25 Eylül 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

25 Eylül 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 “Sayfa FAYDALI ŞEYLER « E ğ . . Bun“ar Niçin Sevilir Ve Mu- hafaza Edilir? Salon Şiiröir he mı sirf çiçek, diğer kısmı ise yapraklarının güzelliği için se- vilir. Çiçekli nebatlar: Kamelya, Gardenya, Ful, Gül, Karanfil, Azalya, Yasemin, Klivia, Or- tanca, çiçek begonyaları, ıtır- şahi, Pelargonyom, Krizantem, jeranyom, Küpeler ve sovanlı çiçeklerin — kâffesi. — Bunların bepsi de bahçelerden ve çiçekçi mağazalarından alınmış — ola- cağı cihetle o sene için toprağı- n değiştirmiye ihtiyaç yok- tur. Fğer mevsim kış veya ilk- bahar ise haftada bir defadan ziyade — sulanması — lâzımdır. Fidanlar sulanırken çiçek ve yapraklarını ıslatmamalıdır. Ve- rilecek suyun miktarını — anla- mak kolaydır. Saksılara dökü- len suyun, saksının dibindeki delikten sızmıya başladığını gö- rünce suyu kesmelidir. ÇİÇEKSİZ. NEBATLAR Yapraklarının yeşilliği ve güzelliği için muhafaza edilen nebatlardır. Bu nebatlar, sıcak memleketlere mahsus olduğu için salonlarda çiçek açımazlar. Bazıları limonlukta çiçek ve- rirse de pek nadirdir. Çi- çekli nebatların çiçekleri dö- küldükten sonra manzaraları değişir. Ezcümle ömrü - bir seneden ibaret olanlar kışın sararıp hayatlarına nihayet ve- rirler. Uzun ömürlü olanların dahi çiçekleri ve yaprakları döküldükten — sonra — kıymeti azalır. Bunun için daima yaşil du- ran, yapraklarını dökmiyen ve ömrü iki seneden fazla nebat- lar çok rağbet bulmuştur. Bu nebatlar — salonların en - kiy- metli fidanlarıdır. Gölgeden hoşlandıkları gibi — salonların tatlı sıcaklığında da mükem- melen yaşıyabilirler. Bunların bir kısmı tohumdan, bir kısmı da sovanlı olan köklerinden çağaltılır. Deniz Gezintisi Eyüp fukaraperver cemiyeti menfaatine 25 eylül perşembe saat 18 de Seyrisefainin Ka- İamış vapuru Köprüden kal- kacaktır. 1 — Muhtelif eğlenceler, 2 — Mükemmel ve mutedil büfe. Biletler vapurda satıl- maktadır. Yorulmaksızın Para Kdzanmak istemez misiniz? Evinize veya işinize giderken, sokak- la gezerken veya - birlsile görüşürken her hangi bir vaka karşısında kalabi- Tirsüniz... Havadis nedir. billyorsanız 6o vakayı derhal görebilirsiniz. Bir yangın, bir katil, bir kaza birer havadistir. Ras- geldiğiniz vakalardan ertesi günü ga Tetelerde görmek istediğiz biri. olunca derhal telefonumzu açınız ve havadisi gazetemise haber Vveriniz, isim ve ad- rerinizi de bırakımız. Verdiğiniz hava- disin ehemmiyetine güre — gazetemiz mükâfatımı vermeyi vazife bülr. Telefon Bumaramız: İstanbul " 203 ” tür. 1926 — senesi haziranında Seyfi Beyin müdüriyeti zama- nında meclisi idarenin kararı ve Tütün inhisarı memurininin mu- vafakatile bir tasarruf - sandığı | teşkil edilmiştir. Meclisi idare- nin murakabesinde bulunacak olan bu sandığa memurin, ma- aşlarından ve zamlarından mun- tazaman ** 5 terketmişlerdir. Tütün İnhisar idareside tahsil edilecek cezayi naktilerden bir hisse vermeyi üzerine ılmıîı. Fakat geçen sene'çıkan bi kanum inhisar idareşinin cezayi | naktilerden bir hisse vermesi imkânını selbetmiş, bu suretle meclisi idarenin bu sandık üze- rinde murakabesi sakıt olmuş- tur. Bir cihetten Barem, diğer cihetten I7I! numaralı kanun | müessesatı hususiyenin tasarruf sandığı namı altında teşkilât yapmalarını menettiğinden san- dığın başka bir nam altında teşkil ve herhangi bir şe- | kilde meclisi idarenin mura- kabesini temin mutasavver ol- sa dahi usulen ve kanunen |: bu sandıkla alâkadar memur- ların muvafakatlerinin — istih- sali lazımgeldiği halde inhisar idaresi bu sandığın hesabatını OCUKLA Söyleyiniz! MUSUNUZ? ÖYLE İSE ŞU OYUNU OYNAYIN... Bu oyunu yalnız iki kişinin bilmesi lâzımdır. Bunlardan birisi gözlerini kapatır, öteki orada — bulunanlardan birine işaret eder ve:,Bil bakalım kime işaret ettim ,, der. Gözleri ka- palı olan çocuk hemen“Behice,, diye cevap verir. Şimdi, belki nasıl buldu diye merak edersiniz. Bakın söyliyelim. Arkadaşının gözleri kapandıktan — sonra ötekinin ilk söylediği söz “ bil ,, keli- mesidi. Bu da “ B ,, ile başlar. O zaman gözleri kapalı olan çocuk hemen “ B ,, li bir isim tutulduğunu anlar. Kimin ismi bu barfle başlarsa onu söyler. İstakozun Sakalı Şunu arkadaşlarıniza sorun: S — İstakoz niçin gayet tuhaf bir hayvandır ? C — Çenesi olmadığı halde sakalı var da ondan. rü'yet etmek veya tasfiyesi hsusunda memurinin reylerini almıya lüzum görmeksizin hot- RIN S OTURDUĞUNUZ YERDE BİSİKLET YARIŞI YAPABİLİR MİSİNİZ? h EEE döner. Ve nihayet durur. POSTA behot fmemurta koruma sandığı) namı altında ve eski heyeti idarenin ipkasile yeni bir teş- Bu resmi gözlerinizden on beş yirmi santim uzakta tutup çevirirseniz, bisikletin tekerlekleri hemen dünmiye başlar. Hatta siz resmi çevirmediğiniz ıımağ dıüîekulek]er daha bir müddet ÜÇi aldatmak için bundan daha güzel bir oyun olamaz. kardeşinizi — eğlendirmek, ÜTUNU jTÜTÜN İNHİSARINDA BİRİKEN;, BİR MİLYON ACABA NE OLDU?.- F L — kilât yapmıştir. Kanunen mefsuh bulunması Mâzımgelen bu tasarruf san- 'dığı meşelesi inhisar idaresi memuürini arasında bi bir ademi memnuniyet uyandırmıştır. Meselenin en mühim ciheti sandık hesabatının tahakkuk ettirilmiş olmamasıdır. Bizim istihbaratımıza göre kasada mevcut bulunması lâzım gelen 1,200,00 Hradan yalnız 700 bin lirası durmaktadır. Yük- gek mevkide bulunan memur- İara azim miktarlarda ikra- zat yapılmış olduğundan mü- tebaki il | ması imkân dahilinde görü- memektedir. İdare meturlarının sandığın bugünkü şekilde devamına hiçbir süretle razı olmadıkları anla- şılmaktadır. — İnhisar idaresi memurların bukukuna ancak yüksek memurlarını küçüklerin zararına olarak tevzin etmek- le mi korumaktadır? Yeni teş- kil edilen koruma sandığından da acaba kast bu mudur? Hayatınm kısmıazamını — seya- hatte geçiren Müdürü umumi B. acaba müsbet olarak hangi işlerle meşguldür ? İ I |'Okuyunuz! FAKAT SAKIN GÜLMEYİN, CÜNKÜ BİLİYORSUNUZ YA GÜLME KOMŞU- 'NA GELİR BAŞINA, DERLER Bir gün anmesi Selmayı öte- beri almak için bakkala. gön- dermişti. Evlerinin karşısında bir tarla vardı. Bakkala git- mek için buradan geçmek lâ- zımdı. Selma başıma kocaman kurdelesini taktı, eline sepeti- ni aldı. Yola çıktı, fakat Sel- manın kurdelesi görülecek bir şeydi. O kadar büyük, o ka- dar büyüktü ki başının üstün- de zor taşıyabiliyordu. Tarla- dan geçerken rüzgârdan kur- delenin uçları kuş kanatları gibi sesler çıkarıyor. Bu, Sel- maniın pek hoşuna gitti. Fakat biraz sonra rüzgâr o kadar faz- lalaştı ki Selma istemeden ko- şuyordu. Nihayet bir zaman geldi ki Selmanın — ayakları yerden kesildi, uçmıya - başla- dı. Yükseldikçe yükseliyordu. Ama Selma gene korkmuyordu. Epeyce uçtuktan sonra havada bir uçurtmaya rasgeldi. Uçurt- maya tutunmaktan başka ça- resi — kalmamıştı. Biraz da uçurtma ile uçtu. Uçurtmanın sahi A çekmiye — ba: a Selma 5. şıer':b.îr ışışilı.yil::i. Çocuğa teşekkür etti. 1 — Köpekle- ? — Aman yarabbi, | — 3 — Tıpkı benim arka- 4 — Beni otomobile $ — Canım burası o 6 — Acaba nereye git- daşım Azizin beni oto- | * rin bir. günlük :-_'w_-e :;-h:! yeri Bü- | Übile bindirdikleri | tıkanı sokakla bir yaka- | kadar fena bir yerde de- | tiler. Buram iyi, hoş ama ömürleri kaldı. "';_'_ ;:a-ı—.:: e e? '_'f_’"b___ lasım, “hemen bacağını | ği İşim, gücüm yemek, | eyayacak kimse yok. Tn GöleaiRA Vai S S e eiya bartıa | eei uyumak, İki arkadaşım da | Halbuki ben oyuna ba- z Ka Ğ ya vardı ama evelki gün gaa | güzel .,...ı.f gittiler. aa " Eylül 25 SON POSTA'NIN DAVASI RKADAŞIMIZI Son Kararını Ağır Cezadan Bekl_iyoruz neticesinde Dumşma müstantik" likçe yerilen ademi tahliye kar rarı hakkındaki iliraz — istidar mızı asliye mahkemesi - reisi dün tetkik etti ve duruşma talebinin itiraz hakkımı düşüre ceğinden bahsile talebi reddetti. Bunun üzerine vekilimiz İrfaB Emin Bey, ağır ceza reisliğine bir istida vererek mahkemece tahliye hususuna karar verif mesini - istedi. Ancak evrakın geç vakit mahkemeye gelmesi, — gerek bu müracaatın tetkikine ve | gerek muhakeme gününün ta | yinine imkân — bırakmadı. Şu halde her iki cihet hak- | kında da bugün netice almak | mümkün olacak, demektir. Asliye mahkemesi reisliğin | ce verilen karar hakkında mü” taleası sorulan avukalımırz İrfat Emin Bey şu izahatı vermiştir: — Tevkif kararına — karşı ceza usulü muhakemeleri kanunf| mevkuflara iki yol göstermiş tir: biri itiraz, diğeri duruşma talebidir; ancak tevkif kararınıt! yolsusluğundan bahsile itiraf eden kimse duruşma talebinde bulunursa müstantikin bu hu" susta tetkik kakkım! kabul et- miş olacağında kanun suçluyu itiraz talebinden vaz geçmiş saymaktadır; biz, kanunun ver” diği hakka müsteniden itiraf ettik; ağır ceza reisliği bu gibi suçlarda tevkif caiz olduğundaf bahsile jtirazımızı reddetti. Duruşmaya gelince her suç” lu, tahkikatın her safkasında böyle bir talepte bulunmak hakkını haizdir, Biz bu ikinci talebimizi — diğerine — merbul olmıyarak müstakillen yapmış” tık; şu hale göre yalmz du” rTuşma mevzuu üzerinde muhâ” keme — yürütmek lâzmgelirdi kanaatindeyim. j Ceza usulü muhakemeleri kanunu, hilâfına sarahat ot madıkça, — müstantiklerin hef kararına itiraz caiz olduğun! kabul etmiştir; halbuki kanum” da duruşma neticesinde veri” len kararlara itiraz edilemiyt” ceği hakkında hiçbir — sar#” hat yoktur. Asliye mahkem€t” since verilen karar,bu husu! ki mülâhazayı değiştirememişti” «Yarın »ın Davası Hükümetin manevi şahsiy€ tini tahkir cürmünden dolaj' Ertuğrul Şemsettin B. hakkıf” da veyilen karar Temyiz birii ceza dairesince nakzedilmiş ** baş müddeiumumilik — tarafı!” dan yapılan itiraz Temyiz ce heyeti umumiyesince reddedi” miştir. Bu husustaki makız. karaf” hadiselerin mümaseleti hasebilt müdafaa hususundaki ııoı*'*J nazarımızı teyit etmiştir. | | BİR TAVZİH İstanbul meb'usu Süreyya gazetemize gönderdiği bir M tupta Zekeriya Bey arkadaşım! mülâkat değil, fakat hari yaptığını söylemekte we bîlhj bakkında büyük hürmet besli # Meclix reisi Kâzım Paşayaâ g #özlerinin yanlış kaydedildi ilâve etmektedir. Paf e )

Bu sayıdan diğer sayfalar: