10 Nisan 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

10 Nisan 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aniıca n ye karşılıklar kılavuzu Listenin neşrine devam ediyoruz 1 — Öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısına (T. Kö.) belde- ği (alâmeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile uzman- İarımızın (mütehassıs) yazılarını gazetelere vereceğiz. 2 — Yeni konan, karşılıkların iyi ayırd edilmesi için, gereğine gö- refransızcaları : azılmıs. ayrtca örnekler de konulmustur. 3 — Kökü türkçe olan kelimelerin bugünkü işlenmiş ve kullanılan e ini alınmıştır: Aslı ak olan hak, aslı ügüm olan hüküm, türkçe “çek,, kökünden gelen şekil gibi. Gurubu şems — Günbatımı Örnek: Gurubu şerhs sırasında — Gün- batımı sırasında, Gusen (bak: gam) Ciya — Sanki, yem ki Güfte (terim) — Deyiş öüftügü — Güruh — Alay, takım Güze — Boş sör Güzerrin — Geçek Göride - - seçkin Hâb — Uyku Hübide -U: iykuda Kötülük, pislik, alçaklık — (Fr.) Mechancetâ, seğlörutesse Ervah habise — Kötü ruhlar (Ruh: T. Bilget Örnek: Bu bavadisi kimden aldınız? — Bu bilgeti kimden aldınız? Habib — Sevgili Hacalet — Utay Hicet (Bak: İhtiyaç, zaruret) Müciz — Ayıran Höcle — Gerdek Haceri semavi — betil (terim) Hacm (Bak: cirm) — Oylum — (Fr.) Volume Örnek: Bu cismin hacmini mesaha et- u — Bu cismin oylumunu ölçtü. Ateş olsa cirmi kadar yer yakar — A- Humunca yer yakar. Örnek: Bu bin tondur — Bu geminin sıygısı üç bin tondur. Hid — Keskin — (Fr.) Aigu Örnek; İktesadi buhnun hâd bir devre- hacmi östiâbisi 3 ge m Hadaset — Örnek: Hadaseti sinninden dolayı a5- kere almadılar — Yaşınm küçüklü - günden dolayı askere almadılar. Had — Derece Örnek: Haddini bilmez bir adam — Derecesini bilmez bir adam. Haddi kifayet — Yeterge Örnek: Verilen fiat haddi kifsyeti bul- kz in yelrgodlnk Van > Haddi Tı ni Kadar H m Parç amk, Ornek: Büyük harbta pahalılık haddi- seraya Büyük barda pahalılık derecesini aşmıştı ( ). Haddini bildirmek — bildir - mek, ağzının payını vermek, boyunun ölçüsünü vermek, ağzının ölçüsünü ver- n Haddinden fazla" aşırı Örnek: Haddinden fazla bir emekle — çini bir emele. Hadaiz (Bak: Bihad) — Tükenmez Hadnişinis — Şenarik; küstah, kendini Hudut — Buç — (Pr.) Lâmite Örnek: Edeb hududunu tecavüz etti za, Elek, borun aş Hudut — Sınır — Örnek: Pransiz - Fransız « Alman sınırı, Hadaka — Göz bebeği Hadid — Ofkeli Hadika — Bahçe Hadise — Hadise (T. Kö.) Hindşe — Kocunma Hafiza — Ham (1. KE) — (PE) Mİ: Mi Ga e) Secret Örnek: Hafi bir anlaşma — Gizli bir — (er) S'alliger Tahfif etmek — Hafifetmek — (Fr) Alliger İetihfaf etmek — Hafifsemek iken Onu istihfaf ediyordu — Onu Hafifmeşteb — Yeğnik Halid — Torun Hafiye — po — (Fr.) Espian Hafretmek — Hafriyat — yar şü Fouille Hafta — Hafta (T. Kö, » hâh — ister Hâh nöhâh — İster istemez Bedhâh — Kötücül — (Pr.) Malveillant Dilhâh — Gönül isteği Ornek: Dilhâhınca hareket edemedim. — Gönül pay hareket edemedim. Hayırbâh — Iyel Hihiş — istek — (Fr.) Appâtit, dösir Hühişker — İstekli — (Er.) Dösirenx Hall — Engel — (Fr.) Obstacle Örnek: Bü hail de ortadan kalktı — Bu engel de ortadan kalkt. Hâl Gilevi'den) (Bak: Mahuf) Hain — Hayın (T. Kö.) — (Fr.) Traitre Örnek; O hainlerin âlubetini Herkes bilir — O bayınların #kibetini herkes bilir Hiyanet — Hayınlık Haiz — Taşıyan, - de olan, di Örnek: — Bu iş ehemmiyeti haiz de- ğildir. — Bu iş önemli değildir. Yüzbaşı rütbesini haiz olan — Yüzba- y derecesinde olan. Haizi salâhiyet — Yetkili Ai Toprak Hik — Hâki renk — Boz Hakk (Terim) — Kazım — (Fr.) Gra- vure Hakkâk — Kazman — (Wr.) Oravcur Hakkiyât — Kazıt — (Fr) Gravure Hak — Hak (T. Kö.) — (Pr.) Droit lstihkak — Hak — (Pr.) Dü, ration, mâ tite Örnek : İstihkakımı alamadım — Hak- kımı alamadim. Hakkaniyet — Hakcılık — (Fr.) Eguit&, justice Hı — Haktanır — (Fr.) Eguitable Ihkak etmek — Hakkı yerine getirmek — (Pr.) Rendre justice, Örnek: Hâkimler ihkakı hakka çalı - şırlar — Hükmenler hakkı yerine ge" tirmeğe çalışırlar. - Hakikat — Hakikat — (Fr.) Vörinö Hakikat (şeniyet) — Gerçek, gerçeklik — (Pr.) Renlite “Örnek: İlim şeniyetleri araştırır — İ- Him gerçekleri araştırır. Hakikaten — Gerçekten, doğrusu — Fr. Râllement, vi ent Hakikmtgü — Doğrucu, doğru söz'ü — (Fr.) Veridigue Örnek: Hakikatgt bir adam — Doğ- rucu bir adam. Karibi hakikat — Makikatsı — (Fr.) Vraisemblable Örnek: Bir romanm ( mev&uu az çok karibi hakikat olmalıdır — Bir roma» mın.konusu âz çok hakikatsı olmalıdır. Muvafıkı hakikât — Hakikata uygun — (Er) Vöridigse Örnek: Muvafıkı hakikat bir haber — Hakikata uygun bir duyu. Hakikatbin — Doğru görüşlü Hakiki — Olmuş — (Fr.) Reel Omek: Bu romanda Sie gr ir beşini — Bu romanda oku: unuz şe; Hakiki (Sai) — Gerçek — (Pr) Reel Örnek: Rüyada görtilen şeyler hakiki değildir — Rüyada görülen şeyler ger gek değildir. Hakiki — Asıl — (Fr.) Veritable Örnek: Bu yazının hakiki manası şu - dur — Bu yazının asl anlamı Hakiki — Tam — (Pr.) Veritabi dır — General .. tam bir komutandır. Hakiki — Hakatlı, candan — (Es.) Versi, sincöre Örnek: Hakiki bir arkadaş — Candan bir arkadaş (hakkatli bir arkadaş) Halki — Doğru — (Fr.) Veritabie li yazı vaziyetin hakiki tahli- Bu yazı durumun doğru bir Sağici, hakikiğ — (Pr.) Vrai Örnek: Bu elmas hakikt midir, değil e al Mü RS, değil Sahih — Doğru Tashih etmek — Doğrultmak — (Fr) Rectifier Örnek: — Bu yanlış duyuğu Turgud doğrulttu. Tashih etmek — Düzeltmek — (Fr.) Corriger Örnek: Bu yazıdaki yanlışları tashih ediniz — Bu yazıdaki yanlışları dü - zeltiniz Muhakkak (Bak: Şüpbesiz) Muhik — Faklı — (Pr.) Juste Tahkik, tahkikat — Gerçin — (FE) En- güğte, instruction Örnek: Suçlu hakkımdi tahkikat yepi- İıyor — Suçlu hakkında gerçin yöpel yor. T: kik etmek — Gerçinlemek — (Fr.) S'inatrulre, se livrer â une enguöte Örnek: Polis, bu elirmi kimin işledi ğini tahkik ediyor — Polis, bu suçu kimin işlediğini gerçinliyor. Kabili tahkik — Gerçinlenebilir Vesitiable Öznek: Bu iş eldeki verikalara re kabili tahkik görünmüyor — Bu iş el deki belgelere göre gerçinlenebilir gö- ünmüyor. Ledettahkik — Gerçinlendikte — (Pr) Aprts enguğte e ” Tahkikatı adliye — Tüzel gerçin — (Fr) — (e) (Pr) Eng; yute preliminaire Tahakkuk (Bak: sabit) — Gerçekleşme, kesinleme Örmek; Vergi tahakicaku — Vergi ke- Tabak e etmek (Bak: Sabit olmak) — Gerçekleşmek — (Pr.) Se rösliser Örnek: Ümüdim tahakkuk etti— Umt- dum gerçekleşti. Tahakkuk ettirmek — Kesinlemek Örnek: Vergi tahakkuk ettirmek — Vergi kesinlemek. Tahakkuk ettirmek — Gerçekleşmek — (Pr.) Renliser Örnek: Bu adam bütün düşüncelerini tahakkuk ettirmiştir — Bu adam bü- tün düşüncelerini gerçekleştirmiştir. Tahakkuk ettirmek — Voarlaştırmak — (Fr.) Röalis.r Örnek: Düşüncelerini tahakkuk ettir. Sevr muahedesi Türklüğü ... .. mahviçin hazırlanmıştı B. Hikmet dünkü dersinde Sevr'in bütün madde erini birer birer tahiiletti Eski Maarif vekili Bay Hikmet dün Inkilâp enstitüsü | kürsüsünde dersine devam etmiştir . Bay Hilemetin dünkü dersini yazıyo” ruz — Sevr imunhedesinden — bahsedere- © Sa akühedeği bar kim bp ileri mahvetmeğe kâfdir. Bütün bir milleti mahvetmek için hazırlanmıştır . Muahedenin birinci kızımı Cemiyeti Alvam misakına sittir. Diğer devletle minki gibi ayar. İkinci kısım Türkiye- nin budutlarından bahseder. Rumelideki hududumuz İstanbul vi- | lâyetinin hudududur. Anadoluda Kırka- #aç, Akhisar, Söke cenupia o olarak bir hudut çizilmiştir. Alt İsmi Yunanlılara | sittir. Cemupta Gaziantebin e şimalinden geçer, Şarkta hudut çizilmemiş Vilsona bırakılmıştır. Bu da Erzurum, Erzincan, Van, İrabzon, Giresunu Ermenistanda bıraacak hudut çizilmiştir. Bu hudutlar Usmanıt imparatorluğu- mun İsizi hudududur. Ziru nüluz iminta- kalanı vardı. Tâ Balikesir - Kütahya, Af- yonkarahisar kenarlarından © geçen hat, Konya, Amialya, Denizli italyan mıntar kasındadır. Kayseriden Takada kadar Adana Fransız mntakası. Buraları ne kadar iş yapılacaksa Fransaya sit yerlerde Fran- sız memurlri, İtalyan mıntakasında İtal. yanlar gelecektir . Bunlar munhedede yokut. Fakat üç“ ler arasmda tesbit edilmiş iktisadi mın- talan isini verilmişti. Osmanlı imparatorluğuna kalan eski Ankara, Kastamonu vilayetieridir. Burada da Osmanlı — hökimiyeti hir çok parçalara ri. Diyarıbekir de Fransız mntakasnda idi. Muahedenin 3 üncü lassını siyasi hü- 'kümler adını taşır. Evvelâ İstanbaldar bahsedilir, İstanbulun Osmanlı impara- torluğunda barakıldığı tasrih edilir. Ne bedenin tamamile tatbiki şartile İstan bul Osmanlı hükümetinde kalıyor, Bir hıkra vardır ki, bu Sevr muahedesine mür temmsim ve mülbak anlaşmalardır. Böy- le mukaveleler haddicatında yoktur, Yal nız üçler tebliği vardır. Bunlardan anla- şılıyordu ki Türk milletinin 'başma yeni yeni şeyler çıkacaktır Istanbul Osmanlı irşaralorluğunda kalıyor... İşlerin yatışması için Padişaha hükümeti, kuvvayı milliyeyi, Mustafa Kemali ezemezse etanbukdan çıkacaklar. —————— mek için her çareye baş vurdu — Dü- yüntüklerin yelaşarmak için her ça Teye baş vuzdi Kabili tahakkuk — Gerçeklnebilir — (Fr.) Realisable Örnek: Kabili tahakkuk tasavvurlar — Gerçeklenebilir tisarlar. Tahakkuk memuru — Kesinci, kesinle - yici Kat'i — Kesin — (Pr.) Döfinitil, catö- £ in — Kesinleştirmek Hukuk — Türe — (Er.) Selence fari < digve Hukuki — Türel — (Pr.) Juridigur Hukulu âmme — Kamusal haklar (Fr) Droit public Hukuku müktesebe — Edinek haklar — (Er.) Droite acguisi Hukuku tabüye — Tabiiğ haklar — Fr. Deoits natnrele Hikeza Böylece, böyle, bunun gibi, gene Hakem — Yargıç — (Fr) ji i Arbitre >» mizeyp Örnek: Bu işte benim anlamadığım bir hikmet var — Bu işte benim anlama dığım bir gizeyp var. Hakim — (Er) Sa, Hin — V-— Eşemen — (Fe) Sovre rain 2 — Hükümen — Juge 3 — Hüküm süren — Rögnant, prf- dominant, prepondöran* 4 — Başat — Dominant Örnekler: 1 — Türkiye'de millet hâ- kimdir — "Türkiye'de ulus egemendir — En Turguie la Nation est #uve » raine, ? — Adliye Vekâleti hâkimler izin ye- ni bir kanun hazırlamaktadır. — Tüze Bakanlığı © hükümenler için yeni bir kanun hazırlamaktadır. — Le Minis - töre de la justice est en train de pr6 - parer wn noüveaü projet de loi con - cernant les juger. 3 — Millet Meclisinde ( hâk'm olan kanaate göre — Kamutayda hüküm süren kamaata göre — Selon le con - Vietion pr&pondârante de la G. A. N. 4 — Ordu, bütün hâlrim tepeleri zap- tetsi, — Ordu, bütün başat tepeleri — geçirdi — Uarmde s'est emparâe de towa les sörmets dominants . Hüldeâm — Hükümenler Hiüklrram — Hükmi — (PE) Sotverain, röznân Hâlen oluk <> Başatmak — (Pr) Do- miner Örnek: İstiklâl duygusu köklü olan bir millete kolay kolay hâkim oluna - maz — Erkinlik duygusu köklü olan bir ulus kolay kolay başatılamaz — Une Nation gu a une conselence pro- fonde de son indâpendançe ne peut pas- #tre facilement deminde, dı. Alklları olan idi kuvvayı irilliye kal- kinca Mısrrdaki ayni iş olacaktı. Halbe- ki kuvvayı milliye kazanmea onlar İs- tanbuldan çıkmışlardır. Yani iş tersme olmuştur. Osmanlı hükümeti ihanetind n düşmanlara satılınış olduğundan kuvvayı milliye üzerine saldırdı. Kuvvayı milliye Yunanlılarla vurum şunken kuvvayı inzibatiye de bunları a5 kadan vurmağı uğraşıyordu Siyasi bültümlerin ikincisi mmitaxasına git olanıdır . boğazlar Burada her devletin bir veya iki mm rabhası olacaktı. Hattâ Bulgaristan bile Cemiyeti Akvama girse idi Boğazlar ko- misyonuna inürahhas gönderecekti . Gariptir ki bu konferansta ların murahhası yoktu. Boğazlar mmtakasında da Trakyada Yunanlar ve Anadoluda Osmanlılar a- ker ve silâhl kuvvet tutmıyacaklardı . Bunların bayrağı, askeri ve padişahın kalacaktır. Slmlar da halli tabi- dir. Bir de bu mıntakada büyük devletle- rin işgal kuvveti kalıyor bu karma kar şik bir mmtakadır . Siyasi hükümlerin üçüncüsü şarktaki kürtlere aittir, Deniliyor ki Firat nehri- imparatorluğu bunu kabul edecek, Mur sul viliyeti bunlara verilecektir. Bu suretle İngiliz mandası biraz daha genişliyecektir. Siyasi hükümlerin dördüncüsü İzmire aöttir Bunda deniliyor ki İzmir Osmanlı im- paratorluğunda kalıyor. Osmanlı hâkimi- yeti şehir dışarısmdaki kalelerde sallana. €ak Osmanlı bayrağı ile temsil edilecek» tir. Osmanlı impâratorluğu bununla ka- im, Osmanlı hükümeli bunun O icrasını Yunan bükümetine devredecektir, Ora da polis, jandarma, gümrük, memurlar, (idari, adli, mülki, askeri) bop Yunan o- lacalıtır. Bu hükümet tarafından dileceletir, Gümrükler de Yunanm ola Bir kayıt dahi varı Beş sene sonra, mahalli parlâmento ekseriyetle Yunaniz- tana ilhakı ipler, Cemiyeti Akvam mec- isi isterse, bu mmtalıa Yunanistana ve- rilecektir. Yani Türkiyeye ilhakı isterse olacaktı. Bunun sarihti, Bu suretle kuvvayı müliye kanacaktı. Ve milli hü kümet Müstafa Kemalden ayrılıp güya sulh muahedesini imzalayaculeı Bunler budalaca düşünülmüş şeyler di, Bunlar Türk milletini tanmmamaktan Dae e Tariki mürekttep bir komüsyon adli kapitülüs- erer yerine yeni aral en konacak. Os- kabul edecek, yani kapi" Küleyonlar daha kuvvetli olacak. yesidir. Buna dair diğer derlerdi Bunların için © olmayacaktı. Asıl okumuş, yazmış, hamiyetli bir Türk Ingiliz, Fransız ve İtalyanlara kafa tu- tar ve biraz meydan kursa derhal bu suretle onları korkutmuş olacaklardı. , Muahedenin 147 inci maddesi muc- nebi mektepten zun olan Türk SE pe Türkiyede sanat icra edebilir. Avrupada ufak yer. lerde uydurma mektepler vardı. Bura- larda gayet kolay şahadetnanıs verirler, Oraya giden bir ecnebi orada bir dip- toma alır, istediği iş yen demektir, Yani ciddi tahsil ğe hendis ve sairenin kıymeti e u da ciddi bir maarif teessüs etme- mesi için konulmuştu Bu kımın 148 inci maddesine göre, uk, Ee) Bisan ekalliyetlerinden her han- &i birisi istediği müesteseyi kurar. Yani üniversite, a e mektepleri açar. İs- tediği şeyi Elin bi binek sekahi yeleketlerde memleketimiz aleyhine kitaplar çıkar. Bunlar memleketimizdeki ecnebi mek YA e Sü > Munhedenin 151 inci maddesi sinsi. ce maahedeyi devama maluftu, Bu pa göre Osmanlı hükümeti ekalliyet- lere sit maddeleri tatbik edilmezse müttefikler istedikleri yerleri işgal &- debilir. Mondros mütarekesine göre sevkülceyş noktasından böyle bir mad de koymuşlardı. Şimdi de ekalliyetle- re ait kısımda... İkisi de ayni. Silâhle kuvvetler Maddenin 5 inci kısmı silâhir kuv- vetlere sittir. Türkiyede padişah mü hafızı olarak 700 kişi, jandarma olar rak 25 bin, jandarmayı takviye için 15 bin kişi bırakılıyor. Jandarma 4 kısma kısma lejiyon deniliyor. ine ole ii mi bir kıt'a ismidir. Bu İejiyonun her bi- ri bir mıntakada olacaktır. Haricinde hareket edilmiyecektir. Müttefik veya bitaraf devletlerden sabitler ber lejiyonda | bulunacaktır. Bir İejiyonda yalnız bir devlet zabiti olacaktır. Bunlar da mevcud zabitlerin yüzde 18 ini geçmiyecektir. Bir ne demektir? İngilizler boğazları alıyor. Italyan: lar Antalyayı, Fransızlar diğer mınta- kayı alacaklardır. Yani dört İejiyon, dört devlet var. Yani boğazlar mmtakasmda zabitler yal. nız İngiliz olacekimr. İtalyan mıntakasın- da İtalyan, Fransız mıntakasında Fran- sız, zabitleri olacaktır. Diğer mmtaka da ise boştur. Amerika isterse Ameri- kaya olmazsa diğer bir devlete olabi- Tir. Hattâ azami 4 lejiyon dedikleri içim 3 ayrılyor. o Her i yaparlar, bunları aralarında taksim ederler. Asker miktarı, © tüfenk O miktarı vardır. Gerek jandarma, gerek onu tak- viye kıtantı ücretli asker olacak 12 se- ne hizmet edecektir. Bunun mânası memlekette ihtiyat bulunmasın. Eğer 2 senede bir değişirse 10 se- nede 5 sınıf asker hazırlanmış olur. Yani 50 bin kişi her sene hükümet de- Kiştirirse 10 senede 500 bin kişi talim ettirir. Fakat 12 senede değişince hiç mesabesine iner. Harb elik olarak Osmanlı devle- tipe 600 tonluk top çeker veriyorlar. Bu da şirket vapurlarıdır. 'Gene bu kısm içinde her yerde güm rük korucusu, polis, orman ve köy bek Yani Fransız mıntakasında jandar- mayı o Fransizler, İtalyan © mntaka- #mda İtalyanlar idare edecektir. 200 üncü maddeye göre müttefiklerden kara, deniz, hava kuvvetlerini kontrol için komisyonlar yapılacaktır. Bunlar bu işlere ait bütün meseleleri kontrol edebilirler. Yani ba komisyon küçük heyeklerin hakiki kumanda. heretidir. Muahedenin 205 inci maddesi müta rekenin birçok maddelerini yaşatıyor. Mütarekenin 7 inci maddesi üzerine işgaller. Bu mütareke maddesi mua- hedede kalıyor. Dağlardaki tünellerin işgali kalıyordu. Muahede olunca tel- siz , telli bütün telgraf tesisatı, kablo- lar kontrol altında olacaktır. Diğer tesisat ve âdetler, silihlar, cep- haneler imha edilmi; ir. 6 mes kı sım harb esirleri ve mezarlara aittir. mücrimlerini verecekti. Bizde bir mad de vardır. Onlar hariç memlekete ve- riyordu. Halbuki bizde: Ermeni hükü- Meselâ bir ticaret yolunda böy. le bir açıklık olursa derhal düşmanlık çıkardı. Mali hükümler Maddenin 8 inci kısmı mali madde- Bir maliye müfettişliği Şerini) komisyon seçecek ve azledecek- Bu müfettişli! tir. kk vasıtasile işleri kon trol edecektir. Türkiyede tedavül ede- cek dns ve miktarmı Os komisyonun rızası olmadan Oz- manlı hükümeti istikraz yapamıyacak tır. En ağır, gülünç e olan kız mı şudur: Bu parayı nereye sarfedecektir? Evvelâ eski borçların faiz w çeleri. Bu işe kamleyen değil, düyunu umumiye karışacaktır. Osmanlı hükü- meti varidatının üçte birini verecektir. 31 milyon küsurdan 11 milyonu hari- ci borçların faizine giderdi. Komisyon evvelâ kendi masraflarını, sulh mua- hedesi tatbika başlandıktan sonra lacak olan ecnebi orduların masr: rını, Meselâ Toros tünelindeki ecnebiler le diğer işgal kuvvetlerinin masraflarını alacaktı. Yani İngiltere, Fransa, Italya yeni bir fırka yapmak istese parasını Os- yapar Malatyaya, Sivasa götürür. rafını Osmanlılara ödetebilir. Sonra Suriye. gibi yerler de.. Şark vilâyetle” rine İngilizler (o birçok asker gönder mişlerdi. Bu gibi yerlerde yz devletin işgal masrafmı Osmanli" Harb esnasmda zarar görmüş ecnebi tebaasmın, zarar ve ziyanlarını öde” yecektir. Bunlardan sonra Osmanlı de” İetinin masrafını ödetecektir. Fakat bir İngiliz fırkası düşünü nüz. Asker, maaşlıdır. Bunların mas Isrinı vermek.. Geriye para bırakarak memur maaşı vermek imkânsızdır. İstiklâl yek. Bundan anlaşılıyor ki Osmanlı hür kümetinde istiklâl kalmıyor. Harb e9* masında istikrazı dahili vardı. Bunun kalkması kabul edilmişti. Bütün mak sat belliydi. Bu büyük bir şey değilde Fakat Türk tebaasınm hükümetine kar 41 ilimatsrzlığını gösterecekti. Halbuki ecnebiye karşı istikraz def hal ödenecekti. Bu, Türk hükümetini Osmanlı hükümetine itlmatsızlığı ç* galttırmaktı. Her türlü imtiyaz ver © mek ecnebi komisyona aitti. fer, yol, maden imtiyazı hepsi bu ko- misyona aikti. O vakit Düyunu umumiye birçok va ridatı kendisi toplardı. Bu usul her tâ rafa yayılacaktı. Maliye Vekilinin va zifesi kalmıyordu. Vergiyi Düyunu umumiye toplaya” cak. Masrafı komisyon yapacak. Ma» Biyeye iş kalmıyor Gümrükler umum müdürü bu komis yon tarafından azil ve tayin edilecek. Tarifeyi de bu komisyon hazırlaya cak. Türkiyede 1600 ra vi go mi bulunmyacaktı. Büyük kak mıyacaktı. Dizli şartlar Örmesi hölkü melini Cezair, Kongo gibi yapıyor. Fa kat işin fenası bir devlete birkaç devlete bağlıyorlar. Osmanlı ülkesi hissei . Herkes hisseli bit malı istismar ” gibi emeceklerdi. Muahedenin 9 uncu kısımı iktısadi bü 261 inci madde tülâsyonlardan Burlar vergi vi ve Osman e isteyen bir şahs ba, devlet tabiiye- tine geçerek vergi vermez. Ya çok ba miyetli veyahud. kere ei le ki di, t a esim... İstediği Mei a ecnebi tebaası olurru« nuz, Kolay... Nim resmi bir eserde denilyor ki: Herhangi bir ecnebi devlet veya bir unsur bundan istifade edince Osman h hâkimiyeti sıfıra iner. Bunun hük- mü ki hükümler almaz. Iktısadi kısımda birçok vardır. Bunların hülâsası şmüttefikle - öyle geliyor. Kapitllaşenız ve tâbiiyet Eee ki Türk tâbiiyeti kal- Mali vaziyette ise istiklâl Böyle bir memlekette istiklâl ola - maz. Silâha hâkim olamıyan başı ö- mündedir, Yalnız askeri kısımlar mem leketi öldürür. Mali ikism memleketi öldürmeğe kb rk Tebaa işi memleketi öldürmeğe Bunlar o suretle mezcedilmiştir ki tatbika başlayınca memleket yüzde 500 ölecektir. Buğday müdürlüğü Ziraat Bakanlığında yapılacak buğl day idaresi teşkilâtı buğday müdürlü- ğü adını alacaktır. Bu hususta tetki" Yakindi t lâyihas hek aplike b yi lik kavları hakkında tetkikat İnhisarlar bakanlığı asri şarap kayla” «1 hakkında tetkikat yapmak üzere Bul KN üç hişilik bir heyet göndere © tir, Eski bir Türk. dostunu konsolosu Bay Allen 8 Nisanda Cebelittarıkta öldü haber alınmıştır. Bay Allen uzun mü det Amerikanm İstanbul konsoloslw” re bildirilmiştir. * BASIN KONGRESİ — Ankarad” verilen bir habere Arkarada to lsnacak Basın kongresi 20 mayısta lacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: