6 Temmuz 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

6 Temmuz 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2937.—552 pe Balıkcısı man ve üpeçik bir geceydi. Hani iarisya kavun eketsin, biri biyâk biri küçük olur. Buysa göce asmanıydı. Öteki geceler şu avncum kadar şey- lerdi. Tutabilirdim. Bu yıldız Ökyanomundaysa ben ancak bir daslaydun. Denise çıt yoktu. Kayık apök bir heyülâ gibi kayıyordu. Gecede, - ne diye- yim - ir güzellik duygusu vasdı. Bir hayret vardı. Onu anleamağşu evvel geçecek diye teliş eliyordum. Şurada şu ge- ce karanlığının ötesinde sanki birşey vardı. Rüya görmek ge deliliktir. Çünkü şurada ufkun ötesindeki adaların adlarını te- ker teker biliyordum. Babam sarhoşdu. OUyuyordu. Sarhoş diye omi iy göremez sanma yimis. Ö asil sarbeşken on ta- se ayıkdın daha becerikli giatdu, Slaiiz karşı hava serinli- yeceğine, inadına ışıtdı. Esmi- yorpda. ig iri yarı solugan- İarfi inip kalkıyordu. Düz yürüyemiyorduk. Hep goyun- duk. Gövdelerimiz buğular tü- tüyordu. Buram buram terli- yorduk. Güneş sapsarı bir par» takal gibi doğdu. Göğe tırman- dıkça, gün aydınlanacağına, git gide kârarıyordu. Yanıma ka- sa İzret yanaştı. eGüneşi bir daha göresiye kadar çok tuz yutacağız», Dedi. Babamın se- gi: “dümene bir kişi daha git- sin» diye bağırdı. Hemen o dekikede gök bir şimşekle şak a eli kılıçlı bir ejder gök karasını enine! boyuna, tepeden tırnağına kesiyor, bi- giyor, kıyım kiyım kayıyordu. Biran tâ tepemizin üstünden, kayık baştonanın ucüna kadar yıldırayan bir ateş şetidi indi. Fırtma bisi gözüne almıştı. Tam ateş yaylımımıa: ortasın- daydık. Gemimiz sanki ucun- den kıçına kadar Giluşuyordu. Her şimşeklte her birimiz, dim- dik duran diri bir alev gibi parlıyorduk. Hirdenbite bu e teş bıçak gibi kesildi. Kara göğün çatlakları, yarıkları he- men kavuşuverdilet. Biz, <bu- nuu ötesi ne Olacak?» diye şaşkın şaşkın birhiçimize baka- ksidık. « Yelkenleri sarın? diye bir emir gürledi. Direklere atıldık. 'Ta tape, hiçde hoş değildi. Ba- şım sanki gök karasının içine tıkılmıştı. Gözümü ne kadsr açarsam açayım, hiç açmamış. gibi ilim, 'Tam papsfingoyu sararken yağmur boşandı. Ka- İn ve iri bir suydu. En tepe- de olduğum halde, damlaların güvertede cevizler gibi oşakır-—

Bu sayıdan diğer sayfalar: