımlarında karşılaşılan müş ülâ şülmüş, morfin dereceleri- nin tayininde müşterek bir sistem ka- bul edilmesi lüzumu tesbit edilmiştir. dan afyon piyasasının zi yeti etrafında tacirlere malâmat ve - rilmiştir. Öğrendiğimize göre, afyon alım sa tmlarımda birçok müşkülât doğuran morfin derecelerinin kökünden halledilecektir. Bunun için idarenin kimyagerleri müşüsrek bir toplantıya davet edilecekler, ve dere- celerin tesbitinde kabul edilecek esas sisim kararlaştırılacaktır.—,| | Diyarıbekire Tayyare işliyor Dün de Diyanbekirden bir tayyare şebrimize geldi İstanbul - Diyarbekir arasnda tay yare seefrleri başlamıştır. Pazar gü - nü buradan kalkan tayyare âyni gün Diyarıbekire varmıştır. Dün sabah ta Diyarıbekirden kalkan yolcu tayyare si, Kayseri, Ankara, Eskişehire uğra - sant 16,40 ta buraya gelmiştir. gelmeler İstanbuldan ber Pa- :bekirden her pazartesi gün ir. Dünkü tayyare ile Diyarbekir ve diğer yerlerden postalar da gel - miştir. — —— ğine ilk tedrisat müfetöşlerinden A- dil Bey tayin edilmi, tir. İlk tedrisat müfettişlerinden Hüsamettin Bey de Beyazıt Maarif müdürlüğüne tayin edilmiştir. Galatasaray ve Erenköy kız liseleri Galatasaray ve Erenköy kız hisele- Yinde, bu sene alınacak leyli mecca- ni talebelerin imtihanma devam edil. mektedir. İmtihanların arkası iki gün iyelimii almacaktır. açılış resminde... Hayvan sergisi açıldı Sergiye iştirak ettirilen hayvanlar bu sene kemiyetce az keyfiyetce yüksektir Dün Edirnekapıda ili küşat resmi yapıldı. Bunlardan birincisi 8 inci hay- van sergisi, diğeri de yeni yapılan be- lediye temizlik ahırlarıdır. Hayvan sergisi bayraklarla donatıl- mıştı, Sergiyi vilâyet baytar müdürü Etem Bey açmış , bir nutuk söylemiş- &ir. Nutukta verilen © malümata göre, sergiye 927 senesinde 167, 928 sene- sinde 247, 929 senesinde 148, 930 se- mesinde 267, 931 senesinde 191, 932 senesinde 186, 933 senesinde 167 hay- van iştirâk ettirilmiştir. Her sene olduğu gibi bu sene de 3000 bira mükâfat verilmiştir. Bundan sonra vali ve belediye rei- çi Muhittin Bey de cevaben demiştir Bündan sonra vali Bey kurdelâyi kesmiş ve davetliler İmylersışlardar MAŞ yemeğe Sergide 16 kuztuk; 45 tay, 8 inek, 2 buğa olmak üzere 69 hayvan var Emi MN Vatandaş 8 Belediye azalığı seçimi bugün ” başladı. Reyini kendi öz ülkün ? ve fırkan olan zetlerine ver. C.H.F. nam- MAHKEMELERDE Tabanca Nasıl patladı Suçlu tabancanın kendi elinde patladığını söyledi Dünkü nüshamızda Küçük Musta- fapaşada oturan Hamit Efendinin met resi Emine Hanımın garip bir şekilde öldüğünü ve Hamit Efendinin bu ölü- mün uyurlarken yastığın altında bu- lunan tabancanın pr*'amasile vukua geldiğini söylediğini yazmıştık. Zabı- tanın yaptığı tahkikat neticelenmiş ve Hamit Efendi dün mevcuden müddei- umumiliğe teslim edilmiştir. Hamit Efendi müddeiumumilikte Emine Hanımla beraber yatakta ya - tarken taabncay: karıştırmalcta oldu- unu, bu esnada tabancanın patladı ğine ve çıkan kurşunun mn kalbine isabet ettiği ü derhal hastahaneye naklettirdiğini söylemiştir. Emine Hanım da ölmeden evvel alnan ifadesinde (Hamidin ka bahati yok, bir kazadır oldu,, demiş- tir. Tahkikat idare eden müddeiumu mi Şefik Bey suçluyu sulh ceza mahr kemesine sevketmiş, mahkeme de suç hu hakkında tevkif kararı vermiştir, suçlu buğün istintak mahkemesine sevkedilecektir. bir mütecaviz mahküm edildi Dün Ağır ceza mahk; sinde Ali olarak yapıl muş, kararı aleni olarak tefhim edil - miştir. Kararda Alinin suçu sabit ol « duğu, bunun için 3 sene hapse konul - masına ve 38 Jira mahkeme masrafı vermesine mahküm edildiği anlaşılmış Elektrik saati ölçülerinden çıkan davalar Elektrik şirketi aleyhine ölçüler kanununa muhalif hareketten dolayı mühendis Hâşim Bey aleyhinde, di - eri de birinci ceza mahkemesinde İzzet Melih, Osman Kemal Beyl şirket erkânından biri aleyhindedir. Davaların mevzunı şirketin birer ölçü âleti olan elektrik saatlerinin damga- lanması ve âyarlanması için kanuni müddet zarfında beyanname verme - miş olması İkinci ceza mahkemesindeki iki ilmiştir. Bu davalarda #irket vekili beyannamenin kanuni müddet zarfında, verildiğini ve İkt - dava tevhit gün tayin edeceği - müfettişliğinin de ni bildirdiğini Yada etmiştir. Bunun üzerine mahkeme bu cihetin tahkiki olmadığının sorulması için başka gü- ne bırakılmıştır. , Yerli Mallar Pazarının Yeni şu Vesi yı idaresi & tesis edilen yeni şubenin açılış resmi dün sa bah saat Met de yapılmıştır. Merasim. de, Sümer Bakın İstanbul şubesi mü dürü Muhip, yerli mallar pazarları Baha Beylerle Bank Sümer Bank yerli mallar pazari: / yk ipek tahsis Renkli Hanımlar! Modanın renksizliği bu sene ha dınları renge sokacakmış. Çikola- ta rengi, kül rengi, gül rengi, kah- ve rengi hanımlar görecekmişiz. Gözümüz aydın olsun. Güzellik i- gin insanlar ne kalıba giriyorlar, hoya gitmek için neler icat ediyor. üzellik artık, bedii bir kıymet olmaktan çıktı da bir boyacı küpü oldu. Küçük hanım ne ha dar çirkin olursa olsun, vücu- dünde bariz bir kusur ol- madı mı, bir boyacı küpüne girip çıkınca beş dakikada enfes, sihirli bir mahlâk olacak. Canlar yakacak, gözler hamaştıracak! Eskiden beri zaten çizgiden, hat tan ve biçimden ziyade renk mo- da idi. Görücüye çıkacak genç hız lar, kıymetli misafirlerine kahve pişirirken yanakları ebrul ebrul ol sun diye mütemadiyen kömürü üf- lemezler miydi? O zaman kırmızı seviliyordu. Tombul, sıhhatte hızlar aranıyor - du. Fakat sonra bu kanın verdiği kızıllığı, boyalar temin etmeğe baş ladı. Allık düzgün kullanıldı. şasta sade mideleri değil gözleri de besliyordu. Nihayet moda tekâ mül etti. Pudracılara yeni servet memba: lâzımdı. Pudranın envat- mı icat ettiler, Kırımızısını, sarısı - m, koyusunu, esmerini yaptılar. Şimdi ise moda gazetelerinden öğreniyoruz ki hanımlar bu sene baştan aşağı kendilerine giden renkle boyanacaklarmış. Bu haki- katen bir tekâmüldür. ür. Ehkiden biz, beyaz ırk, sarı erk, kırmızı ırk, si- yah ırk diye dört ırk tanıyorduk. Şimdi buna bir beşincisi daha ilâ - ve ediliyor: Kadın ırkı! Bu ırkın ötekilerle hiç münase- beti yoktur. Ne sarı, ne siyah, ne kırmızı ne de beyazdır. Bu ırk, asıl tabiri ile bukalemun bir ırktır. Za- mana göre, mekâna göre havaya göre, ve modanın esiş tarzına göre rengini değiştirir. Bir gün esmer - dir. Ertesi gün derhal havai mavi- ye tebeddül eder. Derken, morla - şır.. Bir anda kızıllaşır. Veyahut patlıcan rengine tahavvül eder. Fakat bu tahavvül bize ne garip manzaralar gösterecektir? Meselâ Jozefin Baker gibi es - mer bir güzelin bir gün karşınıza bembeyaz çıktığını tasavvur odin: Ne felâket!., Bembeyaz bir genç kız bir gü çinde mosmor oluvermiş! Hadi bir merak, Neden bu kızın rengi si le morardı? Kerime hanımın rengi engi sapsarı | veya kül gibi. Neden böyle oldu acaba? Kızın içinde sizin bilmedi. ğiniz gizli bir esrar, kalbi büran bir can sıkıntısı mı var? Hayır. Çünkü küçük hanım modaya mef- tundar. Geçen sene moda deh$eili bir şekilde sarı idi. Plâtine denilen saçlar, her yerde göz alıyordu. Çünkü erkekler sarışınları tercih eder diye ortaya bir lâf atılmıştı. Bu sene ise, o plâtine saçlar, ve mısır püskülü saçlar, kimbilir han gi ham bir sebzenin rengine bo « yanacak? Fakat düşünüyorum da bunda da ben, bir dalavere seziyorum, Kadının eyi —— Ma yeniyor gibi. Çünkü bu le çap kın erkekleri kandırmak için bir kadınla dört kadın, beş ka dın, on kadın, daha doğrusu mev- Gut renkler kadar kadın yaratmak mümkündür. ! Hanımefendi Beyefendinin Ka- ! erlere kalfa ile pek Teri hemen — 3 zenci meydana, lek başladin karşı bir ari se hemen sarışınlaşacak.... V Velhasıt kendi arzusuna ve 8. inin ar- zusuna göre renk değiştirecek. Haf * tanın yedi günü, yedi renkle koca- sının sına bir alâimi sema gi- bi çıkacak... Boya yüzü, saçı, değiştiriyor. Bunu anladık. Fakat acaba halbin rengi ne olacak? Onu bilmiyoruz. O, dalma hercai kalırsa işte ora- $ı fena!... Mümtaz FAİK Liman şirketinde tarife işleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: