18 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

18 Ağustos 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İSTANBULDAN HINDIJTANA Emir Buharayı Bir Çif— lik Gibi İdare Ediyordu YAZAN: B BO a Şimdi hatırlıyorum, huzurunda bulunduğum sırada Emir Haz- retleri ara sıra başımdaki Türk zabitlerine mahsus sırmalı kalpağa bakıyordu. Anlaşılan iki —çeşit kalpak — arasında mukayese yapmakla meşguldü. Saraydan ayrıldıktan sonra geldiğimiz — şekilde — evimize döndük. * Buhara Emiri 35 yaşında, orta boylu, balık etinde, esmer renkli bir zattır. Bizi kabul ettiği zaman bayında özbey usulü sır- malı bir takke vardı. Bu tak- kenin üzerine selle denilen beyaz bir kavuk sarmış, sırtı- na da ipek bir çepken almıştı. | * Buhara emiri Türktür. Fa- kat aynı zamanda da seyitlik iddiasındadır. Yani cecilerinden biri, vaktile Buharaya gelmiş olan seyitlerden birinin kızını almış ve bu suretle anne tara- fiından — seyitler ile — sıhriyet peyda etmiştir. * İşte Buharanın devlet adam- larından sonra bizzat emirni de gördünüz. Huzurunda on beş, yirmi dakika oturdunuz. Bir miktar konuştunuz. Şimdi beş on satır ile bu memleketin umumi vaziyetini de öğrenmek ister misiniz? O halde diııleyiııî: Buharanın başlıca geçinme menbat ziraattir. — Ziraatinin içinde ise en başlıca mevki İşgal eden pamuktur. Pamuktan sonra - sıra incir, Özüm, zerdali, erik, şeftali, nar, kaysı, kavun karpuz gibi meyvalara ve daha sonra da hububata gelir! Fakat ekip biçmede kulla- mılan üsüller p:k iptidatdir. Buharanın ziraati müteakıp gelen ikinci geçinme menbar hayvancılıktır, Memleketin bir- çok yerleri bataklık ve sazlık olduğu için hayvan yetiştirmiye çok — müsaittir. — Hayvanların içinde bilhassa Karagöl koyun- ları meşburdur. Derilerinden kalpak yapılır. Beher derini» fiati on altın ile yüz altın arasında tahalüf eder, » Buharanın ipekçiliği de çok meşhurdur. Bütün bu — eşyanın ibracat menbalarına gelince, başlıca sevkiyat merkezi Rus- yadır. Buhara Büyük Bir Çifliktir Bubara, Rusya ihtilâlinin çık- tığı zamana kadar Buhara Emirinin şahsi çifliği gibi keyf- mayeşa idare edilirdi. Fakat 1917 senesinde hu- dudun — öte tarafında komü- nizm hareketleri başlayınca Bu- haranın gençleri Emire ıslahat fikirleri telkin etmiye başlad- lar. Emir Rus ihtilâlinin ne metice vereceğini bilmiyordu, korktu ve ihtiyaten meşrutiyet Mlân etti. Fakat bu, kâğıt üzerinde M>>KÂZIM v ut ö İ Hivenin son padişahı (hanı) Seyit Aptullah Han kaldı. Memleket eski vezirler ve eski hâkimler tarafından eski şekilde idare ediliyordu. Aradan kısa bir müddet geçti. Emir vakit kazanmış ve Rus ihtilâli hakkında iyi kötü bir fikir edinmişti. Derhal meşrutiyet kararını geri aldı ve kendisine ıslahat fikrini telkin eden gençleri ortadan kaldırdı ve ailelerini de saraya getirtti. * Buhara gençlerinden kurtu- labilenler (Taşkent) © iltica ettiler. Kızıl Ordudan imdat aldılar. Şiddetli bir mücadele- ye giriştiler, Rivayete bakar- sanız arada yirmi bin Buharalı telef oldu. Mücadelenin sonun- da-Emir “müşkül bir vaziyete düştü ve uyuştu. * Neticenin ne olduğunu zan- nedersiniz ? Emir muztar kalınca Rusya ile anlaştı: Askerinin bütün silâhları ile yüz milyon Rupye tazminat — verdi ve Buhara tahtında müstakil olarak ipka edildi. * Artık mutlak idare avdet etmişti: Sivil elbise giymek, baston taşımak, sabunla el yıkamak, sakal traş etmek ve gazete okumak, yasaktı; buna muhalif hareket etmenin ce- zası idamdı. * Buharada Emiri düşündüre- bilecek bir mevkide yalnız bir adam vardır. Bu, büyük kadı- dır. Emirin tahta çıkıp inme- sinde nüfuzu vardır. Diğer memurlar Emirin emri ile ha- reket ederler. (Mabadi yarın) Akit Mardin Vilâyet — Matbaası Sermürettibi Yusuf Cemal Bey ile Merhum Hacı Hıdır Beyin kerimesi Nesime Hanımın akıt- leri geçen hafta Mardin Bele- diyesinde icra kılınmıştır. Me- rasimde Halk Sesi gazetesi sahibi Siret, İdare Müdürü Enis, Vilâyet Matbaası Mura- kıbı ve Belediye Baytarı Mün- im Beylerle her iki tarafın akrabaları bulunmuşlardır. SON POSTA Kemal Cenap B. Müta- lealarını Anlatıyor (Baş tarafı 1 inci sayfada ) besinin kabulünden sonra biz- de bir tarzı tefekkürün teza- huratı. görülmektedir ki ben buna ( Tanzimat hastalığı ) diyorum, — Tanzimattan — beri Garp dili olarak başlıca Fran- sızcayı almışız, bu dil bize pek çok şey öğretmiş ve bu suretle de daha birçok istifade edebiliriz. Fakat şimdiki nesil, büyük inkılâp olmasaydı rü- yada bile göremiyeceği bu, Türk için çok büyük bir istik- bal vadeden millt alfabeye malik olduktan sonra, bey- nelmilel kelime ve tabirlerde, her medeni milletin yaptığı gibi, ancak ve ancak Türk millt alfabesinin emrine itaat etmek — lâzımgeldiğini — takdir etmeliydi. Beynelmilel kelime demek sadece Fransızca ta- bir demek değildir. Meselâ Türkçesi ( hisli veya duy- gülü — veya saire ) olabilir. beynelmilel bir kelime var ki (sentimental) yazılır- İmdi eğer bize bu sentimental kelimesini almak İâzımgeliyorsa ne yapa- cağız? Yapılamı biliyorsunuz: Beynelmilel ilmi Tabirler Santimantal! Niçin dediniz mi, cevabı kolay: Bu sentimen- tal kelimesini santimantal diye telâffuz etmiyor mıyız?! hayır! bu kelimenin Türkçesini, ©o kelimeyi, Türk millt alfabesini bir tarafa bırakarak evvelâ Fransız milli alfabesile oku- duktan sonra (eh, şimdi Türk, dünyasına girmiye liyakat kei- bettin) der gibi yazarsanız va- kıa santimantal olur. Fakat bu çarpık ve Türk alfabesinin emrine değil de ancak Fransız alfabesine bel bağlamıya kalk-' makta hakkınız nedir? İşte yapılan ve tatbik edilen sakat ameliye ve (Tanzimat hastalığı) budur. Beynelmilel ilmi lıbJ ler hep grek o - lâtin esaslar Ve || mılll alfabe ve dilin selikası- Füre değişen lâhikalarla yapı Hiçbir millet canlı bir diğer dilin hatırı için milli dilinde, milli ilim kelimesi olarak yabancı tabirler dolaş- tırmaz. Bakınız: Türkçesi biz de (Darülfünun) olan bir ilim müessesesinin — garpta — adı, lâtince (Universitem)den gelen bir müşterek (Universit) köküy- le yapılır: İngilizce... Universit-y Fransızca... Universit-e Almanca... Uni mıl—At Şimdi insaf edilsin, biz. he- nüz bu (Universit) kökünden bir tabir âlamadık, yeni almı- ya kalkıyoruz. Ne yapacağız? Mandalardan manda beğenir gibi bu, canlı dillerin foneti- gini mi alacağız? İngiliz fone- liği bu tabiri (Yuniversiti) oku- tur. Fransızın ki (Üniyersite) okutur, Almanınki ve İtalyanın ki tıpkı Türk alfabesi gibi (Uninnı!) okutur. Biz Türk harsına yeni alfabemiz başı- mızın tacı - olduğu — halde, onunla mı kelime alacağız, yok sa, milli alfabemizi şöyle- ce bir tarafa koyarak, kelimeyi evvelâ ve bilhassa Fransız mil- N alfabesile mi okuyacağız? Bu, çok sakat fikri ameliye ancak aleyhine ilânı harbet- miye lâyıktır. bi Profesör Kelimesi Türkçesi bugün (hoca - mu- allim - müderris) olan garpva- ri ve lâtince (Professor), y iki (s)li kelimenin Türkçesl ancak iki (s) li olabilirken (profesör), yani bir (s) li yazıyorlar? Niçin dediniz mi, cevabı var: (Biz buna pro- fesör demiyormıyız)! — hayır, demiyoruz! Yeni diyeceğiz derken de bilmeliyiz ki Fran- sız istediği kadar bunu bir (s) li gibi okuyabilir, benim Türk alfabem bana bunun iki (6) li okunmasını emreder. * Fakat, resmi ilim müecsse- selerimizin — levhalarında, yâr ve ağyürın hayret gözleri önü- ne konulan, sadası alafranga, şekli hiç birşey olan (Enstitü) kelimesi nedii ; Son Harfler “Türk kelimelerinin sonu (b), (g). (_d[) İle bitmez , diye emreden Türk gramer kaide- sini, beynelmilel evsafta, yani Türkçe —olmıyan — kelimelere tatbik ederek (ideolog) yerine (ideolok) ve yine cihanın malı olan bir (bakteriolog) kelime« sine mukabil (bakteriolok) ve küçük hayat manasında olan ve Rümcadân ( mikro - küçük ) ve — (bio - hayat) tan gelen âlemşumul 'bir (mikrob ) keli- mesinin sonunu hiçbir beynel- milel manası ölmiyan (p) har- fine çevirmek nasıl iştir ? Bey- nelmilel, yani ancak bu sıfatla 'Türkçe olabilen bukadar mua- sır bir ilim tabirinin bizdeki bu. (mikrop) şekli, Türkçe gramerin, hakkımız olmadığı halde böyle, dünya tahirlerine tatbikımdan doğan ucubelerdir. Sonları hep (ism) ile biten ve hattâ Fransızca küçük “La- Fousse,, lögatinde bile o dilde de ancak (ism) diye okunma- sı İazımgeldiği işaret edilen (athletism), (metabolism).. gibi beynelmilel kelimelerdeki yap- tıklarmız, yani (ism) yerine (izm) koymalar ve beynelmile) kelimelerdeki bu çarpıkliklara sebep nedir, acaba ? Dilimize girecek greko - lâtin — tabirlerin nasıl yazılıp, okunması lâzimgeleceği bak- kındaki sualinizin cevabını, zan- nederim ki verdiğim izahat kâfi derecede tesbit etmiştir. Bu na- çiz fikirler benim değil, fakat bizden asırlarca evvel bu yol- dan geçmiş olan dünyanın fi- kirleridir. Kıyafet ve kanunlarını ay- nen aldığımız medeniyet âle- minin (rica ederim mubarrir bey, sonunu (t) ile değil fakat bir (d) ile yazmanız şartıla) bu method'unu da aynan alacağız. ( Method keli- mesinin şimdilik Türkçesi usul- dür. Method diye bir kelime almaktan sakınabiliriz. Almak lazımgelirse beynelmilel olan bu kelimeye Türk grameri kaidesi tatbik edilerek kelime (Metot) diye acayıp şekle nasıl P Yabancı Kelimsler Türkçeye alınmasına mec- buriyet hasıl olan Almanca, İngilizce, İtalyanca, Fraosızca vesaire canlı dillere ait keli- melere Türkçe fonetik bir dil- dir kaidesini tatbik ederek alamayız. Medeni ve lâtin harfli bir dilde böyle kelimeler almak Tâzımgelirse — aynen — alınır, bilenler onları ait olduğu dil- deki gibi telaffuz eder, bilme- yenler de milli alfabesile okur ve bundan dolayı da kimse Mektebinizi Seçmeden Bize * * Şi İzahat Alınız Sorunuz, Son Posta Karilerin Mektep Müşküllerini Hal İçin Kendilerine Delâlet Etmektedir Çocuğunuzu hangi mektebe “vermek istiyorsunuz ? Bu sene tahsilinizi ikmal etmek üzere hangi mektebe girmek istiyorsunuz ? Gazetemiz gençlere ve ebeveyne rehberlik etmek Üzere bütün mektepler hakkında her malümatı vermiye amadedir. Mektebinizi seçmeden ev" vel bize sorunuz. ve girmek istediğiniz mektep hakkında bizden malümat isteyiniz. Yalaız cevap için ( 6 ) kuruşluk posta pulu leffetmeyi unutmayınız. Âli Ticaret Mektebi 1 — Kayit ve kabul — muamelesi 1 eylül 93i sah günündenm başlıyacak Ş0 eylâl 991 çarşamba akşamına decektir. mektep — tall liracaat edilecı devreli — liseleri ilkımal etmiş hanım ve Efendileri B — Darülfünun Fakllltelerile ÂN mekteplerden mezun olanlar veya ankil suretile gelenler, Nakil suretile gelecek olanların da her halde lise — mezunu almaları — şarttır. lduğu hükümütçe tasdik edilmiş mekteplerlnden şehadetnameli olanlar, Tmtihansız kabul — olunurlar, Ancak eenebi mektebi mezunları (le Hcaret mektkplerinden mukabil re Ömaklem alınacak — olanlar den İmtihan olacaklardı ( — Mektabin yükeet Herret kısmınaz A — Listlerin — birleci — devrelerini bitiren hanım. ve, afendiler. B .— Örta mektepleri İkmal eden hanım ve efendiler. C— Orta ticaret mektepleriile dörder senelik İlk ticaret mekteplerine muadil olduğu tandik “edilmiş htisrt — ve mos- lek mekteplerinden mezun — bulunanlar. derecelerde oldukları h- adik edilmiş eenebi mektep: şehadetmameli — olanlar. Bu gibilerin türkçeden İmtihan — vermeleri şarttır. $ — Dört senelik ilk tlcaret mek- teplertaden — gelenler (Bu mektepleri ikmal ederek şahadetname alımış olan- Tar bilâ tmtihan Yüksek ticaret kısmı min fldnel a ve bu İkinci #mıfta okunan 'a umumundan İmlihan vermek e Üçüneli amıfa kabul dilirlar, ekteplerin Üçüneü sımi- fndon naklen gelecek talebeler imti- hansız yüksek Hcaretin birinci sınıfına almacaklardır. 6 — Mektebin (Orta ticaret) kızınına: A — Liselerin birinci devrelerinden altıncı ve yedinci — sumfları — bitirmiş olanlar. B — Ortamekteplerde — altıncı edinci snif tahsilini görmüş manlar. C — Tam devreli lik ııılıııılııdıı nerun olanlar. .. bulu- onları ayıplamaz. Meselâ (Me- saageries maritimes) Fransız- cadır. Bunun Türkçesi ( Fransız deniz nakliyat iumpıuyuı) olmak lâzım değil mi? Evet, fakat o halde, yeni ve bu ka- dar lak türkiyenin şehir- il levbalar halinde gü- lünç bir ( mesajiri maritim ) yazısı ne dir? Allah aşkına söyleyiniz, Eransızca ( wagons- lits ) nin türkçesi ( Yataklı vagon ) mudur, yoksa (vagonli) nidir? (Bazar de bâb& ) nin türk- çesi ( bebekler pazarı ) mıdır, yoksa ( pazar dö bebe ) midir. ( dö ) nedir!? Fonetik Bahsi Ecnebi kelime daima ecne- bidir. Yabancı bir dil başka bir dile fonetikçe yazılamaz. Fransızca bir, meselâ (un) ke- limesini türkçe diye (ön) şek- linde zor yazarsınız. Zira Fran- sızca bilenler ve bir Fransızın telâffuz ve verdiği fonetiği işitenler bilirler ki onların (un) kelimesinin fonetiği türk alfa- besile yazılan bir (ön) ile veri- lemez. Ecnebi bir tabir veya kelime başka bir dilde ancak istihdam edilebilir. Almanlar Fıııımıeıdn (Etage) kelime- almışlardır, Almancadaki ( ıtıık ) kelimesi yerine bazan bunu da — kullanırlar, fakat kelime ccnebidir, A- mancada (g) harfi bizdeki gibi okunduğu bhalde Alman- * D — Bu derecelerde olduğu hilkli metçe tasdik “edilmiş ecnebi mektep” lerden şahadetmame alanlar bilâ / imti” han kayit ve kabul olunurlar anı genebi makteplerden gelenlerin — Türle çeden imtihan vermaleri lâzımdır. E — Orta ticaret mektebima - alınl? cak talebenla miktarı tahdit edildiğler den müracaat edemler muayyen miktar” dan fazla ol her seneki gibi kaytt | müsmelesi yirmi beş îywq.'hı ecek ve aralarında müsabaka imtihanı y lacaktır. — İmtihan — şeratti .Zı'.' dirmahancalade Hân -dllen!ıılr F — Yüksek ticarete gireçek Hanıtif ve Efendilerin yaşları ön beşten ıı.ıl' ve yirmi birden yokarı olmuy gi kama / kabal edileceklerin ya ıııı da ön Üçten dün ve oe seklzden efzul bulunmıyacaktır. ULUMU ÂLİYEİ TİCARİYE İÇİN YAŞ — MEVZUBAHİS DEĞİLDİR. DİĞER ŞERAİT 1 — Her Üüç kasım için mürscasl edanler mektep idaresinden alacaklari Beyannameyi dolduracaklardır. 2 — Mektep müdürlüğüne hitaben yaztlacak bir İetidanama " ile Gürnedek edilecektir. l.nı...ı.,. atideki vesalk merbut bulunacaktır, A — Okudukları mekteplerin e delnüme veya tasdikmamelüri ve 'sakil imühaberleri. B — Hüviyet ciledanı. P — Tasdikli sıhhat ve aşı raporları C — Zabitaca tasdik edilmiş hüsali- hal varakası Ç — Ufak kıt'afa Üç adet fotoğraf Mektep alharidir. tedrisat günüs mafına kadar devam eder, İdare Anar | doludan gelecek talebenin ibatelerine Iht medar — olacak ı....u.*'f"...ı,ı,u’..îî'.:"ı"uı.... Tarsusta Tahsil Şubesi Vez. nedarı Ahmet Bey: Çocuğu Askeri mekteplerden birine koymanızı tavsiye ederiz. mık imkânına ıılık olur. Levazım Muduru M. Ali B. Askert Sanayi mektebine bu sene talebe kabul edilmiyecektir. Askeri Ortamektebi tercih et- menizl tavsiye ederiz. zi — ©| ların hatta kapıcıları bile bu kelimeyi Fransızlar ıîıbı. yani ( etaj ) şeklinde okuri i senin aklından kelimeyi degır tirmek geçmez. —Almancaya Frederik zamanında, o zatin Fransızca diline merakı oldu- îıı için Fransızcadan meselâ büro ). ( kolossal ) gibi an- on tane kelıme gır pılı şehl Almanlar oıî:ım da kıldmıııyl çalışıyorlar. Biz ne yapmıya kalktık. Türkçe böyle zengiü olur mu, hayret !!... BirKongreye TaraftarMısınız? — Bütün alâkadarlardan mü- rekkep bir kongrenin toplan masına taraftar mısınız? — Bu hususta muhtelif şua- batı ulümda sahibi salâhiyet ıevıdı:uıu k&l uknınızl:;: müteşel öngre — şekli: bir heyetin bu nıeıelel'erı acik len tetkik ve bir münasip şekle raptetmesi için geçirilcek 7a" manımız bile yol — Daimi bir dil encüme” ninin teşekkülüne taraftar mi” sınız, bu sencümen nasıl vt nerede çalışmalıdır? — Daimi bir encümen vey$ komisyona bebemehal ıhuyli yardır. Bu kom'syon bu bunun gibi birçok mühim , işlerile uğraşacaktır. Nasıl ç&” artık orada tebellüf bir şeydir. Yeter ki bt encümen olsun ve muayyt” dil meselelerini ortaya atsın! Kemal Cenap ede

Bu sayıdan diğer sayfalar: