3 Kasım 1930 Tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Kasım 1930 tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bilâkis, büyük bir © devlette meselâ köy.ülerin itiyatlarına pek muvafık düşmekle beraber şehir- liler için gayrıkabili tahammül olan kanunlar mı yapacaksınız? Ahalinin üçte ikisinin itiyadını tescil ederken üçte birinin nef- retini mucip olacak dini kanunlar tesis edebilir misiniz? Bu imkân- sızdır. Hiç olmazsa manen im- kânsızdır. Şu halde büyük Devletin bir- biri üzerine binen iki gayesi var- dır: Küçük © Devletin gayesi ve kendi gayesi, demek te * doğru değildir. Şöyle demek lâzimgelir: Büyük Devletin iki gayesi vardır: Küçük Devletler tarafından ta kip edilen gayenin asgari haddi ve sonra da büyük Devletlere münhasır olan gaye, Şimdi bakalım, hiç bir Dev- letin tehdidine maruz olmıyan küçük devletin gayesi nedir ? Devam etmek başka hiç bir şey değil, ve rahat kalmak, Binae naleyh ona Devlet müessesi ola- rak sokakta intizamın muhafaza edilmesi vo vatandaşlar arasında ibtilâfların uzamaması ve zehir- lenmemesi için sadece bir adliye bir de polis lâzımdır. Küçük bir devlette, Devletin asgari gayesi budur. Tehlikesizce, hatta fay- dalı olarak, diğer beş altı mak: sat ta takip edebilir. Ulüm ve sanayiin inkişafını istiyebilir, o- kutmak istiyebilir, din işlerini tanzim etmek istiyebilir, aile iti- yadatının eyi bir şekilde olma- sina nezaret etmek istiyebilir, âilenin annesi ve babası tarafın- dan ne suretle yaşa: rını ve çocuklarını nasıl yetiştirdikleri- nin hesabını alabilir, aile sıhha- tini tanzim eyliyebilir. Öyleya, bir “kardeşlik, için- de bu işler pek ü ve sıkıcı müdahüleler'olmaz. Ancak, büyük bir devlette belki'de üzücü've sıkıcı olacağından küçük devle- tin gayelerini asgari hadde indi- yük devletin bunlardan hangisini “muhafaza (edeceğini tetkik edelim. Komşularının teh- didine maruz olmıyan küçük bir devlette, devletin asgari gayesi i bi ve eyi bir polisle nizam ve intizamı muhafazadan Ibarettir. o Devlet müesseseleri polis ve adliyeden ibarettir. Ya büyükte? Büyükte de, ip- tida bu gayeler var. Buna inzi- mamen de küçük devlet yerine büyük devlet kurulmasını mucip olan sebeplerin istilzam ettiği diğer gayeler. Bu büyük devlet niçin mevcuttur, Zira etrafında ayni suretle büyük olan ve onu mütemadiyen tehdit eden kom- Şular var. Binaenaleyh gayeleri, evvelâ her hangi bir devlet gibi nizam ve intizam, saniyen de,bü- yük bir devlet olduğu | için, mü- dafaadır. Bu büyük devlette, eyi bir cem ameliyesile, devlet mü- essesi olacak şeyler şunlardır: polis, adliye ve askeri kuvvet. a sonra? Sonra başka hiç bir şey, sadece bütün bu şeylere lâzım olan para. Hulâsa: Dev- let bütçesi, Devlet zabıtası, Dev- let adliyesi, Devlet ordusu. Da- ha sonra? Daha “sonra, hiç bir şey. Bundan ötesi Devletin ga- yesini aşar, ve binaenaleyh ta- bir caizse, Devletin: hakkını da aşar, Devltin bütün hakları haiz olduğunu vakıa itiraf ettim; yal- nız, denilebilir ki bir ihtiyaca cevap vermiyen her hangi bir hakkı, istimal etmek hakka mu- gayirdir, sadece hakkını istimal “etmiş olmak zevki için, lüzum olmadığı halde bile onu kullan- “mak hakka mügayirdir. Meşru © müdafaa hakkım vardır. Son “noktata onu istimal edersem çok i namuslu: bir adamım. Tehdit edi- dir z çabucak, acele ile Liberalizm . nedir Muu asri 5 Emile Faguet sinden kurtulmak için bana fır- sat vermiş olmasından mütevellit gizli bir memnuniyetle bu hak- kımı istimal edersem, namuslu bir adam değilim. Hakkımda: “Hakkı imal etmeğe hakkı yoktu, denilebilir. Hakkımı te- İcavüz etmedim, fakat namus hu- dudunu aştım. Bütün hakları haiz olduğunu ciddiyetle inkâr etmek imkânı olmadığı için, vazifesinin zarureti ileaatından olmıyan hakları isti- male kalkışan Devlet hakkında da ayni muhakeme yürütülebilir. Arzu edilirse, bu Devlet hakkını tecavüz etmiştir denilemez. Fa- £ tabii hududunu aşmış, kendi ini ve vazifesini yapmakla ik- tifa edeceğine başkası için nahoş, zahmetli, hakareti veya acı olması muhtemel bir zevk ara- mıştır: Hakkından harice çıkma- fakat namussuz adam mevkiinde bir devlettir. “Hakkını istimal etmeğe hakkı yoktu. , Zira dikkat ediniz) bu ahlâki noktadan harice çıkmamak için şuna dikkat ediniz: Eğer Devlet, her şeyden evvel, bir vicdan muhasebesi yapmağa muktedir olsaydı, bir dert olduğunu itirafa mecbur olmaz mıydı? Hakikaten bir derttir, zira bir ilâçtır. Bir ilâç, büyük bir dertten kurtul- mak için icat edilmiş küçük bir derttir. Devlet,beşeriyetin kendi kavgacı" lığına mani olmak için icatettiği bir derttir, fakat muhakkak su- rette bir derttir. Ferdin üzerinde bir sıkıntıdır, onun hareketlerini takyit (e eder, üzerine çöken bir yüktür, Ferdin verme, hatta ka- zanmâğa hiç niyeti olmıyan bir parayı ondan arar, çok sulhper- ver olan bir vatandaşa silâh taşı- mak. mecburiyetini tahmil eder. Bütün: “bunlar ıstıraplı şeylerdir. Devlet - elzem, şayani hürmet, mirinettarlığa | lâyık'bir derttir. Haddizatında bir eyilik değildir. Bir zırh, veya bir kılıç gibi bir derttir. Silâhlar, darbelerini yi: yecek olanlara fenalık yapmağa mahsus aletlerdir. Fakat darbe- leri verenlere eyilik yapmakla işe başlarlar. Devlet bu şeyleri kendi ken- dine söyliybilseydi, şunu nazarı dikkate alacaktı ki bir teşekkül fena olduğu © zaman, mantıkan, mümkün © olduğu kadar az fena olmağa çalışması lâzımdır. bunun Biliyorum ki aksine bir muhakeme kendine der ki ıkıcı olduğu için, diğer çihetten eyilik yaparak, yüksek görüne- rek, masraflara girerek, babalık yaparak bu sıkıntıyı telâfi etmesi doğru olur, Vatandaşlar üzerine eyiliklerini, ihtimamlarını, lütuf- larını akıtmak ister. Yalnız dü- şünmelidir ki aldanmak herkes için mümkündür. Kendisi de aldanabilir, aldanması çok muh- temeldir, ihtiyaca müstenit işler bu ihtiyaçlarla sarahaten mukay-| yettir, eyiliğe matuf işlerse ter- sine ve takip ettikleri gayenin hilâfına olarak ortaya atılabilir. Bilhassa umumi ve müşterek eyilik: işleri. Bir şahsa “karşı, yapabileceğiniz eyilik veya hiz- meti öğrenmek için tamamen değilse de oldukça emin bir va- sıta vardır: Bu da ne istediğini kendisine sormaktır. Aldanabilir, fakat aldanmaması da muhtemel- dir. Bir millet karşisinda ise öna yapılacak eyilik ve lütufların ne- ler olduğunu bilmek, kendisinin reyini alarak ta, almıyarak ta oldukça güçtür. Eğer reyini al- mazsanız. ona yarıyacak şeyi güzelce görmek için çok büyük ve çok keskin gözlere iktiyacı- nız vardır ve kendi hususi zev- kinize göre muhakem alırsanız, bir çok cevapla aynı Belediye intihabının sahte ga- lipleri Halk fırkasının okumak yazmak bilmiyen © azalarından hacı Şerif, celep hafiz Salim, icra memuru Hilmi, kara Mehmet, Eyyüp efendilerin buyurultuları verilmek suretile belediye mecli- sini teşkil ettiklerini öğreniyoruz. Reis intihabında dahiliye ve- kâletinden vilâyete gelen emri mahsusunda meb'us Mitat beyin biraderi avukat Rifat bey tayin edileceği kat'iyen musarrah iken ve avukat beye vali tarafından bu emir tebliğ edilmiş olduğu halde vilâyet Halk Fırkası mu- temedi mektebi iptidai mezun- larından hancı Emin ağazade Emin efendi hükümetin emir ve arzularına ehemmiyet vermiyerek bir muhalefet inadile kendisini reisliğe intihap ettiriyor ve bu şe- kilde vazifeye başlıyor. Tahsili ol- mıyan şahsiyetlerin belde reisliği gibi çok ağır ve mes'uliyeti bü- yük “bir işi üzerlerine almaları memleket işile ne derece alâka- dar olacaklarını ispata kâfi zannederim. Aydının yetiştirdiği çok münevver şahıslar dürürken bu gibi şahsiyetlerin bin hile ve fesatla * ele geçirdikleri | post üzerinde hâlâ saltanat sevdasında yaşamak istemeleri fırkaları he- sabına da bir hicap teşkil etmesi icap eder. Sabık reji Alimet Emin efendi “hocü evinde hasta yatıyor, arkasında belediye! ;ças vuşları başında kolonyal şapka- sile bir kaç gün evvel büyük bir gururla saltanat ve azamet 'Sa- çan zavallı Ahmet Emin efendi şimdi yeni bir fırsat zuhurüna intizaren köşenişindir. Serbes fırkanın tahsiliâli gör- müş belediye namzetleri bu;yaz- iyet karşısında sükün ve vekarla yapılan haksızlıkların tamirine ve intihabın feshine, yeniden intiha- bin başlamasına memleket işleri- nin hakkile tedviri için kendi el- İerine tevdi edileceğine kat'iyetle emin ve müsterihtirler. Halk: fır- kasının namzetleri arasında İsti- falar başlamıştır. Diş tabibi Şevki 1 « Beşi bir yerde 10 Altınlira 15. Altın yarım lira 30. Altın çeyrek lira Bu hediyemizin birini veya İHer 25 kopun piyangomuza bi İyardım ederse bir kaç hediyeyi Kuponları saklayınız! zamanda” karşılaşacağınız * pek âlâ bilirsiniz. Şu halde bunların hangisini tercih. etmeli? Ekseri- yetin cevabını mı? En çök kim: eleri' tatmin etmek için. akalli- yette olmakla beraber yinö çok Postbaşındanelerolmuş Aydın Belediye azaları istifa ediyorlar.İki bin imzalı telgraflar Bir buçuk milyon lira hava mı oldu? ihile ile ve haksız yere kazanıl- Dikkat! Aylık Zengin Altın Piyangomuz fetem okuyucularımız hiç bir külfete sokulmıyacaklardır. Sadece her gün neşredilecek kuponlarımızı uponla iki 75 kuponla üç defaV.s. iştirak edilir. Yani tal Piyangonun keşide tarihi. ayrıca: ilân. edile: ektir. Keşide noter huzurunda yapılacaktır. Ku: pon numaralarının teselsülü şarttır. Ur? bey ilk defa istifasını ve- renlerdenbir. Tüccardan uncu Raif beyinde istifasını verdiğini haber aldım. Avukatlardan Ak Süleyman Sırrı bey' ve “Şerif bey efendilerle be- raber kendi lehlerine entirika ve masını bu şekli intihabı kabul et- miyen ayni azalardan bir çoğu- hun şeref. ve haysiyetlerini mu- hafaza etmek üzere istifa ede- cekleri muhakkaktır. Bu surette halk fırkası ve onun kendi mu- hitine alı istediği şahıslar ta- bii bir istihale geçirmektedirler. En yakın bir atide hak ve hakikat tecelli edecektir. Gaziye ve Dahiliye - vekâletine dün ak- şam yeniden bütün Aydın ma- hallatı mümessilleri iki bin imza ile telgraf çekmişler müfettiş gönderilmesini istemişlerdir. Ay- dın ahalisi en küçük çocuğuna varıncaya kadar bu haksızlığı bir- birlerine anlatarak sahte galip- leri parmala teşhir etmektedirler. v. İzmirde seylâp felâketi Ay- dının temiz ahalisini çok müte- essir etmiştir. Aziz kardeşlerine seylâpta kaybolanlar için beyanı taziyet ve teessür etmektedirler. İzmir belediyesi ve hilâliahmeri- nin fırkacılık zihniyeti haricinde insani © vazifelerini | bekliyoruz. Söke de seylâptan oldakça ziyan görmüştür. Aydında Menderes taşmış, ovayı. su istilâ etmiştir, Vaktile Horsonlü havalisin- de yapılan' ve hazineye bir bu- çuk imilyon liraya mal edilen ir- va ve iska kanalı bü mühim za- manında hiç bir fade temin ede- memiştir. Nafia vekâleti yaptığı büyük hatayı nihayet anlamış ve Avrupadan getirttiği su mühen- disinin emrile kanalı kapamağa mecbur olmuştur. Köylülerin şi- kâyetlerinde ne kadar haklı ol- dukları bu suretle anlaşılmıştır. Fakat ne'çare ki bir sürü isra- fatın arasına millet parasından ve kasasından bir buçuk milyon lirada karışmış bulunuyor. Doktor : Etem Vessaf Hepsi birden 30 Altın lira bir kaçını kazanmak için muh- saklayınız) irdefa iştirak hakkını verir, birden kazanmak mümkündür. olan ve hatta; ekseriyetin ihti- Mahdemelerde : Meşhur yankesicilerden Vanlı Bekir, son: günlerde İzmire gelen Hüseyin efendi namında Tireli bir şahısta para olduğunu hisse- derek arkasını takip etmiş ve nihayet Hilâlda © mantarcılıkla cüzdanını çarpmağa muvaffak olmuş ise de üç gün sonra ya- kayı ele vererek evrakile “bera- ber asliye ceza mahkemesine verilmişti. Mezarlık başı polis komise- rinin yaptığı fezlekeye © göre, bundan bir müddet evvel berayi ticaret o İzmire gelen. Tireli Hüseyin efendi manifaturacılığa ait bazi o levazımatını tedarik edip gönderdikten sonra birazda dolaşmak | ve © havalanmak ; Hilal taraflarında gezi- nirken, tanımadığı bir şahıs kar- şısına çıkarak; pardon; demiş ve Hüseyin efendinin sigarasile, si- garasını yaktıktan sonra elile ar- ka tarafı göstererek “şu yol bu yol nereye gider?,, gibi bazı su- aller sorarak ayrılmıştı Hüseyin efendi; bir ihtiyaç karşısında para çıkarmak istemiş ve fakat ceketinin iç cebinde bu- lunan cüzdanın yerinde yeller estiğini görmüştür. Bir müddet düşünen Hüseyin efendi kendi şık sualler soran ve yakan esmer, kara bıyıklı, kara gözlü uzunca boylu şahıs tara- fından çarpıldığını anlayınca ka- rakola müracaat ederek başın- dan geçeni anlatmış eşkâlini ta- « Yol ver baba” demiş Fakat zavallının elli dört lirasını da aşırmış Yankesicilikten 13 defa mah: küm olduğunu söyliyen, Kadir oğlu Mehmedin dün Asliyeceza mahkemesinde yeni bir muhake- mesine başlanmıştır. Okunan evraka göre, Çeşmeli Hüsnü ağa isminde bir zat, Me- zarlıkbaşında dolaşırken etrafını -an bir sürü kalabalık arasında a boylu, çiçek yüzlü bir adam kolunu boğazına dayıyarak: “Yol ver: babal,, Demiş ve Hüsnü ağayı biraz iterek geçip gitmişti sonra cebini yokladığı ir beyaz kâğıda sardığı let beşer liralık ve mü- tebakisi birer liralık olmak üzre elli dört lira parasının yerinde eller esti; anlayınca feryadı asmıştır. Hüsnü ağanın fer; ve her zaman bu vak'aların şahidi olan aşçı Büleyma: ba- bayı yanına çağırarak kendisinin Köse namile yadedilen Kadir oğlu Mehmet tarafından dola: darıldığı gidip karakola ha- ber vermesini söylemişti, Hüsnü baba karakola gitmiş, derdini anlatmış ve Mehmet te yakalanarak, cürmünü itiraf et- miştir. Şimdi mahkemede reis bey soruy. -— Seni ne vakıt yakaladılar? — Ertesi gün, — Parayı gece mi yedin? — Almadım ki: yiyeyim. Maznunun inkârı üzerine ik- rarını — işiten şahidin. celbi zımnında mahkeme başka bir güne talik edilmiştir. Pek yakında nı işiden yaçları hakkında bile daha fazla malümat sahibi o olması mümkün olan kimseleri mütees- sir etmek elimdir. 5 — Bitmedi — Bir sabıkalı yankesici Dün muhakeme edildi. “Bu işin faili değilmiş! ri etmiştir. kollara; tamim. ederek; şında ele geçirilmiş ve itiraf “etmiştir. Bugün asliye ceza mesinde muhakemesi Vanlı Bekir demiştir ki boyum uzun mudur? uzun boylu bir Yahudi tı sabıkalıyım amma bu Bekir, git Bekir! Bu, maz | demiştir. işte alâka mediğini diğeri de vap etti ve davacı da kendi ziyesini Yankesi. istemiştir. anlaşılan Bekirin üç'ay alınmasına verilmiştir. €dilecekti İzmir, hükümet Ferit beyin, vazife Şurayidevletçe tasdik lerek ahiren ve idare kararile kefaletle tahl kendisirie tebligat yapi ve ayrıca iki tane suretlerini leffetmiştir. evvel Ferit beyi pılma, detinin hitamında elbine karar veri 10 lira 6 lira Seneli Altı aylı Senelik: | 25 lira Üçüncüsayfa: Dördüncü sa: ıca pazarlığa tâbi eki Zabıta; verilen eşkâli karı. sonra Vanlı bekir Mezarlıkba. ( Efendim; parası çalınan a. dam; uzun boylu bir adam tarı. fından çalındığını söyliyor.. Rica ederim: dikkat ediniz! mantara basılmıştır. - Val değilim! Polisin işi yok yal Gel Dinlenen zabıta memurların. dan birisi, Bekiri tanırsa da bı olup olmadığını bile. müştekinin tarifi veçhile Bekiri bulup isti aman . ikrar ettiğini adamın Bekir olduğunu. teşhi; etmiş ve müddelumumi muavini de, cürmü sabit olan maznunun, yankesiciliği . san'at ittihaz etmiş olduğunu beyan ederek sabıka- ları nazara alınmak suretile tec hapsine ve elli lira cezayı nakti mahkemece Ferit bey Dün muhakeme posta ve telgraf sabık müdürü muhafazasına verilen miebaliğden 1464 küsur lirayı zimmetine ge girdiğinden dolayı hakkında, vi- âyet idare encümeni tarafından verilen lüzumu muhakeme kararı tanbula gitmiş olduğundah mab- kemede Hazır bulunm; Ferit bey İstanbulda lığına dair bir rapor göndermi; milli harekâtta hıdematına ai Mahkeme bu vesikaları tetkikten sorgusunun Yi icapettiğine, rapor müd mahkeme SerbesCumhuriye Telefon numarası - 2697 Telgraf adresi -“İzmir Serbe Abone şeraiti Ecnebi memleketler için: ii İlânat Birinci sayfa: Satır 100 kuruş 1 ve aylık ilânat ar dir ve az i teshilât gösterilir. İHTAR: Abone ve ilân üc) Üç gün cürmünü mahke. Yapılan Benin Belki de tarafından ben işin faili böyle ol çarpan ikten. yedi sabıkası bulunduğu daktiloskop. kaydile müddeti karar Postanesi dola; edilerek evrak, müddeiumumilikten mah kemeye tevdi olunmuştur. Asliye ceza mahkemesinde dün bu de vanın. rüyetine başlanmıştır. Suçlu Ferit bey, bu mesele den dolayı bidayeten tevkif edi- meclisinin liye ve İr niçin lmiştı. de vesiki Vesikalar 20 10 idir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: