24 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

24 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© Milliyet'in Romanı: 42 Ww7 geli İH Yazan: Marthe Richard AYATIM* Tercüme eden: M. F, Mülâzime: Dikkat edin dedim, Pari- se giden iki adam var takip edin! Hülâsa | Orada size güzel bir apartıman ha- (Marthe Richard Fransa casusluk teş-| zırladım. kilâtı taralmdan Ispanya'ya gönderil - miştir. Vazifesi orada Alman casus teş- kilâtma girmek ve iki ciheti casusluk yapmaktır. Marthe İspanya'da Alman ca- 8us teşkilât Etisi Baron Fon Krohn ile tanışmıştır. Fransa'ya dönüp te tekrar İspanya'ya geldiği zaman yene Fon Krohn ile te - maslarıma başlayacaktır. Fakat Baronu resmen görmeden evvel ona yolda iki casusla beraber rastgelmiştir. Kendisini #arkettirmeden bu casusları takip etmiş ve onlarla beraber Parise giden trene binmiştir.) Cerbire'e varmadan evvel bi: biletçi vagona girdi. — Biletler? Sonra ilâve etti: — Eğer Parise gitmek istiyorsa- nız Port - Bou'da inmeniz ve orada başka bir bilet almanız lâzımdır. Kendisine almanca olarâk bu şehirden ileri geçmiyeceğimi an- lattım. Biletçi bir Fransızdı. Biletimi zımbaladı ve dişlerini gıcırdatarak — Bauche! diye bir küfür salıver- *di (boş — Bauche) kelimesi Fran- lar hakkında söyle- ür.) Biletçi gittiği zaman iki casustan en gencinin kapının aralığından | - ni dinlediğini farketmiştim Pari:e kadar gitmeyeceğime dair söyledi. ğim sözler onu biraz teskin etmiş- ti. Fakat çok emin değildi. Bir işe girdiğim zaman imkânı yok tehli- keden korkmam. Onun için hiç sü- künetimi bozmıyordum. — Nihayet Port -Bou'ya gelmiş- tik. Dışarı çıktım. Bir gazeteci bara- kasının önünde durarak kitapları karıştırmağa başladım. Sanki için- den birisini seçecektim. İki casus İspanyoldu, eğer herhangi bir şüp- be duysalar ufacık bir tehlike his- setseler, tekrar İspanyaya dönerek benden kurtulmaları imkân dahi- linde olabilirdi. Tren kalkarken onlar görmeden son vagona atladım. Fransız hududunda Cerbire'e vasıl olmuştuk. Burada pasaportlar muayene edilecekti. Uzaktan Fon Krohn'un iki ada- mani ni arıyor! t'iyyen j yorlardı. Artık bence kat'i kanaat hasıl olmuştu. Bunlar Fransaya gi- diyorlardı. Kalbim çarpıyordu. Düş manın gizli ordusunun faaliyetini için bundan Odahaiyibir | arma mülâzimile kı onun yanına çıkmak için çok uğ- Taştım. Boyuna müşkülât çıkarıyor. lardı. Nihayet uzun boylu ek$i su. yatlı bir adam yanıma yı EE itiyoruumuz? diye sordu: —— Sizinle yalnız kon isti- uşmak isti. Sonra ilâve ettim: ii ., kim olduğumu anladınız mı? Biraz şaşalar gibi oldu. Sonra gülümsedi. Tecessüsü tatmin edil. mişti. Cevap verdi: ii Evet 1 si ölâzimi hayatta ilk defa olarak bir sn karşılaşıyordu. Onun © nazarında ben bir romanın yaşayan kahra- manı idim. Rolumun ne olduğunu öğrenmek istiyor bd muhavereyi u- zatmağa çalışıyo: Buna fırsat si ime acele dedim. Parise am var... Bugün ö; den evvel Alman ii beraberdiler, Gözünüzün altımda bulundurun. Takip edin. OAman kaybolmasmlar. Perpignan'a tele- fon edin. Onlar da takip etsinler, Ben de şefime yazacağım ve mek- tubu size teslim edeceğim. Jandarma mülâzimi şaşkın şaş- km beni dinliyordu. Çünkü ona emir verir bir vaziyet takınmıştım. Bununla beraber çok yeğit mi kanlı idi. Hüsnü niyetle beni dinli- yor, katiyen merak etmememi elin- den gelen her şeyi yapacağını söy- lüyordu. Beraberce büfenin küçük bir sa- lonuna girdik. Orada yüzbaşı Lar doux'ya mektup yazabildim. .. Ertesi günü Fon Krohn gelip beni otelimde buldu. — Madrid'ten geliyorum dedi. — Ben de dedim, sizin için ça- lıştım. Ve sonra kendisine hava bayra- mr plânlarımı anlattım. Çok memnundu. Apartıman Ev, gayet güzeldi. İspanyol üs- lâbunda yapılmıştı. Kapıdan giri- lince büyük bir taşlık vardı. Karşı- sında dönemeçli bir merdiven yük- / seliyordu. Duvarlar biraz harap gibi idi, fakat buna rağmen bu e- vin içinde bana hazırlanan apartı- man oldukça güzeldi. Dört odası vardı. Evin diğer kısmında ise ma- dam Ginesto isminde bir İspanyol kadını oturuyordu. Bu ev sahibi i- di. Geldiğim zaman bana artık ter- ki ticaret edeceğini varını yokunu satacağını söyledi Halbuki Fon Kı bundan bah setmemişti. İçeri girdiği zaman ba- na mağrur ve yaptığını beğenir bir eda ile sordu: — Memnun musunuz? Cevap verdim. — Her zaman olduğu gibi kendi- nizi yalnız kendinizi düşünmüşsü- nüz. Mütees-ir oldu: — Nasıl olur? dedi, halbuki ben sizin hoşunuza gidecek bir iş yaptığımı zannediyordum. Benim hoşuma gitmek mi? Ah eğer bil: Münakaşa etmeği itiraz etmeği çok seviyordum. Hiç olmazsa bu suretle kinimi biraz yenmek imkâ- nını bulabiliyordum. Eğer bunu da yapmasam bir gün belki çat diye ortadan çat'ayıverir, dilimin altın- daki baklayı — çıkarabilirdim. Bu münakaşalar bana emniyet süpapı RE) e li görüyordu. lir ki Fon Krohn'a çok hodbin oldu- ğunu söylüyordum. — Ne oldu, gene ne var? dedi. — Nasıl, bunun hâlâ (o farkına varmadmız mı? Gözlerile etrafı araştırmağa baş- ladı. Odada bir eksiklik ol: zehabına düşmüştü. İzah ettim: —Bu evin içinde devredilecek bir ticaret var da bana haber bile ver- miyorsunuz eğer bu ticareti üzeri- me alsam kimse benden şüphelen- mez, kolaylıkla Parise gidip Mad- ride dönebilirim. Fakat düşün mü- yor-unuz ki... ben istediğim kadar ” tehlike altımda yaşayayım. Siz çıka- rınıza işinize bakarsmız. Eğer is- tikbalde bir gün kurşuna dizilirsem size vız gelir. Beni teskin etmeğe çalıştı. Ve bir gün bana bir lik müessesesi hediyevedeceğini ilâve etti. Ve son- ra dedi ki: — Fakat bir müddet sonra, bu sıralarda çok işim var. — Ben de, dedim, bu müddet zarfında bu apartımanda pinekle- yerek bekleyeceğim ( değil mi? Bilirsiniz ki atıl kalmaktan ö- düm kopar, Eğer burada böyle bo- şuboşuna oturursam çabucak Fran- saya döneceğim gibi geliyor. Hâlâ beni temin etmeğe ve za- man kazanmağa çalışıyordu. Fa- kat ben ısrar ediyordum. O benim delice ısraflarımı, arzularımı bili- sesesinin k. i amman inin kendisine çok pahalıya malolacağını tahmin ediyordu. » Onun için başka bir şık | teklif etti. Bu benim daha çok işime geli- — İsterseniz ,dedi beraber seya- hat ederiz. Omuzlarımı silktim. — Sizinle seyahat edeceğim ve sonra diğer günler burada hapso- m Da zevceniz Madrid'e gelirre... Bu iyi doğrusu... O benim bu sinirli vaziyetimi, hallerimi kendine göre ve kalbine göre iyi bir şekilde tefsir ediyordu. — Bana bakım Marthe, dedi, doğ ru düşünmüyorsunuz. Salona bir büro koydururum. Ben de burada yerleşir, adamlarımla burada ko- nuşurum. Siz de yalnız kalmazsı- niz. s Kapının üzerine bir kart vizit Başıboş Kurt köpekleri / | Ötede beride sağa sola saldıranlar da var Beşiktaşta Mesçit sokağında oturan 'Talit Efendiye ait kurt köpeği bağlı bu- lunduğu yerden kurtularak sokakta de- Taşırken Camhökşk civarında iki sütçü beyzirine hücum etmiş ve nokta memur- ları tarafından görülerek tabanca ile öl. dürülmüştür. | Kiit kırarken Yeşildirekte Yelkenci hanında bir nu- maralı terzi dükkâmmin demirle kilidini kırmakta olan Nevşehirli ve sabıkalı bır. sızlardan Necip oğlu Salim iş üstünde ya ar. Palto hırsızı Bakırköyünde Cevizlik sokağında 45 mumarada Zekeriya Efendinin paltosunu çalan Tanaş yakayarmıştır. Sarhoş Sarhoş olduğu halde sokakta dolaştığı görülen Beşiktaşlı Şemsettin zabıtaca ya kalanmıştır. nikâh bir kadının metresini tabanca kurşunu ile yaralayıp kamış, sonra elegeçmiştir. Tabanca kurşunu ile yaralanan adam, eski rüsumat muhafaza memurlarından ve bugün bahçıvan yamaklığı ile meşgul | Medek lk Hanım Rum milletinden iken'bundan on alt rsene evvel iatida etmiştir. Vahibi kurşunla yaralayan, adliye emanet dai resi odacısı Hasan isminde biridir. Hasan evvelki akşam geş vakit müd. dekumumiliğe teslim edilmiş, yaralı Va- hap de Himayei EMal hastanesine kal darılmaştır. Hasan evvelki akşam saat yedi sula - | rında Vahibin çalıştığı bahçeye giderek | omu dışarı çağırmış ve (sen artık çok ö- huyorsun) diyerek tabancasını ateşlemiş- tir. Hasan attığı İnurşun Vahibin ba- cağinda kalmıştır. . Yapılan tahkikata göre, Hasan Melek Hanımı, evlenmek üzere evine almış, be raber yaşamağa başlamışlardır. Melek Hanım eski metresinden arbık vazgeçmiş fekal erkek ondan vazgeçmemiş, işte bu. nun için de hâdise olmuştur. Tramvay altında ölüm Feneryolundan geçmekte — olan'bir tramvaj arabası 70 yaşlarında Hasan A- ğa adlı bir sütçüyü feci surette ezmiş Ve öldürmüştür. Zavallı Hasan Ağa o'sırada bir eve süt vermiş ve kapıdan henüz çık aş mi Zehirlendi mi? Geçen ayın 17 nci günü Karagümrükte RL ei dürlüğüne yapılan bir ihbarda, Mustafa Beyin zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilmiştir. Müddeiumumilik bu ihbar ü- zerine tahkikata el koymuş ve ve dağılmağa yüztuttuğu için ki bir kısım toprak ta morga nakledil - Verilecek rapora göre tahkikata devam Hayvan hırsızları yor. Kendi malları imiş gi Nedim ve Rıza isimlerinde iki arka - MİLLİYET CUMARTESİ 24 TESRINISANI * A'cayrıhtımındaki motörler 1934 MÜTEFERRİK HABERLER BELEDİYEDE Ekmek, Francala Ekmeklerin bir boyda ve bir biçimde yapılması belediyece verilen emirlerden- dir, Son günlerde bazı ekmeklerin fran- | calaya benzetildiği görülüyor. Francala ile ekmeği ayırmak için francala biçimin- de ekmek yapılmasının önüne geçilecek ve ekmekler bir biçimde çıkarılacaktır. Elektrik ve gaz saatleri Memleketimize yeniden giren su, e - lektrik, havagazı saatlarile otomobil tak- si saatleri Olçüler ve ayar müfettişleri ta rafından kontrol edilmektedir. Şirketlerin yeni tesisat münasebetile takacakları saatler de kontrol edilmekte- dir, Şimdiye kadar su kumpanyasında, | elektrik ve havagazı şirketlerinde birçok santler kontrol edilmiş ve hatalı görülen lerin işlemesin. verilmemiştir. Ankara Palasta verilecek Himayeietfal balosu B. M. M. Başkanı Küzim Paşa Haz - retlerinin yüksek himayeleri — altında, Türkiye Himaye Etfal Cemiyeti menfa- atına 6.12.5934 perşembe günü akşamı Ankara Palas salonlarında verilecek 0- lan milli kostümlü balonu geçen sene- | kinden daha zengin ve eğlenceli olması | için çek çalışılmaktadır. Tertip heyeti üçüncü toplantısını 30. | 11.904 cuma günü saat 16 da cemiyet sa-| lonunda yapacaktır. Bilet fiatları: N Bir bey iki hanım için6, bir bey bir banım için 5, yalnız bir bey için 3 lira- dar. Motörcülerle Akay İdaresi arasında rıhtımı meselesinden çılkan ihtilaf Liman İdaresince tetkik edilmektedir. Vilâyet, motörcülerin müştereken yaptıkları racaat üzerine Liman İdaresinin gör nü sormuştur. Esasen Su iskelesine aşıp kalkmaları için motörcülere veri- len mühlet te henüz bitmemiştir. Bu ihtülüfle iş ber iki tarafın da zara- rına olmıyacak şekilde halledilecektir. Motörlerin, Su iskelesini durak yeri kel- lemeleri. yalnız yolcu alırken Akayın rı mına yanaşmaları doğru görülmekte - dir. Zekât, fitre Tayyare Cemiyeti umumi merkezinin verdiği bir karar üzerine bundan sonra Bitre, zekât, kurban derisi ve bağırsaklar ı toplama işi mahalle bekçilsrinden alı- narak üç kişilik bir heyet tarafından ya- pılacaktır. Cemiyetlerin her şubesinden ayrılacak memurlar kendi mın/akaların- daki evlere, mağazalara, apartmanlara uğrayacaklar, fitre, zekât zarfların da- itacaklardır. Papalığın yeni mümessili | için ayin Yarm Saint - Esprit Katolik kilisesin- de Papalığın İstanbul mümessilliğine ta- rim edi yör Roncalli için bir Istanbulda bu- İ ya ve Amerika Silâh ticareti Sir Con Saymen'in Avam Kamarasında beyanatı ir Con Say- ticareti taki ilâve etmiştir. Bu memleketler Belçika, | Çekoslovakya, Italya, Japonya, Alman- Sir Sayman, Ingiltere ile diğer millet- lerin gayretleri beynelmilel bir mukave- dini izhar ede- le ile neticeleneceği ümi rek böyle bir mukaveleni: ihtiva etmesi lizim geleceğini ilâve ey- lemiştir 1 1.— Hü ömet yardımlarının ve ihra- cat kredilerinin meni ile silâh ticaretinin fili bir surette murakabesi, eynelmilel hatlar üzerinde fi- Ji bir milli murakabe, Neşir ve ilân. İmparatorluğun müdafaası LONDRA, 23 (A. A.) — Imparator. luk müdafas müsteşarı Sir Maurice Han- keyin dominyonlar aseyahatı, imparator. lağun eczası arasmdaki sevkulceyş mü- pasebetlerile alâkadar gösterilmektedir. Halbuki Başvekil M. Mac Donald dün Avam Kamarasında mumaileybin do « minyonlar hükümetlerile umumi müda- İsaya müteallik teknik meseleleri zakere etmiş olduğunu inkâr eti M. Mac Donald, bilse dahi dominyon- ların müdafaası hakkında ittihaz edilmiş olan tedbirlere dair bir günn malümat vermiyeceğini ihtar etmiştir. , Suikastın siyasi Mes'uliyetleri (Başı iinci sahifede) sandr ile Fransa hariciye nazırı M, Bartunun katli işinin Macaristan- da tertip edilmiş ve hazırlanmış olduğunu meydana çıkarmıştır. Şeriki cürümler arasında vaktile Yuğaslavyanın kendileri hakkın- da şikâyetlerde bulunmuş olduğu kimseler vardır. Bunların ifadele- rinden hendilerinin Macaristanda ve yalnız iltica hakkında müstefit olmakla kalmadıkları, suikastin a- rifesine kadar gurup halinde Ma- car topraklarında ikmet etmiş ol. dukları anlaşılmıştır. Yuğoslavya bu merelenin Mil letler Cemiyeti assamblesinin ö- nümüzdeki celsesinin ruznamesine ithal edilmesini talep eder. Bükreş, Prağ hükümetleri de ayrı ve fakat mealları bir birer no- ta vererek Yuğoslavyann teşebbü- süne müzaheret etmekte oldukla- rını bildirmişler ve bu işteki me- suliyetlerin Macaristan ile mevcut iyi mü ri #hlâl edecek ma- hiyette olduğunu ilâve etmişler- dir. « üç hususu | İstanbul Levazım A liği Satın Alma Ko İlânları © Hava Makinist Mi çin 1500 kilo Nohut, 500 kilo o makarna lo sabun 27-11-0324 salı nü saat 14, 14,30, 15 de la satın al Gere Harbiye ve merbutu tepler için 30,000 kilo. B fasulyaya bu defa da tali madığmdan 25-11-934 Pi günü saat 14,15 te p satın almacaktır. İstekli şartnamesini görmek ve kasaya iştirâk edeceklef li saatte Tophanede sa! komisyonuna gelmeleri. (589) (7944) İstanbul Levazım Ar ğine bağlı kıtaat için üç # name ile ayrı ayrı eki tondan 240 ton tutuşt dunu 24-11-934 günü saat 15,15 te pi alınacaktır. İsteklilerin *£ | hanede Satınalma Komi nuna gelmeleri. (608) (7956) İstanbul Levazım Zine bağlı kıtaat için Mi A hit nam ve hesabına 1040 lo Makarna, 3700 kilo yeye talip çıkmadığından cumartesi günü saat 14,k yapılacaktır. İsteklilerin * hanede Satınalma Komifij. nuna gelmeleri. (609) (7957) 97 DOKTOR | Rusçuklu Hakki | Galatasarayda Kanzlik sez karşısında Sahne sokağında 3 rah: apartımanda 1 numara 4 Dr. Hafız Cem Dahiliye mütehassıs! , Cumadan başka “günlerde (2,30 dan 6 ya) kadar Ki Divanyolu No. 118. Muayenehane ve ev azlık ikametgâh Kandilli 38, Beylerbeyi £

Bu sayıdan diğer sayfalar: