16 Ocak 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10

16 Ocak 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sadüfün cilveleri (1) nde gördüğü- müz zaman hissettiğim hayranlığı hatırlıyorum. . 1909 senesinde - büyük sergi münasebetile - Komedi Fransez, Trocadöro'nun geniş salennnda «matindes podtigues» ler vepdi, Bu matineler, zevklerimizi oyehlledi. Orada yalnız uzun trojik tiesilan değil, ayni zamanda, sevdiğimiz ve ilk mısralarını ağzımızdan hiç eksik etmediğimiz Şiirleri de duy- duk. Sevdiğimiz aktörler o bize Ronsard'ın sone'lerini, (1811) le Waterloo (2) yu inşat #ifiler, (Ağustos böceği ile karınca), (Kar- ga ile tilki) bizi mestetti, çünkü on bin sami, büyük bir g&ktörle birlikte o şiirleri içinden tekrar ediyordu, Ne temiz bir mâşeri heyecan... İçtimai bir grup, için- den doğmuş olduğu cevheri tanı- yordu, Beklenen bir ses bu cevheri kıymetlendiriyordu. «. Daha nadir zevklerimiz de vardı. Nadir piyesleri, Komedi Fransez'den başka bir tiyatroda, bir aktörün hiç tecrübe etmediği bir röle çıktığı temsilleri severdik. O zamaular garip ve yeni tesirler beklerdik. Lucien Guitry, Aleeste rolünü oynuyor ve bize Moliğre'in < Modernisme » ini anlatıyordu. Sonraları Copeau ve Jouvet bize yeni şahegerler gösterdiler, Size Copeau'nun, Jouvet'nin isimlerini andım... İşte iki adam ki, zamanımızda bir public yâni mü- tecanis ve sadık bir trup teşkil etmesini bilmişlerdir. ». Bir reşsam, fırçasının hangi rengi güzelleştirip çirginleştirece- gini nasıl bilirse, bir biyatro mü- ellifi de aktörlerin uyandıracakları reaksiyonları evvelden tahmin edebilir. Müellif, aktörler için pi- yes yazabilir ve en iyi piyesler de mahdut ve tanınmış aktörler için yazılanlardır. Hamlet semizdir, çünkü Shakespeare bu rolü yazar- ken aklına gelen akilör semizdi. Cölimöne rolü bizzat Cölim&ne için yazılmıştı. Henry Bernstein, bir piyes projesinden bahsettiği za- man şöyle konuşur: «Gharles Bo- yer, Gaby Morlay'ye cevap veri- yor... Bu &irada Blanchar müda- hele ediyor...» Giraudoux, Tessier ile Jouvet'yi söyletmenin &ırrına vâkıftır... 1) Marivaux'nun meşhur eseri. İ2) Hugo'nun şiirleri. 104 — Servetifünun — 2317 — Garip nazariye, neredeyse bir tiyatro şah eserinin, onu ya- şatmış olan aktörle birlikte öldüğü neticesine varacakşınız. — Ben ölür demedim, unutu- lur, nisyana bürünür, dedim... — Fakat siz bana demin Lu- silen Guitry'yi (Misanthrope |(1| da seyrettiğiniz zaman çok beğendi. inizi ve zevk aldığınızı söylediniz. — Evet ama, yine ben &ize dedim ki, tiyatro şaheserleri uzun ve devamlı bir uykudan sonra büyük bir aktörün zuhurile tekrar canlanır. Dünyada bir tane Alceste yoktu, Geçen sene Hamlet bütün Londra halkını tiyatroya koşturdu. Çünkü Danimarka prensi yirmi senelik durgun bir hayattan sonra birden bire yeni ve harikulâde bir aktör şeklinde meydana çıkmıştı : John Gielgud... Nasıl Tibet dağla- rında Dalay.lama her nesilde mah- zün bir çocuk suretinde doğarsa, İngilterenin bir köşesinde Hamlet'i oynayacak genç bir adam doğ- muştu. Rolü ve kendisi arasında fıtri bir imtizaç vardı. Bunun İS- batını bu sene eyni akilörün mo- dern bir piyesi temsil ederken gördük. Metin ne olursa olsun Gieigud?' Hamlet'i oynuyordu. — Fakat büyük eserlerin bu zaman zaman uyuyup uyanmaları yalnız tiyatroya hâs bir şey oldu- gunu mu zahnediyorkunuz ! Bu hâl, büyük romgulara, büyük çiir- lere de teşmil edilebilir. Biraz ev- vel Ronsard'ın ismini andınız... On altıncı asırdaki şairlerimizi dü- şününüz; bütün bir asır, onları barbar ve acemi telâkki etti. Bu- gün onlara bayılıyoruz... Alain (2) talebelerine, babalarının tel'in et- tikleri Rousseasu'nuu romanlarını tekrar okutuyor ve sövdiriyor.., Anatole - Françe 1933 gençleri ta- rafından daha az okunuyor; o 1982 gençleri için yeniden doğacak... Her edebi muzafferiyetin müte- mevyiç bir hâdise olduğunu söy. lemek doğru değil midir ? Bugün Cornellle, Moliğre maddi rağbet görmüyorsa bu, bizim bir dalganın açtığı boşlukta bulunmamızdan i- leri geliyor. — #anteimiyirmm, Zira birbi rinden gk balın. görünen iki şeyi birbirine İüriğlirıy orsuntt Kendi (1) Adamcıl Vefik Paşa merhum. (9) Pariste çok meşhur bir felsefe wraaflimi, yeni neslin en mümtaz simalarını o yetişlirmiştir. Maurois da onun talebesi. dir, köşesine çekilmiş olan kariin he- yecanile, kütlenin heyecanı... Evet, sizin gibi ben de milletleri roman- tizme, klâsisizme sevkeden umumi hassasiyet dalgalarını biliyorum. Fakat büyük eserler dainia temey- vüçlerden masun kalır; hiç olmaz- sa bir kaç kişinin indinde... Sthen- dal yarımı asır kadar modada ol- mıyabilir. Fakat bu, bazılarının öna tapmalarına mani olamaz. George Sand la Balzac'ın bu sene fazla korii olup olmadığını bilmi- yorum. Ben geçenlerde onların bir kaç romanını tekrar okudum. Marivaux'yla Oİbsen'ide pek al& tekrar okuyabileceğimi &8öyli- yeceksiniz. Doğru. Hattâ onları okumaktan «Ebedi bir heyecansda duyarım. Fakat maçeri heyecanı bana ancak hakiki tiyatro ve bu heyecanı da yalnız büyük aktör- verebilir... — Dikkat edin, meşhur olmea- dan bir kütleyi heyecana getirme- Din mümkün olmadığını iddia edeceksiniz. Fakat unutmayınız ki Rachel ile Talma, kendilerini ta- mımıyan bir seyirci kütlesi Karşı- sında işe başlamışlardır. — Maşeri heyecanların nasıl seri ve adeta tahtezzemin bir ş6- kilde yol aldığını benden daha iyi bilirsiniz. Büyük musikişinas, bü- yük hatip, kalabalık bir kütle hu- zurunda işe başlamaz. Bir kaç an- ilayışlı insandan mürekkep mahdut bir geup onların farkına varır, metheder ve muvaffakiyetlerini hazırlar. Bilhassa tiyatroda dahi bir komediyen, büyük bir eser, temsil gününe kadar bir parça ta- nınmış olmadan meydana çıkmaz. Provaları, aktörlerin intibaını he- saba katma ... San'attan anlıyan kalabalık bir kütle büyük aktörlerin oyna- dıkları büyük eserleri heyecanla seyreder ve tiyatroda büyük eser- ler, büyük bir adamla yüksek bir mevzuun tesadüfünden — Yüksek mevzudan muradı- niz ne? Büyük bir muharrir için bütün mevzular yüksektir, — Tiyatroda değil. Tiyatroda kalabalık bir seyirci kütlesini he- yescana getirmek kolay değidir. Fena bir trajediyey Jules Cösar hakkında fena bir piyea yazabilir. Ancak Shakespeare'in dehasile bu yüksek mevzuun tesadüfü bir ça. heser yaratabilir... Moliğre'in ko- medilerindeki maşeri kudret, mev- zularındaki vüs'atten ileri gelir. Andre MAUROİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: