25 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

25 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayıfa SEL BASKINI Pozanti Civarı- nın Mahsulünü Mahvetti Pozanti, 21 (Hususi) 'Toros dağlarının Tahtaköprü boğazına yağan yağmurların hasıl ettiği dehşetli bir sel dün (930 -8 - 20) tarihinde saat 8 buçuk 9 a doğru Pozanti ırmağından yürüyerek ırmak kenarında — yaylâ — yapmakta olan bütün göçebeleri gece uykuda iken bastı. Göçebeler canlarını güç hal ile kurtara- bildiler. Eşya ve erzaklarından bir kısmını sel alıp götürdü. Bundan başka — kasabaya elma satmak için giderken gece istirahatini temin için aırmak kenarında - uyuyan bir fakir köylünün de merkebi ile elmasını ve eşyasını sel alıp götürdü. Köylü ancak hayatını kurtarabildi. Sel üç saat kadar devam etti. İrmak kenarındaki bütün mahsulâtı kâmilen mah- vetti. Bu sel bütün halkı hay- rette bıraktı. Halk- ellerinde fener olduğu balde ırmak ke- narına koşuştular. Maamafih fırsattan istifade halk doya doya balık yedi. Mehmet İkramiye Adı Büyük Ama... Müskirat inhisar idaresi ka- çak ispirto — ve — müskirat müsaderesi — esnasında — bu- kunan — polisler gibi mahalle muhtarlarına da (müsadere hak- kı) namile bir ikramiye veri- yor. Geçenlerde idare, Fazıl bey namında bir — memurile Samatya'da Sulumanastır muh- tarı Mustafa efendiye üç ku- ruş otuz para ikramiye gön- dermiş, (18) kuruş tramvay parası veren memur vazife- sini yapıp dönmüştür. Yavaşlık Rekoru Yenişehirden ayın on ikisinde İstanbula çekilen bir telgraf ayın on dokuzunda gelmiştir. Bu telgraf nezdimizdedir. Yedi günde birkaç defa bü- tün dünya ile muhabere edi- lebilecek olan bir asırda bu- lunuyoruz. Daha dikkatli ol- mak İlâzım değil midir? Ticaret Odasında Yeni Bir Tasfiye Mi? İstanbul Ticaret Odasının memur kadrosu yüklü olduğun- dan (5-6) memur çıkarılacaktır. Ragıp Nurettin B. İlk Tedrisat umum müdürü Ragıp Nurettin B. dün akşamki /trenle Ankaraya gitmiştir. Yorulmaksızın Para Kazanmak İstemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, sokak- gezerken veya hirisile görüşürken her hangi bir vaka karşısında kalabi- Hiratmiz. Havadis nedir. biliyorsanız 6 “vakayı derbal görebilirsiniz. Bir yangın, bir KAT bir kaza birer havadistir. Ras- geldiğini uırdan ertesi Ü ge- zetelerde K istediğiz hlııl..ııluıııı derhrl telefonumzu açınız ve havadisi garetemize haber verimiz, isim ve ad- vesinizi de burakınız. Verdiğiniz hava- disin ehammiyetine göre — gazelemiz mükâfatımı vermeyi vazifa bilir, Telefon numaramız: İstanbul tör. “203 . w Sebebi Nedir ? BANA KALIR SA SADECE PARASIZLIK Muhterem — gazetenizin 18 ağustos nüshasında, Şehremini olsaydım ne yapardım, 'Sütu- | nunda (Ahmet Galip) imzalı cevabın cevabıdır: Beyefendi hazretleri, Cevabınızı okudum. Ve mektubumu, Emaneti - tenkit yollu yazmadığımdan - dolayı müğber olduğunuzu anladım. ediniz, artık bunların modası geçmedi mi? Unutm- yalım; şimdiye kadar gelip geçen bilcümle Şereminlerinin evvelâ meddahı ve - gün geç- tikçe — icraatının — münakkidi olmadık mı? Nasıl bir Şehre- mini bulalım?Ne yapalım? Mer- hum İhtisap ağası Hüseyin Beye davetname mi yazalım? | Bu sualleri tertip buyuran | muhterem zevat, maksadımız Şehreminine tariz değildir, di- yorlar. Okumadınız. mı, rica ederim. Maksadınız. - hilâfında bulunduğumdan — dolayı bana çatmayınız. Bakınız maksadı- mı size daha sarih anlatayım: Bir saatliık zamamnızı feda ediniz. Fatihin yüksek bir mev- küne gidiniz. Şehrin Marmara ve Haliç taraflarındaki — saha- larma bakınız. Yürekleri parça parça edecek “SON: ŞEHREMİNİ OLSANIZ 'POSTA Kimleri İntıhap Yakında şehir meclisine aza intihabı yapılacak. Bu şebir ölzin- dir. Mecliste bulunacak aza- ları — siz intiha, edeceksi- niz. Gazetemiz rn*“! edi- lebilecek kimseler lulıkındı ef- kârı umumiyeyi tenvir için şim- diden karilerin reylerini almıya teşebbüs etmiştir. Kadın ve er- kek, intihabını istediğiniz kimse- lerin İsimlerini aşağıkl cetvele doldurup idarehanemize gönder- menizi rica ederiz. Gelen ler intihaptan bir iki gün evvel taanif edilecek ve en çok rey namzetler ilân olunacaktır. (3) nihayetsiz boşluklar ve hara- beler göreceksiniz. İşte bu boşluklar, bu şehirle alâkadar kardeşlerimizin, çoluk vve çocuklarının, mesken ve larının topraklarıdır. Şimdi Bn kardeşlerimizin bir kasmı bu topraklar üzerinde taş ve tuğ- . ISONRA DA İMARINI DÜŞÜNELİM | NELER YAPARSINIZ? ŞehırdeHarabını_ Herşeyden Evvel Parayı Bulalım EHRİN Gönül arzu etmez mi ki bu caddenin azametile mütenasip iki tarafında muhteşem binalar yapılsın. Halbuki yapılmıyor. | Neden? Yoksuzluktan. Madem- ki güzel şehirde güzel yaşamak ( istiyoruz? En evel bu açılmış Etmek İstersini isim yazmak kâfidir. Kanun rey verme şartlarını şöyle tesbit ediyor. Türk olmak; intihaptan altı ay evvel intihap yapılan belde- de oturduğunu ispat etmek; 18 aşını bitirmek; ağır hapse mah- ba olmamak; hidematı amme- den memnu olmamak; haysiyeti muhil suçlardan hapse girmemek asker, jandarma, zabit, polis, askeri memur olmamak, odada ve bir kısmı kira köşe- lerinde ve bir kısmı da mah- zenlerde sefalet iı orlar. Neden? e şehrin güzel ve ıuuı 50) metre arzında Mustafa al Paşa caddesi. lalardan yaptıkları birer ikişer ıç e bulunu- yaraları kapatmıya deva arıya- lim ve bu yoksuzluğu ortadan kaldırmak, — ahalimizin — ser- vetine bağlı olan Şehrema- netini zenginletip fazla — fa- aliyete getirmek için varlığın çarelerini düşünelim. Ve sual- lerden, umrana müttallik olan * Şehremini olsanız ne yapar- sınız ? ,, sualinin yerine “zen- gin olmak için ne yapalım? ,, sualini koyalım. Ve bu sual hüsnü nmetice hasıl ettikten sonra mevsimli olmak üzere, Şehremini olsanız ne yapar- sınız? sualini soralım. Eğer zatı âliniz şehrin muhtacı imar daha birçok yerlerinden sarfı nazar, yalnız şu arzeylediğim sahaların ima- rına yazacağınız ( 33 ) madde ile vait buyurulduğu veçhile parasızca bir çare bulursanız, kondi hesabıma ilelebet min- mettarınız olacağım. Kenıal HEP BIZİ Mİ EGLENDIRECEKLER? İ Artist Nasıl | Olabîlirsînîz? Aşağıdaki Yedi Şarta |Dıkkai Ederek Mütehassıslar, ıyı bir sinema artisti olmak için şu yedi şartı ileri sürüyorlar: ! — Sinema artisti olmak istiyen bir insan, her yerde, yürürken, otururken, konuşur- ken kendisini objektif karşı- sında farzetmelidir. Böylece her hareketi bir rol mütmare- sesi yerine geçer ve onu 2 — Şüphesirz çok sinema seyretmeli, — fakat, filimlerin vak'alarından ziyade, artistlerin hareketlerine dikkat etmeli. 3 — Hiçbir artisti — taklit etmemeli, fakat çok beyenilen artistlerin her rolüne fevkal- âde dikkat etmeli vebu rolü yapmayı düşünmeli. 4 — Büyük hareketlerden ziyade tabil ve küçük hare- ketlere dikkat etmeli. 5 — Evde aynanın önünden ayrılmamalı. 6 — Arkadaşlarla filim al- nıyormuş gibi tecrübeler yap- malı. 7 — Artist kartı biriktir- mekten ziyade, rol esnasında alınmış — fotoğrafların — toplan- | ması, dikkatle tetkik edilmesi | faydalıdır. İ Doroty> Sebastien ve Duncan hemşireler film makinesi önünde şakalaşıp eğleniyorlar. Anlaşılan, daima halkı eğlendi- ren artistler biraz da kendileri eğlenmek arzusuna düşmüş olacaklar. Fairbanks'ın Yeni Filmi Dııglu n oğlu da yeni bir sessiz filim çevirmiştir. O da bu filimde fevkalâde muvaffak olmuştur. Sesli filimden sonra büyük | artistlere sessiz filim yaptırıl- ması şayanı dikkattir. Hatırlardadir. ki bu sene en meşhur — sessiz. — filim Şarlo tarafından yapılmıştır. Fakat bizim burada bu sessiz filimlerden hiçbirini görmek- liğimiz mümkün değildir. îi î |Moris Şövalyenin Yeni Filmi Biz Moris Şövalyeyi yalnız şarki söylemesini bilen bir ar- tist olarak tanıyoruz. Halbuki son çevirdiği sessiz bir filim ile | Şöyalye ayni zamanda iyi bir artist olduğunu da ispat et- miştir. Son çevirdiği filmin adı * Büyük Havuz ,, dur. Şövalye filimde bir. Amerikan zengin kızı ile evleniyor. Yaptığı rol- | de o kadar muvaffak olmuş- tur ki, artık kendisinin şarkı sÖ) l:meıınc ihtiyaç kalmı | hy n tiyaç amiş- Yıldızın Neresi Güzel Olmalı ? Bilhassa ağüs ve Bacakları, Deniyor Sinemada kadın artistlerin güzel olmaları lâzım. Bunu bi- liyoruz. Fakat, en ziyade, ka- dın artistin bangi azası güzel olursa — seyircilerin — üzerinde tesir icra eder? Bu, sinema ile meşgul olanlar için mühim bir mesole teşkil etmiştir. Kadım artistlerde, güzel ol- ması birinci derecede icap eden üzuv, gözdür. Ağız ikinci derecede gelir. Bunun sebebi de şudur: Sessiz filimlerde, artist konuşmadığı için, seyirci onun ağzına değil, sessiz bir lisan olan gözlerine bakar. Sonra artistin kolları bil- hassa elleri güzel olmalıdır. Zira sözün yerine geçen jest- ler ve hareketlerin çoğu kol- lar ve eller vasıtasile yapılır ve diğer uzuvlardan fazla dik- kate maruzdur. Bütün bunlar, rolün tesirini arttıran ve san'at noktai naza- rından mühim olan güzellik- lerdir, fakat, seyircilerin bedii değil, cinsi alâkalarını celbe- decek bir vücutta göğüs ve bilhassa: bacaklar güzel olma- hdır. *Ağustos 25 FAYDALI MALÜMAT SOVANLAR Vücudumuzun Mikroplarına Karşıiqf' Gelir Taze ve kuru sovanın vü- cuda çok faydaları vardır. Yemeklerin lezzetini — arttır- maktan ziyade, sovanı vücut dahilindeki mikropların faali- yetini azaltmak için yemelidir. Taze ve kuru sovan çiğ olarak yenirse — sirnir hastalıklarına Arterios Kloros, kanser hasta- hklarına karşı bir ilâç kadar iyi tesir gösterir. Labotat isminde bir âlimin tavsiyesine nazaran “sabah kahvealtısın- da yenilen bir çiğ — sovan ile her yemeğin nihayetinde yenilecek birer elmanın insanın yaşamasını uzatan ve hastalık- lara mükavemet için vücudu besliyen,, iki gıdadır. Meselelerinden | Baş tarafı birinci sayfada) L Bir aralık Hayri Beyin Lân- zına tercih temayülü görülmüş ve haklarının kıybolıcı hisseden bazı firmalar hü met ve heyet nezdinde devım— h teşebbüslerde ve şikâyetler- de bulunmuştur. Mütchassıslar bu dört mar- kadan Fordsonu tahsisen mazot yakmak için yapılmış bir traktör olmadığından münasip görmedik- leri gibi“Muktel,i de gayet karı şık ve kullanılması çok müte- hassıs makinistlere ihtiyaç his- settiren ve memleketimize uy- gün olmiyan bir makine olarak Te Füğe F 2SNE ” | Pptrüyodar. Geriye iki firma kalıyor: | — Hoferşans, 2 — Lânı. Gene mütehassıslar:“Lânzların buharlı traktörleri birinci de- recede — traktörlerdir. Fakat mazotluları — ikinci — derecede kalır. Hoferşans mazotlu — Lânz traktörüne faiktir ,, diyorlar. Yalnız daha meşhur Macar ve Alman marka traktörleri de vardır. — Bunlar — tecrübelere dahil değildir. Tecrübeler iki, üç firma arasında dönüyor. Halbuki bu bir — memleket meselesidir, traktörlerin — en iyileri alınmalıdır. Makine — mütehassısları iyi marka olarak bu tecrübeye girmemiş, diğer dört fırmanın ismini kaydetmektedirler —ki bunları burada — zikretmeyi doğru hulmadık. Şu halde, l';tı bir garabet göze çarpıyor: Biz mazot çıkaran bir mem- leket değiliz. Mazotu hariçten getirtiriz. Harp — senelerinde mazotu — getirtmek, — ekseriya müşkül olur, esasen mevaddı iptidaiyesi hariçten — gelecek motörler yerine kullanacağı malzeme bizde yetişen traktör« ler almak hem iktısadi, hem milli bir meseledir. Onun için yine salâhiyettar mütehassıslar: Bizim için en uygun trak- törler gazojenli traktörlerdir. Meleketimizde kömür var- dır, harp senelerinde de çiftçi- miz kömür bulabilir. Binaenaleyh kömür yakacak traktörler varken ne diye ma- zotlu traktörler alınır ? Bunu anlıyamıyoruz! diyorlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: