20 Ekim 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

20 Ekim 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No, 2309—9315 UYANIŞ korkudan ve ıslaklıktan . titreyen bizim matmazeli gördüm, , Dağın eteğinden geçen Sorgue ırmağını yağmurdan kabarmış bul- duğu ve hızla geçmek istiyerek boğulmak tehlikesine uğradığı an- Jaşılıyordu. Dehşet, bu saatte çiftliğe dön- meyi hatırdan çıkarmak lâzımdı; zira kestirme yolu matmazel ken- di kendine asla bulamıyacaktı ve ben de gürüyü terk edemiyecek- tim. Geceyi dağda geçirmek düşün- cesi, en ziyade akraba ve taallü- katının endişesi ovüzünden onu muazzeb ediyordu. Ben, mümkün olduğu kadar onu temin ediyordum : — Temmuzda, geceler kısadır hanımım... Ve, Sorgue'de sırsıklam olmuş elbizesile ayaklarını kuzutmak için bir büyük ateş yaktım. Sonra önü- ne süt ve peynir getirdim; fakat savallı küçük kız ne ısınmayı, ne yemeyi düşünüyordu. Ve, gözleri- za hücum eden iri yaşları gör- dükce bende ağlamak istiyordum. Bu esnada temamile gece ol- ımuştu. Dağların zirvelerinde toz halinde güneş kırıntılarile, batı tarafında bir aydınlık buharından başka bir şey kalmamıştı. Ben Matmazelin istirahat etme- gi için egıla girmesini istedim. Teze samanların üstüne yepyeni bir poateki serdikten sonra, ona hayırlı geceler temenni etim ve kendim kapının dışına çıkıp otur- m0, Allah şahit ki, kanımı $utuş- duran aşk ateşine rağmen zihnim- den hiç bir fena düşünce geçme- di: yalnız, efendilerimin kızının - bütün diğerlerinden daha kıy- metli ve daha beyaz bir kuzu gi- bi - agılda, wyumasına metekla bakan sürünün ta yanında bana smanet olarak istirshai ettiğini düşündükce bir büyük gurur du- yayordum. Hiç bir zaman gökyüzü bana bu kâdar derin, yıldızlar Bu kadar parlak görünmemişti. : “Birdenbire ağılın parmaklık ka» anı açıldı ve güzel Stephanette özündü , öfündü, © Uyuyamamıştı. Hayvanlar kı: muıldışarak samanları hışırdağıyor. ler, veya rüyalarında meleyorlardı. Ateşin yanına gemeyf daha müna- gib bulmuştu. Bunu görünce, keçi postumu omuzlarına attım, ateşi harekete getirdim ve konuşmadan birbirimi- zin yanına oturup kaldık. Eğer yıldızların karşısında güzel geceler geçirdinizse uyuduğumuz saatlerde, yalnızlığın ve sessizliğin içinde bir esrarlı âlemin uyandığı- ni bilirsiniz. O zaman pınaxlar çok daha açık seslerle çağlar, göl- lerde küçük alevler yanar. Dağın bütün ruhları ser e gidip ge- lizler; ve havada, dalların büyümesi nebatların sürmesi gibi aıyırme ve sürtünme nevinden gayet belirsiz gürültüler vardır. Gündüz mahlükatın, fakat gece, cansız şeylerin heyşdıdır. Buna alışılmamışsa, korkulur. İşte bizim hanımda titriyor. du ve en ufak bir göğültüde bana sokuluyordu. Bir defa, aşağıda parlıyan gül den uzun ve hüzünlü bir feryat dalgalanarak bize kadar yükseldi. Ayni zamanda, sanki,bn duyduğu- muz inilti bersberişde bir ışık $9- gıyormuş gibi, gözü parlak yal- dız başlarımızın üstükdeu Ayni İs tikamete doğru kayarak düştü. Stephanette yaviğ sesle bana: — Bu nedir f. dişe sordu. — Cennete giren bir ruh, ha- nımım |, Ve baş gıkardım; Beni taklit etti ve biran başı yukarda, dikkat kekilmiş olarak kaldı. Sonra: — Bu demek dağira, çoban f, Sizler sihirbazmınınız X.. dedi, —Aalâ, hanımım. fakat biz bu- rada yıldızlara dalin yakın yaşn- riz, ve onların ahiliyi ovüğdaki. erden daha iyi bülrz. Başı ellerinin atmanda, koyun postnpa bürünmüğ; hir Iâhuti kö çok çoban gibi dalma yukayışs bakıyordu. — Ne kadar çok!, Ne güzeli Hiç bukadarını görmeyniştim, İslin- lerini biliyormusun. Çoban. — Bibette hanımım! Baki tam üstümüzde, işte eziz (Jakın) yolu (Saman yolu) ©, Frsnsadan İspanyaya doğru gider. Bunu <Jar- ramı» ierle harbedön büyük «Char lemagne» e yol göstermek İçi . Arabascıdır. Hirata yağar Ha yihi yağmurunu görüyormusunuşt, lar Allahın dekdine İfabal etipediği ruhlardır. Kiraz daha e Bahçe Tırmığı yahut Üş (Orion) (21. Bu bizlere esat vazita sini görür. Yalnız dna bakmak, ben şimdi gece yarısını geçtiğidi bilirim, Biraz daha aşağıda, dali... oenuba doğru Jens de Miliyie liyor, yıldısişrın meşalesi (Bi Bu yıldığ halkında. bakıp ne nekleğerisf : ğ de Milan, Üç Eri vey

Bu sayıdan diğer sayfalar: