1 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

1 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bir Cümle SKİ Babamım, yaptığım kabahati Öğrendiği zeman kızacağını, bağı- Tp çağıracağımı tasavvur etmiştim. Fakat şayanı hayret bir suretle sakin kaldı. Zannederim ki bu, kabahatimi tam bir surette itiraf etmiş olmamın neticesiydi. Bu hâdise ben on altı yaşımda iken cereyan etmişti. O zaman babam yukarıda söylediğim gibi basta idi, yatıyordu. Ben, annem ve bir ihtiyar hizmetçi başlıca hasta bakıcıları idik. Ben geç vakte kadar babamın başucunda bulu- huyor, ayaklarını ovuyor, an uyuduğu veya müsaade ettiği 21 zevcem hamileydi. Bunu düşün- dükçe şimdi bile — utanıyorum. Evvel emirde talebe iken zevce- | me yakın yaşamaktan çekinme- | miştim, saniyen maddi arzu ebe- veynime — vakfınefs etmekliğim lâzımgeldiği bir sırada bile sön- memişti. Her akşam babamın ayaklarını ovarken bile fikrim yatak odasında dolaşırdı ve bunu dinin, femnin, tıbbın ve aklıseli- min, ber türlü cinsl münasebet- leri menettiği bir zamanda ya- pardım. Hastabakıcılık nöbetinin bitmesinden her zaman mem- nun — olur. ve babamın önün- de eğildikten sonra doğruca yatak odasına koşardım. O tarihlerde babam gittikçe fenalaşıyordu. Sıra ile Boudi ve Müslüman hekimler fenlerini tec- rübe etmişlerdi. Onlardan sonra bir İngiliz doktor da gelmiş ve en| nihayet ameliyat tavsiye et- mişti. Buna aile doktoru mâni olmuştu. Kendisi çok hâzik ve tanınmış bir zattı : — Bu yaşta bir hastaya ame- liyat yapılamaz, diyordu. En nihayet fikri galip geldi, ben kendi hesabıma kanim ki, bu ameliyat yapılsaydı babamın ya- taları çabuk - iltiyam bulacaktı . Fakat anlaşılan Cenabıhak başka türlü takdir etmişti. Babam artık hayattan ümidini kesiyor ve gün- den güne eriyordu. O zaman kem- disini tabil ihtiyaçlarını yatakta Yapmıya icbar ettik. Fakat son ya kadar razı olmadı, bin bir acı ile yerinden kalkmıya ça- hştı. Burada kaydedeyim: Dini- mizin bedeni temizliğe ait kayt- ları çok. sıkıdır. Temizlik şüphe yok kir'eint tir. Fakat Garbin tıp fenni ban- yoda dahil olmak üzere tuvale- tinin bütün teferruatının yatağ! lekelemeden yatakta yapılabile- ceğini öğretmemiş midir? Bence Garbin temizliğe — 2it kaideleri Vaishnava dininin esasları ile ta- mamen kabili teliftir. — Son Gece Geldi En nihayet o müthiş gece Belip çattı. Hatirımda müphem 9dlarak kaldığına göre amcam * gün Raykok'da idi. Fakat bamın uful etmek üzere oldu- Mişti. İki kardeş yekdiğerine çok tkı bir surette bağlı — idiler. Amcam babamın yanından bütün Babam Ölüyordu. I ;I man çekiliyorum. O tarihlerde | Ameliyat bir kenara bırakıldı. Fakat haberini alınca koşup yetiş- | Yeni Yazdı. gün — ayrılmadı, gece de bizi yat- mıya gönderdik- ten sonra yine beklemekte ısrar etti. Hiç kimse meş'um — geceyi yaşamakta oldu- ğumuzu tahmin edemiyordu. Saa! gecenin on buçu: ğu yahut on biri idi. Ben mutat ma saj ile meşğul- düm, Amcam bu işi kendisine dev retmekliğimi tek- Nf etti. kabul ederek odama çe- kildim. Zevcem derin bir uykuya dalmıştı. Fakat ben orada iken nasıl uyuyabilir- di, uyandırdım. Beş altı dikaka sonra — hizmetçi Pe_g_gamberi Dİ KİMD Kalem Amcama Ve SON POSTA İsteyerek rdi i * kapıyı tıkırdattı, Gandinin, bir Londra müsameresinde yapılmış titredim ! — Kalkınız, çok fenalaştı. Babamın çok hasta olduğunu dedi, laştı , cümlesini — işitir işitmez derhal hissettim, sordum: Ser ::hduyoı. söyleyiniz? e anı di değildir. ız artık bu dünyada Demek ki herşey bitmişti ve pılacak birşey kalmamıştı. Kendi- mi mahcup ve bedbaht hissettim, annemin odasına koştum. Eğer zevka meclübiyetim — olmasaydı son dakikalarında babamın yanın- da bulunacaktım, kollarımın ara- sında ölecekti. Halbuki — şimdi bu — şeref amcama geçmiş bulunuyordu. Fa- kat kardeşini © kadar seviyordu ki bu şerefe cidden lâyıktı. Ba- isteyerek Üzerine şu cümleyi yaz- mışlı : — Son merasimi diniye için hazır bulununuz ! Bunu müteakip babam kolun- danj bileziğini çıkararak atmıştı, bir dakika sonra da dünyadan göçüp gitmişti. İhtiyat biliyordum, fakat bu “ çok fena- benim için ağlamaktan başka yar | bam son dakikasını - geldiğini | hissetmiş ve bir kalem ile kâğıt | 'BAHRİSEFİT FELEM İSTANBUL İdare merkezik AMSTERDAM Mezün — sermayesi: 25,000,000 FL. Tediye edilmiş sermayesi: 5,000,000 FL. 3,250,000 FL. Oalatada Karaköy palasta Telefon Beyoğlu 3711-5 İstanbul tâli şabesh #blerkez Postanesi ittisallade Alialemci han,, Telefon: İst. 563 Bilâmum banka muamelâtı EMNİYET KASALARI temsili karikatürü ve İngiliz ricali babanız | Bahsettiğim mahcubiyet ba- bamın ölmek Üzere olduğu bir zamanda Üzerime maddi bir ar- zunun çöküp beni uzaklaştırma- sından ileri geliyordu. Bu, öyle bir lekedir ki, hayatımda hiç bir zaman unutamadım ve ©o vakit- tenberi kendimi sadık, fakat xev- kine de düşkün bir zevç olarak telâkki ettim. Benim için çok hazin olan bu bahsi kapatmadan evvel ilâve edeyimi kiı zevcemin dünyaya getirdiği zaif çocuk Üç dört günden fazla Yl"“"_d'- İlk Gençlik Günleri Altı yahut yedi , yaşından 16 yaşına kadar gittiğim mektepte bana birçok — şeyler ösşren!!u, fakat dini malâmatı ihma ettiler. İtiraf etmek lâzım ki, ben de hocalarıma, bana ko.lıylıklı öğ- retebilecekleri şeyleri sormadım. Bununla beraber şuradan buradan dini esasların bazılarını öğrendim. Vaishnava n“h"b“'d' doğ- doğum için armıta Aile mabedine giderdim, Fakat mabede hiç bir zaman perestiş ;ım::ıv:e::m: tini ve azamct Sen orada bazı gayri ;:u:kfl_ k"'ğd“l tatbik edildiğini işitince ben- de bir alâkasızlıktır. başladı, ( Mabadi yarın ) E Ş UBESİ akçesi: ICARI Sayfa V1 - — Ermeni Komitecilerinin İçyüzleri İ R ? Ciham Ve Ken_di Cema- atlerini Nasıl Aldatıyorlar Bir Ermeni suikast teşkilâtının yakında meydana çıkması, Hâkiml- yeti Milliye gazetesini, bu hususta bazı ifşaatta bulunmıya sevketmiştir. Karilerinin efkârını aydınlatmak için “Son Posta,, bu ifşaatı iktibas ediyor. | Bugünkü yazı, Beruttaki Taşnak kongresinin bazı tasavvurlarına tah- e edilmiştir: * Bizim eski tulumbacıların, Pa- ris'teki apaşların ve her hangi bir büyük şehrin köprü altları ve bodrumlarına sinen cemiyet dr- şında kalmış adi hırsız ve katil güruhunun, nasıl kendilerine göre bir dilleri varsa, millet mukad- deratına taarruz etmeyi ve bir kasteylemeyi meslek ve iş edin- miş Taşnakların da, dendilerine göre hem de iğrenç bir lehçeleri vardır. İnsanların ağızları, ruhla- rına doğru açılan bir kapıdır. Oradan, ya yöksek ve temiz bir gönlün güzel tahassüslerini, yahut fenalığın va bayağılığın batağına batmış bir dejenere ruhun ufu- netlerini toplıyabilirsiniz. Kırkıncı şeamet yaşına basan bu katil çetesi, yıldönümünü Be- rutta tesit ederken, A. Ohanes- yan isminde biri, kalkıp şunları söylüyor: “ Türkiyeden bahseder- ken, arkadaşlarımın, büyük bir yanlışlığa düştüklerini görüyorum. Yanlış bir zihniyetle, reisleri- miz, şimdiye kadar, Türk ricaline karşı mücadeleyi tavsiye ettikle- rinden, fırsat düştükçe —ancak 'Türk ricalinden intikam alımıştır. Halbuki, biz, yalnız Türk ricaline değil, Türklüğe, bilümum Türk- lere karşı, mücadelenin en şid- detlisini açacağız. Bundan sonra yeni faaliyet devresinde, bu bü- yük hatanın tashih edileceğini ümit ederim. ,, ON BEŞİNCİ PATRON KUPONU No. 5 Gazetemizde on beş günde bir vermekte — olduğumuz — Patronu bedava almak — istiyorsanız, bu kuponu kesip saklayımız ve 15 kuper toplayınız. Patronlarımız: dan pek memnun olacaksınız. Patronlar neşredildizleri güw den İtibaren İstanbal — karileri ala bir hafta, taşra karilerimlz on gün içinde kuponlarım gönder- melkdirler. Bu müddet geçtikten sanra kupoalar kabal edilmer. SONPOSTA ——— Yevmi, Siyasl, Havadis ve Halk gazetesi — idare , Alemdar mahallesi Zatalçeşme sokağı — Telefon İstanbul * 20233 Posta kutusu * İstanbul - 741 Telgraf: İstanbul SON POSTA — ABONE FİATI TÜRKİYE ECNS3! — Seğ 2700 Kr. w0 , N . » » Gelen evrak görl verilmez. İlamlardan mes'uliyet ahamnaz. Adres değiştirilmesi (2M karaytar. Son Posta Matbaası Sabiplerir Ali Ekremn, Seli a Razgıs Neşriyat Müdürla — Selim İlazıp g Büyük Vıdnmlır yetiştiren bir millet, has meyva veren bir ağaç gibidir. Ohanesyan, demek istiyor ki: * Bu ağacın ( Türk milletinin) meyvalarını düşüre düşüre bitire- meyiz. İyisi mi, ağacı kökünden budayalım. ,, İyı' amma, gözlerini kan ve ruhunu zülmet bürümüş olan bu katil azmanı, bilmiyor mu ve halırlamıyor mu ki, bah- settiği ağacı ittifak etmiş bir em- peryalizm bile sarsamamıştır? Ve, bir o asırlık gövdenin haşmetini, bir de, kendi mensup olduğu bodur camianın yarıbeline kadar cinayetin batagına saplanmış ker- milletin yüksek manevt şereflerine | tenkeleliğii Karşılaştırın - hülkme demiyor mu ki, hezeyanının dişleri, ilk saldırışta, o gövdenin kabu- ğunda hem de çenesinin cihazına kadar, saplı kalacaklardır? Hük- medemiyor. Hükmedemesin, ki, Herant Canikyanın, ruhuna tabil, bir mecra bulduğu noktada onun ki da ayni sermediyete kavuşsun. Şimdi, ayni bayram günü öten bir başka Ermeni bülbü- lünün Leon Şant'ın şakırtısını tespit edelim. Zannetmiyorum ki, zev kalınlığına bu kadar orjinal bir delil bulunabilsin: “Köpek dişlerile; öküzler, boynuzlarile; Deşekler, çiftelerile; hendilerini müdafaa ettikleri gibi, Ermeni milleti de, kendini, Taşnak Fır- kasile müdafaa eder., Mukayase unsurlarını karıştıracak — olursak, Leon Şant'ın Ermeni milletini, köpekler, öküzler ve eşeklerle birlikte saydığını, mensup olduğu şanlı fırkaya da, dişler, boynuzlar ve çifteler arasında yer verdiğini görürüz. Dişlek, boy- nuzlu ve tekmeci bir camla ta- savvur ediniz: İşte kahramanlar- dan biri, kendi milletini, böyle görüyor. Biz, bu kadar ilerisine varamazdık. Taşnakların Hoybuncularla men- faat birliği yapmalarını şiddetle tenkit etmiş olan Hınçak ve Ram- gavarlara cevap olmak üzere, Ka- hirede çıkan (Hosaper) gazetesi, 1-9-1930 tarihli nüshasında, şunları — yazıyor : — “ Kürtlerle teşriki mesai ettiğimizden dolayı bizi tenkit eden hasımlarımız, bilmelidirler ki, bizim yegâne makı sadımız, ebedi düşmanımız olan türklere, her ne vasıta ile olursa olsun, darbe indirmekten ibarettir. Türkü imha etmek ve onunla kat'l hesabımızı görebilmek için, her gün ve her fırsatta onu bıçaklamak vazifesile mükellef — bulunduğu- muzu, unutmamalıyız. Türkiye ye nifak tohumları sokmak, Türkiye- yi zehirlemek; İşte vazifemiz bunlardan ibarettir. Bir gün Tür- kün gırtlağına sarılabilmek için, her gün ve her fırsattan istifade ederek, ondan kan almalıyız. Bu itibarla, kürtlere teveccüh göstermek, Ermeni davasına hiz- met cetmek demektir. Kürt ha rekâtından uzak durmak — ise, Ermeni davasına hiyanet etmeke tir. Kürt harekâtı, mağlüp olsa bile, arkadan mağlüp olacaktır. | Hiçbir zaman alnından mağlüp | olmıyacak ve yarın tekrar teves- sü edeceklir.,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: