26 Ekim 1930 Tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Ekim 1930 tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehirde sağlam yol bırakmadı. fırtına Sular altında kalan yerler - Zarar mühimdir Melez ve Kızıl Çullu Dün « akşam saat dokuzda başlıyan yağmur gece yarısından sonra sağnaklı bir fırtına haline inkılâp etmiştir. Fırtına sabahın sekizine kadar ayni şiddeti mu- hafaza ettikten sonra kuvvetini Lâğımsiz şehirde Asri şehirlerin © bünyelerinde lâğımsız şehirde en kuvvetli bir cihaz olarak mevki alan Kana- lizasyondan mahrum zavallı İz- mirde geceki fırtına bu sabah karşılaştığımız. feci o manzarayı haber veriyordu. Istıraplarla teo- rübeleri aratan İzmirliler sabah yataklarından kalkınca İzmirin münakalâtını ve sokaklarını na- sıl bir vaziyette bul larından şüphe edemezlerdi. Tramvaylar işlemiyor Tramvaylar işlemiyordu. Bu- gün ve ihtimal yarın bile işleye- miyecek.. Şehir baştan başa o ka- dar berbat bir haldedir. Kaldı- rımları bozulmadık bir sokak kalmamıştır. Reşadiyeden konağa kadar bütün Göztepe caddesi dağ mahallâtından sellerin taşı- yıp getirdikleri taşlar, kırık dö- kük enkaz parçalarile dolmuştur. Daha munhat yerlerde biriken Hileler anlaşılmasın Serbes fırka müntehiplerinin imza vermelerini menetmek Serbes Fırka, İzmir intiha batına karıştırılan yolsuzlukların hilelerin en aşıkâr delili olarak kendi namzetlerine rey veren müntehiplerin esamisini ve ii zalarını toplamaktadır. Fırkaya mensup arkadaşlar bununla meş- gul olmaktadırlar, Bu imzaların varacağı netice malümdur: Serbest fırkaya veri- len reylerin intihabat neticesinde ilân edilen mahut rakamlardan sok fazla olduğu kendiliğinden meydana çıkacaktır. Bunu bil- dikleri için, öte taraftan büyük bir telâşa düştüler. İmzaların toplanmasını istiyorlar ve inti- habat esnasında vatandaşların rey vermesine mani oldukları gibi, şimdi de imza vermelerine mani olmağa çalışiyorlariİ »Serbes fırkanın değirmeda- ğı ocağı azasından Reşat Vedat bey imza topladığı için dün park karakoluna celp edilmiş ve uzun müddet arada alıkonulmuştur. Ne hakla va “hangi kanuna müs- teniden ? Bunu sormağa lüzum yok. intihabata ne hakla karış- mışlarsa, intihabat hilelerinin meydana çıkarılmasını mene de aynı hakla çalışıyorlar. Polis bir kere daha, kendi vazifesini birakup. fırka vezai- Sular küçük küçük göller teşkil etmiştir. Ya vatandaşlar İşlerine gitmek için evlerin- den çıkan vatandaşların ne hal- de olduklarını hepimiz kendi nefsimize o bakarak | biliyoruz. Tramvaylar işlemiyor, yollar a- yakla gitmeği imkânsız kılan bir halde... Arabalar, otomobil- ler yok değil... Fakat Reşadiye- den kordona kadar 4-5 lira ver- mekte her babayiğitin kârı de- gil. İş sahiplerinin endişeleri dü- şünülsün, Ah bu yalnız düne münhasır bir hâdise olsaydı, ha- yatta bir defa bu müşkülâtı çekmek o kadar acı vermiye- cekti. Fakat kışın geldiğini ha- tırlatan bu. yağmur, ayni cefa ve eziyetlerin koca bir kış mev- simi sık sık başgöstereceğini de bildiriyor, Cumanın geleceği perşembeden belli derler. Ne kadar Artık önümüzdeki aylar içinde neler çekeceğimiz de dünkü fır- tınadan belli. Bel Iş başinda Böyle koca bir şehrin haya- tını baştan başa durduran bir ..2e istiyorlar Fakat iyi bilsinler ki Serbes fırkaya rey verenlerin İmzaları toplanacaktır. İcap ederse her vatandaş teker teker reyini te- yide hazırdır. Bu yolsuzluklar- dan vaz geçilsin ve vatandaşlar serbest bırakılsın. Çünkü hiç bir kuvvet hakikatin tazal ne mani olamaz. Ne tehdit, ne yumruk, hiç bir şeyl. Diğer tevkifat Reşat Vedat beyin elinden Serbes Cümhuriyet fırkası mün- tehiplerinin © imzasını o muhtevi defter alındığı gibi ayni yette reler de yapılmıştır. İFilhakika yi- ne dün, Şefkati beyin mahdumu Nuri beyle biraderi Hatuniye mahallesinde diğer iki arkadaş Serbes fırka müntehiplerine imza attırırlarken tevkif edilmişlerdi, Ellerindeki defterler polisço zapt ilmiştir. Mevkuflar nezaret al- tina alınmışlardır. Bu tevkifatın, bir fırkanın on sarih hakkı olan müntehip def- terlerine vuku bulan tecavuzün ne suretle tevil edileceğini me- rakla bekliyoruz. Bakalım yine ne buyuracaklar! Fakat hakikat meydanda! Maksat hilelerin meydana çık- mahi- file meşgul olmaktadır. ii korlar filmi - Nev - Yorkun saf bir tahsis edilmi; Ü ELHAMRA £ Milli Kütüphane i sinem? Bu akşam için size emsalsiz bir program hazırlamıştır HAYAT DALGALARI Amerikanın en meşhur müzik hol artisti HAL SKELLİ ve HANSI KAROL la beraber | Sözlü ve şarkılı bir filim — Müzik — hol ve ihtişamlı de- heyetini tabii renklerle gösteren en son ve lâtif ahenkler filmi ilâveten temamen Fransızca Sözlü Sözlü ve sesli dünya haberleri Bu hafta tamamen R. 101 İngiliz balonnnün sukutuna maması değil mi? meşhur SIEG FRIED revü komedi doğru... İİ; tevkifat ve musade-)di çayları taştı hâdise müvacehesinde Belediye elbette muattal kalamazdı, de- gil mi? Evet o da göründü. Şu- rada burada beş on kişilik ekip- ler muazzam sellerin hediyesini temizlemeğe başladılar. Bu cılız bir elin kudretinin çok fevkinde bir işle uğraşmasına benzeyordu. Daha kuvvetli vesaitle yüzlerce amelenin belki akşama kadar tanzim edebilecekleri bir vaziyeti bu zaif ve natuvan ekipler bir kaç günde ikmal ederlerse ne lâzımgelir. “Yavaş yavaş,,.. Şarkın ezeli hareket düsturu değil mi? Fa- kat biz meskenet arzeden o ruha karşı cidal bayrağını açmış bir milletiz. Garp metotların benimsedik, Onların mesai tarz- larını da benimsemeğe mecbu- ruz. Garbı hayatlarında tetkik etmemiş kimselerin bunu yap- malarına imkân var mı? Zavallı izmir bu senin kaderindir. Sen her büyük hamlenin ındasın fakat ne vakıt senin yüce ruhu- na lâyık ellerde işlerini receksin. Bahribabada Göztepe caddesini boydan boya kaplayan sular en çok Bahri- baba cihetinde yükselmiş bulu- nuyordu. Burada toplanan suyun irtifa yarım metroya yakındır. Ana lağımlar taşmış ve tıkan- mış bir haldedir. Ameleler zergâhı ve lağımları açmağa ça. lışıyorlar, Dağ mahallâtında Dağ mahallâtında aziyet ayni fecadtı arzetmektödir. Otomobil- ler Göztepe caddesinden gitmek imkânını bulamadıklarından Mı sırlı ve Halil Rifat paşa cadde- lerini takip ediyorlar. Burada güya yapılmış olan caddenin halini görmeli. Kırmalar yerle- rinden oynamış kumları seller götürmüş. Yol ve cadde namını taşıyas cak inleyen bir iskeletten başka bir şey kalmamış. Hele Talebe çayırı denilen mahal geniş bir deniz halini al- mıştı. Coşkun dereler mütema- iyan serseri ceryanlar halinde akıyorlar. Her medeni memle- ketin hayatında pek tabii bir hâdise olan sağnaklı bir yağmur izmir için bir felâket oluyor. tandaşlar melül melâl bu hale bakıyorlar, Değirmen dağında Değirmendağı cihetinde sel- ler aşağı Karataş mahallâtını ve bütün Bahribaba cihetini kaps lamıştır. Burada Sıhhat ve mu- aveneti içtimaiye müdüriyeti bi- ması . civarında. bir kaç evin alt katını su basmıştır. Belediye memurları “suların O hücumuna maruz kalan yerleri | korumak için . ellerinden geldiği kadar hararetli çalışıyorlardı. Hastane önünde Hastane ve hapishane önünde ayni manzara... Kışlık ithal olr nan kokların mühim bir kısmını sular caddeye sürüklemiş. Burat da da ameleler uğraşıyorlar. Halimağa çarşısında Ticaret merkezi olan Halim- ağa çarşısının hali daha acına- cak vaziyettedir. Halimağa çar- şısında mecra bulamıyan sular kuru yemişçilerin e mağazalarına hüçum etmişlerdir. İncirler sular üzerinde“ yüzüyor. Zarar mü- Bitpazarında Bit pazarında dört lağım pat- lamış, çarşıyı baştan başa sular istilâ etmiştir. Dülkânlarin bir çoğu suların hücumuna uğramış- tır. r Demir hanında Demir haninda hücüm eden Serbes Gümhuriyet Yaçlarının tanzim edildiğini gö-| sular bir adam boyu irtifa bul-) Kadın Dükkânda kanlı bir hâdise Dünkü Cuma günü, öğleden sonra Beştepelerde, tenezzüh sokağında, bakkal Rahim efen- dinin dükkânında kanlı bir hâ dise olmuş, genç bir kadın delikanlı tarafından bıçakla ağır Sürette yaralanmıştır. Muhabir- lerimiz tarafından yapılan tah- kikat, hâdisenin eveliyatını ve vukuunu şu suretle tesbit etmiş- tir: Yaralanan yirmi beş yaşla- rında, Sünbül hanım, genç ve üzel bir kadındır. Arapfırınında, edine yokuşunda 1 numaralı hanede oturur bakkal Ömer Lütfi efendinin hemşiresidir. Bir aşk hayatı Sünbül hanım evli kat Serbes bir hayat si için kocasile geçinememiş ve bir se- nedenberi zevcinden ayrı yaşa- mağa başlamıştır. Bu müddet zarfında Sünbül hanımın başın- dan bazı aşk maceraları geçmiş ve 18 yaşında bir delikanlı, Kon- kadınla aşıkane münasebatta bu- lunmuştur. İsmail Beştepelerde oturur. Fakat sevğilisinin kalbini muhafaza edememiş ve Sünbül İhanım başka maceralar peşine düşmüştür. ikinci bir âşık Sünbül hanımın şimdiki âşı- kı Nuri EF, isminde bir gençtir. İsmail, eski münasebetini tem- dide çalışmakta ise de yüz bul- mamakta ve bundan müteessir görünmektedir. Dün Cuma ol- mak münasebetile Sünbül hanım gezmek ve ağlebi ihtimal yeni âşıkile buluşmak üzere beş te- pelere gitmiş ve tenezzüh soka- ğında diğer biraderi Rahim efen- dinin dükânma gitmiştir. Gö- rüümcesi. de: buraya gelmi ve; kadın. görüşmeğe © koyulmuş- lardır. Beni seveceksin Bir müddet sonra, Sünbül ha- nımı takip etmekte olan Konyalı İsmail, dükkânda iki kadının yal- görünce, fırsattan muştur. Burada yı bir çok "kimseler ancak kendilerini han- dan dışarı atarak kurtulmuşlar- dır. İtfaiye Demir hanına gele- rek hortumlarile suları boşaltıyor. Su altında kalan diğer yerler Şirket bulvarı, Halim ağa çar- Şisı, demirciler içi, Yemiş çar- Gümrük önü, Saman iske- Şirket bulvarı binası sular altında kalmıştır. Manifaturacı- lar çarşısında da bir çok mağa- zaların bodrumlarıni sular bası rak manifatura eşyası avarye ol- muştur. Zarar mühimdir. Demir hanında sularin yaptığı zarar kırk ellibin lira tahmin olunuyor. Melez çayı taştı Melez çayı - taştı. Kemerde yeni inşa edilmekte olan beton ârme köprünün inşaatında kul- lanılan makineyi sular sürükle- miştir, Şehrin lağımları Şehrin Tağımlarını © kâmilen denecek surette çakıllar tıka- mıştır. Bunları açmak için gayret sarfediliyor. Bir çok yerlerde telefon kablolarda bozularak muhaberat inkıtaa uğramıştır. Eşrefpaşada Eşrefpaşada sokaklar su, b. çık içindedir. Otomobil, araba- ların münakalâtı değil ayakla yürümek bile müşküldür, Tayyare istasyonu Şehitlerdeki Tayyare istasyonu sahasını da sular basmışsa da hasarat yoktur. Nufusça zaylat yok Şehrin muhtelif noktalarında sellerin hücumuna maruz kalan mahallâtta çok şükür ne bir in- hidam ve ne de nufusça zayiat yoktur. iç Aşk cinayetleri yalı Mustafa oğlu İsmail de genç) başkasını seviyordu Eski aşini tarafından ölüm derecesinde yaratandı istifade ederek i girmiştir. İsmaille eski sevgilisi arasında kısa bir muhavere ceryan etmiş- tir. İsmail — Sünbül, ben senden ayrı yaşayamiyacağım. Benimle gell Sünbül- hayır gitmiyeceğim. beni rahat bırak. Gelirsin gelmezsin derken esi âşıklar arasında sert kelimeler taatisine başlanmış ve İsmail Sünbülü. elinden £ kavrıyarak zorla sürüklemek istemiştir: — Geleceksin! Benimle be- raber geleceksin diyorum sanal. Fakat genç kadın bir ham- lede kurtulmuş ve dükkânın bir köşesine sığınarak İsmaile kü fürler savurmuştur: —Gitmiyeceğim. Başımdan def ol... Al öyle isel Genç aşıkın gözleri kararmış, “Ya, öyle mi?,diyerek bıçağını çekmiş ve Sünbülün üzerine sal- dırmıştır. —Gelmiyeceksin öyle. isel öyle mi! al Biçak genç kadının yüzünü! taradıktan sonra kalbine yakın göğsüne saplanmış ve Sünbül kanlar içinde yerlere yuvarlan- mıştır, Carih hemen kaçmış, or- tadan kaybolmuştur. Sünbül ha- nımın yarası çok ağırdır, haya- tı tehlikededir. Mecruh Memi ket hastanesine kaldırılmış ve müddeiumumi muavini Ali bey tahkikata başlamıştır. Cani yakalandı Çukurçeşme karakolu komi- ser mauvini Fikri efendi hemen caninin takibine çıkmış ve altı saat süren uzun taharriyattan sonra muavin beyin isabetli |ted- birleri sayesinde cani. İngiliz bahçesinde saklandığı damda, delâili cürmiyesini hamilen ya- kalanmıştır. İsmail her şeyi etmiştir. Aşk nevmi, ket ettiğini ve yaptığına nadim olduğunu söylemişti bah erkenden suların isti tında kalan yerleri gezmi le ekiplerinin mesaisini teftiş et- miştir, Reşadiyede: Bu defa yağan yağmurun şid- detine rağmen yapılan imlâdan onra Kokaryalı ciheti sellerin hücumundan masun kalmıştır. Postahanede Postahane önü de sular al- tında olduğundan eshabı mesa- lih postahaneye hamalların sır- tında girip çıkmaktadırlar. Bil- hassa memaliki Şarkiye Fransız bankasından Emlâk ve Eytam bankasına kadar olan kısım ara- sında gümrük önü deniz halini almıştı. burada da Biriken halk ancak hamallar sırtında geçe- biliyorlardı. Bayraklıda Yağan şiddetli yağmurlar- dan, köy ahalisinden toplanan (Salgın) parasile yaptırılan yol- lar(i), maalesef bozulmuş ve sarfedilen binlerce lira bir yağ- murda havaya gitmiştir. Salhane ve civari tarlalar denizle birleşmiş bir halde her tarafı su altında kalmıştır. Halkapınar ise, sudan geçil- mez bir surette deniz halini al- mıştı. Hilâlden geçen (Kızılçul- lu) çayı taşmış, demiryolu köp- rüsünün üstünden geçer bir va- ziyette etrafa dehşet saçıyordul Damlacıktaki (Maldere) taş- mış, civar evleri su basmış ve Damlacık camide diz boyu su altında kalmıştır. Seller Seydi köyü Cumaovası yolunu harap etmiştir. Çok saika Sezal bey tettişte düşmüştür. Telgraf telefon mu- Belediye reisi Sezai bey sa-İhaberat durmuştur. gli — > iğ da bir facia oluyordu Gece saat yarımda Birinci Kordonda İzmirpalas önünde bir faciaya inkılâp etmesine Yamak kalan şiddetli bir musadems oldu. Balçuva 4 numaralı ve Selânikli Necip efendinin. idaresinde bus lunan araba Alsancak iskelesinden dığı iki yolcuyu konağa geti- irken İzmirpalas önünde ani bir sademe ile karşılaştı. Son süratle gelen fenerleri sönük İZi İzmir numaralı ve Cemal efendinin * idaresindeki otomobil arabaya çarpmıştı. Ges aranlığında, yağmur altın yolcular neye uğradıklarını şaşır- dılar. Hayvanlar yere yığılmış, araba parçalanmıştı. İki, yolcu ve arabacı ehemmiyetsiz bere- ilerle kazayı attılar, . Fakat oto- İmobil musademeyi mütakip ge- rilemiş ve denize yuvarlanması- na ramak kalmıştı. Şoför son İgayretini sarfedern bu. ikinci kazanın önüne geçti. Derhal vak'a mahalline yetişen zabıta, memurları dikkatsiz şoförü ka- rakola aldılar. Cemal; efendi otomobilinde fenerin yanmakta bulunduğunu ve korna çaldığını iddia etmekte ise de arabacı aksini söylemektedir. Tahkikat İdevam etmektedir. | Fırka müfettiş- leri lağvedildi Bu husustaki resmi tehbliğat vilâyetle. re bildirildi. Cüinhuriyet fırkasının üzerine fevkalâde bir içtima yapan Cümhuriyet Halk fırkası fırka mufttiiş ve mutemet beylerinin lağvına karar vermişti. Bu karar bolodiyo intihabatı do- layisile tatbik. edilememişti. Dün vilâyetlere fırka umumi kâtipli- inden yapılan bir tamimde mü- fettişlerin lağvolunduğu vazife- lerinin filen hitanı bulduğu bil- dirilmiştir. Müfettiş beyler kâmi- len Ankaraya davet olunmuşlar- dır. Yeni teşkilât hakkında bek- lenen tâlimatname henüz gelme- miştir. Jandarmada . tayinler İzmir mektep zabitanı kıt'ata verildi Aydın jandarma kumandanı İbrahim Bey İzmir jandarma ku- mandan vekilliğine, İzmir jan- darma mektebi müdürü Mus- tafa bey Edirne jandarma kus mandanlığına, . Samsun alayın dan Yüzbaşı Hikmet Bey Ke- malpaşa jandarma kumandanlı" Foça jandarma kumandanı Faik B. Şibin karahisar alayı: na, İzmir jandarma mektebinden yüzbaşı İzzet B. İzmir bölük kumandanlığına, İzmir merkez takım kumandanı Süreyya B. Kırşehir bölük kumandanlığına, İzmir mektebinden Tahsin B. Kuşadası bölük kumandanlığına, İzmir mektebinden yüzbaşı Ce- mal B. Bayındır bölük kuman- danlığına, İzmir o mektebinden Rifat bey Aydın bölük kuman- danlığına, Mektepten Hüseyin Avni bey Dört yol. bölük ku: mandanlığına, “ mektepten © yüz- başı Celâl B. Denizli” alayına, mektepten İhsan bey Karaman Bölük kumandanlığına, mektep> ten yüzbaşı muhtar bey Elâziz alayına filen tayin edilmişlerdir. İzmir alay hesap memurluğuna da terfian Mecit bey tayin olun- muştur. Rea Terfi Jandarma terfi Âliye iktiran etmiştir. siminin Cümhuriyet b yapılması kıtalara muştur. 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: