5 Ocak 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

5 Ocak 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Şarkın Yeni Peygamberi GANDİ KİMDİR? Muallim Gandi, Ceza Vermemek İçin Nefsine Nasıl Eza Ettiğini Anlatıyor Yohannesburgta — bulunduğum sırada dcstum “Ashram,, m ida- resi altında bıraktığım talebele- rimden ikisinin manen sukut ct- tikleri haberini aldım, Bu haberin yerine “menfi mu- kavemet sahasında,, giriştiğimiz mücadelede her bangi bir mu- vaffakıyetsizliğe uğradığımızı işit- seydim bu derece müteessir ol- mıyacaktım. Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Hemen ayni gün trene atlıyarak ( Föniks ) e gittim. Te- essürümün farkına varan Mister * Kalleabak ,, beni yalnız bırak- mak istemedi, Bu fena haberi ba- na kendisi getirdiği için yanımda bulunmak arzusundadır. Yol er- nasında vazifemi düşündüm dü- şündüm ve anladım ki talebele- rin hatalarından hocaları da bir dereceye kadar mes'uldür. Bu itibarla kendimde kabahat vardır. Bü.üıdüııı. kendi kendime dedim iz — Kabahatli çocuklar bana verdikleri teessürün derecesini ancak kendilerinin yerlerine ceza gektiğimi görecek olurlarsa an- hyabileceklerdir. Binaenaleyh yedi gün müd- detle oruç tutmıya ve dört buçuk #y müddetle de günde ancak bir defa yemek yemiye ahdettim. Mister -Kallenbah beyhude yere beni kararımdan vazgeçirt- miye çalıştı. Muvaffak olamayınca benimle - birlikte oruç tutmıya karar verdi. Bu karar üzerimden büyük bir yük atmış gibiydi. Kabahatli- lere karşı hiddetim eksildi, yerine daha emin olarak bir merhamet bissi kaim oldu. * Föniks , € son derecede rahat bir kalple vardım. Derhal ::kilulıı ve bana lâzım olan ğer malümatı toplamıya başla- dım. Kendi kedime nhıı!ı'ımıı- ceza muhitimde bulunanları çok Müteessir etti. Fakat ayni za- manda da ortalığa vuzuh verdi, Herkes bir hata yapmanın nekadar ağır bir şey olduğunu anladı ve beni talebelerime bağlıyan rabıta daha sağlamlaştı, daha hakikileşti. Az sonra bu hâdise ile alâkadar diğer bir mesele beni on dört gün daha oruç tutmıya mecbur etti, fakat bundan aldığım netice ümidcimin kat kat fevkinde iyi oldu, » Ben burada bu hocanın, tale- belerinden biri tarafından bir hata yapıldığı zaman, kendisini oruç tutmıya mahküm etmesi lâzimgeldiğini ispat etmek arzu- sunda değilim. Maksadım sadece bazı fevkalâde hâdiselerde bu cezri — üsüle müracaat etmek icap edeceğini göstermektir. Ekmeğinizi tartırınız, Narh tartı üzerinedir, Aldanmayınız !.. Fakat bu tedbirlerin ittihadı ancak sâf bir kalple ve rubi istidatla — mümükündür. — Eğer hoca ile talebeleri arasında hakiki bir aşk mevcut değil- se, eğer bir talebenin hatası hocanın kalbine tesir etmezse, eğer talebede hocasına karşı bürmet yoksa oruç caiz değildir. Hatta zararı vardır. Şayet bu gibi ihtimaller orucun müsmir olabileceği — şüphesini — hatıra getirirse, bu takdirde talebenin hatası hocasının mes'uliyeli altı- na girmesini istilzam etmez. > Tuttuğum — oruçların ilkinde biçbir müşkülâta maruz kalmadım. Mutat işlerimden biçbirini bırak- mıya lüzum görmedim ve bül n bu müddet —zarhııca sadece meyva ile (Mabadi yarın) A İi İstanbulun_İçtiği Memba Sularında İhtikâr Vardır Harbın Eh Buhranli Zamanında Konulan Narh İndirilmek Lâzımdır ( Baş tarahı 1 inel sayfada) Bir arkadaşımız anlattı; - iki senedenberi mütemadiyen içmek- te olduğu suyu, doktorun tavsi- yesile değiştirince, iki senedir aleddevam — çekmekte — olduğu müzmin bir öksürükten tedricen ve kısa bir zamanda — kurtu- muşl.. Demek oluyor ki memba sularının bir kısmına yağmur su- yu da ilâve ediliyormuş?i.. Za- “ten memba sularının fenni şerait dahilinde şişe ve damacanalara konduğunu hiç kimse iddia ede- mez. Bunun ispatı ise pek kolaydır: Meselâ evimize gelen bir fiçi veyahut bir damacana suyu, evvelce elimizle ve birkaç defa yıkadığımız küpe, temiz bir patiskadan süzerek boşaltalım.. Aradan üç gün geçtikten sonra, küpün dibine daldırılarak alınan suyu temiz bir bardağa koyduğu- muz zaman içinde gözle görüle- bilecek kıl gibi ince ince cisim- lerin dolaştığını görmek kabildir, Binaenaleyh memba sularında bu gibi gözle görülmesi mümkün olan şeyler bulunmaz. Bu, haki- katte, kuııılıı ılnl.ınnılııı kl:âulhı- rının karışık olduğuna ir delildir. Saniyen — Dünyanın en nefis, en leziz memba suları İstanbu- lurmuzda olduğu halde bu sular- daki hassalar ayrı ayrı tahlil ve tetkik — edilerek balkın nazarı ıtlana konmamıştır. Evet; Taş- delen suyu cihanca meşhurdur. Çoluk çocuk bütün İstanbul halkı bu suyu senelerdenberi tanır. Fakat alâkadar makam, bu suyun mulıteviııtım tahlil etti- rerek halka bir defacık olsun bildirmemiştir, diğer memba su- ları da böyledir.. Bu cümleden olarak, bugünlerde piyasaya yeni bir memba suyu getirilmektedir, meraklı bir karilmiz; bu suyun Divanyolu - Bayazıt sucularında bir damacanasının (50), Topkapı - Şehremini civarında ise (40) ku- ruşa — satıldığını tahkik — etmiş. Nasıl olur da; köprübaşına yakın semtlerde (50) kuruşa satılır da, daha uzak yerlerde (40) kuruşa satılır?.. Bu hesaba bir türlü akıl erdirememiş... Salisen — Piyasaya sevkedil- mekte olan buyeni suyu, Bele- diye tahlilhanesi acaba tahlil etmiş midir ? Diğer memba sula- rına nazaran bu yeni memba su- yu ne gibi hassalara maliktir ? Memba ve mecraları — şeraiti fenniyeye muvalık mıdır ? Lo- kantalarla, kahvehanelerde beher şişesi (5) kuruşa satılan bu suya bu (5) kuruş çok mudur?.. Niçin Topkapıda bir damacanası (40) kuraşa satılır da, Divanyolu - Ba- yazıt gibi şehir nüfusunun kesa- fetli bir mıntakasında ( 50) ku- ruşa satılır?.. Bu noktalar hesap edilmiş midir?.. Mulâsa; yalnız bu yeni memba suyu hakkında değil, şehrin bü- tün memba suları hakkında umu- mi bir tahlil yapılmasını ve hiç olmazsa şehrimizin su meselesinin fennt bir şekil konmasını isti- yoruz. Filiyat meselelerine gelince: Umumi harbin buhranlı zama- nında türlü türlü — maksatlarla eşya ve zaruri bavayice konmuş olan mahut narhların - bilhassa | su meselesinde - bugünün ihti- yacile —mütenasip bir şekilde tadilinin zaruri bulunduğuna ka- nüz. Bunu alâkadar makamın nazarı dikkatine vazetmeyi bir hayat borcu biliyoruz, Zehirden Ölüm Ölen Adamın Karısı Tevkif Edildi Birkaç gün evvel Bakırköy civarında Avas köyünde Hüseyin Efendi isminde birinin zehirlene- rek öldüğü hakkında Adliyeye bir ihbar yapılmıştı. Bunun üze- rine Hüseyin Efendinin cesedi morga getirilmiş ve tetkik edil-- miştir. Verilen malümata göre Hüse- yin Efendinin Arsenikle zehirle- verek öldüğü tesbit edilmiştir. Bu zehirlenme hâdisesi kendisine atfolunan Hüseyin Efendinin zev- cesi Sanem Hanım tevkif edil- mıştir. Çocük hastalıkları — mütehasmsı Dr. $EMİRAMİS EKREM H. Beyoğlu Mektep sokal Telefon B. ÖL 236 5 Kânunusani 932 Salı İstanbul— (1200 metre, $ kilovat) 18 gramolon ile opera parçaları, 19,5 birinci kısım alaturka saz, 20 gramofon neşriyatı, Aanadolu Ajansı haberleri, 21 ikinecl kısım alaturka Baz, 22 orkestra, Hellsberg — (276 metre, 75 kilo- vat) 20,05 Königeberg operasından naklen, Angelina operası. Brüno — (341 metre, 36 kilovat) 19,40 halk musikisi, 21,30 klavye konseri, Mühlaker — (360 metre, 75 kilavat) 20 şaen gece, 21,20 hafif musiki, Belgarat — (429 metre 25 kilovat) 20,5 Zağradan nakil, Roma — ( 441 metre 75 kilovat ) 20,$ radyo gazetesi, 21 muühtelif konser, Viyana — (SI7 metre, 20 kilovat) 19,5 balk konseri, 21 iki klavya, 22,15 akşam konseri. Peşte — (550 metrea, 23 kilovat ) 19 org koönseri' 20,35 Macar şarkıla» , 2145 günün haberleri, dans havaları. Varşova— (1411 metre, 158 kilo- vat) 20 şarkılı konferans, 20,15 halk konseri, 22,50 dans havaları. Berlin — (1635 metre, 75 kilovat) 20 şen gece, bir vakit olmuştu. Şim- $ olmaz, 21,10 orkestra, 22,30 kon- ser. sonra kâfat vardır. Fransa İle İngiltere Paris 4 — M. Mak Donald ile Fransız Başvekili M. Laval ara- sında yakin bir mülâkattan 1s- rarla bahsediliyor. M. Lavalın yakinleri mukarrer hiçbir şey olmadığından bahsetmektedirler. Böyle bir mülâkat olursa, İngiliz ve Fransız hazine mümes- sillerinin — mülâkatından — sonra olacaktır. GTE | Kulak, Boğaz, Buruan Mütehassısı r. Ekrem Behçe Beyoğlu, Mektep sokak 1 11 Kânunusani BÜYÜK İKRAMİYE 200,000 İiradır. Ayrıca: 50.000, 40.000, 25.000, 15.000, 10.000 Liralık ikramiyeler ve 100. 000 Liralık bir mü- Bu Akşam Radyoda Neler Dinliyeceksiniz ı 6 Kânunusani 932 Çarşamba İstanbul — (1200 metre, 5 kilovat) 18 gramofon ile opera parçaları 19,5 birinci kısım alaturka sar, 20 gramofon neşriyatı, Anadolu Ajansı haberleri, 21 ikinci kısım alaturka saz, 22 orkestra, Zahire Borsası ha- berleri, Heilsberg — (276 metre, 75 kilo- va') 19,40 asr! edebiyat saati, 20,05 (Lorand ) n salon orkestrası, 21,40 komedi, Brüno — (341 metre, 36 kilovat) 19 dan İtibaren Çek istasyonların- dan naki!, Mühlaker — (360 metre, 75 kilo- vat) 20,05 dans havaları, 21,30 Walter Cochrin bir Balladı. Bükreş — (394 metre 16 kile- vat) 20 flüt orkestrası, 21,15 keman konseri, Belgrat — (429 metre, 2,5 kilovatı 19,30 komedi, 20,35 gramofon. Roma — (44İ metre, 75 kilovat) 21 a Viyana — (517 metre, 20 kilovat) 19,10 Viyana operasından naklem Sehnvanda, der Dudelsaıkpfeifer halk operası, Peşte — (550 metre, 23 kilovat) 20,30 (Tempis) in konseri, 21 Bartokin konseri. Varşova—(Dill metre, 156 kilovat) 20,15 orkestra, 21,10 edebiyatçılar, 21,15 salon orkestrası, 23 dana - ha- valrı. Berlin— (1635 metre, 75 kilovat) 19,30 halk konseri, 20 Hamburgtan naklen senfoni, sonra dana havaları. Dercetmekte olduğumaz programların Avrupaya alt elan kızmı vasatl Avrupa saatine göre tanzim edilmiştir. İstanbul saatine tatbikı İçla Avrupada saat (12) olduğu zaman İstanbulda (1) e geldiği farzedilmelidir. BÜYÜK TAYYARE PİYANGOSU 11. ci tertip 6.cı keşide 1932 dedir. #otoğraf Tahlili Kupsna Tablatlalsi Üğrenmek İstiyorsrmu totoğralınıı $ adet kupen İle bir- Hikte gönderlati, Fotoğrafımıı sraya tabidir. ve lade edilmer, Fotoğraf iatişar #decek mif Bilgi Âe!mi Bazı gençler tarafından neş- redilen ( Bilgi Âlemi ) mecmua- mnın 2 İnci numarası çıkmışlır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: