6 Ekim 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

6 Ekim 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— No'1486—201 Selma — Efendim bir arkadaşını ziyarete git- mişti. Geç vakte kadar alakoymuşlar. Azize — Gelirken kendi kendime ya sofradadır- lar, yahutta yemekten yeni kalkmışlardır diyordum. Henüz yemek yemediniz galibaf Yemedinizse rica ederim buyurun, ben yabancı değilim. * Ragıp — Siz de buyurmaz mısınız Hanımefendi * Azize — Ben akşam yemeklerini erken yiyorum efendim. Yemek yiyeli bir saat kadar oluyor. IJyku vaktine kadar iyice hazmedeyim diye bir aydır bu rejimi takip ediyorum. Beşinci meclis Evvelkiler, Cemil Cahir, Makbule (Şadan kaçıyı açar. Makbule Hanımla Cemil Cahit girerler.) Selma — Buyurun efendim. Cahit — O.. Azize Hanımefendi de burada imiğ., Makbule — Nasılsınız Hanımefendi, iyi siniz İn- şallah? (Azize Hanıma) Siz nasılsınız efendim? Azize — Çok iyiyim, teşekkür ederim. Ragıp — Şöyle buyurun efendim, Cahit — Emel Hanım kızımız ne yapiyor? Ragıp — İyidir, şimdi gelecek. Cahit — Oh, oh, memnun oldum. (Herkes otur. duktan sonra umuma). Efendim yollar o kadar ka- ranlık ki gelirken önümüzü görmiyorduk. Selma — Mehtap geç çıkıyor. Azize — Bende bir elektrik feneri var, zamanlarda çok işime yarıyor. böyle Altıncı meclis Evvelkiler, Emel (Emel sade bir akşam tuvaletile girer. Misafirleri çelamlar. El verir.) Azize — Emel Hanımın karnı acıkmıştır. Haydi siz buyurnn yiyin, biz burada sizi bekleriz. Cahit — Ay siz bala yemek yemediniz mi? Selma — Efendim Emel bugün İstanbula inmişti, geç kaldı. Makbule — Haydi siz buyurun. Cahit — Biz burada konuşuruz, &iz yemeğinizi yiyin. Emel — (Sağdaki radyo çalın isterseniz, Azize — Çalarız. (Ragıp, Selma, Emel çıkarlar.) odayı işatet ederek). Biraz Yedinci meclis Cemil Cahit, Makbule, Azize sonra Enis Makbule — Bu sene inmeye niyetiniz var mi? Azize — Henüz bir karar vermedim efendim, düşünüyorum. Makbule — Biz de öyle. geçirsek sıkıntı çeker miyiz? Azize — Belki sıkılırsınız. girecek bir şey yok.. Enis — (Girer. Biraz mahcup) Bonauar efendim. Cahit — Buyurun Enis Bey. “ : Bilmem kışı burada Bnrada hiç vakit ge- 'SERVETİFÜNUN 299” Enis — (Hanımların ellerini öper. Cahidin elini sıkar) Biraz erken geldim galiba. Geç yemek yedik- lerini bilmiyordum. * Azize — Siz geç gelmediniz. Onlar yemeğe geç oturdular. Emel Hanım İstanbula inmişti, biraz ge- cikmiş. Enis — Öyle imiş efendim, aşağıda görüştük, * söylediler. Makbule — Valde Hanımefendi teşrif etmediler? Enis — Bfendim gelmeğe niyeti vardı, fakat bu- gün hamama gitmiş kendimi üşütürüm diye korktu. Kusuruna bakmamanızı rica ediyor. Cahit — Estagfurullah.. Azize -- (Enise) Dün akşam iskele gazinosunda kaça kadar kaldınız * Enis — (Mütehayyir) Pek geç kalmadım. Nereden biliyorsunuz ? Azize — Ben bazı ahbaplarla arkanızdaki masada idim. Arkadaşınızla o kadar hararetle konuşuyordu- nuz ki beni görmediniz. Enis — Kusurumu affedin Hanımefendi. Azize — Bir kusur etmediniz ki affedeyim, Tam iki saat arkanızı dönmeden konuştunuz. Enis — Kim bilir neler söyliyordum. Azize — Pek meraklı şeyler anlatıyordunuz. Enis — (Endişeli) Siz işittiniz mi? Azize — İşitmemek kabil değildi ki.. adeta ken- dinizden geçmiştiniz. Yüksek sesle konuşuyordunuz. Enis — Eski bir arkadaşa raagelmiştim, öteden beriden konuşuyorduk. Bilmiyerek belki münasebetsiz bi; şey söylemişimdir. Azize — (Gözlerinin içine bakarak) Bilakis pek münasebetli şeyler söyliyordunuz. Fakat müsterih olunuz, söylediklerinizi burada tekrar edecek değilim. Cahit -— (Gülerek) Şüphesiz kadınlardan bahse- diyorlardı. Bekâr adamlar başka neden bahsederler. Azize — Evet, kadınlardan.. Fakat Enis Bey bil- hassa bir kadından bahsediyordu. Enis — (Kızarır) Hatırımda kaldığına göre bir tek kadından değil alelamum kadınlardan bahsedi- yorduk. Azize — Dikkat edin Enis Bey : bir erkek yolu- nun üstünde rasgeldiği kadını refakatine almazsa ekseriya doğru yürür, Kadın latif bir yol arkadaşıdır. Fâkat gideceği yeri bilmez ve erkeğede 'yolunu şa şırtır,. Tekrar söyliyorum, dikkat ediniz! Calıit — Rica ederim Hanımefendi, bu söyledik- leriniz bütün kadınlar için değil kadınların bir kıs mı için, sergüzeştci kadınlar için söylenmiştir, Azize — (Biraz asabi) Kadın kadındır. Onu ev hanımı, gergüzeştçi, mektepli kız, dul, genç, ihtiyar diye tasnif etmek doğru değildir. Böyle bir tasnif olamaz, Bunu sizden başka kimse kabul etmemiştir. Enis — Demin dün akşam bir tek kadından bahsettiğimi söylediniz. O kadının ismini lütfen söylermisiniz ? Azize — Mademki istiyorsunuz söyleyim: Emel hanımdan bahsettiniz, — Mabadi var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: