7 Mart 1929 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

7 Mart 1929 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

218 UYANIŞ No. 1699—14 Shakespaere'i okur gibi — a * 4 « mm (Revue des deux mondes), 1914 şubatında, yani cihan harbinin başlayacağı sene iptidasın- da, Rusyaya Romanya sefiri olarak gitmiş olan bir diplomatın hatıratını neşre başlamıştır. Cihan harbinin patlamasında ve devamında rol oyna- mış o kadar çok ricalin hatıraları neşrolundu ki, okuduğum bu ilk kısımda pek alâka verici ma- lâmat bulduğum Romen diplomatının hatırala- rından, daha bitmeden bahse lüzum belki de yoktu. Lâkin bu hatıratın ilk kısmında, o Za- manki Romanya kralı birinci Karolun henüz intişar etmemiş ruznamesinden alınmış parçalar var ki, ben bunlardan bahsetmek, ve Karolun, harbin zuhurundan vefatına kadar, «Şakespear»in mahlükatının tattıkları ıstıraplarla Okıvrandı- ğını anlatmak istiyorum. Bunu takdir için de kendisinin mazisini “ve vaziyetini bir lâhza hatırlamak kâfidir. Rumanya kralı birinci Karol, Almanyada doğup ve Hohenzollern hanedanına mensup bir Alman prensidir. 1866 da, daha Romanya bize tabiken, prens intihap edilmiş, 1876 da Türkiye ile Rusya arasında harp ba- şlayınca, Ruslarla bize karşı birleşerek istiklâlini temin etmiş, sulhten az sonra kral ünvanını almıştır. 1883 de de, memleketini bir ittifak ile Almanya ve Avusturya-Macaristana bağlamıştır. Bunda, damarlarındaki kanın büyük tesiri ol- makla beraber, Ruslarla silâh arkadaşlığı zama- nından kalmış acı duyguların da tesiri, ittifakı- nın mükâfatını Rusyanın Beserapyayı almakla Romanyaya ödediğinin hatırası vardır. büyümüş Aradan sonra uzun seneler geçmiş, ve Karol mevkiinin vazifelerini büyük bir ciddiyet ve ehliyetle ifa ederek, Romanyanın Balkanlarda- ki sağlam ve parlak mevkiini kazanıp muha- faza etmesinde en mühim bir amil olmuştur. Romenler, onun uzak bir yabancı memleketten gelmiş olduğunu tamamen ve çoktan unutmuş- lardır, ve şahsiyetinin bütün meziyetlerini çok ilerlemiş yaşında da muhafaza eden kral, bütün milletin hörmet ve muhabbetine mazhardır. Fakat, bir gün, 1914 haziranının 26 inci günü, bir Sırplının attığı kurşun bütün dünyada harp cehennemini tutuşturunca, her şey Karol için değişecek, ve hayatının kırkaltı senesini verdiği Romanya, onu bir ecnebi, çok muzur bir ecne- bi olarak göreçektir.. İsmi C. Diamandy olan Romen diplomatının görmesine ve bazı aksamını iktibas etmesine müsaade edilen ruzname, kralın belki bilâhara tevsi etmek üzere tutmuş olduğu, bazı cümleleri tek kelimeden ibaret notlardır. Ve bize verilen kısmı, Bosnada işlenen cinayeti oğrenmesiyle ölümünden iki gün evveline kadarki üç aydan biraz fazla bir zamanın intibalarıdır. İlk satır- ları şu: 28 hazıran pazar.- Saat yedı buçukta, Bra- tiano (#J) Oo François - Ferdinand'la zevcesinin Saraybosnada katillerini büyük bir teessürle haber veriyor. François- Ferdinand Avusturya-Macaristan ve- Hahtidir, ve katil bir sırp olduğu için, Avusturya hükümeti birikmiş tekmil hiddetlerinin acısını Sırbıstandan çıkarmağa kalkar; bundan sonra da sırasile bütün büyük ve küçük devletler, harp meydanına inerler. Ve artık her gün Alınan ve Avusturya hükümdarları harbe iştirak etmesini Karoldan istiyor,kendisine ittifakı ve Almanlığını hatırlatıyorlar. Sâkin Avusturyanın taarruza uğ- ramayarak harbe bizzat sebebiyet verdiği iddia- sile, Romanya hükümeti ittifak şeraitine riayet etmemekte, bitaraf kalmaktadır. O zamana kadar her sözü hemen kabul edilen Karolun, Almanlar- la beraber harbe girmek arzuları akim kalmış- tir. 3 ağustosta aktedilen büyük mecliste, bir tek kişi kralın fikrine iştirak eder. Beş on gün sonraki Satırlar: «Pazartesi 17 ağustos.- Bütün gün yatakta, ağrılar, öksürük, boğaz ağrıları. Japonya Almanyaya karşı harp açıyor. Her tarafta düşman.» Düşman. Kralın düşman dediği Almanyanın düşmanlarıdır, ve halbuki az sonra, Romanyanın bitaraf kalması kifayet etmiyecek, Almanyanın düşmanlarına iltihak Karoldan talep olunacaktır. 9 eylül tarihli telgrafile, Kayser hâlâ bera- ber harp teklif ederken, kralın tahtı artık sal- lanmağa başlamaktadır. Karolün çocuğu yoktur. Almanyadan getirilip veliaht ilân edilmiş olan ye- geni, uzun senelerdenberi Romanyada olduğu hal- de karşısında ağız açmağa cesaret edemezken şim di pek çok göz ona müteveccihtir. Ve onun zev- (s1. Meşhur Bratiano o zaman başvekildi .

Bu sayıdan diğer sayfalar: