6 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

6 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Londrada Komünistlik Londra $ — 115 Darülfünun talebesi, komünistlik lehinde enik rika çevirmek töhmetile tevkif edilmişlerdir. Bunlar bolşevik idaresinin yıl dönümü (mümase- betile nümayiş yapacaklardı. Ingiltrara Va Norveçte Fırtına — 24 Saatten beri ii zo fırtına 500 kişinin ölümüne, ehemmiyetli hasara se- bep oluştur. Birçok yerlerde feyezanlar olmuştur. Birçok z yol- lar su altında kalmış, arazi çö- ri irili bir andı vapur iaimğ altı kişi boğuk muştur. İspanyada Kilise Mahkemeleri Kalktı Madrit, 4 — Adliye Nezareti muvakkat bir kararla talâk da- valarının adi mahkemelerde gö- rüölmesini ve kilise mabkemeleri- pin bu işe karışmamalarını tebliğ etmiştir. Bir Mektup Aldım Geen gün “Sahtekâr ve sahtekâr- kıklara dair, serlâvbası altında yaz dığım bir yer müuasebetile aşağıda- ki teskereyi aldım Son Postı gazetesine “Efendim, Gazetenizin 2 teşrinisani tarihli Aüshasının beşinci sayfasındaki (Siya- set Âlemi) serlevhalı ve Selim Ragıp | imzalı yazıyı okudum. 1920 den 1923 senesi sonuna ka- dar Ankara Matbuat Müdürlüğünün Münih istihbarat şubesini idare etti- gim İçin Lozan konferansında heyeti murahbesamızın matbuat ve istihba- rat hizmetinde idim. Fakat sizin yaz- dığınız gibi Münihe temaslarda w anmak üzre resmi bir vazife İle bir tarafa gönderilmiş değilim. O zaman ( İkametgâhim olan Münike Lozandan tabil olarak daima gider gelirdim. On sene evvelki bir zamana alt olarak yazdıklarınızdaki yanlışlığınızı tashih ediyorum ve bu mektubumu gazetenin ayni yerinde neşrini rica dim, ar Ordu Meb'usu Ahmet İhsan İhsan İn bu mektubuna vere- ceğim di Hafızası muhak- kak ki kendisini aldatıyor » Selim Ragıp “SON POSTA, nın Milli Tefrikası : 12 Sayfa 5 Çin İle Japonya Kabahati Biribirin Atıyor- Alman Sanayii Fena Vaziyette Çinliler Japonlar i Çarpıştılar Tokyo 4 — Mançurideki Ja- pon kuvvetlerinden beş yüz kişi- lik bir müfreze Nonni aehri üze- rindeki oköprüy! tamir etmek üzere yola çıkmışlardır. Bu mü- nasebetle, Japon başkumandanı, rakip Çin cenerallarından Mak - Han - Çen ile Çang - May- Fenge gönderdiği bir ihtar üzerinedir ki bu hareket başlamıştır. On beş gün devam edecek tamirat- tan sonra bu askerler geri çe- kilecektir. Japon başkamandan- lığı bu kuvveti uzun münakaşa- lardan sonra göndermiştir. Zira bu hareketin hariçte suitefeh- hüm doğurmasından korkulmak- tadır, Bunun üzerine iki taraf askerleri bu köprü civarında garpışımışlardır. Diğer taraftan Çin ile bir hakem muahedesi aktetmek üzere M. Briyan tarafından yapılan tek- life Japonya cevap © verecek ve (1915) ten beri mevcut mua“ hedelerin © tanınmasında (rar eyliyecektir, Aksi takdirde Ja- ponya eski vaziyete dönmiyecek ve askerlerini oMancuriden çek- miyecektir, Bilâkik yeniden (4) bin askerin sevki mevzu bahistir. > Cenevre 4 — Çin bükümeti- nin mümessili Cemiyeti Akvama bir nota vererek meclisin tatilin- denberi Mançurideki vaziyet anla- tılmakta ve halin vahim neticeler doğuracağına işaret edildikten sonra Japonya Mançuriye yerleş- mek istemekle ittiham edilmektedir. Notada, Japonyanın askerlerini çekmek şöyle dursun cenubi Mançuriye yerleşmekte ve şimali Mançuriye nüfuz Oetmiye ha- zırlanmakta olduğu kayit ve bu suretle Rusyanın da en- dişesi (o uyandırıldığı O bildirmek- tedir, AH, MİNEL AŞKI — Farzediniz ki ben hasisim, ge Anladım, anladım, ye Sizi en müsrif bir adam yapma im elimdedir. NE Kendinizde neden böyle bir kuvvet tevehbüm ediyorsu” nuz? — Bunlar kolay şeylerdir - Vallahi... Emin olun. Birisinin huyunu değiştirmek £ kolaadır pek kolay... Biliyor musunuz ki ben İngilterede, kiz muallim mektebinde okudum ? — Öylemi?. — Evet, ben çocuk terbiyesi” Be, çocuklarla meşgul olmıya bö” Ylırım. MUHARRİRİ : SERVER BEDİ — Tevekkeli değil... Bu ser- best halleriniz, ayni zamanda bu ciddiyetiniz İngiliz kızlarına ben- ziyor. — Affedersiniz , ben yalnız bana benzerim. İngiliz kızı büs- bütün başka bir şeydir. — Ne ise demek ki evleneceğiniz adami terbiye etmek niyetinde- siniz. “Gülmeğe tenezzül ediyormuş gibi, lütfen güldü : .— Yok canım, dedi, o kadar da karikatür değilim. Beni, elâlemi iyeye, ıslaha kalkmış, uka- lâ, carcar bir hocanım mi zannet- ai ? Yalnız kocamın fena bir buyu var sa onu değiştirmek elim- Sanayii Fena Halde Berlin, 4 — Bankerlerle sanayi erbabının menfaat ayrılıkları, ik- tbısat meclisinin tetkikatı netice- sinde meydana çıkmıştır. Banka- lar, sanayi erbabına yaptıkları avansları istemekte, sanayi erbabı da şimdilik buna imkân olmadığı cevabını vermektedirler. Alman deniz sanayiinde de ehemmiyetli bir buhran vardır. Eylül ayında Alman tezgâhları hiçbir sipariş almamışlardır. İngiliz lirasının düşmesile İngi- liz tezgâhları fanliyete geçmiş ve bu iş Almanyanın zararına olmuş- tur. Teşrinievvelde ise( 115,095 ) tonluk (30) gemi sipariş veril- miştir. Çin hükümeti askeri bir icbar altında Japonya ile hiçbir suretle müzakereye girişemiyeceğini bir defa daha beyan etmektedir. Diğer taraftan Japon hükümeti de Cemiyeti Akvama bir nota i hükümetinin tahli- ve Mançuri arazisinin teslim ye tesellüm muamelesini yapmak üzere murahhas tayini hakkındaki mütaleasına hayret ede- rek aradaki ihtilâf helledilmeden böyle bir şeyin varit olamıyaca- ğın beye eylemektedir. Maama- fih iptidal müzakereye girişmek İ arzusunu da izhar eylemektedir. dedir, diyorum. Her kadının elin- dedir, anladınız mı ? — İngiltere muallim mekte- binde size bunları mı öğrettiler ? —Halj alay ediyorsunuz. Başka kı ım. si Yo... Affedersiniz... Bana biraz garip geldide onun için... Devam ediniz... Çok ho- şuma gidiyor bu. Gözlerimde birdenbire (şeytani bir lâmba yandı: —- Efendi, dedi, siz erkekler bütün kadınlarla alay etmek hakkile (beraber doğduğunuzu zanndersiniz. Bu, Sizin için, ana- nızın karnında edindiğiniz bir haktır. — Estağfurullab... — Maymunluğu bırakınız. İyi bir avukat olmak, mutlaka tam bir adam olmak mıdır, sanıyorsunuz? — Tam adam yoktur. — Ha şöyle... Almanyada Hitler ta- rajtarları 200 bin kişiyi buldu Alman Faşistleri Berlin, 4 — Milh sosyatistler teşkilâtının onuncu (yıldönümü münasebetile Hitler yevmi bir emirname neşretmiştir. Bu emir- Gönül İşleri Kocalarının e Elbiselerini Niçin Kadınlar Alır Dün eski bir dostumla mü- nakşa ediyorduk. Bu Hanım eski- denberi kocasını kılıbık ve irade- siz bir hale getirmiş bir kadım dır. Kocasının elbiselerini, çama- şırlarını, kıravatını bile o beğenir, o satın alır. Dün bu mevzu Üzerinde mi- nakaşa ederken, kızınada ayni terbiyeyi vermesini nasihat edi- yordum. Dostum köpürdü. Haksız olduğumu anlatmak için nutka başladı. “Şuna inanmak lâzımdır id diyordu, elbiselerinin intihabını kanlarına bırakan kocalar, kendi zevklerine veyahut ( terzilerinin arzusuna göre elbiselerini ayıran erkeklerden çok iyi giyinirler. “Erkekler pe İİ al ace lecidirler. Meselâ bir mağazaya girince alacakları şapkanın numa» rasım söylerler eğer başlarına giydikleri şapka büyük veya kü- çük gelmiyecek olursa derbal satın alırlar, Renge veya zarafetle dikkat hatırlarına bile gelmez. “Kadınlara gelince... Onlar temamen erkeğin aksine hareket ederler. Birşey satın alacakları zaman onun modaya uygur ol masını, herkes tarafından beğe- nilmesini düşünür, renkleri, çiz- » gileri, benekleri ayn ayrı ve uzun uzun tetkik ederler. “Hiç güzel olmıyan bir adam tanıyorum... Öyle bir adam ki, bütün erkeklerin en güzel giyi- neni... İşte bu adam ne vakit kendine birşey alacak olsa karı- modan eksik etmez... Değil namede, teşkilâta mensup hücum abi ya mİ "al epi Bi yaptırırken, küçük bir men hat (200) bin kişiyi geçtiği | gi bile satınalırken muhakkak kaydolunmaktadır. Hindenburg Kudüse Gidiyor Kahire, 4 — Alman Cümhur Reisi Mareşal Hindenburgun No- el yortusunda Filistine gide ne dair bir şayia vardır. ki Romen Başvekili karısının intihabını ister, Onun bu suretle elde ettiği netice çir- kin olduğu halde güzel görün: mek... Zarafeti ile herkesin naze- rı dikkatini celbetmektedir. Erkekler kadınların bu anla- yışlarını gayet tabii olarak karş lamalıdırlar. Çünki kadınlar ömür- lerinin yarısın moda sahifelerini zden geçirmek... renkleri, şe- ö: Paris, 5 — Romen Başvekili İlleri düşünmek... elişveriş et- M. Yorga buraya gelmiştir. Viyanada Sahte Pasaport İdaresi Viyana, 4 — Viyanada sahte mekle geçirirler., o | Dostumun söylediklerinde bir az hakikat vardır. Fakat artık elbisesinin rengini, kıravatınıa şeklini de karısının intihabıne b pasaport yapan bir idarehane yükle ezan debi keşfedilmiştir. Bunları yapan ko- mem. Bu kadar şahsiyetsiz bir münistlerdir. Sekiz kişi tevkif | erkeğe erkek denilebilir mi? edilmiştir. — Fakat tam kadında yok- tur. — Yoktur amma kusurlarını bilen ve bilmiyen kadınlar vardır. — Pek doğru, erkekler için de öyle. Hanımteyze deyip geçme. Bunların sonra ne- kadar ehemmiyeti olduğunu sen de anlıyacaksın) Elhasıl azizim, ertesi çar- şamba onlara gittim. O günden itibaren, bu aile ile, aramızda — Hayır. Erkekler öyle değil. | gittikçe artan bir samimiyet baş- Erkekler kibirlidirler. Kendi ku- | ladı. surlarını görmeğe... Birdenbire göğsünden şiddetli bir nefes bı- raktı: — Ayl.. Deye bağırdı. Sıçradım — bereket masalarda kimseler yoktu. Sil- kindim: — Ne oldunuz? Dedim. — Benim böyle konuşmak sinirime dokunur, Sıkıldım artık, haydi kalkalım. Ah minelaşk ben sana bu-kıza konuştukları: | deki Kız, evinde gayet ciddidi. Hat- ta ev halkı bazan ondan akal danışıyorlardı. Ömrümde bu ka- dar zıt renklerden örülmüş güzel etraftaki | bir kumaş görmedim, azizim, nyayı ayni zamanda bem çok akıllı, hem de çok deli insanların idare ettiklerine bir kere daha kanaat hâsıl ettim, Bilirsin ki ben intizamı sever) bir adamım. Ya- zihanemde bütün davalarıma ait evrak, dosyalar, bir saatin için vidalar, çarklar gibi munta- mızı homen harfi harfine anlatı- | zamdır, yerli yerindedir. Çalışır yorum. Çünki bu sözleri ben son- | ken vaktimi, saatimi bilirim. Hiş raları çok hatırladım ve kendi | bir davaya geç gittiğim yoktur. kendime çok tekrar ettim. Laf, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: