17 Eylül 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

17 Eylül 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2091—40ö UYANIŞ » Keli <Makiyap> için.. «Olduğundan başka görünmek, hakikati dai. ma sahtenin ardında gizlemek; hasetin, kibirin ve alelâde ihtirasların beslediği insan ruhunun, ezeli kaygusudur.. Mükemmele,» Bu başlangıc, benim değil. Geçende, «Fikirsiz spor için..e serlâvhasını koyduğum bir fıkrada olduğu gibi, sütün komşum ve küçük arkadaşım G. H. O. nun başlayıp da sonunu getiremediği,... hayır, getirmiye imkân,.. yahut da zaman bulamadığı.. veya sonunu getirmek istemiyerek, bu suretle tekmillemekten vaz- geçtiği «Haftada Bir» fıkralarından birinin başlangıcı ! Bu sefer, mat bir müsveddelik gazete kâğıdı tize- rine, mor yazan kurşunkalemle bunları yazarken, bir hayli bozup çizmiş. Önceki serlâvha, «Kötü San'at» mig; sonra bunu «Makiyaj» şekline çevirmiş. Yazıdaki «Hakiki oarlığını ya-> yollu yarım bir wünilü de, bir «hatı müstekim> le ortadan kalkmış. İililâsa, bir tabaka müsveddelik gazete kâğıdı üstünde, İşte inbrle bir... görünüş! G. H. O.nun, bir bahisten bir başkasına atlayış sırasında, bir hareketten bir başkasına geçiş telâşında matbasdaki masanın üstüne bıraktığı bu fıkra müs- veddelerini, ben hiç gözden kaçırmam; o, unütur, ben uyuturum; günün birinde uyandırmak üzere! Bu yoldaki tekayyüdün bir faydası, yazmak iatek- #izliiri ile ele kalem alınan her hangi bir hafta, «Haf. tada Bir» sütununa giremiyen, belki de deha ente- resi veya mühim, ve yahut da faydalı bir mevzuu kalemin ucuna takıp sürükleyiş dolayısile girmesi geciken bir yazıdan, istifade! Bu istifade, bir angar- yeden kurtardığı için, benim hesabıma! İkinci bir faydasına gelince, o da, yarının kayde değer bir var- lığı olmıya namzed bir minimininin, daha pek ufa- cıkken ne gibi çalışış hususiyetleri gösterdiğini belir- tiş bakımından, G. H. O, hesabına! Hattâ, onun he- sabına fayda, daha da fazla, ihtimal: Masa üstünde bırakılıp unutulan böyle bir şeyin, bir daha üzerinde durulup işlenmemesi de tünlitemel olduğuna göre, hiç değilse kısmen,ortaya #ikiyor, ucu görünüyor! Nede olen, bir neşir! Yazılan bir şevlii ziyan uğramaması ! Hem.. Hem öyle de kalmıyor, ki: 'Tarafımdan tamam- lanıyor! Bir bakıma! Aşağı yukarı! Ve..... eğer bu tamamlayış, onun bakımından tamamlayış değilse bile, gene lehine: G, H. O, gayrete gelerek, & Hayır, ben öyle demek istemedim...» yollu bir yürütüşle, fıkrasını yazdığı yerden uzatıp kendi sütununda yü- rütür: «e Mükemmele,» doğru: Yazmak isteksizliği ile ele kalem aldığım bu hafta, Gelecek Sayılarda: Eski Türk Edebiyatında Sevgi Hastalığı Yazan: BEDRİ NOYAN Bu iy NE ig Tetkik Yazısı İçin, harrir, Şöyle Diyor : « Duyguyu, sezme ve yaratma kabiliyetini ellerinde birer kuvvet olarak yaşatan milleti- min, hayatını naklettiği edebiyatına, sevgisini nasıl geçirdiğini aradım. Bu hususta en çok ve en güzel pay verende Fuzuli divanı oldu, Nef'i, Nabi, Fazıl, Haşmet, Senih, Ragıb, Baki, Galib, Fitnat Hanım, Sultan Süleyman, Neş'et, İzzet Molladan da birkaç beyit aldım. Ben, edebiyata, bilhassa divan edebiyatına geçen «Sevgi» nin âdeta bir «Maraz», «Seven»in <İlâcı bulunmamış bir hasta»; «Güzelin «Bu hastalığa sebep», “Bakış»ın bazan «İyi edici», bazan «Öldürücü», «Sevginin bazan «Zehir», bazan da «Abıhayat» olduğunu görünce, mev- zudan kendime bir yakınlık payı çıkardım!» bu başlangıctan nasıl istifade edebilirim? İstifade, ettim bile: Az gey mi yazdım?) GeneoG. H.O,nun bana tevcih yolln tabirine ihtimal uygun olarak, « Mechwle doğru tedailerle..» “. 8. Stop! Bürülü Yüzmvü son verseni, ne olur, du? Başa aldığım o İaşlaiiğı tamamlanmamış ve bu sü- tuvu dolduran #ütirldtıni mânğaızlığını artıran, istek- sizlikle bir şeyler karalayışa uygun olan birson! Bu suretle de. yavan bir şeyin yavanlığı artardı! Hem.. Hem, tamamlanması gerek bir şeyi yarıda bile değil, başlangıc olarak bırakıvermek, doğru mu? Bu istifhama karşı nidala biten cümlem, şu: «Daha baş- langıcta sönen hayat, başlangıc olarak kopup kalı- vermiş varlık karşısında, bir fıkracık başlangıc olarak bırakılıverse, ne çıkar!» Gamlışım; yazmak istekaizliğim,. be hafta, derin bir kederin sarsıntısına uğradığımdan geliyöt 259 un- cu sayıfaya bakınız: «A. Sırrı Üzelliyi kezbettik!» Bu sütunlardaki bir hayli mânâsız ve yavan sâ- tırlardan sonra, açıkca ve lâyıkı üzere verilemiyen bir mânâyı ve özü, siz belki başlangıcta sönen ha- yat, başlangıc olarak kopup kalıvermiş varlık ve başlangıc olarak bırakılan fikra mukayesesinde bula- bilirsiniz. Bu sayıfadaki yazı, sonunu başlangıcında buluyor; işte: « Olduğundan başka görünmek, haki kati daima sahlenin ardında gizlemek; hasetin, kibirin ve alelâde thtirasların beslediği insan ruhunun, ezeli kaygusu- dur.. Mükemmele,»

Bu sayıdan diğer sayfalar: