23 Temmuz 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

23 Temmuz 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2083 —398 Yaz nezlesi için.. Nezle! Rahatsızlıkların en dile kolayı ve en zi- yade «Yan, öyle mi? Geçer, bir şey değil!» basma- kahp lâfile karşılananı ! Eena itibarile de, nezleyi öyle dile kolay olan ve böyle basmakalıp lâfile karşılanışa müsait bulunan bir rahatsızlık saymak yerindedir; çünkü, türlü has- talıkların derece derece müthiş oluşu yanında, nezle, elbette dile kolay olmakla beraber haşmakalıp bir iâfla karşılanışa da müşgittir! Muhtelif hastalıkların dehşeti düşünülünce, nezleye de dehşet izafe etmek, mübalâğaya kapılmak olur; ancak, bu rabatazlık için müz'iç demek, okadar nezleyi tıpkıtıpkışına tarif, ki! Müthiş değil, fakat müz'iç! Mevsimine uygun olarak bahsedelim. Şu yaz nez- lesi denileni! Tıbbi bakımdan ârâzını anlatış için, bir doktorun kompleks izahını yarımyamalak olarak buraya naklediş tecrübesine girişmek külfetine kat- lanmıyacağım; ne o şekilde, ne de herhangi bir has- tanın kendi dilince anlatışı şeklinde! Yaz mevsimin- de yaz mezleşine uğramış veyahut da uğrıyacak ol- mak, eldebir olduğuna göre, buna sadece işaret yeter | Yetmese bile...... Yetmese bile, bu satırları sıralıyan kimse, nezle denilen o müz'iç rahatsızlığın kendisini tariften zi- yade, bu güzel mevsimde ne cansıkıcı mahrumiyet- lere katlandırdığını sayıp dökmeği tercih ediyor. Tam, yeşil çamların neftileştiği bir sırada, sarışın bir..... Bu cümle, devam etseydi, bir sır ifşa edilmiş ola- caktı; biraz birşey sezdiniz, kâfi! İşte nezlenin müz"- içliğini tasdik ettirebilecek bir mahrumiyet misali ! Sarışın bir...... Ne zararı var ? Daha açık olgun! Sarışın bir gü- zelle çamlıkta gezintinin bile nahoş bir angarye şek- lini alması, sırf bu yaz nezlesi dolayısile! Ne müz'iç şey! — Sonra iş, güçten uzak durmak! İş, güçten uzak durmak mı? O cihet için mah- rumiyet demek, doğruyu söylemek demek değildir, bence! İş, güç! Hele rehavet veren yaz mevsiminde okadar nzak durmak arzusu uyandıran bir varlık ki! Lâkin, bir angaryeden muvakkat de olsa kurtuluş vesilesinin, başka bir angarye olması! İş, güğ tah- didinin yerini sıhhataizlik tahdidinin tutması | Nezle! Bu okadar müz'iç bir şey ki! Bunu şöyle derlitoplu yazış bile mümkün olmuyor! Sıka sıka, ağırlığı yerinden oynatıp sürüklemeğe çabalar gibi, yazış! Ve eninde, sonunda: Dermeçatmalık,.... gelişigüzellik ! İşte, nezlenin -yaz nezlesinin diyeyim - ne kadar müz'iç olduğunu isbata yarıya- bilecek şeylerden biri de.... bu zoraki or- taya çıkan... şey! YAĞMUR... Gene ben yaya... Kapılmış fırtınaya; tozdan bir iskelet...... Hava kurşundan ağır; sağır... Duymuyor; gökyüzünde bağıranları... Duymuyor; engininde çağıranları,.. Bulutlar... birbirinin saçından tuta tuta, zincirlenmiş ufukta... Terlemiş tenli, körpe bedenli, bir buhurdan, nurdan karşı kıyı... Yolumda zaman, zaman.. tozdan, bronzdan burgular yükseliyor; gerisinden deliyor : Bulutların ipince derisinden... önce damla, damla.. Sonra sık, kısık adımlarla bir sağnak boşanıyor... Kaldırımlar ak.. artık... Kaldırımlar, bir ırmak.. Dökülüyor üstüme. su.. bardak, bardak.. artık... Şemsiyesi olanlar.. saçak altlarına dalanlar,. çok... Bana sığınacak yer yok... Herkes tez bir yolunu bulup biniyor tramvaya. fakat, ben gene yaya... Kapılmış fırtınaya çamurdan bir iskelet|... 5-V17-936 Mehmed Hulüsi Dosdoğru

Bu sayıdan diğer sayfalar: