20 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

20 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİHİ TEFRİKA: 10 | İttihat ve Terakki! (BAHAEDDIN ŞAKIR BEYİN BIRAKTIĞI VESİKALARA GORE) *İ Her hakkı mahfuzdur. Yazan: A.C. İ Avusturya mallarına karşı bütün Fürkiyede boykotaj ilân edilmişti İl Fakat mütalealarınm — sonunda: aleyhinde hiç bir teşebbüs- le bulunmayacağımız e tabiidir.,, ydı koşuyordu. Bununla bera- İer bir taraftan Türklere dost, di- #İ iler taraftan da © Avusturyalılarla #İ Müttefik olmasından hasıl olan ka- Üİ şık vaziyeti bir derkenarında şu Miretle izah ediyordu: “Türk nok- | bi nazarmdan © bakılacak olursa Öyle bir vaziyet | hasıl oluyor ki İarafımdan yirmi senedenberi dost of politikası takip edildikten sonra, yenin taksimi için ilk işaret | “a birinci mültefikim tarafından ül Veriliyor.,, İttihat ve Terakkı res çe ilânı Meşrutiyeti müteakip clan şaş knlıktan sonra henüz kendine ge- İ cemisken Bulgar istiklâlini ve *İ Bosna ve Herseğin ilhakına bir de : A Teprinievvel 1908 de Giridin Yu- f Manistana iltihakını istemesi takip 3İ #lemişti. İstanbulda vâziyet çok #erginleşmişti. Aradan bir kaç gün | #eçmeden Rusların da boğazların Açılması istemeleri üzerine vazi- «| Yet büsbütün vehamet kesbetmişti dü Rusların bu talebi, diğer bâ- i gölgede bırakacak kadar ehlikeliydi. Türk milleti meşruti- Ki in tadını tatmağa vakit ve fırsat le Türk devleti yıkılmak bulunuyordu. Boğazlar me- inde Avusturya ile Rusya itti- İak etmiş olduklarmdan ne Fran- il #5 ne de Almanya Türkiyeye yar- i edebilecek bir vaziyette bulu- Muyorlardı. Bu aralık Bosna ve Hersek mese- ©) esi side pek had bir yekil almış. Ar Yusturya, ilhakm Babıâli tarafın- lü taramasını istemiş, Babrâli bu- Mu şiddetle reddetmiş, galeyan art- #) Mış ve Avusturya emtiasına karşı bütün Türkiyede boykot ilân edil- Mişti, Bu boykot o kadar büyümüş- “| Wi ki Avusturya hükümeti Türkiye il ile diplomasi münasebetlerini ka- yemeği bile düşünmeğe başlamış- e. ve Terakkı cemiyeti evvel *e yazdığımız vechile bir taraftan elânikte Avusturya mümessili müzakere ederken diğer taraftan a bütün memlekete sirayet “tmesine çalışıyordu. Fakatboyko- ilân etmek kolay, onu tatbik ey- ise çok zordu. Memlekette ki Manayi namına hiç bir şey yoktu Avusturya fabrikalarının gön- “erdiği mamulât yerine yerli sana- bir şey yapabilsin. Hattâ © bazı de Avusturya vapurlarının geçebilecek başka bir va- ir bile tedarik © olunamıyordu. ve Terakki cemiyetinin İş- merkezinden Selânikteki u- i merkeze çekilen bir telgraf- nede deniliyordu t “Avusturya ve Bulgaristan hükü- “etlerinin Osmanlı devletinin en ti pl erkese bildirimiş- » Bundan sonra Avusturya kum- Binyaları vapurlarına eşya ve yol- bedenen ve ruhen yorg cu da verilmemesi karar altına alm mıştır. Halbuki Adriyatik sahilindeki is- kelelerimize yalnız Avusturya va- purları işlemektedir. Her ne kadar İtalyanın Poglia o kumpanyası da vapur işletiyorsa da bu İtalyan va- purları pek muntazam bir surette gelip gitmiyor. Bundan başka Ital- yan vapurlarının istediği yolcu ve eşya ücretleri de mahalli ticareti sekteye uğratacak kadar yüksektir. İtalyanların karşılarında rakip gör- meyince bu ücretleri tekrar arttıra- caklarına şüphe yoktur. Onun için verilen boykot karar- nın tutulabilmesi bu sahildeki is- kelelere haftada © veyahut on beş günde bir kere ucuz ücretlerle bir vapur işletilmesine-mütevakkıftır. Bu vapurun Şenkin iskelesine ka- dar getireceği yolcu ve eşyayı İş- kodranın iki saat uzağında ve Bo- yana nehri sahilinde Abot iskelesi- ne kadar, Avusturya kumpanyası- nm işlettiği (o gibi, yüz elli iki yüz tonluk ve dört kadem su çeker al- tı düz yalnız bir vapurun naklet- mesi lâzımdır. Bu vapur, ya idarei mahsusaca veyahut Osmanlı san- cağı altında işleyecek (o diğer bir kumpanya tarafından temin edil melidir. Şimdi cemiyetimize müra- caat eden ticaret odası reisi bunu bizden istiyor.., Tabii idareci mahsusanım böyle vapurlar tedarik etmesine imkân yoktu. O devirde idarei mahsusa denilen müessese, Abdülhamit su- kut edinceye kadar şunun * bunun menfaatine hizmet etmiş olan hur- da bir kaç gemiden başka bir şeye malik değildi. İttihat ve Terakki, meşrutiyetin ilânmdan daha iki üç ay geçme- den bir taraftan böyle pek mühim harici gailelerle karşılaşırken diğer taraftan da dahili zorluklarm art. tığını görerek gittikçe daha şaşkm bir hale geliyordu. Bir kere Erme- niler bazı isteklerle ortaya atılmış- lardı, Van ve Bitlis vilâyetlerinde bulunan Kürt beylerinin, Abdül- hamit adamlarının ve daha bir çok kimselerin uzun — senelerden beri oralardaki Ermenileri zulümleri altında inlettikten sonra hâlâ yer- lerinde kaldıklarını ve hiç bir ceza- ya çarpılmadıklarnı o gören Daş nakzutiyun komitesi, Van ve Bitlis vilâyetlerinden gelen telgrafları hülâsa ederek tecziyelerini talep ettiği Türk ve Kürt kimseler hak- kında İttihat ve Terakki cemiyeti- nin İstanbul merkezine bir liste da- yamıştı. Bu listede kırk elli kişinin isim- leri yazılıydı. Meselâ Van vilâye- tinden Musa bey, umumi katli ter- tip ve icra eylediğinden, sonradan da bir çok zulümler yaptığından, bir çok araziyi gasp ve zapettiği den ve meşrutiyet idaresine de mu- halif bulunduğundan dolayı azli, muhakeme altına alınması ve getir- tilerek muhakeme edilmesi istenili- yordu. Sonra on, on beş kişi hak- kında şöyle söyleniliyordu: Bunlar istipdat zamanında irtikâpları, cü- rümleri ile şöhret Kendilerini mes'ul tutacak deliller ve vesikalar vardır. Meşrutiyet ida- resine de düşman oldukları halde hâlâ vazifelerine devam ediyorlar. — Bitmedi — saniz ve bundan dolayı tam verimle çalışanın mesini nasıl iyteyebilirsmizi Unulmayınızkl r yorsamz; İşlerinizin iyi g borkaç gecelik uylusuzluk sizi bu bale sokabilir Vi Bromural -Knoli- gönüle yatıştırır, uykuyu getirir, zararsız, tesiri boy ve cemiyeti bir iâg olup sinirleri sükünant çok kısa bir zamanda ide ve bu sayede Sizi yeniden dinçleşlirecek olan uykunuzu temin € Kaol A-G, kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshafen #Rhin, Türk operaları ——— Bu sezon dinleyeceğimiz birer perdelik üç türk operası nasıl şeylerdir? Geçen sene Ankara'da temsil edilen ve Türk operanın başlangıcı olarak kabul edilen (Oz soy) dan sonra bu sone haki- ki Türk opsraları olarak Bayönder, Taş. bebekler ve Ulkü yolu ismindeki birer pek üç eseri göreceğiz ve dinleyece- Bu eserler birer perdeliktir ve öz türk- gedirler, Meselâ (Bayönder) piyesinin başlan. gıcında sahneye elinde curası ile gelen Ozan şu şekilde söze başlamaktadır. Curam benim gönlümün acı yangusu curam Neden sesin çıkmıyor yürek kaygusu curam? Söyle duysun ezgini bucaksız karan. lıklar Sen kimseyi gözetme (derdi anlayan onlar O me? ne oldu sana gül bağrın yara mıdır? Senin de alın yazm (o bengibi kara Bu şekilde başlayan Bayönder opera. | smın mevzuu bir efsanedir. Fakat bu | günkü Türkiyeye ithaf edilmiş ve Büyük Önder'in Türk gençliğine İ terişi çeşnisi verilmiştir. Hikâyeyi kısaca anlatalım: Bir ölkede yaşayan Bayönder iyiliğin gör başın sıkılırsa bu tastan su içersin, iman insanlığın ezelden selen deh, akim Büyülüğüne (kerametine) kavuşursun.,, Fırtınanın zulmundan bodbinleşen in- sanlığı Bayönder bağırarak doğru yola gekiyor. Araya giren sembolik bir bale zama, nm geçtiğini anlatıyor. şölen (ziyafet) veriyor, Bu şölende varını yoğunu ar. mmağan ediyor. Soruyorlar: — Altın tası ne yapacaksın? Bayönder altın tası denize fırlatarak: ça Her me gün Türk Pamela, bu de. nizin kenarından bir yudum $u — alim, akın tasm sihrine kavuşacaktır.,, Diyor. Bayönder'i Prag'da © Profesör Aloiş habe'ye talebelik eden Necil Kâzm Bey bestelemiştir. Kendösizin Prag'da bezle. İediği bir tecrübe operası büyük muvaf. fakıyet kazanmıştı. Piyeste Bayönder rolünü — Nurullah Şevket ve Bayönder'in kadını olan Iz - genbegüm rolünü de Celile Kenan Ha - nım yapacaktır. (Taşbebekler) bir fantazidir. Masalı, bir pi Kökeleinin taştan bebek yaparak bun vermek istemesidir. Bir gün ha- Yalıda ya kadınım bebeğiri yapı- Yor, fakat kalisini koymağı (unutuyor. bebek bebekçinin çırağı ile kca- giyor. Yüreği takmayı unutan bebekçi bedbin bir halde iken, kendi çırağı olan genç bir İz ona şöyle diyor: — Insan insanı yapmağa değil, yanın- da aramağa çalışmalıdır. o Taşlara can vermekten ziyade, hayattakileri doğru yola göndermelidir. , Bebekçi hayalindeki kadını bulmuş - tur. Canlı bebek ile kaçan çırak bebeğin kalbini buluyor. Fakat kalp takıldıktan sonra bebek çırağı beğenmiyor. Çırak ustaya koşuyor, fakat vakit geçtir. Usta ona: — Çok geç kaldın, ben aradığımı bul- dum.,, diyor. Bunu, (Oz 50y) u bestelemiş olan, Adnan Bey bestelemiştir. Bu opera da milli harsımızın fantazi musilciye tatbiki gösterilmektedir. Mizansen ve sahne bakımından bu o perada çok yenilikler görülecektir. (Ülkü yolu) da milli bir o masalda. Bunu da (Beş damla) nın bestekâr: Ul Kendisi ders almış Çekoslovakyanın öekiiliniz yapmışlar ve bir çok amatör di ni dir. Neticede her vol için ili kişinin bol bol bulunduğu görülmüş ve yazılmıştır. Bu da Türkiyede opera (o oynamak için tam vaktin geldiğini göstermektedir. YENİ NEŞRİYAT Diyarıbekir kli Diyarıbekir nümune hastanesi şefleri tarafından “Diyarbekir Kliniği, ini al- tında tıbbi bir mecmun neşrine bir mecmuanın intişarı hepimizi sevindirdi. Mecmuada operatörleri - mizden Dr. İlhami Bahri, Dr. İbrahim Sadık, Dr. Kemal Ferit Beylerin kıy- metli makaleleri ve Dr. Mustafa Os » man, Dr. Osman Beylerin müşahede ve tahlilleri vardır. Bu mecmuayı bü- tün doktorlarımıza ve alâkadarlara n başlarmış Yurdumuzun bir bucağında böyle- |. Adanada yapıla- cak Gazi âbidesi Bu abideyi tamamen türk sanatkârları yapacaklar ADANA, 19. AA. — Şehrimizde Gazi Hazretlerinin namlarına yapıl- makta olan büyük âbidenin toprak ka- leden taşları ve İstanbuldan da mer- merleri getirilmiştir. Temamiyle Türk sanatkârlar tarafından yapılmakta o- lan âbide Türkiyenin en büyük ve en güzel Tosi mimar Abdullah Ziya Bey tarafın dan yapılmıştır. Mimari kısımları da yine kendisi tarafından, heykeller, hey keltraş Hadi Bey tarafından yapılmakta. dır. Şehrimizde büyük bir parkın or- tasıma konacak olan bu eserin ü altı heykel vardır. Heykellerden mektedir. Abidenin önünde mermer havuz vardır.Bu havuza su, şola- la halinde #kmektodir. Toprak kaleden getirilen koyu zeytinrengindeki bazalt taşlariyle da âbidenin merdiven ve arka kısımları yapılmaktadır. İşlenmemiş 0- caktan bin bir zorlukla Türk işçileri rafından çıkarılan bu taşlar yine ayni zorluk ve büyük Bir maharetle işlen- mektedir. Abidenin en karakteristik ci- beti sade ve temiz bir çizgi içinde ve maksadı derhal ifade edebilmesindedir. Sanatkârlar âbideyi Adananın kurtuluş ü olan 5 Kânunusaniye yetiştirmek işi tadırlar. Türk sanatkârları tarafından Türkün acil ve yüksek ruhu na uygun olarak yapılmakta olan bu kânunisanide merasimle açılacak» bir. Denizyolları ve Akay idaresinde tekaütlük Denizyolları, Akay ve havuzlar ida resi memurlarının tekaütlük işleri hak kında Okonomi bakanlığı tarafından Meclise verilmek üzere bir lâyiha ha- zırlanmıtşır. Bu idarelerin memurla - rı tekaütlük hakkını almak istemekte dirler. Bu memurlar arasında yaşları ilerlemiş olarak bu idarelere gi vardır ki 25 seneyi doldurmalarına im kân yoktur. Böyle Siner tekaütlük hakkından v fakat Fazla olarak kondileriaden Yüzde 5 taka” diye kesilmesini istememektedirler. Evevlce devlet işlerinde kullanılanlar tekaütlük müdedilerine oradaki çalış- malarını da ilâve edebileceklerdir. —e- Vali muavinini ziyaret Yugoslavya Konsolosu Vali muavini Ali Rıza Beyi ie etmiştir. ceneral konsolosluğu Çekoslovakya'nın Istanbul © Ceneral Konsolosluğuna Mösyö Gregore'un tayi nine hükümetimiz, muvafakat cevabı ver miştir, Hava raporu Sıim derecei hararcte ve deniz sevi- yesine indirilmiş borametre bu sabah sant 7 de 761, 14 te 763, derecei hararet 7 de is M te , azami hararet 18,5 segari 13, Rüzgâr lodostan o esmiştir. Azami sürati saniyede 5 metreye kadar * çıkmıştır. Galatasaray ve Ateş Güneş “Dürkü gazetölerde intişar eden be - yannamenin yanlış tefsırlere yol açtığı” nı görerek bazı noktalırın tavziline mec buriyet hâsel oldu. Ateş - Güneş Kulübü salâhiyettar âzasmdan bir zat ile aramda görüşülmüş hususi mahiyette bazı an « laşma esaiları vardır. Ancak bü esasatın iki kulübün biribirine karşı resmi mahi- yette taahhütlerini mülezammın olmadı- ğından görüşmelerim üzerinde fikir tea- abidesi olacaktır. Abidenin pro- | Güzel yazı rmüsabakarmnmız Bir haftalık dahili ve hariçi vakayii takip ediniz en şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında bir yazı yazıp bize gönderiniz. En güzel yazılmış makalenin sahibine: S lira İkinci gelen makalenin sahibine: 2,5 lira Hakkı telif verilecektir. Bu musabakaya yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri iştirak edebilirler. Yazıların gazete yazısıyla azami kâğıdın bir tarafına yazılmış bulunması lâzımdır. satır olması, 75 ve asgari 30 Bu yazılar cuma günü akşamına kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir. Geçen müsabakayı kazananlar Geçen haftaki yazı müsabakamızda birinciliği Türk - Yunan ticaret anlaşması ismindeki yazısile Galat asaray lisesindem Ekrem Hayri Bey, ikinciliği Mussolini - Şuşnig mülâkatı ismindeki yazı ile İstiklâl lisesin- * den 367 Muharrem Bey-kazanmıştır. Kendilerinin hüviyet varakasile birlikte idaremize müracaat ede - rek mükâfatlarını almalarını rica ederiz. TÜRK - YUNAN TİCARET ANLAŞMASI Türk ve Yunan heyeti murahhasala- ticari müteallik meseleler samimi düşünce ve gayretlerin doğurduğu hayırlı bir neticeye bağlanmış bulunuyor. Iktisat vekilimiz Celâl beyefendi ile Yunan iktisat nazırı M. Pesmazoğlu ta- rafından imzalanan bu anlaşma, mü- cadele ve uzlaşmanın, — husumet ve teşriki mesainin ne demek olduğunu çokiyi anlamış bulunan iki devletin her hususta artık nasıl elele vermek Hizumunu hissettiğine ve bu yoldaki kat'i karara kuvvetli bir Okonomik bünyeleri itibarile ine benzeyen Türk ve Elen devlet- alarmdaki mül menfaatlerinin icap ettirdiği bir za- ruretti. Müşterek menafii gözeten bir kombinezon bulunması için dikkat ve l YR a yöeuslması tazı İcvletin de asla ezoist titizlik ve müşl ilpesentliklere yanaşmayarak tam bir hüsnü niyet ve uysallıkla hare- ket edişidir. laşmasının derini daima müşterek « dilmekle Türk ihracatının azalması değil, mübadelelerini, Yunan ihrace tinım tedricen artırılmasile yasyonalize edilmesi düşünülmüştür. Türkiye mü- badele işinde aktiftir Ekseriyetini gı MUSOLİNİ - ŞUŞN Bu haftanın dünya, bilhassa Alman matbuatmı ziyadesile alâkadar eden Hâdiselerinden biri de Mussolini - Şu gnig mülâkatıdır. Hatırda (olmalıdır ii sabık Avusturya Başvekili Dollfuss katledilmeden evvel bir Italya seyaha- ti yapmiş Mussolini ile uzun bir mülâ- katta bulunmuş Avusturya - Italya it- tifakmın ilk esasları hazırlanmış iki memleketi alâkadar eden menfaatler üzerinde konuşulmuştu. Bu mülâkat- tan sonra İtalnm, Avusturya dahili siyasetinde bile nüfuz icrası bir çok devletleri kuşkulandırmış ve hattâ bir matbuat. “Dollfussyü Mussoli ve bu hususta yapılan bir çok hareket- ler ve bu lerine! olmayan “Dollfuss,,ü & (Dollfüss) başıma gelecekleri ve Avusturyanm düşeceği berbat vaziyeti e kestirmiş gibi Almanyadan baş- Muğla Halkevinde MUĞLA, I9.A.A, — Halveki Folklor İsviçre sosyalist fırkasının bir muvaffakiyetsizliği CENEVRE, 19.A.A. — Bir yıldanbe- ri iktidarı elinde tutan Cenevre sosyalist fırkası dün bir muvaffakiyetsizliğe uğ- yamıştır. Sonyalist fırkası bazi zaruri masrafla rı karşılamak için vergilerin 5 ilyon 1s- yisçe İran armasını ve S-LI-ISU2 hade enler için de tazminat veril meka Hürmet eler 10.000 rey ekseriyetle reddedil- tavsiye ederiz. —Xki kendilerine en yakın. © develi kianyesini alama temini doğ- Yu bulmuştu. Mussolini “Dollfuss,,un hemen hemen akıl hocası idi. Alman « Avusturya ittihadından Italyanm ne vaziyeti tehlikeye düşünce Avusturya bududundaki er askerinde bir çevrilivermişti. : İtalyanm kendi menfaati © iktizası Avusturyayı himayesi, Avusturyanın | bemen bütün kuvvetile Italyaya bağ- lanmasını intaç etmiştir denilebilir. “ “Dollfuse, ka katlediktikten sonra ye- ni teşekkül eden Şuşnig kabinesi Doll. fuss siyasetini takip edeceğini beyan ederken gene İtalyanın Avusturya ü- zerindeki himayesinin baki kalacağımı ilindan başka bir şey yapmış olmuyor. |. du, Fükakike “Dota siyaseti aynen yeni malı oldu. Sıra ile iğ ram ve bir çok Avusturya Dazıları sıra ile birer Halyan seyaha- ti yaptılar. Ve hatâ Şuşing ve bazı dai maddelerin teşkil ettiği ihracatı halâttan ziyadedir. lülâfın asıl yeni cephesi Yunanistana — i olunan Türk mahsulü bedelinin tediyesi hu- susunda görülür. Taliki mukarrer bu lunan bu yeni gemi tripartit takas ve pursantajlı tam Cakasa tabi bazı eşya için hususi bir klearing tesisi şekillerini ihtiva etmektedir. Yunanistana yapa- cağımız ihracat beş grupa taksim edit- miştir. Yunanistan bunlardan bazıla- rın yarı bedellerini serbest döviz ola rak, mütebakisini de Yunan malı alı nırken kullanılacak bonolar halinde ödeyecektir. Türk istihsal ve sanaylin! rencide etmeyen mevat için tenzilâtlı bir tarife tatbiki de (kararlaştırılmış bulunmaktadır. Türkiye hükümeti iaihşalni arttır. lunan bu itilâf Türk - Yunan ticaret mübadelesini kolaylaştırmak ve arttır. mak gayesini istihdaf eder. 15 birincikânunda Ankarada topla- nacak olan bir kogisyon da her iki devletin en ehemmiyetli ihraç madde- lerini teşkil eden tütün ve kuru üzüm mahsullerinin müşterek satış esasmı tesbite çalışacaktır. Yunan iktisat nazırmın da beyan et- miş bulunduğu gibi müstakil Türkiye ile #öcene Yunanlaranın ökeddenik dg: lerde birlikte çalışması hem biribirinin itmam eden hemde ilerisi için çok ber dei vaitlerde bulunan bir mesai ola« caktır. Galatasaray lisesi. Ekrem HAYRI İG MÜLÂKATI Italya seyahati her tarafta pek te mü- sait tesirler bırakmıyacaktır. Bilhassa İtalyanın sinsi bir siyaset takip etmesi ve zaman zaman şüpheli vaziyetler gös- termesi devletler tarafından daima hay- ret ve endişe ile takip edildiğinden yeni Avusuturya - Italya anlaşmasının ne- ye matuf olduğu merakla soruluyor. Avusturyanın, Macaristan - Italya anlaşmasında vasıta olacağı ve Italya Avudlrya - Macaristan blokunun te» şekkül edeceği ve merkezi oAvrupa- nım iktisadi vaziyetinde mühim roller oynayacağı tahmin edilebilir. Her ne clursa olsun Avusturya o kendine bir istinatgâh arıyor, Ve bu istinatgâh Italyadan başkası olamaz. Yalnız bu dostluk bağlarmı sağlamlaştırmak için Avusturyanm az veya çok İtalya men- faatine hizmet” etmesi icap (ediyor. Macaristan - Italya si merke. fadeli olacağı gibi bilhassa Time merkezi Avrupayı eline almak ve le- hine çevirmek istemesinin bir takım pek te hayra yorulmayacak emeller ws « ge amin ve Kısaca > Mussolini mülükati iki devletin maddi, manevi menfaat- leri noktai nazarından şayanı dikkat çiğ İlya prn a Türe başlayan yeni veçhi olması dolayı» sile de ayrıca nazarı dikkati celbede- cek mahiyettedir. erener ak İstiklâl lisesi son sınıf lebiyat şubesinden 367 numaralı MUHARREM Rusyada tasarruf MOSKOVA, I9.A.A. — Sovyetler kongresi bu yıl içinde bütün idarelerde- ki memur sayısını yüzde 10,15 indirerek tasarruf reler bu talimatı gözetmediklerinden ta» sarruf bundan çok az olacaktır. Bu vas ziyet karşısında hükümet bütün daire. Terdeki memur sayısınm kabinece tas- vibine karar vermiştir. Dostluk ve bitaraflık muahedesi nazırlar ilk seyahatlerinde İtalya do- nanmasının manevralarında hazır bu- lundular. Bu sefer dünya vaziyetinin gergin olduğu bir sırada “Şuşingyin desinin 3 kânunsevvel 1934 den itibar ren $ senc temdit edildiğine dair olan 23 eylül 933 tarihli protokol Kral tarar fından tasdik edilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: