26 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

26 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eı - m “Yunan Takımı- nın Kaptanı Ne Söylüyor? ( Baş WMİ Daha iyi (degajman) lar ya- pıyorlar. Buna mukabil Fener- liler aralarında anlaşma kabi- liyeti ve topun kısa stopları itibarile (Aris) lilerden daha iyi idi. Oyun ilk beş dakika çok seri oynaniyor, top ayakta durmuyordu. — Misafirlerimizin bir akınını keserken Cevat bir favl yaptı. Hakem ceza “ vuruşu verdi. Maamafih bu teh- likeyi Kadrinin yerinde müda- halesile atlattık. Birinci Gol Saat üçü otuz iki geçe, ya- ni oyunun başladığı zamandan 8 dakika — sonra ortadan sol açık Fikrete pas ver- .diler. Fikret güzel bir sü- rüşle Aris kalesine doğru aktı ve hasım müdafaasının engel olmasına vakit bırakma- dan Zekiye güzel bir pas verdi; Zeki bekletmeden topu içeri soktu. Tribünler yıkılıyor gibi alkış- hyorlar. Bizimkiler bu gölden cesaretlenerek gayretlerini art- tırdılar. Fakat misafirlerimiz de bu göole mukabele etmek için çok seri, çok dikkatli oyna- makla bizimkilerin gayretlerini karşılamakta gecikmediler. Bu esnada Yunanlıların san- tırahafı, sağaçık ve sağiçlerinin çok muvaffak olduğunu gördü- günden mütemadi onları besliye- rek hücumları teşdit ediyor, onlar da topu bizim kalenin ta kı- kadar muvaffakiyetle indiriyorlar. Saat dördü beş bizim o bir dur- m&rg&r flgiu:l.du Karşı taraf bundan istifade — etti. (Arisjin Mukabil Golü Kaptanları santırahaf Vikelides sağaçıklarıma pas verdi, sağ ö SETERE ' A geçti, hatta bu sıyrılış o kadar mahirane, o kadar âni oldu ki, müvazenesini kaybeden Kadri düştü ve sert bir şütle bi- rinci gollerini attı. Izıııârler— miz de çok alkışlandı. Birinci haftaym böyle ba- zan onların ekseriyetle Fenerin hakimiyeti altında. her iki tarafın, / kaçırdığı müteaddit fırsatlardan vonra bitti. çarpıyo! nazaran daha çok yorulmuş- lardı, topa eskisi gibi seri çıkamıyorlardı. Onlar bu yor- gönluğumuzdan istifade edi- yorlar, bizi dılı:hîok yoracak bir sürati muhafaza — ediyor- ardı. Fenerin Zekisi; ilk devrede harikulâda gayretli ve fevkal- Ada ııııvıffıı olan Zeki, biraz duürgün — olmasına rağmen bu devrenin bıılınzınnğım da mu- # yaffak oluyordu. Buna muka- bil F'ıln-el ve Alâattin biraz ahsi oynuyorlar. Halbuki ra- plerimiz — oyun - sistemimizi kavradıklarından — bizimkilerin şahsi akınlarını kesiyorlar. (Aris) in İkinci Golü Santrforvetleri bir pas alı- LİRASI NE OLDU? - * Böyle Tütün işi Dururken Yağ İşile Meşgul Olmak Neğje Gerektir.... Tasarruf Sandığı Memür İçin Bir Yağ İşi Yaptı Tütün inhisar idaresinin bir memurin tasarruf sandığı var- bır. Bu sandığın “teşkilât - ve icraatına başka bir gün avdet edeceğiz. Bugün yalnız sandık vasıta- sile yapılan bir yağ hikâyesini nakil ile iktifa edeceğiz: Memurin tasarruf — sandığı, on taksitte ödenmek şartile memurlara iki maaş nisbetinde para ikraz eder, yarım maaş nisbetinde de zeytin ve sade : yağ verir. Bu yağlar şimdiye kadar her sene inhisar idaresince ma- | lâüm bir tüccardan alınırken, son sene Behçet Beyin tavsi- yesile sabık dört meb'ustan mürekkep bir grupa -ihale e- dilir. Bu grupa (1000) teneke sade yağ sipariş edilir. Fakat getirilen yağlar yenilemiyecek bir haldedir. Muayenesi huşusi surette icra olun:uık yağlar î- | Bıınun üzerine ıııltuhluü' sıkışırlar. İyi cinsle değiştiril- | mek şartile yağların (600) te- nekesi iade edilir. Yağlar ay- mnen teslim edilirse okası (200) kuruştan — parası — verilecekti. Hacı Mes'ut zade bu muame- leye- kefil olmuş ve - yağlar Müteahhitler yağları geçen sene teşrinievveline kadar iade etmeyi — teahhüt — etmişlerdi. Teşrinisani geldiği halde yağ- lar getirilmedi. Bunun üzerine müdürü umumi beyin tensibi ile Hacı Mes'ut bey kefaletten ihraç olunmuş ve (600) tene- kenin bedeli olan (18,500) lira siçin Üüç aylık bonolar | Yağlar iyir şlüğdığ dar Fena Çıktı | verilmiştir. Fakat üç ay sonra müteahhitlerin — vaziyeti — bo- zuluyor. Yağları teslim ede- miyorlar, parayı da ödiyemi- yorlar. — Şimdi — tüccarlardan alınan- bu bonolar kasada mahfuzdur. Fakat ortada ne para var, ne de yağ. Bu hikâyeyi gidip bizzat Behçet beye anlattık ve fik- rini sorduk, —bize şu cevabı verdi: —"Evet, böyle bir iş vardır. lıC- teahhitlere iade » Bu cihetten kendilerinde ( 18,500 ) Kra alacağımız kalmıştır. Pa- rayı ödiyemedikleri için pro- testo çektik ve ııhluıoyı müracaat ettik.,, Cevabı beğendiniz mi? Ne vakit protesto etmişler. Hangi mahkemeye vermişler? Malüm Ordu. İutihabı, Encümenin İddiasına Göre Fakat Kıyas Yolundan Bitarafane Yapılmıştır. a Gidersek, I&endısmı T Ordu — İntihabatımız hak- kında buradan yazılmiş - bir telgraf okuduk. Bu iş'arı ya- pan şahsın hüviyeti bizce ma- lüm olup evvelce de resmi makamlara müracaatlar yap- mış, o makamlardan kanımi cevaplarını almıştı. Fakat buna rağmen hilâfı hakikat olan bu telgrafı çekmiştir. Encümenin hergün toplan- dığı, intihap defterinde azaların mevcut imzalarile ve bütün memleketin — gözleri önünde intihabın kanuni ahkâm daire- yor. Çok seri akmıya başlıyor, bizim — haflar Kalenin luyor. ağlardal.. Bu golden sonra, takımının bütün cesaret ve azim mihve- yetişemiyorlar, kımına kadar soku- müeyyettir. Listedeisimleri ol miyan eşhasa esasen kanun itiraz hakkı bahşetmiştir. Bu hakkını istimal etmiyen kim- selerin reylerini kullanmak hak- kından mahrumiyetleri tahiidir. l sinde cereyan etmiş ol.muıle Şu halde bu zatın iş'arında || bir mana ve kanuni kıymet yoktur. Kanuni hakkımıza isti- mnaden telgrafımızın dercini rica ederiz. Ordu intihap encü- meni reisi Rifat 'Bizim İkinci Golümüz, ir sert şüt, — top | İşte böyle, takımın ortasına inhisar eden bir akınımızı ha- sım müdafaası ( penaltı ) çiz- gisi içinde favllü bir surette rinin kendisinde olduğunu bilen| durdurmak istedi. Hakem (pen- Zeki, üç dakika kadar çok gay- retli oynamak suretile Fenerin maneviyatını dhıdlmığ' mu- vaffak oldu. Zekinin son i, bu candan © Eıiî':;eı tam ıııınııır m Umumun haleti ruhiyesini gö- zeten, hem ayağile, hem de başı ile oynadığını ispat eden bu eski oyuncu, © anlardaki gevşekliği yalmız başına izaleye muvaffak oldp. Maamafih oyunun süratini hiç değiştirmeden devam etti- ren misafirlerimiz karşısında bizim takım takatsizlik emare- leri göstermiye başlamıştı. Hakimiyet onlara geçiyordu. Bizim akınlar daha seyrek, on- ların müdafaalarındaki — bazı boşluklardan sızabiliyordu . Gayretin umumi olmayışı, ta- kımın yalnız bir cihetinde kal- ması yüzünden böyle akınları- altı ) vuruş cezasını vermekte tereddüt etmedi. Ceza vuruşunu Fikret çek- ti. Gol !... Kıyamet kopuyor.. Yaşa! lar bir daha isteriz! ler... Beş dakika sonra hakemin neticeyi Bağıran — düdüğünü işitiyoruz. * Dünkü — kalabalık Slâvya maçlarında — bile görmediğimiz derecede idi. Stadyoma gire- miyen binlerce seyirci kapi önünde bekleşiyorlardı. Kafile Reisi Mösyö Angelo'nun Fikri Kafile reisine, maçtan sonra ne düşündüklerini sordum. — Ben daha ziyade idareciyim. Bu itibarla sizinle teknik konuş- mıyacağım. O ciheti kaptandan sorunuz. Yalnız ben takımımız hesabına, milletimiz. hesabına Nazım — Rasim | mızı da ııeticel.;;inmiyorduk Necati Ahııııl İllıaıııı' Muammer Fıhnttın Hıyrı Son Posta— Ordu intihap lenci'ımeııinin arzusu — veçhile |telgrafım yukariya dercettik. |Bü münasebetle ve kıyasi yo- lundan 'yürümiye müsaade olu- İnursa, kemali tevazula kayde- delim ki, İstanbulda cereyan eden intihap şekli ile Ordu- (daki —intihap şekli —arasın- 'dı büyük bir fark bulunma- mak gerektir. İstanbul intihabatını gözü- Idınbullulınıı .Meı'dıkkfı ;fevkalâde hüsnü kabulden ha- kikaten çok mütehassis oldu- ğgumu söyliyebilirim. Fenerbah- |çeliler doğru, favlsüz — bir toyun oynadılar. Hakem de şayanı teşekkür bir dürüsti ile maçı idare etti. Tekrar ediyorum, gördük- lerimizden çok memnunuz. Kaptan Diyor ki: Takım kaptanı Vikelidesin |beyanatı: —Evvelâ şunu söyliyeyim ki, ahali tarafından hakkımızda gös- terilen samimi tezahilratın de- recesini — gördüğüm — zaman ağlıyacak kadar mütehassis ol- dum. Şimdi oyunun fenni kısmına geçebiliriz. Bilhassa bücum hattı çok güzel, solaçık enternasyonal bir Ooyuncu derecesinde çok kıvrak oynuyordu. Yalnız biraz daha asabileşmese idi daha çok muvaffak olurdu. Soliç te vermek itibarile çok muvaffak oluyordu. Şimdi karşımda — oynıyan paslarını yerinde” Takip Mumkun Olamaz müzle gördük ve müşahade ettik ki. serbes surette reyle- rini kullanmak istiyen vatan- daşlardan birçoğu — muhtelif vesileler ve şekillerle bu im- kânı bulamamışlardır. Ordu — intihap — encümeni, eğer vazifesini bitaraf bir su- rette yapmış ise âli vicdan Kendisini tebrik ederiz. Şu kadar var ki kıyas yolundan yürüdüğümüz takdirde ilk tel- grafı çeken zata hak verme- mek mümkün olmuyor. Fenerin kaptanı Zeki Beyin oyununa geçelim: Hakikaten soğuk — kanlılığı ile, yerinde arkadaşlarını besleyişlerile, şüt- lerinin çok ani oluşu ile cid- den çok muvaffak olan bir oyuncudur. Ben onu karşımda biraz yaşça geçmiş gibi gör- düğüm zaman, ne yalan söy- liyeyim, biraz memnun olmuş- tum. Fakat sonradan gördüm ki hücum hattının en - tehlikeli uzuvlarından biri idi. Ben onun bu halini gördükten sonra bü- tün oyunculara onun — etrafın- dan ayrılmamalarını söyledim. Hakem için birşey söylemek oyuncu olduğum için hakkım değildir. Fakat heyeti umumi- yesi — itibarile güzel — idare ettiğini söyliyebilirim. E.Ş Gümrük İdaresinin Yeni Bayrakları Gümrük idaresinin bayrak- ları çok eskimiştir. İdare yeniden 600 tane bay- rak yaptırmaktadır. t M TÜTÜN İ İNHİSARININ (8.500) (titişiarıN | Çünkü Bu İşe Sizin Pek Fakat Bu Yağlar Aklını;_Ermez YenemiyecekKa. Geçen gün Veremle mücü” dele cemiyetinin bizden iatt istiyecek kadar iş yapmadığil! söyliyerek bu cemiyetten bt sap istemiştik. g Veremle mücadele cemiyeti şimdiye kadar bu hesabı vef” medi. Cümhuriyet — bayramti günü milletin ianesine mürâ” eaat eden bir müessese, bü paranın nereye ve ne süretle sarfedileceğini bildirmiye met” burdu. Bunu yapmadı. Demek ki kendisinde bu hesabı vere” cek kudret ve kabiliyet gör” müyor. Fakat onun namına sabab gazetelerinden biri bize def$ vermiye kalktı ve bir mücss€” sei hayriyeyi öldürmenin doğr olmıyacağını yazarak bizi mi” halefet yapmak için muhalefel yapmakla itham etti. Bu — efendilere babef verelim ki, biz yaşıyan ve hif” met gören bir müesseseye dil uzatmıyoruz. —Hilâliahmer V€ Himayeietfal — cemiyetleri içif birşey söylüyor muyuz? Flkfı ismi var cismi yok olan, vaz” fesini yapmıyan ve yapmasıf? bilmiyen bu müesseseyi b sap vermiye davet ediyoru” Milletten iane istemese bunf da Çüzum görmezdik. Fakat halktan para — istiyen mü> essese, halka hesap vırınl!' mecburdur. Biz, bir müessesci hayriy* ne demektir, nasıl çalışır V* nasil çalışmak lâzımdır? Biliri: Veremle mücadelenin ihtiya€” mı da kabul ederiz. Bunüf içindirki böyle ölü bir cemk — yetyerine canlı bir cemiyet” lüzum gösteriyoruz. kestane şekeri yapmak bir tencereye kestane tencereyi :ııgılıı W) bırakarak dükkânını kapaftf tır. Tencere kaynadıkça hlf namış; sabahleyin suyu bitmifi kestaneler kavrulmıya vt ak mıya bıılınıııur Ka ye dağılmıştır. Dumani ler derhal polise, polı- faiyeye haber ullıu Polis ve etfaiye Y"",:;k* dükkânın kapı kilidi kırı ye içeri girilmiştir. Bu g,u" vakim efendi de gelmiş 90"' yatsızlığile, :lfur;*e;: 15) dakika meşgu! N Erdaş dnıM dolayı epey acı söz

Bu sayıdan diğer sayfalar: