2 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

2 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mg Haftalık siyasi icmal İ| Ankaradaki siyasi faaliyet Şem Akarı bu hafta siyasi hareketlerin Merkezi olmuştur. Dahili politika #leri bakımından birinci teşrin ax son haftası ile ikinci teşrin ayının Maftasında Ankara daima faaliyet için Er Cümhuriyetin yıldönümü merasi- bu hafta içinde yapıldı. Büyük Mil. Meclisi bu hafta içinde faaliyete ge- © Geçen yıl, bu vesile ile komşu- Sovyet Rusyanın harbiye kormiseri- görüştük. Bu sene dost devleilerinin hariciye | vekilleri devincimize iştirak eti Yil Ankarada'ki siyasi faaliyetin de hacici safhası vardır: Balkan ıl teyit ettiler, Balkan biri bun siyasi safhası eri alaamıştar. Şimdi iletisadi, iç v Kahasında teşriki mesai için zemin tamağa sma geldi, Sonra Balkan inin no şekilde çalışacağı hakkın- Be mizemname hazırlamalı lâzumdir. İeyor ki, Arkaradaki müzakereler Böteleler otrafında temerküz eliniş- . | misal devletleri ile küçük İk“ devicileri urasmdelsi münasebet, Sikârı umumiyesini alakadar ct- dir. Garp memleketlerinin gaze * si kombinezon arasında bir bir- bile bahsetmektedir. Filhakika iki kombinezon bahsi sulh mefküre- bağlıcır, Sonra da bir kombinszona bulunan devletlerin ödü diğer um da özası bulunuyor. Yu- ile Romanya hem Balisan iti- hem de küçük itilöfm âzaları - Sonra arada büyük bir yakınlık var. Bu yakmbina Belgratta her ili nezonun da ayım meelde bir teb. Möşretmelerile ve Ankaradan M. Be- Yugoslâvya hükümetinin harici â eski vaziyetinde devem ibi, bükümeti de aşağı yukarı, » Milinde teşekkül etmiştir. Kıralm pre sera eleyemi m MİLLİYET CUMA 2 ieğkanieni let ederi Burs büslz bill değil. Ormanlarımızı kur- Fransa'da kanunuesasi ihtilâfı Fransız hükümetinin mukadderatnı tayin edecek olan radikal sosyalist fer kası kongresi Vantos şehrinde Bu kongredeki müzakerelerden anlaşıl- dığma göre, radikal sosyalist fırkası Doumorgue hükümetine Meyhter de Fildir. Hüleümncte yardı edecektir. Fran- sız hülümetlerine daha uzun bir ömür vermek için Doumergue'in tarafından tekhif edilen şartları da kabul ediyor. Ye: si kuvvetler hükümete taraftardır. Fa- kat âyan meclisinin rizası almmakcızn Parlimentonun başvekil tarafından da- İrtılmasına o taraftar değildir. Dou- mergue'in ıslahat tedbirleri arasında şunlar vardı anın muvafakati a- ir 3 — Memurları grev halkından mahrum kalmaları inci ve üçüncü tedbir kabul edile. ii mek tene z Fakat birinci tedbir demokrasi bul otrziyen hir hareket ki ediliyor. Oyle görünüyor ki, #nergwe'de ilk tehdizi gibi, yasında des Kıral Fuat'in hastalığı Mısırın dahili © politikasını bir esrar perdesi İapamıştır. Kral Fuzadın hastalı- ğından beri vaziyel vuzuhuma kaybet mmiştir. Bir taraftan kral hasta yatıyor. Bazıları ağır hasta, bazıları hafif hasta diyorlar. Diğer taraftan hastalanmazdan ovvel tayin ettiği hükümet ile İngiltere- Din arası açılmış, hükümeti, kralın hu- susi emlâkinin müdürü olan Ibraşi Paşa tutuyor. ingiliz hükümeti, şimdi bu par şayı devirmeğe karar vermiş gibi görü- nüyer. Kral Fuat ile teması demin etmek mümkün değil, Çünkü arada Ibraşi Paşa vardır, Anca kşimdi çoktan beri münhal olan baş mabeyinciliğe Ziver Paşâ tayin edilmiştir. Binaenaleyh Ibraşi Paşanın kanalından geçmiyerek kral ile temas et- mek imkinı elde edilmiştir. Ancak ma- beyinci Ziver Paşa ile cnlik müdürü Abraşi paşa arasmdaki münasebet me dir? Bu, henüz malüm değil, Oyle anla- şılıyor ki, bu entrilalar, kral Fuadin na kin halef olacak? Asıl dava budur. ... Deniz silâhlerının tahdidi için Waçing- Aon'da 1922 senesinde imzalanan nrua- heğenin mukadderatını tayin edecek o - lan müzakereler Londrada başlamış tar. Malümdur ki, 1922 mwahedesi, bü- yük gemilerin hacmini 35 ton olarak tes- bit etti ve ângiltere ile Amerikanın 5 mis- betine karşı | Japonyaya 3 misbet vardi. 1936 senesinde bu muahedenin müddeti bitiyor, Muahede tadil mi edilecek? yole- sa ipler me edilecek? Buna karar vermek için gelecek sene bir konferans toplana- caktır. İşte bu konferans için zemini ha- zırlamak shaksadiledir ki, Londrada In- , den evvel bu ihtilâfın halli lâzandır. ... Ahmet ŞUKRU ii ve Orta Avrupa YENİ NEŞRİYAT, başvekili M. Görnbüş, Varşova” | #7 e b elem nr m de A İttihat ve terakki tarihinde Lehistamı mnuahedelerin esrar perdesi imale edemediği anlaşılmaktadır. çok gizli nakikatleri açığa vurmaktadır. Bu tarihi eseri bütün karilerimize hara- retle tavsiye ederiz. Masalla tedavi su ile tedavi Doktorlara ve Tıp talebesine mahsus olmak üzere Tıp fakültesi fizik tedavi şefi Dr. O, Cevdet B. tarafından (Masaj ve hareket tçdevisi) ile (Su ile tedavi) âsimlerindeki kilap neşredilmiştir. ME Tüberküloz cemiyetinde Istanbul Tüberküloz cemiyeti mutat aylık içtimam 7 - Ji - 934 çarşamba gü sü sağl 18,30 da Cağaloğlu Etibba odası yeğ aktedecektir. meslaklaşların teşrifleri cica olunur. taracağız! Ekim işleri, yapım işleri, yol işleri, iç ve dış alış veri; i tişkenlerimizin (1) sürümü ; bunları birer birer yoluna konduk lan sonra, şimdi sıra ormanları kurtarmağa geldi. Belki biraz geç amma; gene iyi... Ya, daha geç başlanmış olsaydı. Türkiye, ötedenberi büyük or- man ülkelerinden biri olarak ta- nunmuştı. Yeşil sorguçlar takınmamış bir tek dağımız yoktu. O kadar ki, bun dan iki üç yüz yıl önce Istanbulun Bebek sırtlarında maral (2) avı - na çıkılırdı. Boğaziçi, baştan başa ormanlıktı, Servi, köknar, sedir, en, diş budak, kı üzünde ne kadar ağaç çeşidi Öulunursa hepsinden bizde vardı. Yıllar, geçtikçe ormanlarımıza da kurt düştü. Sapı, ağaçtan olan balta, acımadan, ormarları kökün den kazımağa başladı. Ocağımız - da yakmak, kömür yapıp mangalı- mıza koymak, evimizi çatmak için hep ağaca e? attık. Sonunu düşünmeden ormanları- mızı öyle kıyasıya baltaladık ki, tepesi yeşil sorguçla dağlarımız, kel kafalara döndü. Biraz daha işi kendi oluruna bı raksaydık, ayakta bir tek dal bu- lamıyacaktık. Bugün, elimizde kalanları kur - tarmak ta bir kazanç sayılır. Odun yerine kömürü koymak, ormanı baliadan kurtama yolun - da atılmış ilk adımdır. Bundan sonra, yaş keseni, baş kesenlerle bir tutacağız. Bunun başka çıkar yolu yoktur. e SALAHADDIN T1) Yetişken — Mahsul (2) Maral — Ceylân. Öz Türkçe ile Bilmecemiz ği, İstanbul Yisesi talebesinden Ekrem Mehmet Bey kazanmışlardır. İdarchanc- mize kadar teşrif ederek hediyelerini al. malarmı kendilerinden rica ederiz. eee Ceçan haftaki bilmecemi- zin halli 1234567891011 VENA Yeni bilmecemiz 123456789 Um EOBANAMEMM 5 orağı 1 — Nevi (5) Arazi gayri münbi- te (5). 2 — Rurgâr (4). Nisa, refika (4). 3 — Handan (3). Sahra (3). 4 — Hacalet (2). Nota (2). letif ham (2). Rabıt edatı (2). 5 — Bir kaş yemişi (7). 7 — Ebeveyn (7.) 8 — Ti: (2). Genişlik (2). Hâkim (3) Nota (2). 9 — Bait (3). Zaviye (3). 10 — Cadde (4). Bir prinç yemeği (4). 11 — Beddua, İnlsisar, el ölçüsü (5). Bir tuvalet aleti (5). Burmalı sütun ve öksürük Sultanahmet parkının etrafın- da öğle yemeğinden sonra güne «- gin tatlı sıcaklığı altında dolaşı - yordum. Epey zamandan beri gü- neşin yüzünü göremez olmuştuk. Ne güzel güneş, ne güzel hava!?. İki dikili taşın arasındaki Bur- malı sütunun parmaklığına dayan- mış gözlerini, sütünün kıvrımları. na mıhlamış bir kadın o duruyor. Demin geçerken o orada idi. Dö - nüp dolaşıp geliyorum. O, hep e- rada. Bir defa şurası malümunuz ol - sun ki bu kadın, adam akıllı gü - zel şey. Yanından geçerken bi - raz durakladım. Öksürdüm. Aldı. rış etmedi. Biraz sonra yanma yaklaştım. Ben de burmalı sütunu tetkike ko- yuldum. Parmaklığın etrafında do- laştım. O, hep öyle. Hiç ne yerini değiştirdi, ne de en küçük bir ha- rekette bulundu. Öyle heykel gi- bi, mıhlanmış duruyordu. Acaba benim etrafında dolaştığımın far- kında mı değildi? 'Tâ yanına yaklaştım. Ve ses « lendim. Hayret etmeyiniz" hoşuma giden kadın oldu mu? Dünyan en cessur adamı olurum. Cesare - tim akıl ve hayale sığmaz bir cür'- et halini alır. Evet seslendim. — Hanımefendi. İrkilmeden ce- vap verdi. — Efendim. — Burmalı sütunla mı meşgul sünüz? — Evet! Lâf olsun diye uzattım. — Bizanslılardan kalma değil mi efendim? — Evet! — Mısırdan mı getirtmişler ne- dir? — Hayır efendim. O dikili taş- tır. Bu, yunani bir eserdir. Görü - yorsunuz ki rumca yazılar var. Ve devam etti, — İranlılarla harp etmişler. Ga. lip gelmişler, aldıkları alât ve e- devatı harbiyeyi eriterek bu sütu- aliden Bu da dı. Zira o vakte kadar asıl bu esrarı saklayan sü- tun kaidesi toprak altında kalmış bulünuyordu. — Siz meraklısınız galiba! — Eh biraz, Yine sustuk. Ben hem artık lâfın kesilme - sindân korktuğum, hem de bu ka- dının karşısında cehlimden utan- manm verdiği bir hicapla: — Ben de minyatürlere merak» lıyım hantmefendi, demiş bulun dum, Kadm, bana eski şark sana- tınden, minyatürlerden, acem res- minden uzun uzadıya bahsetti. Ya- rm saat konferans verdi. Çarna - çar dinledim, Fakat arkasmdan bir teklifte bulundu ki az kaldı bayı- lacaktım. — Arzu ederseniz bende çok minyatür var. Evimde size onları gösterebilirim. dedi. Teşekkür ettim. Görmekle çok memnun olacağımı söyledim. — Buyurun! dedi. Yürüdük. Mehmet paşa karakolu civarında küçük ahşap bir evde oturuyordu. 'emiz, döşeli bir odaya gi Beyaz kolalı örtüler. Tam bir şark odası. Alaturka hanımefendilerin mısır patlattıkları, peçiç oynadık. ları odalardan biri, Solda kalın ciltli kitaplarla do. lu bir kütüphane. Kadm yanıma oturdu. Elinde kocaman bir cilbent, içinde min- yatürler. Tam bu sırada kalın bir erkek öksürüğü işittim. Boğarcasına bir öksürük, Yırtılan bir hançere, me- rak ettim. — Bu öksürük? — Evet. Ölecek fakat. Bunu o kadar tabii söyledi ki ürktüm. Öksürük arttıkça arttı, Feci bir halde ziyadeleşiyordu. Kadın kalktı. — Bir dakika müsaade edin. Yanma gideyim dedi. Kadın dışarı çıktığı zaman o- danın ötesine berisine göz gezdir. dim. Konsolun üstünde bir fotoğ- raf, genç bir erkek fotoğrafı du - ruyordu. Derhal tanıdım. Bizim Enis. Kadın geldi, sordum. Fotoğrafı işaret ederek: — Bu, Enis değil mi hanrme - fendi. — Evet kocam, Ne?. Oda başıma yıkılacak gi- bi oldu. Enis, en aşağı yirmi sene- lik dostum. O Enis ki bana bu ka- dınla nasıl evlenmek istediğini na- sıl tanıştıklarmı, nasıl seviştikle- rini anlatmış, ne heyecanla bu hi- kâyeyi ne kadar uzun zaman ken- dimize mevzu yapmıştık. Enis ölüyor, tekrar dum. — Kocanızın kurtulmak imkâ- nı yok mu? — Hayır! — Kendisini sever misiniz? — Hayır, Fakat bunları öyle bir sadelik- le söylüyordu ki ilâve etti. — Hasta sevilir mi beyefendi? Daha fazla (o kalamıyacaktım. Kalamazdım da. Hiçbir şey söylemeksizin, iza - hat vermeksizin onun garip garip nisin vefatını okudum. Feci şey vesselâm. Makbule ADNAN Kadrköyünde Osmanğa mahallesinde Muhtar sokağında 41 No. lu hanede mukim iken elyevm ikametgâhı meçhul E- mine İhsan Hanıma İstanbul 4 üncü İcra Memurluğundan: Emniyet Sandığından 8-8-929 tarihinde borç aldığımız bin ikiyüz liraya mukabil ipote k gösterdiğiniz Üsküdarda Ah- metçelebi mahallesinde Uzun yol sokağında eski 10 yeni 16 No.lu gayrimenkule ait borç vadesi hitamında verilmediğin- den paraya çevrilmesi talebile icrai takibe konmuş ve bu ker- retamamına (5575) lira kıym et takdir ettirilerek satışa çıka- rılmıştır. Satış şartnamesi 15-10-934 tarihinden itibaren her kesin görebilmesi için dair emizde açık bulundurulacak ve 7-11.934 tarihine mü müşterisi üzerinde bırakılacak tır. Aksi takdirde en son arttır- manın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün müddetle © teedit edilerek 22-11-934 tari hine müsadif günü i ni bulmadı- ğı takdirde satıs 2280 No. lu kanun ahkâmma tevfikan geri bırakılır. Mezkür gayrimenku le ait açık arttırma ilân sureti tebliğ makamma kaim olmak üzere keyfiyet 934-1998 dosya numarasile tarafmıza ilânen te bliğ olunur. (7353) “ Liseler Alım Satım komisyonunda n: Komisyonumuza merbut Hindi Etleri 21-11-934 tarihin emüsadif çarşamba leyli mekteplerin Tavuk ve günü saat 16 da ihale edilmek üzere kapalı zarf usulile mevkii mü- nakasaya © konulmuştur. Şartnamesini görmek isteyenle- rin İstanbul Erkek Lisesindeki Komisyon kalemine ve müna- kasaya iştirâk edeceklerin de teminatı muvakkate makbuz larile birlikte Komisyonumuza müracaatları. (7333), KULAK BERE bd ARE Darphaneyi gezerken Gümüş liraların basıldığı gündü. Darphanede ( dolaşıyorduk. Para basmanın ne demek olduğunu, avu- curanz içinde şıngırdattığımız gü- müş, nikel, bronz paraların nasıl e meklerle, kaç elden, kaç maki den geçerek meydana geldiğini, iyice anlayabilmek için Darphane- yi görmeli. Külçelerin — eritilmesi kalıp çıkarması ayrı iş... Pal haline getirmesi ayrı iş... Hasılı, yıkanma- sı, temizlenmesi, tartılması, kesil. mesi, ayrı ayrı, öyle yorucu işlerki insanın bakatken bile başı dönü. yor. Göreceklerimizi görüp Darpha- neden dışarı çıkarken arkadaşlar. dan biri sordu: — Paranın böyle bin bir kişinin elinden geçip meydana gelişine şaş» tar değil mi? Dedim ki: — Vakıâ, ona şaşmadım değil, fakat beni asıl şaşırtan başka şey oldu. — Nedir? — Kalpazanların zekâs... Düşü- nün bir kere, elinde bunca vesait varken, bir devlet fabrikası, larca uğraşıp meydana getir parayı, küçük bir kalpazan kum- panyası şıpınişi taklit ediyor. hem de kimbilir, ne entipüften makine- lerle!. Siz olun da bunların menfi zekâ. sına hayret etmeyin!.. Bereket ver- sin ki, yeni gümüş liralarımızı —, kenarlarındaki yazı yüzünden — taklit etmek, hiç bir | kalpazanın ; rn Kulak MİSAFİRİ işi değil!.. Bugünkü program 18 :Plâk ile klâsik şam parçaları. 18,30 Masal ve hikâye. 19: Türk musiki riyalı. (Ekrem B. Ruşen B. Cevdet B. Vecihe H. Nazan Feridun H. Şükran H. Nadide H. Ovrik efendi.) 20: Plâk ile dans musikisi 20,208 Ajanı haberleri. 20,30: Türk musikisinin devamı, 21,20: Ajans ve borsa haberleri, 21,30: Sigan musikisi, stüdyo tango ve caz 823 Kba. BUKREŞ, 364 m. 13 » Gündüz 15 (Plâk) neşriyat. 18: Radyo orekstrası tarafından bafif musiki, 19: Haber ler .19,185: Radyo orkestrası 20: Üniversite fonk konser, 24,0 Şiirler. 7340: Reklâm ve konser. 24,05: Koro konseri 445 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m. 18: Şiirler. 18,35: İmre Stefanin tarafından yuki musiki (Liöztin eserlerinden.) 203 Üünl çi versite kilise çanları. (neşriyat tatildir.) STOKHOLM, 426 m. 18,55: Plâk. 1955: Musahabe, 20,30:0 Oda musikisi, Zi: Mucahabe, 21,30: Radyo erkes- man musikisi, 2020: Plik. (Bulgar musikisi.) 2045: Konfes rana, Zi: Senfonik konser. (Filharmenik or- kestra ila k 22: İstirahat, 22115: Konserin de- vam, 423 Kin, VARŞOVA, 1345 m. 19,5; Piyano konseri 19/45: Konferama, #eusikisi. 20,20: Aktünlite, 2030-0 Org in devamı. — Musahabe, 21,15: Sem 3 Kar, ROMA 421 miz 20,b0 Müsahabe, müsiklili neşriyat yoktur. MİLANO-TORİNO-FLORANSA TRİYESTE Musikili neşriyat yoktur. Milliyet bu sütunda iş ve işçi iatis yenlere tavasaut ediyor. İş ve işçi istiyenler bir mektupla la İş büre «

Bu sayıdan diğer sayfalar: