14 Şubat 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

14 Şubat 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

162 UYANIŞ No. 1695—11 Müsahabe: Romantizm Yıl dönümleri.— Fransada b; yi 100 üncü yıl dönü- mü.— Şarkta fatalis Romantism, his ve hayal . — Ruso ve Madam dö Stal.— elini ron sini EN eden başlıca şahsiyetler. — Tarihte, siyasette, iktisatta romantism . — Garp ve şark.— Romantisme karşı silah : Fen ve hakikat!. Büyük adamların veladetleri, dönümleri yadediliyor, mek isteniyor, böylecde mütemeddin beşeriyet, vefatları, yıl onlara bir şeref veril- ilme, irfana, medeniyete, insaniyete hizmet et- miş olan insanlara karşı hissi şükranını gös- termiş, zihayat ilim ve zekâ sahiplerini de bu yola teşvik etmiş oluyor. Eğer beşeriyetin yakın ve uzak bütün ma- zisiyle alâkasını kesmek daha hayırlı ise bütün tarih kitaplarını yakmak ve mekteplerden kâ- milen tarih derslerini kaldırmak lâzım.. Böyle yapılmiyor, çünkü bugünkü hal müterakim mazinin neteceleridir, istikbal ise, halı hazır da dahil olarak, bütün mazinin ihzaratiyle tecelli edecek. İnsanlar nereden, nasıl geldiklerini bil- meli ki, nerede bulunduklarını anlasınlar,nereye gittiklerinide bir dereceye kadar tahmin ede- bilsinler. Şark fatalisttir, mazisi gibi, halini ve is- tikbalini, birçök fertler, kaza ve kadere tabi görür. Garbın determinism mesleki de hani bundan çok farklı değildir. Bir çocuk doğduğu günden itibaren ebeveyninin hayat şeraitine, muhitinin tesiratına göre yaşamağa başlar, bu doğdu- &undan o yaşa kadar me görmüş, ne geçirmiş suretle büyür, öyle bir yaşa gelir ki ise ölümüne kadar görüp geçireceklerine müe- ssir olacak olan bunlardır. —> Zaman zaman zuhur eden dahilerin, büyük adamların beşeriyet üzerine - istenirse kaza ve kader büyle imiş denilsin - tesirleri görül- müştür. Bunun gibi, edebiyatta, felsefede, gü- zel sanatlarda bir takım mesleklerin de medeni âlem de mütefekkir insanlar üzerin de tesirleri görülmüştür, meselâ romantism gibi . Biz cihetile fransız edebiyatından müteessir şuzdur. Fransa edebiyatında ise bu seneler romantisnı devresinin yüzüncu yıl dönümüne müsadiftir. Fransız romantisminin yüzüncü devir bilhassa şu son asırda, edebiyatımız olmu- senesi bizide az çok alâkadar edebilir. Bu sırada bu devre atfı nazar edenlerin toplu fikir- alarak mülâhazalarda bulunmağı pek te faidesiz görmedik. Romantism, siyasi oiçtimai büyük ihtilâl- lerden, inkılâplardan, sonra ruhi ve ahlaki bir tehavvül husule getirmek için hisse ve fikre, kuvvei hayaliyenin yardımile, başka bir küşayiş vermek gayesine doğru yürümüş olan bir meslektir. Hisse ve hayale teveccüh eden romantism bu mantıkla lerini bazı mahiyetile aklı mubariz olmuştur. Romantismin Fransada inkişafi geç kalımış- tır. İngilterede, Almanyada meydan aldıktan hayli sonra romantism Fransaya bilhassa Al- manyadan intikal etmiştir. Romantizm mesleğinin vücuda gelmesinde Jan Jak Rusonun, Nuvel Eloyisle, Konfesiyon (La nouvelle Flose, les Confessions) eser- Bu halde romantizm Fransada neden daha evel doğmuş olmasın? lerinin tesirleri mühimdir. Ruso fransızca yazar bir edipti, fakat yazı- larını için yazmazdı, yazılarımda Fransayı şiddetle tenkit ederdi de.. Rusonun en Ziyade ingiliz hassasiyetinden ve ahlâkıya- tından müteessir olmuş bir şahsiyet olduğu da fransızca inkâr edilemez. Cinevrada iransız terbiyesinden başka bir inkişaf geçirmiştir, böylece vaktiyle iransızlar Jan Jak Rusoyu (Jean Jeak Roü- sseaü) kendilerine mal etmemişlerdir, adeta yabancı oOeörmüşlerdir, bu sebeple Rusonun eserleri Fransa haricinde daha müessir ve makbul olmuştur. Fransaya kosmopolitizm ile beraber roman- tismi sokan Madam dö Stal |M.me de Stael| olmuştur. Bu yüksek kadın, Ruso gibi, İngiltereyi, İsviçreyi bildiği, tanıdığı kâdar da Almanyayı ve İtalyayı biliyordu, tanıyordu.. Almanyaya dair eserindeki fikirleri kısmen alman üdeba- sından imülhemdir, romanları bir fransız kadının ecnebi memleketlerindeki intibaatını İransızlara tasvir etmez, belki ecnebi memleketlerin ahva- lini, efkârını, hissiyatını fİransızlara telkin eder. Şatobriyan (Châteaubriand) ise, şüphe yok ki, tam bir İransızdır, romantik eserleri de iransız hissiyatile meşbudur. Rusodan, Bernar- den dö Sen Piyer (Bermardin de St. Pierre) den ilham almıştır, anma bir fransız ruhile.. Romantism yavaş yavş İransadada yayılarak edep ve san'at sahalarını kapamıştır. Edebiyatta 5 NE —

Bu sayıdan diğer sayfalar: