6 Temmuz 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

6 Temmuz 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

daya gakırdaya kısıldıklarımı işidiyordum. Direkde, birbiri- mizi körler gibi el yardımile arıyorduk. Yağmurun şamarla- rından yüzümü korumak için başımı iğdim, Etlerim cayır cayır yanıyordu. Nasıl indiği- mi bilmiyorum. Ben ve Kara İzzet dümenin iki başma geç- dik. Tekerlek dümenin çepçev- re sapların!, ikiavacumuz, di- zimiz, ve becağımızla zaptetme- meğe çalışıyorduk. Ö saplar, sankisopı olmuşdular da, birbiri ardı sıra inerek, tepemizi pat- latmağa göğsümüzü delip deş meğe kasdetmişlerdi. Kara İz- zet kulağıma iğilip eğilip gırt- lağını patlatırcaşına, «dayan» «hire oğul; domuz, sanki ya->» «bani beygirmiş gibi gemi» <azıya aldı. Dümen mi bu?» . *Şimdi suratına bir tekme? «yiyeceksin, gevşek tutma çar-» “pacek bel O havaya uçup» *giden Süleyman mı idi? Çattık> <belâya | Şu yağmur dursa» *bari, Bu kadar snyua zevki-» *mi olur? Denize düşmeden» *boğulacağız»? diye haykırıyor du. Öteden birisi «sağnak ge- iyor! diye yaygarayı bastı gemi sanki kurumağa aşılan bir çamaşır parçası gibi sarsı- İp yartılıyordu. Ayı gibi anı- ran bir dalga kayığın üzerine bindi. Fakat kayık silkindi, doğruldu. Havaya kalkarken kayığın her tarafından denize şelâleler o boşanıyordu. Sonra gene çöküyordu. Bir aralık ya- nı başımdan yüsü parça parça olmuşun biri bağıra bağıra geçti. Gemi canlı imiş gibi Wi, çığlık ardına çığlık salıyordu. > “Yalpa vuruyordnk. Valpa mı idi > > Sırayla biz geminin üstüne “© gemi bizin üstğmüze çıkıyor- Ne du. Dümen saplarını tutmaktan” z hem benim hem İzzetin avuç UYANIŞ — Halikarnas Balıkçısına — Dövülürken demir, tavında.. Ör:le, çekiç, öpüşür. Dövülürken Demir tavında, Usta çırak gülüşür. Dövülürken demir tavında, öpüşenle, — gülüşen, Dövüşmeileş larımız Kanıyordu. Dizlerimi- zin derileri yüzülmüştü. Benim sinirlerim tuttu. Kendi hali- mi görmeden İssetin haline katıla katıla gülüyordum. Kah- kabalardan (Oavuçlarım (gibi karnım ağrıyordu. İzzet boyu- na sövüp sayıyordu (Bem <bife adam bacakların sudan «mı? Neye sağa sola kıntıp «kayıyorsun, dümene yağış, «sapın birini, ikisini göbeğine <sapla Obacaklarını dik tut. Yoksa hapi yuttuğumuzun Tas- miğir.» diye bağırıyordu. Bir fırsatışı bulup anadan doğma soyundu. Dümeus bütün göv- desile kavrandı. Ben de İztet- ten alta kalacak değildim ya, ben de ona “kadın mı oldun? «Ne göbek atıp duruyorsun ?> «Yoksa beline fistan geçirip» <daha güzel bel kırmak işip-> «mi soyundun ?> diye bağırıp gülüyordum. Bansş «iyi tutta «beraber fink atarız. Gözünü «aç. Geliyor! Sana doğru «çek. Ha gayret! Sonumuz «geldi galiba. Yaşa tosun tek- «ne; gördün mü 7 <nin ne dediğini | çaktı.» “diye bağı 5 Hakikaten ei moğ. linden aalıyosdu. ii rinde insancaşına *Emineye vermek, cağa bensiyan» diye dı. Karanlıklar içi gi <körün gükürdü? Yi «yık | Yolemos sik «Süngere |» diya Yağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: