16 Ocak 1941 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

16 Ocak 1941 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

severim ki KOMEDİYENLER SAZAN: Muhatıbım bana: — Tiyatro için hiç yazmıyor» sunuz, dedi. Yoksa tiyatroyu sev- miyor muğunuz 9 — Bilâkis, tiyatroyu sevmedi- ğgim için değil: haddinden fazla sevdiğim için, diye cevap verdim. — Anlamadım doğrusu. — Ben tiyatroyu o kadar fazla gönlüm onun kötü komediler oynamasına tahammül etmez ve maalesef iyilerini yaza- cak taliimde yok, çünkü artık aktörler arasında yaşatnıyorum. — Aykırı bir düşünce. — Aykırı değil, belki basit bir düşünce... Beni; Moliğre'i misal getirmeye mi mecbur edeceksiniz? — Ne demek İğtediğinizi anlı- yorum... Moliğre ve Shakespeare... Fakat unutmayın ki bir koltuk içinden seyredilen temsiller vardır, — Doğru: fakat bunlar hakiki temsil sayılmaz. Hakiki tiyatro, ehemmiyetleri birbirine müsavi olan üç unsurun bir araya gelme- sini ister: Collectif - maşeti heye- canlarile bir seyirci kütlesi, bir tiyatro müellifi ve bir de trup. Pi- yes temsili bir bayramdır ve «bir bayram içinde bedii kıymeti olan şey, şedit bir surette hissedilen socord'dur. Les Perses |1) İranlı. ların galipleri için bir bayramdı. Heyecanlı bir intizar, mârut bir müellif, sevilen aktörler iyi bir temsili ihzar ederler çünkü per. A a (4) Vatani bir mevzu üzerinde Esc- hylein trajedisi, Salamin bozgunundan sonra Serhas'ın ve ordusunun hissettiği te- eâsür ve nevinidinin canl! bir tablosunu yapar. AN Db RE MA UR OI SS denin açılmasından evvel müşterek heyecanlar temaşagerleri birbirle- rine bağlar. Proust'un, Phödre rolünde Sarah-Bernard'ın tagvirini hatırlar mısınız * Bu hassas sinirli çocuk, o akşam neler duyacaktı” Racine'nin mısralarını mıf O, bu mısraları biliyordu ve bunları tek- rar okuyabilirdi. Hayır, o, bazı mısraların ve bir sesin mucizevi ahengini bekliyordu. Tiyatroyu yapan ve yabut itmam eden yal- nız ve yalnız büyük aktördür, Bu- nun isbatı da her otuz senede bir klâsik trajedilerin unutulması ve yine her utuz senede bir onlara bir trajediyenin hayat ve gençlik babhşetmesidir. .. Bana diyorlar ki bir kaç se- nedenberi Moliğre'in eserleri iyi hasılât yapmiyormuş. Fakat siz bana yarın büyük bir komedi ak- törü verin, bütün Paris Tartuffe'ü seyretmek için koşuşacak, Beu on beş yaşımda iken... — Bu sözünüzü bekliyordum, dedi, «Got (2) yı görmüş olsaydı- NIZ...» — Fibette, dedim... «Got'yi görmüş olsaydınız...» benim bütün tezim budur... Ben on beş yaşım- dayken, tiyatroyu delicesine seven bizler için Komedi Fransez'in ak- törleri, muharrirlerden, siyasi a- damlardan, âlimlerden çok daha mühim şahsiyetlerdi... Onların ha- yatları, projeleri, aşkları hakkında her şeyi biliyorduk. Perşemböleri klâsik matinelere giderdik. Bir Ta) Meşhur Fransız aktörü biihassa, klâsik repertuvardaki komik rollerde tema- yüz etmiştir. (1899 - 1901). amatör, bir semloniyi nasl din- lerse, biz de büyük trejedileri öyle dinliyorduk. . Bazı aktörlere de fazla tut- kumdik, O kadarki, hatalarını görmüyorduk ve bu hâl bizim için eskimiş yahut ta fena terceme edilmiş dramları canlandırıyordu. Mounet Sully'nin «Ödip kıral» da inşat ettiği mısraların Sophocle veya Jules Lacrois tarafından ya- zılmış olması bizim için pek o kadar baeizi ehemmiyet bir şey değildi. Biz yalnız Mounet'nin ge- sini duyuyorduk. Bize bir çok de- falar öyle asil ve trajik heyecanlar verdi ki, ona karşı hissettiğimiz minnet, onun hatırasını unutturu- yordu, Hayatımın sonlarına doğru, unuttuğu mışraları yeknasak bir feryatla örtmeye çalıştığı zaman bile ona sadık kaldık. Onun veda temsilleri adeta dini bir huşu için- de geçirdi. Büyük Mounet'nin kar- deşi olduğu ve bize kuvvetli gesile unutulmuş, sönmüş ahenkleri ha- tırlağtığı için uzun müddet Paul Monnet'ye sadık kalmıştık. Ruy Blas'daki rolü bize hiç gayri tabii gelmiyordu. Söylenilen sözlerin hakikate yakın olup olmedığını tahkike lüzum görmüyorduk. Biz, sadece sözlerin iyi söylenip söy- lenmediğine dikkat ediyorduk. Hakiki bir aktrisin bizim sev- diğimiz rollerden birini temsil et- mesi büyük bir hâdiseydi. Jeanne Provost'i (3) ilk defa (Aşk ve te- — Lütfen sayıfayı çeviriniz — I3) Pariste muhtelif tiyatrolarda oy- nayan çok kıymetli bir kadın san'atkâr. Bit kaç sene evvel Brunot ile birlikte İstanbula elmişti. 101 — Servetifünun — 2317

Bu sayıdan diğer sayfalar: