17 Eylül 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

17 Eylül 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 2091—406 UYANIŞ 259 ayak basar basmaz belediye reisini karşımızda bulduk. Ya halk? ka- raya çıkınca: — Yaşa Türk |. — Yaşa Türkiye |. diye ve Türkçe olarak bizi selâmla- mağa başladılar. Meğer atılan top- lar bizi selâmlıyormuş. Üç gün bu kasabada gördüğümüz candan ka- bul 48 gün bütün Almanyada gör- düğümüz heyecanın ayni idi. Seyahat esnasında siyaset bizim mevzuumuzun harici idi. Bu yazıda da siyasi bir gaye düşünmeden gördüklerimi söylüyorum. Yediden yetmişine kadar kadın ve erkek ahali; satıcı, meyveciden, gazeleciye, kitabcıdan en lüks ma- gaza sahibine kadar tefrik etmeden herkes göğsümüzdeki “Türk bayra- ğı, rozetimizi görünce : — Vay siz Türk ha... diyerek altımıza sandalye veri- yor, kahve ısmarlıyor, alış verişte muhakkak yüzde mühim mikdarda tenzilât yapıyordu. Halk sınıfına mensup insanlar bunun sebebini aynen şöyle tarif ettiler : — Türk milleti kahramandır, asildir. Alman milleti gibi.. Cihan harbinde gördük, Babalarımızdan duyduk. “Türk demek, asalet de- mektir.,, Bütün kitaplarımızda, darbı- mesellerimizde bu vardır. Türk milleti daima istiklâl için- de yaşamıştır. Almanlar gibi. Al man milleti nasıl boyunduruk altına girmezse, Türkler de girmez.. bu- nun cevabını tarih veriyor, Bütün şark milletleri içinde yalnız Türkiye, bir gün bile esarete tahammül ede- memiştir. Bunun eksik kalan taraflarını da muhtelif belediyelerde, hükümet ko- naklarında, resmi ziyafetlerde söy- lenen nutuklarda şöyle tamamladılar: — Türk milleti ve Alman milleti.. dünyanın bu asil iki milleti için “askerdir, derler. Evet, askeriz; çünkü düşmana nasıl karşıkoyaca- ğımızı biliyoruz. Ruhen askeriz; çünkü memleketlerimizin hürriyeti, istiklâli için muntazam bir disiplin- le çalışmağa mecburuz ve çalışıyo- ruz. Eğer böyle olmasaydı, Türk milletiy 13 yılık cumhuriyet içinde iğneden ipliğe kadar herjmaddesini kendisi hazırlamaya nasıl muvaffak olur, demiryolları, en modern mek- tepleri, hakyerleri ile dünyanın karşısına nasıl çıkardı ? ve dünyayı kendisine nasıl hayran baktırırdı ? Versay muahedesile bağlanmış olan Alman bugünkü yüksek mertebesine nasıl çıkabilirdi ? Bunu yapan ruh, başlardaki bü- yük adamların şaluslarında toplan- mıştır : Türk rahunu, Türk azmini, Türk enerjisini, Türk asaletini üze- rinde toplıyan Atatürk | Ve Almanlığı üzerinde "toplıyan Hitler |... Zeki "Cemal BAKI MARAŞ SAYLAVININ ÖLÜMÜ Maraş saylavı Mithat Alam Maraş saylavı Mithat Alam, Kızıltoprak- tan Kadıköy iskelesine gelirken, bir otomo- bil kazası neticesinde yaralancnış, Haydar; hastahanasinde ölmüştür, em mi 12 Eylül Cumartesi günü yapılmış, namazı Be- yazıd camiinde kılınmış ve Edirmekapıdaki şehitliğa gömülmüştür. Kendisi, Mülkiye mezunlarındandır. Bomonti bira fabrikasında idaro meclisi azasındandı. Ölümü tepssürle karşılanan merhume rah- met temmenni, ailesine taziyet bayan ederiz. A. Sırrı Üzelliyi Kaybettik! A. Sır Üzelli, birdenbire hayata gözlerini kapadı. Daha geçen sayıda okuduğunuz < Sabah» isimli en yeni neşrettiği şiir, meğer kendisinin en son neşrettiği şürmiş!. Aramızda neş'e ile dolaşırken, öleceği, hele böyle pek yakında ve birdenbire öleceği hiç mi hiç hatıra gelmezken, 10 Eylül Perşembe akşamı, evinden o gün kaldırıldığı Cerrahpaşa hastahanesinde, ölüverdi. Yıllardanberi vücudünde pusu kuran apandisit, operasyon yaplırmaktan çekinen zavallıyı, daha operasyona girişilmeden, bir peritonitle alıp götürdü. 11 Eylül Cuma günü, Namazı Sünbülefendide kıhnarak, Silivrikapıya gömüldü. Uzun seneler «Vakit, sonraki adile < Kurun» gazetesinde çalışan, hayli zamandır da oranın yazı işleri müdürü olan A. Sım Üzelli, ayni zamanda «Uyanış*a da mensup sayılır. Onu biz de benimsemiştik. Devre devre, muhtelif yazıları, sayıfa- larımızı süslemişti.. ve süslemekteydi. Ani ölümile, bizi içten sarsan kedere uğradık. Genç yaşında kaybet- tiğimiz kıymetli şaire, gelecek sayıda geniş ölçüde yer ayırıp, kendisinden etraflı olarak bahsedeceğiz. Bu arada bazı yazılarını ve resimlerini de bulacaksınız. Burada, merhumu rahmetle anarak, süren ve sürecek olan kederimizin sonsuzluğunu ve kederle kıvranan anpesiin, babasının, kızkardeşinin acılanna candan bağlanışımızı belirtiyoruz "” İİİ ep.

Bu sayıdan diğer sayfalar: