9 Temmuz 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

9 Temmuz 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pe mms ai aş ETE TİYATROYA DAİR Yazan: S? Nahit BİLGA Tiyatro — Kâinat kadar eski olan tiyatro toprak üzerinde insan hayatının başladığı andan itibaren kendinl göstermiş ve zamanımıza kadar çeşit mantolara bürünerek beşeri hayata muvazi olarak tekâ- mül etmiştir. Tiyatro Ilk evvel beşeri hâdi- selerin, sonra da inanmak ve şük- retmek gibi mânevi hâdigelerin duası olmuştur. 'Tiyatro telâkkisi zamanla birçok kalıplara girmiştir. Bazılarına göre tiyatro eğlence içindir. Bazılarına göre de kürsü. sü önünde eu geniş tabakayı top- yan yer kültür müessesesidir. Bu- rada &yrı ayrı tiyatro anlayışı te- lâkkilurine temasa edecek değilim, her ne olursa olsun begün tiyatro insanın en mübrem ihtiyaçları 81- rasında yer almıştır. Dram — Dram tâbiri Yunanca «Drama» telâffuzundan gelir. mâ- nası, hayattan alınan vak'a demek- tir ki hâdiseyi hareket halinde gösterir. Vak'ayı müellif nakli ve hikâye etmez. Doğrudan doğruya aktörlerin ağzından söylenir, Dramda üç esaslı şey göze çar- par. Bunlardan biri mevzuun teş- hiri diğeri hâdiselerin düğümlen- mesidir. Üçüncüsü de bir netice ile sona ermesidir. Birinci kısımda seyirciler kahramanlar hakkında bir fikir edinirler. İkinci kısım 0- lan düğüm noktası ise ihtiraslar, arzular çarpışır ki vak'anın âna hattını teğkil eden nokta budur. Dramın men'şel tarihde eski Yunanistanda görülür. Dramatik nevi iki ayrı safhaya ayıran ruhi hayatımızın iki esaslı cephesi olan keder ve neşedir, Komedi de dram gibi Baküs bayramlarından çık- mıştır. 44 —Serveti fünun — 2394 ini ir 4 Eski Yunanlılarda komedi eğ- lence ve sonraları da kuvvetli hir hiciv vasıtası olarak kulianılmıştır. Şunu da unutmamak lâzımdır ki komedi insanı güldürmekle bert- ber düşündurür de, klâsik ve ro. mantik gibi temaşa tarihinde yer almış eserleri bir tarafa bırakacak olursak komedi ve dram isimleri altında iki büyük bölüm vücude gelir. Figüran ve Aktör Bazı piyeslerde sözsüz bir rol prensipal bir rol kadar mühimdir, rejisör figürasyonlu sahnelerde çok itina göstermelidir. Figürasyonlar her hangi bir sahnenin havasını iyi verirler; bir roluu küçüğü bü- yüğü yokdur; Bazı gençler büyük rol oynamayı sahnede sayfalar do- lagu konuşmak ve sahnede fazla kalmak zanederler. Halbuki bu çok yanlıştır; aktörlük sanatı saat ile ölçülmez, hakiki sanat küçük rolu büyük göstermekdir. Amatör sah» nelerde çalışan gençlerin her rola çıkmaları bilhassa doğrudur. Ko- mediye çıkan bir aktör dramda da oynamalıdır, hususi janrlara sap- lanmsmalıdır, kompozisyon roller genç sanatkârları hazırlar. Kompozisyon roller âdeta tiyat- ro ganatinin alfabeşidir. Kompozis- yon roller oynayan bir aktör yal- niz ve kostümü ile değil, tavur ve etvarı ve konuşmasile de o karak- teriu kabına girmelidir, Figüraular bir eserin havası üzerinde mühim rol oynarlar. Bir eserde. Figürasyon ya sehnenin havasını vermek yahutta sahnenin kareketli olması ve yahut da pren- sipai aktöre bir hareketin yapdınıI- ması istenildiği için müeliif tara- fından konulmuşdur. Mesel& bir ba- lıkçı kahvesindeki figüranlar de- kordan giyade sahnenin havasını verirler ; ayrı ayrı karakter taşıyan bu insanlar konuşmadan muhitleri hakkında bir renk çizerler. Hare- ketleri ve tipleri iyi tesbit edilmiş bir sahnede ne gibi bir hâdisenin geçebileceği aşağı yukarı müsbet bir hat halinde çizilmiş olur. Hareketli sahnelerde figüranlar prensipal aktörleri daima ön plan- da tutmalıdırlar, onları maske et- meye dikkat etmelidirler onlar tıp- kı bir resmin çerçevesine benzerler figüranlar her hangi bir esere sah- nenin umumi havasını yaratmak için konulmuşdur. Oturuş, kalkış, giriş ve çıkışlarile; geçecek hâdi- selere yardım ederler. Figüranlar müellifin olduğu kadar da rejisö- rün yardımcı elemanıdır. Onlar tıp- kı bir aksesuar eşyasına benzerler, yalnız farkları hareket etmelerinde ve icabında hâdiseleri takip etme- lerindedir. Hadiseleri ya müsbet ya menfi karşıladıklarını hareket- leri ve yüz mimikleri ile ifade €- derler. Hadiselere iştiraklerindeki kuvvete göre seyircileri prensipal aktörlere doğru çekerler. Hadise- lere lakayd kalmaları söyircileri eserin havasından uzaklaşdırır. Bir flgüran prensipal oynayan aktör gibi kostümüne ve makyajına itina etmelidir. Bn itina seyirci üzerinde müsbet bir fikir uyandırır. Çünki ancak karakteri ile kendisi hakkın- da bir fikir verebilecekdir. Umumi sahuelerde figürasyonlar ahengi bozmamaya çok dikkat etmelidir- ler. Onlar aksesuar eşyası gibi rejisör tarafından sahnenin muht&- lif yerlerine yerleğdirilirler ; traje- dilerde ve tarihi eserlerde ihtişam verdikleri gibi hareketlerile dekora plastik bir kıymet verirler. Hare- ketleri bedii bir güzellik uyandır- makla eserin umumi ahengi üze- rinde mühim rol oynarlar. Meyer- hortun dekorsuz tikatrosuuda ma- halli dekoru çizen figüranlardır; onlar tıpkı dekor gibi birer renk taşımalıdırlar, Kostümleri makyaj- ları ve karakterlerile bu rengi ba-- riz bir şekilde çizerler. Hareketle- rin yüz ifadelerine uygun olması , umumi armoniyi temin eder; çok kere bir çok eserlerde figüranlar aktörler kadar mühim rol oynarlar; bir figüranın fena bir hareketi ko- ca bir eseri gülünç bir mevkiye dü- şürebilir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: