16 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

16 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayıfa FECİ CİNAYET | © Oldürdükten Sonra Cesedi Yakmışlar I Komiser Galip B. Zonguldak 11, ( Hususi ) — Bundan birkaç gün evvel Zon- goldağın * Balçık , köyünden Emin2 isminde bir kadın müracaat etmiş; kocası “Hüse- yin Çavuş , un — kaybolduğunu söylemiş, bir cinayete kurban gitmiş olmasından korktuğunu da ilâve etmiştir. Zabıta, kadının iddiası üze- rine dört lâz işçiyi cinayetin faili olmak üzere tevkif etmiştir. Fakat Eminenin köyünden * Rasim ,, in de — tevkifile — iş : Rnıım » in rehperliğile zabıta “Hüseyin çavuş, un üldüıtldlğü yeri keşfetmiştir. Bu iz üzerin yürünerek sık bir. fundalık ortasında yakılmış büyük — bir ateşin bakiyesi olan bir kül yığımıil karşılaşılmıştır. Yerde görülen lekeleri ve duyulan fena ıotıı. cesedin burada parça- lanarak yakıldığı ıınnıııı uyan- dırmıştır. Filhakika; kül yığın- ları arasında bulunin kemikleri bu zannı feci bir hakikat ha- linde ortaya koymuştur. Neticede de cinayetin failleri olarak — maktulün zevcesi Emine, kain biraderi Bayram ve Balçık köyünden Şakir ve Şevket pclılıvıyıııı edilmiştir. Ci- nayetin hakiki mahiyeti şudur: Maktul Hüseyin Çavuş, zev- cesi Emine ile uzun bir zaman- danberi ayrı yaşamaktadır. Cinayetin — işlendiği gün karı koca hâkim tarafından barıştırılmış, fakat kadın bu karara kızmış ve kocasını ge- ne bırakarak köye, kardeşi Bayram ve onun arkadaşlarile beraber dönmek istemiştir. Bunun üzerine Hüseyin Ça- vuş hiddet ederek karısını köylülerin elinden almak, bera- ber götürmek istemiş, kavga çıkacağmı anlayan Bayram karı kocayı barıştırmıştır. Karı koca bu suretle barış- tıktan sonra beraberce köy yoluna koyulmuşlardır. Fakat yolun en issiz yeri olan (Kı.nlılıogıı) ile ( Kud- ret dağı ) arasında katiller ve Emine, Hüseyin çavuşun üze- rine yürümüşler, zavallıyı kanlı bir şekilde öldürmüşler, sonra cesedini yakmışlardır, Cinayetin hakiki katillerini meydana çıkarmakta “ Kozlu ,, mevkii komiser muavini Galip efendinin büyük mesaisi gö- rülmüştür. Zabıtamızın bu mu- vaffakiyeti Zonguldakta büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Ahmet Naim ŞEHREMİNİ SON "POSTA Ağustos 16 NELER YAPARSINIZ? Bu İş Lâkırdı İle| — Sokaklar, Bizde, Bu İşe de Yarar — | Halledilemez.. ŞEHRİN HAKLARI ŞEHRE VERİLMELİDİR İntişarı tarihinden beri fay- dah, sevimli. gazetenizi mun- tazaman okuyorum. Bu arada Şehremini olursanız ne yapar- sınız?, Serlâvbalı kasmını da gözden kaçırmıyorum. Evvelâ şurasını - söyliyeyim ki Şehre- mini olıııyı asla arru etmem. Bunun - için birçok — sebepler vardır. Onları — şimdilik — şöylemek istemem. Demek ki emelsizim ve bitarafım. Bilmem gazeteniz eski şeh- reminlerinin mütalcalarına ne için müracaat etti. Zamanları- na ait icraatlarına, gidişlerine bakmak, —memuriyetlerinin te- kerrürü halinde ne yapacakla- rını tayine kâfi değil midi? Bence şehrin gelecekte ne hal âalacağını sen ve ben bil- medikçe her gelen şehremini keyfine, arzusuna, temayülâtına tübi oldukça lııç şüphe etme- yiniz ki İstanbı me bu pq- mürde halinde kıfı Memleketin ilim ve- sanayii nefise erbabı, Avrupayı - ilim, idrak gözlüğü ile görmüş zevat tarafından şehrin hududu her semte ait inşaatın şekli tayin edilerek meclisçe tasdik olun- madıkça yapılacak imarın 'hiç- bir faydası olmaz. Şehreminleri içinde en az sevdiğim “Emin, beydu Ne olııııı olıuı. Itııf Sokak!ar, Bizde, Bu İşe de Yarar Siz Olsanız Ne Ne Yaparsınız ? Bu şehir sizindir. Şebrin sıhbati, | hirde — güzelliği ve ihtiyaçlarile en ziyade onun içinde yaşıyanlar alâkadardır. Fakat şimdiye kadar hiç kimse size, şehrinizi güzelleştirmek ve şehir dahilinde medeni bir İnsan gibi yaşayabilmek için me düşün- düğünüzü sormamıştır. İşte biz size bu imkânı veriyo- ruz. Ve içinde yaşadığınız, her derdine ortak olduğunuz bü şe- ederim ki en iyi işi o görmüş- tür; çünkü kanalizasyon gıbi esaslı ve daimi bir İâzimenin temelini atmıştır. Sorarım size; Fatihten baş- hyarak Şehremininin nihayetle- rine kadar giden yangın hara- besi kaç asırda” imar 'edile- bilecek ? Her sene uzıyan Şişli, daha nerelere kadar uzıyacak? Bir memleketin plâmı ki böyle istenildiği şekle çevrilir, şehir gittikçe yayılır, nüfusu gittikçe azalır, mümkün mü ki belediyesi hirde bir. an içini “Şehremini plsamız ne yaparsınız ? sualini sonuyoruz. t Şehremanetine çatmak, veya şuna, buna tariz etmek de- gildir. Sadece şehir halkının, ken- di şehirleri için ne düşündüğünü anlamak ve bu süretle şebrin dertlerini yakından görüp anlıya- yak onların çarelerini aramaktır. Şehrinizin güzelleşmesini — isti- yorsamı bu suale cevap veriniz. kendisine teveccüh eden vazi- feyi başarabilsin. Benim fik- rimce fırsat düştükçe sokakları teysi etmekle beraber şehri küğültmiye çalışmalıdır. e olursa Şehremaneti iplerine de yaramıyan ve ml:nm yaramıyacak — ölan yirmi senede ödemek Üzere alır, şehrin budüdünu küçültmiye birdenbire başlarmış olur. ; Tabiatle kim, 'ne zaman ıınadole etmişte galebe temin etmiştir. Yapıîmazsa.... HER EMİN CÜRMÜ KADAR YER YAPAR Tabiat İstanbul'u Üüçe ayır- mıştır: İstanbul, Beyoğlu, Üs- küdar, Bu üçünün birer, mec- lisle idare edilir ve yalnız o meclis tarafından intihap olu- nur ve yalnız ona karşı mes'ul bir reisi olmadıkça hiçbir şey yapılamaz. Şehir meclisi umu- misi bu üç beyetten hâsıl ol- mak lâzımdır. Hükümetin müdahalesi yük- sek istikraz gibi mühim me- vadda inhisar etmelidir, Memleketimizin herhangi bir şehremini günün saatlerini yalnız vazifesine hasretse gö- rülecek birçok işlerin yarısına bile muktedir. olamaz. Bir de şebirlerdeki tüneller, vapurlar ve yer. üstü tramvayları ve saire imtiyazları verilirken sö- zü şehrin meclisine terketmek lâzımdır. Bunun ismi ister “ tevsiü mezuniyet , ister “ hakkı sa- hibine vermek ,, olsun, bele- diyeler: bütün — manasile hür ve müştakil olmadıkça, velev hüsnü niyet sahibi olsun, ya- hut zeki ve malümâtlı bulun- sun, şehremini “cürmü kadar yer yapar,, Müstear GEMİCİLER NIÇIN EVDEDURMAZ Pahalıya Mal Olan Macera Klara Bov 100 Bin Liradan Oluyor Amerikan gazeteleri Klara Bov'dan pekcok bahsediyor- lar. Bu ar. ten bu derece fazla bahsedilmesinin sebebi şudur: Klara Bov iki sene evvel genç bir doktoru — sevmişti, Klara Bov bu doktorla hasta- hğı zamanında - tanışmıştır . Vak'a doktorun karısının — ku- lağına gidince iş değişti. Ka- dın mahkemiye gitmiye kalktı. Meselenin sarpa sardığını gören artist te doktorun karı- sına (30 ) bin dolar vermiye mecbur oldu. Fakat iş bununla bitse âlâ, Artistin — fena bir vazi- yete düştüğünü gören Para- munt müessesesi, kadını yola getirmek için ücretinden ( 25 ) bin dolar kesmiştir. Eğer Klara Bov, doktorla tekrar görüşürse hem bu (25) bin dolardan, hem de şirketteki yerinden olacaktır. işte bu hadisedir ki son neşri- yata sebep olmuştur. sevdiği | ' - Doroti Cordan | Deroti Cordan "Geldvin » Meyer, sinema müeştesesinin başta gelen parlak yıldızlarından biridir. Bu seme çevrilca “Görülciler niçin evde durmazlar,, filminde başlıca rolü oynamaştır. Doroti Cordan'ı bu resimde, bir geminin küpeştesinde dü. şönceli, düşünceli oturar görüyonuz. Holivut'un En İyi Giyinen Kadını Hiç Şüphesiz Maruf Artist Norma Şerer'dir Holivut'un mümtaz - simala- rından biri de Norma Şe- rer'dir. Bu kadını diğer arkadaşla- rından ayıran en bariz nokta Şerer ne giyerse yıkı.:lır!ı. Bu, basit bir blüzden, en ihtişamlı bir gece tuvaletine kadar. bu — meziyetidir. ki Norma Şerer'i Holivut'un en iyi giyinen kadını yapmıştır. BAŞKASINA TALKIN Fransız Meb'usan meclisinde bir sinema salonu vücuda ge- tirmişler ve bir sesli filim ma- kinesi koymuşlar. — Anlaşılan, hararetli münakaşalardan sonra eylensinler diye. Fakat — ilk | temsilde Polisin menettiği bir filim gösterilmiş. Mesele, Fran- sa'da şimdi bir badise şeklini İı!e | haklı tenkitlerine rağmen OLSANIZ fvnııınııı MAf Türk-Yunah Boksörleri Karşılaşıyo! ihütarekedenberi spord! Yunanlılarla temas — etmedik Balkan olempiyatları münast” betile Atinaya gidersek bizilf atletler Yunanistanda - onl. karşi, şacaklar. Henüz- proj* halinde olan Atina Ölempiy# dından — evyel, boksta ya"’ Yunan şampiyonunu Taksiff stadyomunda görmüş olacağı Dövüşecek boksörlerde” (Angelides) Selâmi ile ve (CX netopulos ) yerli boksorleri” mizden (Muladoviç) ile dövü' şecektir. Yunan boksörlerinden AW gelides'in hali hazırdaki kıymt” tini bilmiyoruz. (923) senesif” de Yunanistanda boks henif doğmıya başladığı zamanlard? ismi Atina gazetelerinde sık $f geçerdi. Son senelerde, lıı'ı_vü bir faaliyet göstermediğini zaf” nettiğimiz bu boksör hakkıl” da 923 senesindeki kanaatlef” le bu tuma günkü galibi tah” min etmek hatalı olur. Selâmiye gelince: Yunanl” larla - olacak bu ilk - temasf lâyık olduğu ehemmiyeti ve” miş bir surette iki haftad! muntazamen — idmaalarına d7 vam etmekte imiş. Selâminif en ehemmiyetli lnymcllennd“ biri sağ yumruğudur. Eğer idmanlarında © yurl” ruğunu zamanında ve ani oli rak kullanmak üzre bir sistetff dahilinde çalıştı ise boksa !ı hışlıdıgı zamanlardan — befi bızli — vüurmanasile — tanını !! olan Rum boksörünü kazaf' ması çok muhtemeldir. İkinci Yunan boksörü(Can? topulos )a gelince daha — bulf” dan dört ay evvel Frııı!' boksörü ( Franki Marten ) * Yunanistanda — karşılaşmış hasmına nazaran kiloca yı!J kilo faik olan Rum boksöf' Fransızın — yumruklarile bif iki kere yere düşmüş, on sonra eli sakatlanan Fran! müsabakayı terketmiştir. Rum boksörünün son yap' bu Müsaraadan .hmb'l“ll bir fikir varsa o da kıymt ne olursa olsun kendisin! çok hafif olsa bile sikı vur#f bir hasım karşısında çenesi! | kâfi derecede mukavimi ol | dığı kanaatidir. UĞURLU OLSUN ! Spor - efkârı umumıyul“” Atina seyahati aleyhindeki reyanlara — bamı — gazetel ne bahasına olursa olsun seyahate karar vermiş 0“: atletizm — heyetinin — Balk? olempiyatları harcirahını ıİJI.“", ve hareket için hazırlanmak bulunduğunu haber aldık: di ne iştir? Sey:ılı:ıu bu kat gizlemek için ne gibi ıkb;,[ ler var? Ne garip, ne tW almıştır. şeyler!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: