15 Ekim 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

15 Ekim 1931 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Nü 1835150 SERVETİFÜNUN. ii 352 ön Sönedir yaşıyorum. Şehir: Bu Arba, otömolkii, baik» Bu çiftlikte uzak bir hayal oldu bana,, vey, gürültü, Bunların Kepsini uğüttum atik. Ne yorgun bir yüz. Ne kesik bir bacak. Nede bezgin bir gönül, Tanıdiklarım pek az: Biri ranallim, biri şalı, öfe- ki tabi. Eserlerim bir namımüstedria çikiyor: SBLMAN ZİYA. Bu imzânım bana ait oldüğamı eski tanıdıklarım hiç bilmiyor, hiç. Hattâ MUALLA NAMİ bile, Eğer bilseydi şiir mecmuası ban ithaf eder midi günnediyorumz?. Kat'iyen, Kalbinde bana kürşı kırılan birşey var, Bu mu hukkak,. Fakat geçen günlerin, ayların, senelerin bütün tazyikine rağmen kalbim şimdi onu yavaş, yavaş düşünmeğe başlıyor... Roman kaliramanlarımla baş başa kaldığım zamımlar hüviyetlerinde yalnız onu yağalmağı çalışıyorum. O, benim kalbime. bir isti- nat yeri öldü.Geçelerimin yıldızlı sükünu içinde yalnız o var, Güzel ve cici MUALLA. Seneler onun sevgi sini kalbimde nekadar gizli bir imnhfasa içinde sük- lamış meğer. EW Öğle,, : Altında oturduğum asma yaprakları ağır bir rehü vetle yavaş, yavaş sallamıyor., Vücudim kaynak suya atilmiş bir lif parçası... İlerde hizmelçimi yanım bir uyku içinde fark edi- yorum: Elinde buzlu bir maşrapada ayran getiriyor bühü., — Beyefenüi.. Yağlanmamış ağın bir dükkân kepengi gibi güE- kapaklarımı açıyorum. Elinde bir kartvizit: MUALLÂ NAMİ Kendisi infsilit veriyor: — Yirmibeş, otuz yaşlarında bir kadın. Bir âraba ile geldi. Yalımz. Sizi muhakkak görmek istiyor... Kalbim daha heyocanlı bir surette atmağa başlı yor. Hizmetçimin gözlerine bakıyorum: Orada büyük bir kabahat işlemiş adamların bali var. Aynizaman- dada bir rica., Düdaklarımdan göyrihtiyari şu kelimeler dökü- iyor: — Peki, doğru kütüpaneye alınız. Koşuyor, hemde basaklarindan ümit edilmiyen bir çeviklikle.. Zavalh adam, acaba neden bukadar gok sevindi?. w Bir saattenberi konuşuyoruz. Yeni nesil hnkkında- ki fikirlerini ince bir buluşla ve tane, tane söyliyor.. Konüşürken bir aralık gözüm üânvardaki beyzi &y- naya ilişti. Kendi kendime düşündüm: — On sene evvelki zalt ve çocuk SELMAN ZİYA bir 1 Bir omuzları geniş, İnce “ye kesik sakallı delen, a Gishen” serieleğ din iradi dg göycirmiş meğer , Bünn MUALLA NAMİ ile komuğurkeh daha derin Ni vüzuhia anlıyorum: Zira o beni biç tanımadı İlgisi — Demek si? burada böyle yalnız, yapyalnız, bil rün dostlarımızdan uzak, iki, üç hizmetçi ile oluru “yorsunuz,, Aniaü vokudar fet. Aim Rp ar ilâye ediyor 1: — Hiç sikalmaz siz 1. hi No güzel dudakları ve ne günel. bie pair İle — Hayır Hanwefendi, diyorum. Barası bir i yurdu, Burada gönül sıkılmaz, Bilâkis bezi nüller ancak burada şifa İulabilir. KEL Kütüpanenin açık duran penceresinden dişari | bakıyor, d Gölgeler hlk ağir bir rehavet içinde. Ufak bir kiz sek tarafinki VALDE SUYU Dan kuynağına koy» öruş dudaklarım. Yavri bir kuş gibi koua, kana su içiyar.. — Ne güzel bir manzara.; Büğuni göyilio Yanında bir masa, Mimi Dia bir albümü a li — Müsande ederseniz. VEN yr: > — Buyurun, diyorum. LİN rağ Tehalikle aşıyor yaprakları yıl BODLER, MÜSE, BETOVEN, ei, BAYRK, Bir matızara, sonra bir resim... eN m ; Fakat niçin gözlerinde bir şeriyek çak 418. Niçin” gözlerinin. karanlik dekikizinde le N yil birdenbire tutuştu. j ün igin aaptileşi gzl) SMM iğ vds Anladım. Bu, SELMAN ZİYA gin küçüklük | N u olacak. Soruyorum: — Yoksa tanıyor MUSUNUZ. bu resimin sabi. Pürtakal rengi ağzı yavaş, YAVAŞ açılıyor £ Higmiieri ve i — Hayır. Pek az. Sahifeler devam ediyor. Şair, muharrir, mnikiğie” | nas dopdalu.. Albüm bitti, Lâkin içinde hir l var onun. Bü hirs yüzünün çizgilerinde tekaday bel Sahifeler baştan tekrar ngil iyor. Gene o resim, Gene SELMAN ZİYA mü küçük lük resmi. Gözlerinde hâli bir asabiyet, oyların Iu ranlık dehlizinde hilâ bir şemşek parıltı var, Bu on'senelik kadın kiut önünde kii tina tits TİYOFUM. e — Pek iyi tanıdığım bir arkadaştı. Zavallıyı bir macera, bir sevgi madefisi öldürdü. ; bundan on sene kadar evvel. i Gözleri birdenbire değişiyor, çakan şemşeklerin parıltısı birdenbire şöwüyor. Şimdi üzerlerinde buğu: lanmış bir cam hali var onların... Yavaş ve ağır bir damla yaş yuvarlân Sam — Neden için, için ağlıyorsunuz, MU ABLA Hanım? Neden gözlerinizde yaş vm:1.. er — Dera 1 a iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: