26 Kasım 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

26 Kasım 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİHİ TEFRİKA: 15 İttihat ve Terakki! (BAHAEDDIN ŞAKIR BEYİN BIRAKTIĞI VESIKALARA GORE) İer hakkı mahfuzdur. Zaptiye nazırı Nâzım Paşa sorguya çekildi li nazırı Nâzım paşanın İs- da Mahmutpaşa civarındaki götürdüler, sorguya çek- imden pasaportumu aldılar. inden yakamı dar kurtardım. ri yakasında Arap İzzet pa- İn Halebi Mısıra ilhak ötme| ve bir Arap hükümeti teşkiline a Bu fikrini terviç g Mabik Zaptiye nazırı Şefik paşan Korağına beraber (10) gittiğimizde m ile konuşurken anlamıştım. 9 hainane fikrini Cevdet paşaya Üye eylediğimden dolayı Arap İz- İh Bramızda son derece düşman- kiç ipyda oldu. Bu hain, bu mürte- dahi aleyhime ayaklandr. Ter- güne mâni olmak için Esbak maa- İn Celâl paşaya, Haşim pa- beni çekiştirdi. Memuriyetime yk için Celâl paşa bi irade çıkarttr. Mabeyinde ad bol yemekleri, tatlıları yutma- buzlu şerbetleri, dondurmalar e Yemeğe alışmış ve başkâtip in beyle ikinci kâtip İzzetin inde türlü türlü yalana 8€- Nİ küb alışmış olan ve mep iye devrinde nazır olan zat dahi spa bütün açığa çıkardı.,, Fevzi efendi arizasmda bada sonra mabeyin ahvalinden iyor, oradaki haşaratı te. | için nasıl çalıştığını an devrinde . iktidar mevkiine #etirmek doğru mudur? Bundan sene evvel Vanlı Abdurrah- | Kümil, şifre kâti âtip Tahsin ve mabeyin- #rek iftirada bulundular. Nihayet nn bağlatarak Vana öhderdiler. Ben de bir çaresini kei Erzurumdan çe- Viritim, Abdurrahman bey mabeyi- Me çeldi. Abdülhamit (sarayda a- n ahvalini - Abdurrahman işe O da bu yadizâr- bütün fenalıklarını anlattı, 'mabeyinci Arif Bey, Ah- set ve Rıza paşalar Parise » Ondan sonra İbriktar da . Buna meydan verme- in Abdülhamit, Abdurrah- göndermeğe mecbur oldu. inler de rahat ettiler, Fakat dolayı kıyam ettiler, beni ettirdiler, mahvıma çalıştı. ise padişahın etrafını bu gi- ni — temizliyerek vatan- zulmünü kaldırmağa çalışı- çam. Padişahım etrafını alıp ete, vatana fenalık eden İzzeti, ini, Kâmili, Hacı Mustafayı, Mehmedi, tatar Şakiri, Fa- ii Düdür İzzeti, Rıfatı, bu on ha- inden uzaklaştırmak is- Bunların her bir fenalık padişaha bildirdiğimi ve a- İerinde bulunduğumu isbata ii Hamdolsun süküt etme- Hi inler mahviçin uğraştım. mik Haddim olmayarak ben hem din- i Yolunu hoca Tahsinden öğ- di Pei bilirim ve hem medresede ık yolunu bilirim, siyasetten dirim. Bulgarların, * Rumlara, mayın Şerrinden Rumelini kur- için Arnavutluğa muhtari- teminine çalışıyorduk. Satranç va kasabalar teşkil edecektik. Mü hürriyet, adalet £ halkında dağı, sal bir kitap yazdım, yanım- Nadi iri Fevzi efendi o arizasının Mahasa) İşpioda yaptığı hizmetlerden do- ir vazifeye kayrılmasının azam yazılması rica ettik- uş ora diyordu ki: etipdat devrinde herkes, hattâ ia mim Ben; ve hempalarının uşaklarına Verenler bile bir yere gider- aytonla gidip — geliyorlardı. We bir buçuk saatlik memuri- ablakârlara varıncaya kadar er biri mühim birer memuri- Mm; Si i debdebe sahibi oldular, Ma- |, Salma mensup olan güru- a en âdi ümmiler bâlâ rüt- aldılar, göğüslerini nişan'arlar dal, ed bular, irat ve akar sahibi ol- | İk ri Fevzi efendinin bu ariza- ülken İstanbuldaki heyeti gönderilmiş ve fakat ari- İ şubelerin Selânik merkezi tarafın- nik beylerle Fehim paşa birle- | İ bi bugün de mütegallibenin kanlı | rahi yedi buçuk kuruş iken, | dört kuruşla ihtiyacı temin edilebilecek. ahallime yaya gidip geliyo- | A.C. Yazan : za sahibi cemiyetten yüz bulama- işte. Bu esnada cemiyetin vücude ge- tirmek istediği teşkilâtta oldukça büyük karışıklıklar çıkıp duruyor- du. Evveke Parisle çalışmış olan bir çok hamiyetli zatlar Anadolu- nun muhtelif yerlerinde şubeler aç- mağa teşebbüs ediyorlar, fakat bu dan tanılmadığı görülüyordu. Tabi- İ o şubeleri açanlar, O kendilerine karşı gösterilen itimatsızlıktan do- layı gücenerek eskidenberi tanıdık- ları Ahmet Rıza beye müracaat €- diyorlardı. Ahmet Rıza bey Eylâl iptidasında Paristen İstanbula gel- mişti. Kendisine çekilen böyle bir şikâyet telgrafnamesinde denili- yordu ki: “Siz Pariste iken istipdat devri- nin en abeşli zamanlarmda mukad- des cemiyetinizin hâdimi biz idik. Her türlü tehlikelere göğüs germiş, her fedakârlığı göze aldırmış, Ana- doludaki şubelerinizin hizmetine koşmuş, mağdur ve mazlüm mille- tin muavenetine çalışmış olanlar gene bizdik. Hürriyet ilân edildi- ği zaman burada bulunuyorduk. Herkes gibi biz de istipdat ateşini söndürmek için memleketin en fe- dakâr, en namuslu zatlarmdan mü- rekkep olarak bir cemiyet teşkil et- tik. Maksadımız, ö beri Paristen telkin ett rini takip ii Cemiyetimiz iane toplamağa da başlamiş ve banka- ya teslim etmişti. Halbuki buranm müstebidleri, hırsızları, hainleri i- çinde memurlar (o korkularmdan, mütegallibe ise ümstsizliklerinden bizim teşebbüsümüzü kendi hesap- larına kaydetmeğe ve (o meseleye başka bir renk vererek bizi merke. ze şikâyete başladılar. Biz kendi- mizi onlara bir türlü anlatamadık. Bugün Selânikten bura mutasarrıf. lığıma gelen bir telgrafnamede ce- miyetimizin vücudü reddediliyor. Böyle bir şey beni müteessir et- mez. Çünkü cemiyet teşkili menfa- at fikrine müstenit değildir. Biz te- rakki ve tefeyyüz fikrile çalışmış olsaydık, istipdat devrinde bir çok de biz kapardık Sizin Şürayı üm- metleriniz, Meşveretleriniz Erzine- canda iken benim adresime gelir ve Anadoluya o suretle dağılırdı. Bu fedakârlığımızı bugün ayaklar altı. na alarak istipdat devrinde çekti- ğimiz hakaretler az geliyormuş gi- pençesine teslim edilivermemize te- essüf etmekten (o başka bir şey ya- pamayız. Şayet Selânikteki umumi merkez kendi tanıdıklarmı kabul ediyorsa, bizde sizin hâdi- miniz idik, siz bizi, neden tesahüp etmiyorsunuz? Umumi merkez ne- mizi tahkik edip beğenmedi ki ce- miyetimizi lâğvettiriyor? Kabahati miz Anadoluda bulunmaklığımız- mıdır? Biz de Rumelinde olsaydık, belki onlardan bir adım daha ileri atardık. Acaba Selânik hürriyeti temin etmekle Anadolu, İrak, Ara- bistan saadete nail olabildi mi? Evvelâ buralara gelmeli de ondan sonra bizim burada hakikaten lâ - zum olup olmadığımıza hülemetme- li! Buraya bir heyet gönderilmesi için feryat edip duruyoruz. fakat hâlâ bir semeresini o göremedik. Hakkımın iadesi mukaddes cemi- yetinizde beni tanıyanların inayeti- ne tevdi olunur.,, — Bitmedi — Fakir çocuklara Yardım (Başı Linci sahifede) göre, bir çocuğun evvelce günlük mas- bugün tir. Fakat bütçe işi bu yardımı da im- kânsız bir hale sokmuştur, Çünkü ce miyet yalnız merkezce iki yüz yirmi ve remliye yardım etmektedir. Bu hususta Hilâliahmer reisi Paşa demiştir kiz “Mekteplerdeki fakir çocuklara ye- mek vermek için paramız yoktur. Yar- dun için vilâyete, merkezi umumiye Ali MİLLİYET PAZARTESİ 26 TEŞRİNİSANI Adliye Vekili geldi (Başr 1 inci sahifede) lar, 3 — Terfie müstahak olanlar. Mümtaz sınıf Avrupada tahsil gör müş, adli eserler neşreylemiş, hâkim- liğin aradığı bütün vasıfları haiz o - lanlardır. Bunlar kadronun müsaadesi nisbetinde daima bulundukları dere - celer üzerinden maaş alacaklağrdır. Tercihan lerfie müstahak olan ha- kimler de kadronun müsaadesi nis - betinde bulundukları derecel ha faza edecekler ve o dereceler üzerin- den maaş alacaklardır. Fakat kadro müsaade etmediği tak dirde mümtaz hâkimer müstesna di- İ Serleri hâkimler kanununun tatbik ç nasında aldıkları maaşın derecesine in miş olacaklardır. Şimdiye kadar kanunun hükümlerine göre tefrik en- cümeninin yaptığı derece terfileri de hükümsüz kalmış olacak, bundan son ra yapılan terfiler muteber olacaktır. Yani kanun tatbika başlanıldıktan son ra dereceleri yükselen hâkimlerin ma aşları da yükselecektir. Hâkimler kanununun bütçeye t allâk eden bir kısmınm tatbiki da ye- ni bütçenin tatbik: zamanma kadar tehir edilmiş olacaktır. Bu suretle hâkimler kanunu tatbik sahasında ikiye ayrılmış olacaktır. Bir kısmı kânünuevvelde tatbik edilecek, bir kısmı da Hazirand ik ol caktır. Hâkimlerin tasfiyesi işinin kâ. munuevvelde tatbik edileceği umul - maktadır. 7 Yukarıda da yazıldığı gibi birçok adli yenilikler arifesinde bulunulmak tadır. Hukuk ve ceza usullerinde de tadilât yapılacaktır. Haplehameler inşaatı faaliyeti de filen başlamış bulunmaktadır. Bu iş için ihdas olunan pullar da basılmak, tadır. Istanbulda yapılacak Adliye | sarayı projesini tetkik eden komisyon tetiki- katımı ilamal etmiş, projeyi Maliye Ve kâletine tevdi eylemiştir. 150 oda üze rinde yapılan projede komisyon proje nin esaslarmı bozmadan tadilât yap- le İstinaf mahkemeleri teş gözönüne alarak oda şimdiki a i düzlüğü İZ poli zak ii dabreleri- nin işgal ettiği eski Şürayi Devlet ve Tomruk dairesi binalarmın bulundu. ğu 3500 metre murabbalık saha üze rinde inşa edilecektir. İnşaat için sar- fr iktiza eden 500 bin lira hazırdır. Binanın inşaatma ilkbaharda başlana caktır. Yeni Adliye sarayının bir ta » rafı da Afiyet yurdunun bulunduğu sokağa kadar çıkacaletır. İnşaata Nafın Vekâletinin emri al- tında profesör Egli nezaret O edecek. tir. İnşaatın devamı esnasında mühen- dis mektebi mimari talebeleri inşaata devam edecekler ce staj göreceklerdir. Bu inşaat bittikten sonra İstanbul. da modem bir hapishane yapılması da ihtimal dahilinde görülmektedir. Mas amafih ilkbaharda Anadoluda birçok yerlerde hapiahane inşaatına da baş- İanacktir. Bu inşaat bittikten sonra İstanbul” 'da modern bir hapishane yapılması da ihtimal dahilinde görülmektedir. Ma- amafih ilkbaharda Anadoluda birçok yerlerde hapishane inşaatına da baş - Janacaktır. Denizciliğimiz için Mühim kararlar (Başı linci sahifede) decektir. Bunun için, önümüzdeki 935 yılında da Denizyolları ve Vaptırcu - uk şirketi arasında, malik oldukları tonaj sayısına göre, hatlar ayrılacak» tar. Bu işler için, birincikâmunun ilk ia şehrimizde her iki mücase- se mümessillerinin de bulunacağı bir komisyon toplanacaktır. Bu komisyo - na ökonomi ğı kabolaj umum müdürü Ayotallahı Bey real edecek. yeli Kişi adları (Başı 1 inci sahifede) tay, Abay, Abdan, Abeş Hatun (ka), Ablak, Ablay, Ablay Han, Abike Bah- şi, Abi, Adam Han, Adar, Adın, Adi- yeke, Admiş, Adsay, Adsız, Alrasyap, Afşin, Agabigüm O (ka), Ağa Hatun, Ağalday, Akbıyık, Ak Boboğa, Akboğ- ra, Aldbörü, Akbuğa, © Akcaba, Akca Koca, Akçura, Akdemir, Akdemir Bey, Akdolun, Abıç, Abık, Abs, Abız, Abu- kan, Abul, Abuşka, Aburşu, Acar, Acay, Acehan Bey, Acabucu, Acu, Aça Bey, Açabuga, Açık, Açıl, Açlan, Ağamak, Ağa Molla, Azat, Ağıç, Ağas, oOAğış Ağlamış, Ağrak, Ağrıtmış, Oo Ahnas, Aksbik (ka) Akatay, Akay, Akbacı, Akbalık Bey, Akbaba, Akbaş, Albay, Akhanım (ka), Akış, Akkanış (ka), Akkıyal (ka), Akkuş, Akpulat, Aksin, Aksungur, Akşit, | Aktongar, Aktaş, Aktay, Aktimur, Aktulun (ka), Akuş, Akyapı, Akyol, Not: Yanlarında (ka) yazılı adlar kadın adıdır. Vatani hizmet maaşları Vatani hizmet mukabili tahsis edi- len maaşların peşinen verileceğine dair kanuni bir mesnet o olmadığından bu maaşların 1 K. evvel 1934 tarihinden i- twaren ay nihayetlerinde — birer aylık olarak malmüdürlüklerince verilmesine başlanacaktır. Tramvâylar bir saat işleyemedi Dün akşam sazt 18,30 da Kâraköyde yağan yağmurların tesiri ile tramvay battı üzerinde bir çöküntü olmuştur. Bu müracaat ettik. Gelecek cevabı bekli - yoruz, çöküntü yüzünden tramvay seferleri bir saate yakin bir müddet yapılamamıştır. 1934 Medeniyet bir Dama oyunu mu? NEVYORK, 25 (A.A.) — Ayan üyesinden ve âyan meclisinden silâhlar hakkında tahkikat yapmağa memur et- #ği komisyon veisi M. Geraldnye, dış sıyasa ismindeki cemiyette Amerika - nm barice yapmakta olduğu silâh satı. şinin Japonyanın hattı hareketini haklı göstermekte olduğunu 've Japon sefiri. nin Amerikanın ulusal müdafaa yolun- daki çalışmalarını, o Amerikanın uzak şarkta tahçikât yapma hazırlıkları şek- Üinde anlamakta bulunduğumu söyle - miştir. M, Nye demiştir ki: “Onümüzdeki iki yıl içinde anlaşılacaktır ki medeni yet bir.dama oyunundan başka bir şey değildir. Ve bu oyunu harp hazırlık - larından istifade eden bir takım eşhas Dünyayı silâhlandırmaktan iba- ret olan ve silâh fabrikatörleri tara - fından oynanan oyuna bir nihayet ve- rilmelidir. ml Şimdiki siyasete devam edilecek o- lursa Amerika yeni bir harbe sürükle mecektir., Şikago Mahkemesinde (Başı 1 inci sahifede) ton Utilities” şirketi ve şubelerinin iflâ- sından ötürü halkı mühim surette dolam- dırmış olmakla töhmet altında idiler. 'NEVYORK, 25 (A, A. — Müflis ban- Insül hakkındaki takibat iki sene sür- müş ve 100.000 dolara malolmuştur. Hü- kümet mahkemede 150 şahit ikame et - miş ve 10 vagon doldurabilecek vesika- lar göstermiştir. Samoei İnsül Amerikanın en büyük İş âzalık etmiş ve bunların 65 ini bilfül ii ve etmiştir. 1932 iflâslari onun da suku- tuna başlangıç olmuştur. Samoel, önümüzdeki « hafta — İllinun mahkemesinde (dolandırıcılık suçundan dolayı muhakeme edilecektir. ŞIKAGO, 25 (A .A.) — Federal mah- İcemesi Insull hakkında beraet kararı ver miş ise de, Illinois eyaleti mahkemesi 0- Bun aleyhindeki ittihamda »srar ettiğin- ia yen muhakeme etmek niyetin - ledi Edirnenin Kurtuluş bayramı (Başr 1 inci sahifede) sup 150 den fazla genç vardı. Bu- fifkasıcidateşekklll: eden heyet i- cap eden tetbirleri almıştır. Batı #ihırrmızın bekçisi güzel Edirne çok heyecanlı bir gün yaşamakta- dir. Şehrimizde kutlulama Şehrimizde tahsilde bulunan E- | dirne lisesi mezunları ile 'diğer E- dirneli kardeşlerimiz de Edirnenin kurtuluş bayramını dün kutlula - mışlardır. Halkevinde saat 17 de toplanılmış, nutuklar söylenmiş - tir. Marsilya cinayeti (Başı 1 inci sahifede) cağını o zaman kararlaştıracaklır. Macaristanın notası CENEVRE, 25 (A. A.) — Marsilya dinayeti hakkında Milletler Cemiyeti u- mumi kâtipliğine verilen Macar notasın- da cinayettenberi Macaristanm uğradığı mütemadi hücumların yalnız bazı Avru- pa devletleri arasındaki normal münase- mi için değil, fakat dünya sulhu için i tehlikelerle dolu bir hava yarat- b bildirilmekte ve bu gerginliğin Yu - goslavya tarafından, Küçük anlaşmanın diğer iki devletinin de müzaheretile Mil- letler Cemiyetine verilen muhtıra ile bir kat a bi olduğu bildiriknektedir. gazeteleri ne yi BUDAPEŞTE (A A)— Telgraf Ajams bildiriyor : Macar efkörr umumiyesi sükün ve 80- muhafaza Macar Hirlap gazetesi diyor kiz “Bunun kolay bir iş olmadığı itiraf Silmek lizmdır. Fakat Macar iletinin Yugoslav hücumlarma bu sükün ve ve - karla mukabele etmesi vicdanmın açıklı Eını ve davasınm doğruluğunu göster » mektedir. Adaletin her halde muzaffer olması Tâzrmgeldiği haklandaki kat'i ka- naatı Macaristan ıkla bekle mek kuvvetini ve ne bö ri şu ibtirastan içtinap imkânme veri - 7 Benm grintnler, işin Cemevi darkal #stacını talep etmektedirler. Mec'is Hariciye Komisyonu Reisi M. itzi, Peşter Lloyd gazetesine yaz- dığı bir makalede: “Yugoslavya da bulunmuş ve fakat bu ithamlarm delille-ini ileride bil- direceğini vadetmiştir.,, diyor. al Büdapeşli Hirlap & Ka, bun oğlye malak Himeziğ” rın acele tetkikini istemesini ancak tas - vip edebilir, Fueygetlenseg gazetesi ise şu satırları yı “Tahkikat başlasın, fakat mümkün ol- duğu kadar çabuk açık bir tarzda görme liyiz, fakat her şeyi görmeliyiz.,, Sosyal Demokrat Nepszawa gazetesi de Yugoslav notasınm acele intacını yor ve çünkü diyor, bu mota dünya sulhi için büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Güzel yazı rmüsabakarmız Bir haftalık dahili ve harici vakayii takip ediniz en şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında bir yazı yazıp bize gönderiniz. En güzel yazılmış makalenin sahibine: 5 lira İkinci gelen makalenin sahibine: 2.5 lira Hakkı telif verilecektir. Bu musabakaya yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri iştirak edebilirler. Yazıların gazete yazısıyla azami 75 ve asgari 30 satir olması, kâğıdın bir tarafına yazılmış bulunması lâzımdır. Bu yazılar cuma günü akşamına kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir. Geçen müsabakayı kazananlar Güzel yazı müsabakasında birinciliği “Cenevrede yeni faaliyet” ser ievhalı yazı ile Galatasray talebesinden Kemal Kâzem, ikinciliği gene Galatasaraydan Enis Fikri Beyler kazanmışlardır. Kendilerinin hüviyet varakalarile birlikte idaremize müracaat ederek mükâfatlarını almala- rını rica ederiz, Cenevrede yeni faaliyet Bundan iki ay evvelki toplantıda Sov- yet Rusyanm Cemiyete girmesini temin eden Milletler Cemiyeti asamblesi, bugün karşısında ili mühim değişiklikle meyda- Ba çılayor; Evvelâ M. Maksim Litvinof işe başlamıştır. Diğer taraftan Fransayı yeni bir şahsiyet temsil etmektedir: Mü- tevefia Bartunun halefi M. Lâval, Cemiyet bu sefer faaliyeti üzerinde teksif etmek niyetindedir. Bun- lardan biri ve en ehemiyetlisi, bugün nazik bir orta Avrupa meselesi halinde gözüken Macaristan - Italya - Avustur- ya blokuna karşı Yuçoslavyanın vaziyeti, diğeri oldukça © çapraşık bir Alman - Fransa davası olan “Sar, meselesidir. Yugoslavya hükümeti cemiyet misa- | kının, milletler arasındaki eyi münase- gösteren her vaziyetin umumumun müzakeresine vaz” maddesinden bilistifade “vermeğe sevkeden sebepler müteaddittir; Gerçi notanm mevzuunu suikast hâdise sile alâkadar şahıslar daima Yugoslavya aleyhinde çalışan bir takım komitecilerin bazı devletler tarafından himaye edildiği iddinsi teşkil eder, Lâkin Belgrat hükü- metini dikkatle düşünceye sevkeden me- sele bu değildir. Memleketten kaçarak Macaristanda icrayı faaliyet eden Hırvat mültecilerinden hükümet zaten çoktan- beri şikâyetçi idi, ve bu hususu Millet- lar Cemiyetine bildirmişti .işin asıl mü- him cephesini son ayların merkezi Avru- pa politika havası yaratmıştır. o Macar Başvekili M. Gömböşten sonra Avustur- ya başvekili M. Şüşnig'in yapmış olduğu Roma seyahatile üç devlet arasında sıkı bir yakınlık teessüs etmiş bulunuyordu. Roma protakolunua da tasvi betle bu seyahatler Yugoslavyanın yetine karşı almacak çehrenin karari tırılmasr gayesini İstihdaf © etmekte! Bu şekilde karşılıklı öti cephe diyordu: Bir tarafta Macaristan ve Avus- turyaya şamil İtalya himayesi; diğer ta- rafta da tabiatile Yugoslavya ile birlikte ük itilâf ve Balkan Misakı devletleri « görülüyor ki vaziyet oldukça nazik bir manzara &rzeder, ve eğer milletler ce- iyeti, Harbi umumiden evvelki karşılık» kül leleri çok andıran bu cepheyi yumu Diğer taraftan bu işte Fransanm vazi- yeti de oldukça müşkülleşmiş demektir. Fransa hükümetinin en büyük gayelerin- den biri de Halya ile Yuzoslavyanın ara sını bulmaktır. Zira bu aranı bulunması demek bem Yugoslavyayı bir takım men- faatler vadile kendine çevirmeğe çalışan Almanyanın bertaraf edilmesi, hem de Avusturyanm Almanyaya ilhakı mesele sinin önüne geçilmesi olacaktı. Mütsveffa Bartu bütün gayretile bu an» laşmayı temine çalışmakta idi, ve mese lenin halline oldukça yaklaşmış bulumu- yordu. Bu vaziyetin gerginleşmesi Fram- sanın asla işine gelmiyen bir hâdisedir. M. Lâvslin bu işi nasıl | idare edeceği merakla takibe değer, “Sar, meselesine — gelincet davanın tetkikila meşgul üçler komisyonunun re- isi Baron Aloisi'nin beyanatından öğre yorus ki bu meeöle zanmedildiğinden çek daha karışık bir vaziyette bulunmakta dır, ve Milletler © Cemiyetine tevdii bir müddet için gecikecektir. Lâkin bu müd- detin uzun sürmiyeceği de beyan olun- maktadır. “Sar, meselesi bugün Avrupa nin en ehemmiyetli meselelerinden biri ol muştur, Gerçi Fransa, reyiâmın gösterece ği vaziyetin Fransanm makbulü olduğun. dan ve Sarlıların mukadderatlarını kendi» lerinin tayin etmesi lüzumundan bahşet- mektedir. Fakat asla Fransanın bu işte İ bu kadar pasıf kalmasına ihtimal veri- Temez, Velhasıl Milletler Cemiyeti bu- gün gene nazik Avrupa meselelerile meş- guldür ve nazarlar yene Cenevreye top” lanmış bulunmaktadır. Galatasaray son sınıf talebesinden Kemal KAZIM Ereğli fabrikasının temel atma merasimi Dün Turhal, bugün Ereğli... yarm başka bir yer... Türk hükümeti şeflerinin ber memleket seyahati, milletin di siyasi hayatında yeni bir merhaleni hakkuku, yeni bir adımın O müjdesidir. Başvekil paşanın, ökonomi vekili Celâl beyin Nafia vekili | Ali beyin her tetkik seyahatini yeni — işlerin alâmeti olarak karşılayan Türk efkört © umumiyesi bu sefer de yanılmadı: Başvekil İsmet paşa Ereğlide, Anadolu yaylâsının ta kucağın da semaya uzanacak bir bacanın, Eveğli bez fabrikasının temel atma merasimini yaptı, Realist devlet adamları eserleri verim- Ierile ölçerler. Binlerce halkın coşkun tezahüratı arasında Sümer Bankın yeni eserini. * kutluluyan İsmet Paşa da açık rakamlarla babrikanm Türk da oynayacağı rölü işaret etti: “İ fabrikası ince bez için kuruluyor. Burada İ saledirler, dokunacaktır. 15000 iğ ve 250 tezehi 0- lacaktır. 4 milyon metre kumaş çıkacak ve ayrıca 500 bin kile ince iplik elde edi- lecektir.,, Dikkat ediniz: Halk hükümeti reisi ev. velâ eserin halk ihtiyaçlarına yakınlığını nazarı itibare alıyor: “1250 amele çalı. şacaktır, pamuk ekicilerden 7000 balya pamuk almacaktır.,, diyor. Fabrikalarını kapatan cihan karşısmda © yeni açacağı fabrikaya çalışacak kol çağıran Türkiye: bu en beliğ, bir derstir. Cihanı karartan buhran bulutları arasında eğer Türkiye bunalmıyorsa bunu Türk iktisadiyatının #uurlu © inkişafında ve onu idare eden me aya Blanr Her geçen gün memleket topraklarında vim bacalar, bugünden yarma, uza- ve sarp yollarda Türk mil- letise &mniyet ve refah sunan birer me- Galatasaray bsesi son sınıf talebesinden sala, ince aetar, beyaz ve renkli patiakm | 1133 Eniz Fili. Matbuat yasasında değişiklikler (Baş: 1 inci sahifede) yetinden müstacelen karar alınmak üzere Dahiliye vekilinin emrile, ka - rardan evvel toplattırılabilecektir. Menolunmuş matbuaları, memnuiye- tini bilerek Türkiyeye sokan ve da gıtanlardan 300 kiraya kadar ağır pa ra cezası alınacaktır. Memleket içinde çıkan ve halkı ceza kanununda yazılı rümlere teşvik, Türk ceza kanununun 156 ncı maddesinin sarahati dahilinde veya haricinde kendilerine mevdu vazifenin ifasmdan dolayı Büyük Millet Meclisi âzasından, İcra Vek illeri Heyetinden ve resmi heyetler- le devlet memurlarından bir veya bir kaçı hakkında ewizannı davet e- decek surette mütecavizane yazı ve resimlerle Büyük Millet Meclisi. nin ve İcra Vekilleri Heyetinin ve resmi heyetlerle devlet memurları « nım veya bir kısmın şeref ve haysi yetini ihlâl, milli para kıymetini dü- şürecek veya dahil ve hariçte bu paraya karşı itimadı sarsabilecek va» kaları tasni veya tahrif mahiyetinde neşriyat yalan neşriyatı ve neş- ri memnu olan hususatı ve memleketin umumi siyasetine dokunacak yazıları ihtiva eden matbuaların memlekete dağılmadan toplattırılma- için hükümete salâhiyet veren böyle bir kanuna şiddetle ihtiyaç gö- rülmüştür. ira matbuat kanununun baz maddeleri bu kabil neşriyat yapan- lar hakkında cezalar tayin eylemişse de bu muzir neşriyatın memleke- te dağılmasını ve ef umumiyeyi zehirlemesini men'e matuf tedbir- ler ittihazı için hükümete salâhiyet verilmemiştir. Yeni lâyiha bu nok- sanların ikmali ve muzir neşriyatla memleket havasının muvakkaten ol: sun zehirlenmemesi için hazırlanmı ştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: