6 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

6 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ee 4 Sayfa Ankara Mektubu Cumaları Nasıldır? Ankara, (Husust) — Anka- raya yeni gelmiş bir arkadaşla cuma günü pastahanede oturu- yorduk. Bir iki saat birbirimizi tıraş ettikten sonra arkadaşım dedi ki: — Yahu bütün cumayı bu pastahanede mi geçireceğiz. Gi- dip bir eğlenelim. — Buradan çıkıp ne yapaca- ğız? İşte güzel güzel oturup eğ- leniyoruz. Hem buradaki eğlen- ceyi hiçbir yerde bulamayız, de- dim. — Alayı bırak ta söyle bir çı- kalım, Ankaranın nasıl eğlendi- ğini görelim. — Aman efendim aman, An- kara cuma günleri ne eğlenir, ne eğlenir bir görsen. Muhak- kak ki dünyanın hiçbir tarafında tatil günleri, Ankaradaki kadar neşeli ve eğlenceli — geçemerz. Çünkü — Ankaradaki — kalabalık hem eğlenmesini çok iyi bilir, hem de Ankarada eğlence yer- Ileri pek çoktur! Alay ettiğimin farkına var- mıştı. Ben devam ediyordum : Ankaradaki evliler cuma günleri evlerinden çıkmazlar. Evlerinde | kendi aralarında eğlenirler. Gra- | mofon çalıp dansederler, poker, briç oynarlar. Bunların pek ki- barlar cumaları Ankarapalastaki çaylı danslara giderler. Giderler amma orada eğlenip eğlenme- diklerini Allah bilir. Geçen kış üç defa bende gittim. Orada her- kes cansız birer manken gibi ma- saların etrafında vaziyet alıp du- durlar. Vücutlarda hareket ve in- hina yoktur. Şakrak bir kadın sesi duymak bile kabil değildir. Kibar sosyetenin böyle geçeceği zebabındadırlar. Herkesin gaf yap- mak korku ve endişesile en ta- bil hareketlerinde bile bir şaş- kınlık ve gayritabilik vardır. An- cak bir iki çift danseder. Öteki- ler seyirci vaziyetindedirler. Hele zavallı bekârlar, cuma- ları ne yapacaklarını — şaşırmış vaziyettedirler. Eğer kendi ara- larında bir poker partisi, bir içki &lemi, bir gezinti tertip edeme- dilerse haraptır. halleri. Çünki ne bir eğlence yeri, ne bir muzik, biç, hiçbir. şey yoktur. Gerçi şimdi at koşuları ve ufak tefek spor hareketleri var amma, nakli- ye vesaitsizliği bunların da zev- kini kaçırıyor. Eğer Ankaranın en meşhur caddesi olan Kara- oğlana çıkıp bir aşağı bir yukarı dolaşayım da, gözüm — gönlüm açılsın dersen kesif bir kalaba- lıkla karşılaşırsın! Bütün dük- kân çırakları, vekâlet hademeleri, ameleler, işsizler ve güçsüzler caddeyi kaplamıştır. Hani cuma günleri — Yenicami — avlusunda bambaşka bir kalabalık vardırya. Ankaranın en meşhur caddesi cuma günleri tıpkı böyledir. Ben izahatıma devam ediyor- dum, Arkadaşım hemen vaziyeti kavramak — dirayetini — gösterdi. “ Akşama kadar, buradayız de- sene ,, dedi. Ve garsona ses- lendi: — İki kahve daha getir bize, Sabahattin Reşit | Ankaranın ) ı ını aktetti. Saat İzmir MEMLEKET HABERLERİ Efendim, Ekseriyet Yok Şehir Meclisinin İlk İçtimar Garip Bir Şekilde Yarıda Kaldı İzmir ( Husu- si ) — Aylar- dan — beri tatil devresinde bulu- nan şehir mec- lisi kış devre- sinin ilk içtimar tam onyedidemec- | lis salonunda ri- yaset — mevkiini belediye reisi Se- zai bey işgal etti. Ve aza adedi sayıldı: Yirmi bir... Ekseriyet ha- &i — olduğundan içtimaa başlanı- labileceği Sezai bey tarafından azaya tebliğ edil- di. Meclis azasından bir kısmı ellerinde. kahve fincanları ve si- garalar olduğu halde eski zabıt- ları dinlemeğe başladılar. Zabıt- ları Avukat Münir beyle Benal Nevzat banım okuyordu. Bunlar olunurken azaların başka şey- lerden bahsettikleri nazarı dik- kati celbediyordu. Zabıtların 0- kunması bittikten sonra encümen Izmir Şehir Meclisi içtima halinde intihabına geçilecekti. Reis Sezai bey intihabat yapılacağını tebliğ ettiğizaman azadan bir zat atıldı: — Efendim, sigara içilmesi için içtimaa beş dakika ara ve- rilmesini teklif ediyorum. Diğer azalar arkadaşlarının bu buluşunu tasvip ettiler. Sigara dumanile do- lan salon bu suretle boş kaldı. Muayyen olan beş dakikalık müddet bittiği halde salonda an- cak yedi kişi toplanmıştı. Diğer azalar görünürde | yoktu. Bundan anlaşıldı ki diğer azalar bu beş dakikalık müd- detten istifade e- derek meclisi ter- ketmişlerdi. Bit- tabi bu vaziyet karşısında — içti- 3) maa devam im- kânı kalmadı ve | meclis dağıldı. İzmir — şehir meelisi azaları ne- dense içtimaları külfet addede- rek devam etmiyorlar, Bu de- vamsızlığın, meclis azalarile be- lediye reisi arasındaki fikir ayrı- hığından ileri geldiği söyleniyor. Eğer İzmir belediyesi bir iş gör- müyorsa, bundan mütevellit mes'- uliyet ve kabahatin mühim bir kısmda — azaların lâkaydisinde aranmak icap eder. İşte İzmir şe- hir meclisinin ilk içtimar... Adnan İzmirde At Koşuları BuSeneFcnebiler Ve Bilhassa İngilizler Büyük Bir Alâka Gösteriyorlar İzmir, (Husu- s1 ) — Sonbahar at koşularına bu sene büyük bir ehemmiyet atfe- dilmektedir. Ya- rış ve İslah Encü- meninin — teşeb- büsile Kızılçullu koşu sahası ge- nişletilmiş ve ye- niden betonarme tribünler — yapıl- mıştır. Bu suretle İzmirin koşu sa- hası Türkiyenin en iyi sahalarm- dan biri olmuş- tur. Sonbahar koşuları heyetini şu zevat teşkil etmektedir: Sabık Hilâliahmer Cemiyeti Reisi Hüsnü, Muhasebel Hususi- Yeni Bir Gazete Konya, (Hususi)— Burada ev- velce iki defa intişar edip birer gün ömür süren (Zaman) gazetesi yakında —münderecatile herkesi alâkadar edecek bir şekilde Ba- balık gazetesi idare müddrü Nâ- zım Beyin idaresi altında intişar edecektir. Mersinde Bir Fabrika Mersin, (Husust) — Şehri- mizdeki tacirlerden birkaçı bir araya gelerek yeni bir - çeltik fabrikası kurdular. İzmirde yeni gaptırılan koşu mahalt ye Müdürü Tahsin, Evliya zade Refik, Hacı Davut zade Rahmi Eczacıbaşı Ferit, Balmumcu zade Hakkı, — Ziraat Müdürü — Zühtü, Bandırma_ıda Sporcular Midilliye Bir Seyahat Yapmak İstiyorlar Bandırma (Hususi) — Şehri- mizdeki İdman Yurdu gençleri bir- kaç futbol müsabakası yapmak arzusile Midilli Adasına bir seya- hat tertibine karar vermişler ve vilâyete de müracaat etmişlerdir. Vilâyet bu müracaati Dabiliye Vekâletine bildirmiş, fakat henüz Baytar Müdürü Adil. Emlâk Ban- kası Mubhaberat Şefi Şevki Bey- ler... — Yakında başlıyacak olan yarışlarla şehri- mizdeki ecnebiler de ciddi surntte alâkadar olmuş- lardır. Bu cümle- den olarak bura- da bulunan bir | kisım — İngilizler tarafından Lond- radan dört kıy- metli hayvan ge- tirilmiştir. — Bu hayvanlardan bi- ri 16000 — lira kıymetindedir. Yarışlar halk arasında da Şimdiden alâka ile karşılanmak- tadır. Adnan ABandırmada Sis Bandırma, (Hususi) — Geçen gece gayet kesif bir sis tabakası bütün Şşehri ve civarını istilâ etmiştir. Sis akşam üzeri aaat 3,5 raddelerinde Boğazdan ile- riliyerek saat 4,5 ta bütün şehri sarmış ve görgörü görmez bir şekle girmiştir. Saat gece 11 sıralarında sis yavaş yavaş çeki- lerek meydanı boş bırakmıştır. cevap gelmemiştir. SI sorcularımız bu cevaba intizaren ekzersizlerine devam etmektedir. ” Fırkalar Almanyada siyas! fırkaların - program laru Yazan Habip Edip fiatı 1 liradır. Almanya, muhtelif ve müterzat siyasI kaynaşmalara suhne olan bir memlekettir, Harici müşkül- leri yetmiyormuş gibi, dahilde fırka kavgaları hiçbir. memleket- te görülmiyen bir dereceye var- mıştır. Bu itibarla iktidar meve künde bulunan fırka daima ekak liyetete kalmak, iktidar mevkiini kaybetmek tehlikesine maruzdur. Hele Nasyonal Sosyalistlerle Komünistlerin kavgası, Almanya için başlıbaşına bir siyasi mese- le olmuştur. Bu iki fırkadan bi- rinin mevkü iktidara geçmesi, gerek Almanyada, gerek Avru« ada mühim — hâdiselere ge- ebiyet — verecektir. Binaenaleyh dünya siyasetini takip edebilmek için, Almanyadaki fırka mücade-« lelerini yakından takibe ihtiyaç vardır, Bize Alman fırkalarının pro- gramlarını bir kitap halinde ve. ren Habip Edip Bey, bu itibar- la büyük bir ihtiyaca cevap vermiştir, Habip Edip B. Alman- yada Ooturan bir vatandaşımız- dır. Almanyanın dahili kavgala- rını ıkındyan takip — etmiştir. Fırkı hakkında verdiği malük mat ta bu yakından vukufun bir mahsulüdür. Abdülhamidin Son Günleri ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Ag“'Boy.' dulf:crle:ıl;ııq :ılın ve anlı ir vak'a kal ke ;ooek ııd?r temiz ': dn?lldxîtîıl; zat idi. 3 — Abdülhamidin kızların- dan Zekiye Sultanın Selânikte bulunduğuna dair tefrikada tek bir satır değil, tek bir harf bile yoktur. Zekiye Sultanın resmi dercedilirken resim işlerile meş- gul olan arkadaşımız -yanlışlıkla Sultanın Selânikte bulunduğunu yazmıştır. Bu yazı tefrikanın met- ni ile alâkadar olmadığı için tek- zibe bile değmez. 4 — Balkan harbi patladığı zaman vaziyeti vahim gören ve İstanbulla irtibat ve muhaberesi kesilen alâkadarların tehlikeli bir vaziyette Abdülhamidi öldürmiye karar verdiklerine dair elimizde kat"1 vesika vardır, 5 — Mülâzim Naci Efendinin silâhh resminin altına büyük bir yanlışlıkla — (suikast) kelmesinin yazılmış olduğu, o resmin intişar etmesinden bir gün evvel - Naci Beye tarziye verilmekle beraber « derhal tashih edilmişti. 6 — Mahmut Şevket Pş. vak'e asını müteakıp mürteciler tara« findan Beylerbeyi sarayın ; bir hücum vukubulursa Abcü hami- din derhal katledilmesi hakkın- daki fıkrayı, Rasim Beyin değil, © emri almış olan Naci Beyin tekzip etmesi icap eder. 7 — İstanbul Muhafızı Mem- duh Paşanın kolağsı Nevres Beyi Beylerbeyi sarayına muhafız tığına îır bir şey yıımı):ıî Bilâkis, Rasim Beyin söylediği gibi, Memduh Paşanın erl harbi olduğunu söyledik. Bu mülâkatın muharriri olan zata, © sütunları bir daha — okumasın! tavsiye ederiz. 8 — Rasim Beyeatfedilen son cevaptan hiçbir mana çıkarama- dık. Bize, kat'i olarak söylenir sin: u mesele, hilâfı hakikattirİr di e. Yukarıdakilere nasıl ce* vap verdik ise, onlara da ayrı ayf8 cevap vermek borcumuzdur. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: