29 Aralık 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

29 Aralık 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Milliyet bu adı alıyor FİATI 5 KURUŞTUR. Musiki devriminde | Amacımız Yıllardanberi sürüp giden alaf- ranga alaturka musiki sorağı, 80- Bunda doğru bir yola girdi. Artık Türkiye'de anlamıyan kalmamıştır ki musiki ulusal kültürün bir par- gasıdır. Ulusal kültür, yalnız bil- giyi değil; musikiyi, tiytaroyu ve sporu da içine alan bir anlamdır (mefhum). Türk ulusu Atatürk'ün önderli- ği altında soysallığın (medeniyet) en yüksek durağına varmak yolu üstünde yürürken, musikide de batı Avrupa'nın tekniğini alacak- tır, Musiki soysallığın bir parçası- dır. Ve soysallığın doğulusu, batı- lısı olmadığına göre, musikiyi de alafranga ve alaturka diye ikiye ayırmak doğru değildir. Musikide başlıca iki eleman var- dır: ezgi (nağme) ve teknik. Ala- turka adı verilen musikinin ala- turkalığı teknikte daha doğrusu tekniksizlikte idi. Ezgiye batının tekniği yakıştırılacak olursa, bun- dan acuna mal olan ileri bir mu- siki doğacaktır. Yunay musikisi de yakm çağla- ra kadar Bizanslı idi. Yunan ezgi- leri batı musikisinin tekniğine uy- durulduktan sonra, bugün bütün acunun tatlı tatlı dinlediği Yunan operaları (o türemiştir (meydana gelmiştir). Yunan musiki ustası Manolis Koloniri'nin bu yolda yaz- dığı operalar batı Avrupa'sının her kendinde çalınmaktadır. Güzel erdemler (sanat) arasın- da en çok uluslararası bir özlük almak yolunu (tutan musikidir. Beethoven, Mozart, Brahms, Hay- den, Sekübert programları, “acur nun her kendinde o ulusun kendi malı imiş gibi çalınır ve tatlı tatlı dinlenir. Bu ustaların bir kaçı ül- kemize gelmişler ve ezgilerimizi alarak genel musiki tekniğine uy- durmuşlardır. Musiki üzerinde araştırma yapanlar, batı Avrupa musiki ustalarından bir çoğunun ürgüdlerinde (eserlerinde) doğu ulusları arasında çağrılan ezgiler bulunduğunu sezmişlerdir. Türk ustalarının bu musiki devriminde karşılaştıkları iş, Türk ezgilerini artık genel olan batı Avrupa tek- niğine uydurmaktır. Bu, her usta- nım yaratıcı ögeliğine (dehasma) kalmış bir iştir. Ve başarıldıkça evrensel (cihanşümül) Türk musi- ki ürgüdleri, acunun her kendinde çalınarak dinlenecektir. İşte musi- ki devrimindeki amacımız budur. Ve bu amaca da varacağız. Ye- ter ki Türk ulusunda musikiye kulak alışkanlığı olsun. Büyük mu- siki ustaları böyle, kulakları musi- kiye alışkın olan uluslar arasından yetişir. Bizde bu evin vardır. Ek- sik olan teknik idi. Bu da başlıca Bizans musikisi olan alaturka'yı, ulusal musiki sanarak şimdiye ka- dar ona saplanıp kalmaktan ve genel mı tekniğine uymamak- tan ileri geliyordu. Musiki devriminden sonra ezgi- lerimizi genel tekniğe uyduracak olan Türk musiki ustalarından gü- zel ürgüdler bekliyebiliriz. A. Şükrü ESMER Bay Şükrü Kaya Ankaraya döndü Bir kaç gündenberi şehrimizde bulunmakta olan İçişler Bakanı Bay Şükrü Kaya dün akşam Anka- ra'ya gitmiştir. Bay Şükrü Kaya Haydarpaşa (istasyonunda vali Bay Muhittin Üstündağ, Emniyet Müdürü Bay Fehmi Vural ile bazı dostları tarafından uğurlanmıştır. Bir müfreze polis ve aske rselâm durmuştur. Türk - “Ya n Sahip ve Başmuharriri : an dostluğu Mes'eleler dostça bir hava içinde tetkik ediliyor M. Çaldaris papasların kisvesi mevzubahis bile değildir hükümet Türkiyenin samimiy M. Çaldaris ATINA, 28 (Gece telefonla hu- susi muhabirimizden) — Başba - kan Bay Çaldaris gazetecilere yap tığı beyanatta Türk - Yunan müza- kereleri hakkında şunları söylemiş Atina gazetelerinin bu mü- zakereler hakkında yazdıkları şey- ler hakikat hale muvafık değildir. Türkiye Dış Bakanı ile burada ko- nuştuğumuz bütün meseleler An- karada pek dostane bir hava için- Birliğin toplantısına Milli Türk Talebe Birliği geçen haftadan kalan kongresinin ikinci celsesini dün sabah saat 10.30 da Halkevi salonunda topladı. Başkan Yüksek Iktısat talebe - etine emindir diyor Bay Tevfik Rüştü Aras de tetkik edilmektedir. Hükümet Türkiyenin samimiyetine emindir. Müzakere edilen meseleler, Türki- yenin inkılâp prensiplerine uygun olarak bizi memnun edecek şekil- de halledilecektir. Papaslarin-kis- vesi mevzuubahis bile değildir. 1s- tanbuldaki Rum akalliyetine ait meseleler de tarafeyni memnun €- decek şekilde behemehal halledi- lecektir.,, (Devamı 6 cı sahifede) Üniversiteliler toplantısı T. birliğinin bir yılda yaptığı işler, şehitler âbidesi ianesi Kubilây ihti ak mes'eleleri gürüşüldü iştirâk edenler sinden Bay Nedim Birliğin geçir» i safhaları anlattı ve şimdi bir dö: noktasında bulunulduğunu söyledi. (Devamı 2 inci sahifede) Havalar soğudu Dün sabah şehrimize dolu yağdı Ame- rikada ise soğukten ölenle var İstanbul'un yağışlı manzarası Dün öğle üstü saat İZ sularında, şehrimize bir iki dakika devam eden, dolu yağmıştır. . Dolu mercimek yüklüğünde kadar yardı. Doluyu şid- | detli bir yağmur takip etmiş, ondan sonra güneş açmıştır. Dün öğleye kadar yağmurlu ve ka: (Devamı 6 ımcı sahifede) Siirt Meb'usu MAHMUT. Ea Kubilây âbidesinin açılma merasimini telgraf hava- disi olarak yazmıştık, İzmir muhabirimiz ba mera- sime ait resimleri gönd ....... Dünküfestival | Güneşin Dünkü kongresi Atatürk'de bulunarak gençleri gönendirdi ANKARA, 23, A.A. — Ankara Halkevinin tertib ettiği müziksel festival dün akşam bütün büyükle- rin hazır bulunduğu resmi bir tem- sil öle açılmıştır. Atatürk bizzat bu gecede bulunarak gençleri gönen- dirmiştir, İsmet İnönü, bütün vekil. ler, diplomatik kor temsilde hazır bulunuyordu. Saat tam 21 de çalı- nan istiklâl marştile festival baş- ladı. Denizli saylavı Necib Ali kü- çük bir söylev söyleyerek Atatürk- ün Ankaraya ayak bastığı günün yıl dönümünde onun yurd gençli- ğinden istediği dil, sanat, müzik kımıldanışına ilk küçük bir karşı- lık olan bu çalışmanm bir buçuk (Devamı G ncı sahifede) Mali bir rezalet Jayonyada bir Rüşvet mes'elesi 17 kişi yakalandı Bunlar arasında çok mü- him şahsiyetler var TOKYO, 28. A.A. — Geçen temmuz ayında Saito kabinesinin istifasına sebep olan suni ipek işine karışmış kimseler halkında yapılan tahkikat bitmiştir. Es- ki büyük memurlardan onyedi kişi rüş- vet almak, vazifelerini yapmamak, and- larına sadık kalmamak gibi suçların müc- rimleri olarak mahkemeye verilecekler- dir. Gazeteler, bu işten uzun uzadıya bah- ökonemi “ bakanı Bay © Nakajima, eski demiryolları bakanı Bay Kuro- da, Furmuz Bankası eski müdürü Bay Shimada ve süni ipek şirketi caki müdürü Bay Takağı bulunmaktadır. Türkiye için Rusyaya ısmarlanan Son tarak makineleri geldi MOSKOVA, 28 (A, A.) — Le. ningraddaki Marx fabrikası, Tür- kiye mensucat (fabrikalarına ait sön tarak makinalarını göndermiş” tir. Şimdiye kadar 155 makine gönderilmiştir. | Bu makinaların kurmak ekzersizlerini yapmakta olan Tür kişçileri, bunları kurmak üzerö yakında Türkiyeye gidecek: lerdir. 9 uncu sene No. 3194 OCUMARTESİ o 29K.EVVEL1934 . Yukarıda solda: Halk Fırkası Genel yazıcısı Bay Recep Peker'i me- rasimde söylev söylerken, sağda: İzmirde kendi- Tek Kubilây ihtifalinden intibalar öle daşkırı lerinden Bayan a... Ateş - Güneş kongresi Atatürk'ün rin “Güneş ,, ismini alkışla karşıladı Dünkü maçtan Dünün yegâne göz doyurabile - cek spor hareketi, Taksim stadın- da oynanan Güneş-Vefa maçı ii Öz türkçe yazı örnekleri Yol Yazıları Değerli arkadaşım Bay Ahmet ükrü Esmer, bu yaz Batı illerine uzun bir otomobili yolculuğu yaptı ve bu yolculuğun yazılarmı yüz yap- raklı bir bitiğde toplayarak (elimize sundu. Yolculuğun başladığı yerde yor- gunluk biter derler. Bu, o kadar doğ- ru bir sözdür ki ben arkadaşımın d p- diri bir düzenle kılıklayıp siraladı- ğr yazıları daha okurken bile, kafa- nm içinde bir kurşun ağırlığıyle do- İaşan, beş yıllık bir yorgunluğun din- lendiğini duyar gibi olmuştum. Gündelik yaşayışın kapısına bağlı kaldığım bu beş yıl içinde yolculuk ğimi del. özleyimi bir burgu gibi yüreği dığım yolcunun arkasından damla göz yaşının, £ aktığını duyarım. E giden her vapur, rek uzaklaşan düdüğünü öltüre- her tren bende bu özleyimin atzılarını tazeler. Bay Esmer, © sızıları bir gez daha uyandırdı ; elimdeki bitiğin yapraklarını çevirirken içimin bur. kulduğunu sezdim. Salt bu kadarı bi- le Bay Esmerin nasıl içten gelen bir hızla yazı yazdığını göstermeye el- verir, Bu bitiğ, Bay Esmerin ta kendi- sidir. Ö, öz yaşayışında hangi yollar» sevimli dan ve nasıl yürüyorsa Batı ellerinde Milliyetin yeni adıdır sini karşılayanlar arasında görüyorsunuz. Ortada. ki resim çelenkler içindeki Kubilây ve şehit arka- âbidesidir. Aşağıda soldan zabitlerimizden Bay Ahmet, solda İzmir kiz hoca mektebi muallira- Müdür İdare ve Matbaa * 24318. “Yazı işleri müdürü 24018, 24310, * v Vedid. söylerlerini söylüyorlar. aaseasse ..i Z bir enstantane o “ Dün sabah acele serpeleyip ge- çen karm havada bıraktığı üşütücü (Devamı 2 inci sahifede) —— | de o yollardan ve öyle geçmiş, öz varlığında adımlarını nasıl abaylı ve assılı bir düzenle atıyorsa otomobili. ni de öyle gezdirmiş, bir Batı yolcu. luğunda neyi ve ne kadar görüp bil mek gerekli ise onlar üzerinde o ka dar durduktan sonra gör'ş ve araş tırışını başka alanlara sürmüş, oku yacularına bir tutam şeker yedirmek için bir kaç okka keçiboynuzu çiğne: ten bir takım şatafat düşkünü yazı &ıların yürüdükleri çapraşık yoldan gitmeyerek bize ba) in alt canlı yönler'ni z İda armağan etmeği düşünmüş, başarmıştır. Realiste ve positif bir a damın görüş ve duyuş biçimini gös. teren bu bitiğ bize, çalışmaktan ka faları yorulan oymanların bir yan dan tenlerini dinlendirirken öbür yandan bilgilerine yeni yen: parlak lıklar verebilmek için nasil bir yol tutmaları gerekli olduğunu da öğre tiyor, Yolculuk ne yalnız gün öldürmek, ne yalnız gönül eğlendirmektir; iz larla b'rlikte yaşayışın çeşnisini dı Biştirmek yolculuktan beklenen as. lamların en değerlisidir. Bay Esm rin yazılarında ben, kendi payıma, bunu buldum. Olgun yazı okumam tadını bilenlere Bay Esmerin hitiği ni salık verir, kehdis'ni yürekten kut, halarım. Hmail Müştak MAYAKON

Bu sayıdan diğer sayfalar: