19 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TU ae n 19 Ağustos ON Yeni Ve Mükemmel Bir Tayyare Yapıldı Bunun sür'ati Saatte 330 Kilometre Rakamdır.. Gibi Baş döndüren Bir Yeni Bir Tayyare k Amerika'da saatte 330 kilo- etre mesafe katedecek olan li bir. tayyarenin tecrübele- k Yapıyorlar. Bu tayyare bir Anatlı ve daha ziyade kendi bik ::ı:ç;n tayyarelere ben- mde yapılmıştır. Bu *'”:re muvaffak — olduktan Posta seferlerinde :'::hâl tayyarelerin kullanıl- M düşünülmektedir. ğlfde Üç Mekî ep ] sküdarda |Şirketi Hayriye Müdürü ğ Teke ve Ağva nahiye l körketlerinde, biri de Kabagöz Teti de olmak üzere Şile'de Büktadış €n üç mektep binası yapıl- msğ_in Senelik Heykel &n "ylıdl. İrkutsk civarında L.M atika aramakta — olan ı.,__ıi&ıç kadın heykeli .— Bu * heykellerin “SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 3 Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti mummmu Yol Ve Mektep Yapılacak Belediye cemiyeti azaların- dan ve Emanet müdürlerinden mürekkep (13) kişilik bir he- yet dün Üsküdara gitmiş, At- lamataşı ile civarında yapıla- cak yol ve mektep için alın- Sene evel yapıldığı | ması icap eeden yerleri tetkik | etmiştir. MUHARRİRİ MORİS LÖBLAN İMDAT GE_LİYOR le..kf:n"trüışe “telâffuz ;dğ— SEŞER E aa kar tel Avr) mi, size (Havr) lefon ediyorlar öyle mi, Mt yi Ça hiz 'aripl Müsaade edi- R!:“ :ı Sü-ıliyeyim! ha :lbhı biraz da arzusu hilâ- zeyi Oarak uzattığı ikinci ahi- 'ö"h'l,ı"t].l.-d" ve ( Beşu ) nın . B "'ul dir lemiye baş- s İçin Havr'e yalnız bunun bu :'”“_ü'l. diyordu. Esasen gz,;d valide — bulunuyordum. evde gece işliyen .: Yoktu. Bir etomobili Teldi, — , *derek (Havr) e Yorum” Yimdi de evime dönü- Ranl sordu: S K::. nereye? Kateli tanır mısın? Mi Elbettel (Sen) nehrinin orta ı:ıeriııı*lg ağzına doğru, bir n — İyi ı,ı'ı'â'.” Havre kilometre — mesafede âı.ilbon) ile (Tan Karvil) arasındadır. — Tanırım dedim ya, *bü- tün hayatım, yani bütün asrı bazır tarihi oradadır.. Demek şimdi sen bir kum yığınının fzerinde yatıyorsun ? — Kum yığınının karşısın- da bir. kulübe vardır. Bi ay dinlenmek için bu kulübeyi kiraladım. Fakat kulübe tı böcreli değildir, bir tane de sana tahsis ettiğim misafir odası vardır! — Âlâ, fakat bu nazigâne davetin sebebi ne? — Garip bir vak'a karşı- sındayım. %u vak'ayı seninle birlikte halletmek isterim. — Demek yalnız başma içinden çıkamıyorsun? Raul hem konuşuyor hem otuz Filim Alınırken BİR SİNEMA STÜDYO- SUNUN İÇİ Bu resim size bir sinema stüdyosunda sesli bir filim alınırken alınan tertibatı gös- termektedir. Sesli flim çekmekle sessiz filim çekmek arasında mühim farklar vardır. Sesli filimde stüdyoda kat'i bir süküna, ih- tiyaç vardır. Bu sebeple sesli filim çekilirken bütün artistley ses çıkarmamıya mecbur tu- tulur. Etrafa en ufak bir sesi zaptedebilecek kuvvette maki- neler yerleştirilmiştir. Hatta ar- tistlerin tafta gibi hışıltı yapan elbise giymeleri bile menedil- miştir. Bazı filimler de dekadın artistlerin ipek çorap giyme- lerine müsaade edilmemektedir. Sinema stüdyı sinemanın en mahrem yeri nırken buraya kimsenin e- sine çcevaz yoktur. ğ%o dahilinde kuvvetli — projelgör- ler karşısında gözleri böğül- mıyan artist yoktur. | Filim —alınırken. stüdyoda sahne vazu kıral vaziyetindedir. Herşey ve herkes onun emfine tabidir. Sahnede gördüğünüz büyük artistler bile onun kar- şısında el pençe divan dq_ı_r_u_âî_ Şirketi Hayriye müdürü çok | çalışmış, çok yorülmüştür. Ya- | kında Fransaya, dinlenmiye gi- decektir. Mukaveleleri Feshedilen Müteahhitler Üsküdar - Şile yolunu yap- . Filim ah- || | ve mararlı mayı taahhüt eden bir kısım müteahhitler sözlerini tutma- Idıklıı-ındın mukaveleleri - bo- zulmuştur. de genç gittikçe — artmakta — olmasına bakarak içinde hafif bir üzün- tü hissediyordu. Bir aralık kızın elinden telefonu almak istedi. Fakat kız telefona yapışmıştı, bırakmıyordu, diğer taraftan ( Beşu ) da ısrar edi- yordu: — Acele etmek lâzım. Bir- çok — hadiseler arasında bir genç kızın kaybolması gibi bir de mühim vak'a var. — Yahu, bu, her gün olup biten — şeylerdendir. — Telâşa mahal yok! , — Evet ama, hadisede bas n teferruat var ki, insana endişe veriyor ! Sonra da...., Raul gittikçe sabırsızlanıyor- du : — Sonra da, diye tekrar etti. — Biraz evvel, saat ikide kızın — heyecanımın | bir cinayet ika edildi. Bu kızı parkta aramıya çıkan eniştesi dere boyanda -bir kurşunla öldürüldü.. Bu sabah sekizde POSTA .. Kari Gözile Gördüklerimiz li ramrmem Kadın Ve Kalp İşleri : ORTAKÖYDE | Erkekleşmiş Kızlar Hangileridir? Son Nesil İçinde Bunlara Rastgelirsiniz Erkekleşmiş Kiz.. I Sonbahar Modası ı NEFES ALMAK, MİKROP YUTMADAN YAŞAMK MÜMKÜN DEĞİLDİR İntişarındanberi balkın dili, halkan gözü, halkın herşeyi olduğunu memnu- niyetle gördüğümüz gazetenize Ortaköy hallanın ciddi ve derin ıstıraplarını an- latmıya çalışacağım. Ortaköy, kazancı ar, measisi çok, zevkleri maddesizlikten mahdutlaşmış, ekseriyetle işçi ve fakir insanların tekâsüf ettiği bir muhittir. Cuma günlerini bile kendi muhitinde geçiren bu bnlerce wt hava alabileceği, gezece- yer vardır: Sahil... in verdiği büün yorgunlük- ları burada dinlendiren Ortaköylüler, bir zenginin sahildeki evi Önüne çekti- #i duvarla nefes almaktan mahrum kal- mışlardır. Bundan beşka birkaç gün evvel yağan yağmurun — meydana getirdiği | Çamurlar, köyün içinde küme küme durmaktadır. Bu çamar kümeleri kuru- dukça geçen otemobillerin hasıl ettiği toz, mikrop va sürfe kasırgası köyün sıhhatini bozmaktadır. İstanbülun pek kalabalık olan bu köyünün daha başkaca dertleri yok de- ğildir. Fakat bir zenginin keyli İiçim denizinden, havasından mahrum edilme- Si ; lâkaydilikten sokaklarının gübrelik haline gelmesi herşeyden evvel en bü- yük endişedir. Örtaköyi HM TERBİYENİZİ MUHAFAZA — EDİNİZ Geçen cuma günü Filoryaya gitmiş- tim. Gayel mücsklf bir vak'aya şahit oldum : İki madam banyo yapıyordu. Peşine bir sürü insan düşmüş, alay ediyor, su atıyor, olmadık kepazelik yapıyorlardı. Umumun banyo yaptığı bir yerde terbi. yemizi muhafaza etsek daha İyi olmaz mi Pa Davutpaşadan: Hamza Sührap AT PAZARI At pazarı Bizans imperatorlarından Pistinyen zamamındanberi olduğu yeri İuhafaza eden yegâne pazardır. Ahir *. da, g kadar, iptidal ve gayrı fennidir. “Fatih şimdi İstanbulun ©en güzel ve ea Öğerefli bir. yerk olmuştur. Cambarlar ahırlardan çıkardıkları gübreleri hergüa geniş meydana sererek a kadar #vire, çevire kurutuyorlar, Bu gübrelerin topladığı sinek ve yaptığı amonyaklı kokudan rahatsız olan halk Şehremanetine yaptıkları müracaatlarını bir istida ile daha tekrarlamıya karar vermişlerdir. * * Ü — TEŞEKKÜR EDERİZ Burgozda Arlf Sinan Beye — Mek- tubunuzu aldık. Teşekkür ederiz. Sarih adresinizle beraber bu kabil malümat gözdermen'di rica eyleriz. BUZ İHTİKÂRI Buz aatıcıları halkın buz. ihtiyacını kâfi derecsde temin edemedikleri gibi ehremanı marhından fazla tuttura. Bildikleri kadar para İstemektedirler. Buz- bayilerinin bu ihsikârları hiç bir kontrofa tabi değil midir ?.. Tifüs Evvyelki — gün — şehrimizde bir tifüs vak'ası kaydedilmiş- tir. Tifüse tutulan Alber atlı Babiali'de oturan bir muse- vidir. Balat hastanesine kal- dırılmıştır. bir. sürat katarı — vardır ... Bu cinayet kelimesi telâffuz edildiği zaman genç kız doğ- rulmuştu. Telefon elinden düştü. Söz söylemek istiyordu. Söyli- yemiyordu, — vücudunda — bir Ürperme vardı, biran içinde kanapenin koluna düştü. Raul D' Avnak bu sırada (Beşu) ya: — Aptal, diye çıkışıyordu. ğ'tinıyel haberi böyle mi ir. il Dee Gliba bunamıya baş- Ve, alacağı cevabı bekle- meden ahizeyi yerine takarak genç kızı kanapeye yatırdı, hemen bir şişe amonyak bul- muştu. Zorla koklatıyordu: — Beşunun söylediklerinin ne ehemmiyeti var, mademki sizden ve sizin gaybubetiniz- den bahsediyor. Sonra da bilirsiniz, müva- zenesi pek yerinde değildir. Rica ederim kendinize geliniz de vaziyeti tavzih edelim ! Fakat bu dakikada hiçbir Beşiktaşta Köyiçinde A. Vedat Bu tabir kızlara pek yaraş- Fakat son nesil kızlari miyor. | gelmişsinizdir. | Yeni neslin kızı kafes arka- sında, annesinin dizi dibinde - i değil, hayatın içinde yetiştiği için eski neslin hassas ve merdümgiriz kızlarına hiç ben- zemezler. — Bunların — içinde biraz da erkekleşmiş olanlarına tesadüf etmek hiç te güç değildir. Bunlar metin, vakur, ira- delerine hâkim eğlence ve iş Za ni ayırt edebilen, sev- meyi tabii telâkki eden kızlar- dir. Bunlar bir bakışta âşık olmazlar. Temasta bulunduk- ları erkekleri uzun müddet im- | tihan ederler, nihayet samimi- olduktan | yetine kani sonra | yüz verirler | — Bu kızlar sizinle sinemaya | da, kır eğlencelerine de gi- derler. Fakat bunu - yaparken maksatları sadece erkek ar- kadaşları — gibi eğlenmektir. Yoksa sizi tuzağa düşürmek değil. O, hayatı az çok öğren- miştir. Olur olmaz şeye gü- cenmer. Bunlar iyi arkadaş olabilir- ler. Bir erkek için daima sa- mimi dost olarak kalabilirler. Bu kızlara dişi gibi bakmak gafletinde —bulunan erkekler onları tanımıyanlardır. Ve bu tanımamak — onlara — pahalıya malolabilir. Bu kızlar severlerse, sevgi- lerinde samimi olurlar. Evlenir- lerse evlilik hayatlarında er- keği mes'ut edebilirler. Hanım Teyza Erenköyde Othr—u'l'utuştu* Dün öğle üzeri Kadıköyle Erenköy arasındaki arsalarda kuru otlar tutuşmuş. Ateş, bir yolcunun attığı cıgaradan çık- miş, itfaiye gittiği zaman, ateşi kendiliğinden sönmüş bulmuş- tur. kuvvet vaziyeti tavzih ede- miyecekti. Genç kız Raul'ün haberdar — olmadığı — birçok vak'aların tesiri altında. Buna — Beşunun — verdiği malümat da inzimam edince fazla sarsılmıştı. Derhal ken- disine gelemiyecekti. Binen- aleyh harekete geçme zama- nanın bulülünü bekliyerek sab- retmekten başka yapılacak iş yoktu. Birkaç saniye düşündü ve derhal karar verdi. Saçlarına, simasının — şeklinden — ziyada manasını — değiştiren yeni bir tarama şekli verdikten sonra bitişik odaya geçerek esbap değiştirdi ve her zaman hazır duran — bavulunu yakalıyarak hususi garajına koştu. Bu, ancak birkaç dakika sürdü. Gaybubetinin fark edilemi- | yeceği kadar kısa bir zaman içinde otomobil ile geri dön- müştü. Yukarıya çıktı, aparlı- içinde herhalde bunlara ras- | Parisin sonbahar için hazır- ladığı modellerden bir nümune daha. Bu nümunede elbisenin kolları uzun ve dardır. Elbise siyah — kadifeden yapılmıştır. Genç kadırflar için çok zarif bir elbisedir. — TAKVİM — Gün 31 18-Ağustos - 1930 Vezır t0s Arabt Rumal 28-Rebililevel -1348 | 5 - Ağustos <1346 Vakıt-Ezaak-Vazatt | Vakıt-Ezanl- Vasat! Güneş | 167 | 513 | Akşam İNZ— (İ9.S Öğle | sazlızıs | Yata | lar İkindi | 901 16.7 | knaak | &4 | 330 imkânı nisbetinde rahat bir vaziyette otomobile yerleştirdi. kız uyumuyordu. Fakat çok bitkin bir halde olduğu için muhalefet etmesi mümkün değildi. Raul kızın kulağına doğru eğilerek mırıldandı: — Beşu'nun — söylediklerine nazaran — siz de Radikatel'de oturuyorsunuz değil mi? — Evet! — © halde oraya gidiyoruz. Genç kız korku ifade eden bir harekette bulundu, baştan ayağa titriyordu. Raul'ün tatlı ve hafif sesle sinirlere sükün ve- rici birkaç kelime mırıldanması üzerine itirazdan vazgeçti. Ma- amafih el'an ağlıyordu. Otomobilin, — Parisi (Nors mandiya ) nın bu (Radikatel ) adını taşıyan köyünden ayıran 450'kilom=lre mesafeyi katet- mesi için üç saat kifayet etti. Bu müddet zarfında delikanlı ile genç kız arasında tek bir manına girerek kızı kollarının arasına aldı. Aşağı — indirerek | kelime bile teati edilmedi. (Arkamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: