30 Temmuz 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

30 Temmuz 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<— 30'Tetimuz eu L ATSON POSTA Httihatçilar- Diü #ALMANYA .- İLE İTTİFAK.. Fakat bunu, niçin — yapmış- tık ? B daha evvel yapıldığını söyle- miştiniz, değil ıı':.ıı T Sait Halim Paşa : — Evet efendim, ittifak meselesi daha evvel vaki Muştur. Almanyanın İstanbul - sefiri ile benim aramda ittifak akti yok, fakat zannedersem 330 femmuzunun on dördüncü veya 'on beşinci günü olmüştur. Hal- buki büyük muharebe ağustos- ta ilâtr edilmiştir. ittifak teklifi evvelâ Almanlar tarafından — ileri — sürülmüştü. aramızda mürakere ce- Teyan etti. En nihayet mesele Padişaha arzedilerek alınmıştır. Reis — Şu halde - ittifak, seferberlikten evvel yapılmıştır, denilebilir? Sait Halim Paşa — Evet endim! — Biz — muharebenin n Ağustosun birinci veya enaley. Hbi bizi muharcbeye sevk için Yapılmış değildir. Bu sırada. Karasi - meb'usu Hüseyin — Kadri Beyin reise kâğıt —uzattığı görüldü. Reis, bu kâğıda şöyle bir göz attı, dedi ki: — - Arkadaşlar — Hüseyin Kadri" Bey :;ııı me(liıiğin hafi bir celse akdettiğini ha- €r veriyor. Sait Halim pa- Wi » İreyiüden. » istilader edil mek üzere buü dakikada ora- da bulunmasının daha muva- fik olacağı fikrindedir. Bu iti- barla hafi celsenin hitamına kadar — müzakerenin — tatilini teklif ediyor. Bunun üzerine hafif bir münakaşa oldu. Neticede â- yan azası edecek | müzakerenin hitamına kadar celsenin tatiline karar verildi. Sait Halim paşa bitişik binaya geçti. Biz de koridorlara dağıl- dik, Saat biri elli beş dakika Bgeçiyordu. EVELKİ TEFRİKALARIN HULÂSASI Enver paşa, Romada bulünan Alman Sefurelhanesine gayet mühim bazı evrak Şöndermek istiyor. Fakât bu çok tehli- heli bir. iş. Çünkü, İngilinler bu eyrala *le geçirmek klı her şeyi Cerlkea . ölüm tehlikesi bile vardır. s:.::— c yanın bir otet odasında, bu İşi konuşan İngiliz casusları arasındayır. * — İş nedir? — Enverin bir casusu, İstan- buldan gayet mühim evrakla Romaya gidiyor, bu evrakı, Romada bulunan Alman sefa- retine tevdi edecek. Bizim ser- vis, bu evrakın beş aydanberi 'p:;inde. Ele geçirmek için her ği ğ Para "__u'hkm yapacağız. — Benim size ne ” faydam olabilir? ge ol- Şurasını da arzedeyim ki Bu | iradesi ikinci günü haber aldık. Bina- | ittifak, — zannedildiği ; ÂYANIN HAFİ “CELSESİ” için ilk görüşme pek hatırımda | ! Tam saat T EALİ L BİLY. ? H Büyük salonda bir sigara Arkadaşlar, beşer onar kişilik gruplar teşkil etmiş konuşu- yorlardı. Dikkat ettim. Bugün herkesi' meşgul eden ini uzun müddet muhalaza edip edemiyeceğidir. Ayni zamanda da, esrarengiz bir mahlüka benziyen — padiş&hın, yaşatıp yaşatmıyacağı da mev- zuu bahis olmaktadır. Müthiş Bir Hüküm Âyan meclisinin müzakeresi, bizim de teneffüsümüz bir saat sürdü. üçte — hepimiz yerlerimize oturmuştuk. Reis ikinci celsenin ilk sualini sordu: — Paşa hazretleri, muha: arasında — cereyan | “SON POSTA,, NIN Tefrikası 4 İNGİLİZ CASUSLARI İLE KARŞI KARŞIYA rebenin ilk devrelerinde hari- ciye nezareti uhdei devletle- İ | rinde idi, değil mi? — Evet, fakat muharebe za- manında hariciye nezaretinin hiç hükmü yoktur. Reis— Fakat muharebe baş- | lamadan evel? SERVER BEDİ — Sen yalnız bu Meksika- hnan yanında bulunacaksın. — Sonra ? — O kadar. Meksikalı ile evvelâ Napoliye kadar gide- ceksin; Enverin adamının ora- ya ne günü geleceğini biliyo- ruz. Senin emrinde bir kadın ve iki erkek daha buluna- cak. Orada yapılacak şeylerin talimatını şimdi vereceğim; fa- kat ötekileri bekliyorum. Şunu ilâve edeyim ki merkezin e- mirleri çok şiddetlidir; evrakı | almak için her şey yapılacak. Meksikalı öyle bir adam ki, göz kırpmadan adam öldürü- tor. R — Bu da var demek? — Bu da yvar. Hah, işte bir ayak sesi... Odur, öni Âlide Hesap- Veriyorlar. Almanya İle ; İttifakın İlk Esasları Hangi Tarihte Kuruldü ?.. Yavuzla Mîdilli'nğnmrinıiım Evel Mi?. | ! yakarak dolaşmağa başladım. | mesele, yeni, kabinenin mevki- | meclisi | Sait Halim : paşh — Tebü vardır, efendim. — — *- ve ari 'i m l l a -y ae a. İ bir cevap verdi: Sait îiıli- paşa efendim, bu harp vakitsiz olmuştur ! Reis — Harun Hihmi efendi İ’ırâ:cn:m: bir sualleri var: itar: almaklığımız - şartı e İtilâf devletleri kunh:d;n bize teminatta bulunulup bu- hunulmadığını —öğrenmek — isti- yorlar ? Sait Halim Paşa — Hayır, taahhüdat ve teminatta bu- Tunmadılar. Sadece — bitaraf kalmaklığımızı arru ettiklerini söylediler. Harun Hilm efendi — Yap- tıkları - teklifatta bitaraf kal- dığımız takdirde bize herhangi bir vaitte bulunuyorlar mı ibi? ' Sait Halim Paşa — Hayır, | sadece bitaraf kaldığımız tak- dirde herhangi bir taraftan | taarruza uğrarsak - toprağımızın tamamiyetini muhafaza cdecek- | lerini söylemişlerdi. Bu taahhü- | dü de şifahen yapmışlardı. akası var | ğ Muvakkıthane caddesi No. Ai riye iskelesi, Üsküdar: Kapı gürültü ile açıldı ve içeriye iri yarı, göğsü ileriye | doğru kabarmış, kuvvetli adım-! | larla yürüyen bir adam girdi, |yüksek sesle bir kahkaka attı. — İşler yolunda.. Evvelâ şurası muhakkak ki düşmanı- Damızı gayet iyi tanıyoruz. Diye bağırdı. ğ Arka üstü yatan Meksikalıyı öteki İngilire tak- dim etti: Di — Şimdi söyle N de- di yeni haberler nedi Meksikalı bir opera söyliye- cekmiş gibi göğsünü şişirerek, | başını yukarı dikerek yüksek “sesle bir kahkaha daha attı. — Herifin adı * Şöeker , dedi. YE İngiliz Meksikalının — sözünü kesti: VSi — Yanlışlık buradan baş- hyor. Ben üç sene Türkiyede & ç Reis bu cevabı. müt: a sevabi. mütcakip | Ucuzluk Maddeleredir? Trabzam yağları son für ı:e'ı?:"::l?mnph Tâ vi e M&IÜ kuruşa kadar . Yamdlılırden zeytindir. İ & g” yli ucuzlamıştır. Mübadele Talimatı Ankara, 27 ( Telefon ) — 'Yakında mübadele mukave- eden | . tatbikine ait bir talimatna- me vücude getirilmiştir. Ya- kında tebliğ edilecektir. Yarışlar Bu Cuma Yanş ve Islah encümeni tarafından — tertip oluman at yarışlarına bu cumadan itiba- ren başlanacak, altı hafta sü- recektir. Bu yarışlara maruf atlar iştirak edecektir. Velic- fendi çayırı düzeltilmiştir. Elmas Pandan Evelki gün Kalamış deniz banyosunda bir hanımın elmas dandanı aşırılmıştır. Yıldızın Eşyası Satılıyor Yıldız kumarhanesinin eski ! kiracısı M. Maryo Seranın iflâ- sına karar verilmiş, malları | mahkeme - tarafından satılığa 1 çıkarılmıştı. - Şimdiye — kadar hayli sandalye ve masa satıl- mıştır. M. Seranın satılmadık bir lüks otomobili kalmıştır, ©o da hafta sonunda satılacaktır. 83, Kadıköy, Şirketi Hay- birinin adıdır. Meksikalı omuzlarını — silke- rek tashih etti: *Şaker,.. — “Şakir,, olmasın ? — Bu da mümkün. Fakat | şurası muhakkaktır. ki — bu adam İngiltereyi ne kadar iyi tanıyorsa İngiltere de onu ©o kadar iyi tanıyor. Bilhassa İs- kotlant Yart. Bu Şakir Efendi yedi sene İngilterede yaşamış. — Bizim işe gelelim. — Şakir, önümüzdeki çar- şamba günü İstanbuldan vapu- ra biniyor. Sahte bir pasaport- la. Vapura adımını atınca, ar- tık bir Şakir değil, “Kiri Andrea,, dır, yani bir Yunan- | h. Dosdoğru Napoliye gidecek. Arka üstü yatan İngiliz, telefona giderek bazı emirler verdi. On beş, yirmi dakika sonra, odaya iki İngilizle gayet güzel kaldım. “Şeker,, bir insan — is- mi değil, yenecek şeylerden | | bir İspanyol kadını daha gir- mişti. En:Ziyade Hangi Aşk Karşısıda VeErkeğin RolüNedir? Erkek, Elde- Edinciye Kadar - Koşar; Kadına Gelince,..' Düşüncesi Başkadır Aşk işlerinde kızla erkeğin mddıdır. 4 Erkek elde edinciye kadar kızın arkasından koşar. Bu müddet zarfında onu aşkının samimiyetine inandırmak — için bir aktör gibi her kalıba gi- rer, bin türlü tatlı diller döker. Her türlü fedakârlığa hazırdır, Hatta evlenmeğe bile, Genç kız bir müddet kaçar, | bir müddet şüphe, bir müddet naz eder. Bir kaçar, iki kaçar, nihayet erkeğin takibine, tatlı sözlerine mukavemet edemez. Kanar ve sever. O günden itibaren voller değişir. Erkek, av arkasında koşmanı, müşkülü yenmenin zevkini almiştır. Onun için ar- tık bu macera bitmiştir. Kızın zaafından istifadeden başka düşünülecek bir şey kalma- mıştır. Halbuki kız - için yeni başlamıştır. O ancak şimdi vermiştir. macera Kız bu mücadele etmiş, şüphelerini, | yenmek için çarpışmış, ve ni- hayet artık emeline kavuşmıya başlamıştır. Artık onun gözleri kördür. Etrafında olup gi!eııin farkında değildir. Onun için bu maceranın cazibesi yeni başlamıştır. aşk maceralarının ekse- riya facia ile bitmesinin sebebi budur. Hanım teyze Yeni Kanunlar Ve Vaziyet Yeni ikanunlarımızın doğur- duğu vazife icaplarından dola- tahammülün fevkinde çoğalmış- tır. Bu yüzden bu mahkemele- re yapılan ilk müracaatlar an- cak üç ay sonra tetkik oluna- bilmekte — ve davacılar çok sıkıntı çekmektedirler. Bu mahkemelerde ufak bir hakkın temini işi — aylarca sürmektedir. y masa — etrafında — toplandılar ; masanın Üstünde bir harita ve bazı krokiler vardı. - İngiliz casuslarının şefi bir çok - tali- mat verdi. Meksikalıya, öteki İngilizlere, İspanyol kadınına | ayrı ayrı vazifelerini anlatıyor- du. Meksikalı arada bir yüksek kahkahalar ile bu ciddi- ko- nuşmayı bozuyordu; — İspanyol kadınına dönerek bağırdı: — Anlıyorsunuz. ya... Siz evvelâ Türkün gönlünü alacak- sınız, ben de sonra canını ala- cağım: doğrusu, size verilen vazife dahâ güç. Fakat İspan- yol değil misiniz? Allah bütün erkekleri sizin şerrinizden esir- gesin! Ben Madritte dokuz ay kadar bulundum; - bir İspanyol kadını beni az daha deli ede- cekti. Lise talebesi gibi abayı kendini | maceraya girinciye kadar çok | tereddütlerini, eski telâkkilerini | yı sulh mahkemelerinde işler, | ———M——— Hepsi birden, büyük bir Kadın | Genç kızlar için güzel bir yaz elbisesi nümunesi. — Bu elbisede Parisin icat ettiği bir iki hususiyet vardır. Evvelâ kollar kısadır. . Sonra - eteği- nin .ön tarafında — kıyrintılar yeni Paris modellerine göre | tertip edilmiştir. Bursa K:îıplicala- rında İhtikâr Ğ Son günlerde — Bursada bir | kaplıca ihtikârı başlamıştır. Bize , bildirildiğine göre fiatlar birden- bire insafsızca fırlatılmıştır . —H -— TAKVİM —— Gün 31 30-Temmuz-1930 Hızır 86 Arabt 4.- Rebiulevel - 1348 Vakıt-Ezani- Vazati Güneş | 973 | 455 Öğle | 4so 1221 İlindi | &a7 hisas Rumi 17 - Temmuk - 1346 Valat-Eran?- Vasat! —— Akşam 12.— 1928 Yatsı ( ısı İnzi İmsak ( 719 | 248 'yaktım ona.. Madritlen dışanı kapağı nasıl attım, onu yalnız bir ben bilirim.Sinyorinal. Hem © kadın sizin kadar güzel de değildi, şirin de.. Ah, korkarım siz Türkün hem gönlünü, hem de canimı alacaksınız, bana iş kalmıyacak, İngiliz casuslarının . bi baş hareketile M M K gevezeliğine — nilayet verdi, ayağa kalktı ve: — Ol rayt! diye bağırdı Kalkın! Derhal çıkalım, konu- şulacak şey kalmamıştır. » Mua; bir a. ölüldeçi biğir lli ea ve ayrı aynı taraflar: dağıldılar. © » Otel odasında, ilkönce baş- başa konuşan iki İngiliz be- raber gidiyorlardı ve bir. lo- kantaya girdiler. JArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: